Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarih => Milletler Tarihi => Konuyu başlatan: ADAM - Kasım 22, 2009, 08:15:49 öö
-
Tapınak Şövalyelerinin İnisyasyon Töreni Hazırlığı
Bu tören, mutlaka gecenin ilerlemiş saatlerinde ve çok sıkı koruma önlemleri alınarak uygulanırdı.
Törene başlanmadan önce adayın, orada toplanmış olan herkesin önünde niyetini ortaya dökmesi gerekirdi. “Tapınak Şövalyesi” olmak istediğini belirtmeli, bunu niçin istediğini açıklamalı, hazır bulunan şövalyeler de onun bu isteğini içtenlikle dile getirmekte olduğuna inanmalıydı.
Bunun için karargâhın üstadı, şövalyelere, bu adayın tarikata kabul edilmesine herhangi bir itirazı olan bulunup bulunmadığını birkaç kez üst üste sorardı. Bu soru özellikle adayın gözü önünde sorulurdu ki, aday da kabul edilmeyecek olursa gerekçesini öğrensin. Çünkü adayın kabul edilmesine karşı çıkan şövalye, gerekçesini göstermek zorundaydı.
Karşı çıkan olmazsa, adayı önceden tanımayan en az iki deneyimli şövalye onu yanlarına alıp küçük bir odaya götürür, orada sıkı bir sorgulamadan geçirirdi. Sonra adayı yalnız başına bırakıp döner, üstada aday hakkında nasıl bir kanıya varmış olduklarını anlatırlardı.
Bu anlatım üzerine üstat, hazır bulunan şövalyelere yine söz hakkı verirdi. İsteyenler görüşünü belirtir, en sonunda oylama yapılırdı. Adayın kabul edilebilmesi için oy birliği gerekliydi. Tek bir şövalye bile karşı çıkacak olursa tarikata alınması işlemi durdurulurdu. Bunun anlamı, adayın önceden bilinmeyen ya da fark edilmemiş noksanlarının ya da bir sakıncalı durumunun keşfedilmiş olmasıydı. Bunlar giderilebilecek olursa, yeniden çağrılması söz konusu olabilirdi.
Adayın tarikata kabul edilmesi uygun bulununca, yine herkesin önüne getirilir, bu kez belli bir ritüelin uygulandığı inisyasyon törenine başlanırdı.
Önce adaya tarikatın ilkeleri, kuralları, yöntemleri, şövalyelerin yükümlülükleri okunur, ara sıra durularak o aşamaya kadar okunmuş olanı kabul edip etmediği ve bunlarla bağlantılı olmak üzere sakıncalı bir durumunun bulunup bulunmadığı sorulurdu. Adayın, bunların hepsine duraksamasız uyum göstermesi gerekirdi. Herhangi bir konuda duraksayacak olursa, tam gönüllü ve kararlı olmadığı ya da yalan söylemeye çalıştığı görüşüyle tarikata kabul edilmesi reddedilmiş sayılır, bir sonraki aşamaya geçmeden törene son verilirdi.
Bir kez bu aşamadan geçtikten sonra tarikata kabul edilmeyen adayın kimliği tüm örgüte duyurulurdu. Artık o kişi yaşamı boyunca hiçbir şekilde ve hiçbir yerde Tapınak Şövalyesi olamazdı.
Bir sonraki yazımda bu ritüelik törenin nasıl yapıldığını anlatacağım.