Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kutsal Kitaplar da Rakamların Sembolleri  (Okunma sayısı 11369 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 12, 2014, 10:49:07 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Kutsal kitaplarda gecen rakamların ayrı bir dili  olduğu artık düşünülmekte; daha da öte araştırılmakta. Bilim, artık her şeyin matematiksel bir dayanağı olduğunu kanıtlar durumda.  Bu konuda ne fazla bir anlatım  ne  de üslup sahibiyim. Sadece bize aktarılan araştırmaların ışığında paylaşılan bilgileri bulup çıkarabiliriz. Şimdi burada yazılanları hep birlikte düşünüp farklı yorumlar getirecek arkadaşları bekleyelim. Belki hazıra bir parça katkı payımız olur;saçma da olsa bunu paylaşmak düşünür olduğumuzu gösterir...İlk alıntıyla başlıyorum.

"İnsanın kendi nefsine karşı açmış olduğu mücadele erdemlerin en büyüğüdür." (Wagner)

"Yedi, tamamlanmışlığın, bütünlüğün, birliğin, göksel uyumun, devriliğin, tekamülün  mükemmel düzenin, Göksel Yönetim'in İşlevselliği'nin sembolü olarak bilinir.  Tam bir peritodu veya siklusu ifade eder.  Eril olan üç ile dişil olan dördün evliliği olarak da ifade edilebilen yedi sembolünün, dünyanın meydana getirilişini de sembolize ettiği görülmektedir."

Evet!..bu kadarını yazıcam. Buna isterseniz birlikte birer yorum getirelim;biraz oradan buradan araştırarak ve düşünce payımızla da katkıda bulunalım.
Acıkça, artık alıntılarla aktarılan bilgiler canımı sıkar oldu ve öğrendiklerimize  bir nebzede olsa şahsi fikri katılımımız olsun.
İsterseniz, tabi eğer ilgileniyorsanız bu fikrimle ki Mason arkadaşlar önceliklidir  :) açılışı ben yapayım karınca kararınca.

Misal, eril neden üç dişil neden dört...? Sefirot sıralamasına şöyle bir baktım ve eril ikinci dişil üçüncü sırada. Ama tezahür olmayan sıfatsız olandan başlarsak rakam sıralaması doğru geliyor; tabi bu benim bu şekilde bakış açımdan dolayı. Başka bakış açılarını bekliyorum beyler..
Sevgi ile kalın


Eylül 12, 2014, 12:14:27 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

7 rakamı kutsal kitaplarda önemli bir nokta. Kuran'da İsrâ 44'de "Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı tesbih ederler." cümlesi içince geçen "7 gök" kavramı araştırmacılar ve ilahiyatçılar tarafından uzun uzun tartışılmış ve hala tartışılmaktadır. Bu konu hakkında bir bilimsel gerçek olan Atmosferin 7 katı da ele alınınca 1400 yıl önceki teknoloji ile Dünya'nın yuvarlak (aslında Geoit) olduğunu dahi anlayamayan kişilerin Atmosferin katmanlarını keşfetmesi çok enteresan.

Ve yine Kuran'da Kaf 38'de "Ve andolsun ki, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yarattık. Ve Bize (hiç)bir yorgunluk dokunmadı." denmektedir. Yine bir bilimsel gerçek ile açıklamak isterim: Güneş'imizin parlaması Büyük Patlama'dan sonra 6 milyar yılı bulmaktadır, Dünya da Güneş'in etrafında gaz ve toz parçalarından ve birtakım kozmik olaylar sonucu meydana geldi. Dünya'da hayat ise yaklaşık 3,5 milyar yıl önce başlamaktadır. Özetle, Güneş'imiz ve Dünya'mız Büyük Patlama'dan 6 milyar yıl sonra oluşmuştur ve bu gerçek de Kaf 38'i doğrular niteliktedir. İlahi gün, ay, yıl hesaplarına girilmesi doğru olmaz zaten, yoksa iş çıkmaza girer. Kaynak: Cosmos 1. bölüm

Özetle; rakamlara kişiden kişiye, inançtan inanca değişebilen sembollerle değil de bilimsel olarak baktığımızda bu gibi şaşırtıcı belgelerle karşılaşıyoruz. Bunlardan ve bu gibi ilahi metin-bilimsel gerçek ilişkilerinden yola çıkarak, kitabın ilahi bir güç tarafından gönderildiğini tekrar vurgulayan "yüz binlerce" kişi var.

Saygılarımla...
« Son Düzenleme: Eylül 12, 2014, 12:16:35 ös Gönderen: Nicolus »
Serius est quam cogitas.


Eylül 12, 2014, 02:32:25 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu başlık altında sözü edilen "kutsal kitaplar" hangi kitaplar?

Bunları kim ya da kimler, ne zaman yazmış?
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 02:33:34 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Bilimden uzaklaşmaya başlayanca herşeye olduğu dışında anlam yükleme, birşeyleri, sayıları manüple ederek ispata yönelme "ben" i besleme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

Kur'an kerim de pek çok ayette açık ve net anlaşılır olduğu belirtilirken hala çarp böl topla çıkar, türevini al integrali kaç yapar, hoplatarak anlam yüklemeye çalışmak. Kuran ı büyü veya sihir kitabına dönüştürmekten başka bir şey değildir.

Atmosferin 7 kat olduğunun 1400 yıl değil çok daha öncesinden biliniyor olması durumunda ne anlam çıkarılacak,

Dos doğru, olduğu gibi anlamak için bu derece inanmış insanın yapması gereken tek şey "yüce yaratan bana herşeyi olduğu gibi dosdoğru görmeyi nasip et" demelidir.

Saygılarımla,
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


Eylül 12, 2014, 03:18:40 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Bu başlık altında sözü edilen "kutsal kitaplar" hangi kitaplar?

Bunları kim ya da kimler, ne zaman yazmış?

Merhaba Sn. ADAM,

Konuda bahsedilen "kutsal kitaplar" İbrahimî dinlere ait kitaplardır. Zaten İncil'in vahiy aracılığıyla gelmediği biliniyor, şuan mevcut İncil'in ne tür düzenlemelerle değiştirildiğini benden daha iyi bildiğinizi tahmin ediyorum. Diğer kitapların vahiy aracılığıyla geldiği iddia ediliyor fakat yine ortada yazar olarak insan olan katipler görev alıyor.

Bilimden uzaklaşmaya başlayanca herşeye olduğu dışında anlam yükleme, birşeyleri, sayıları manüple ederek ispata yönelme "ben" i besleme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

Kur'an kerim de pek çok ayette açık ve net anlaşılır olduğu belirtilirken hala çarp böl topla çıkar, türevini al integrali kaç yapar, hoplatarak anlam yüklemeye çalışmak. Kuran ı büyü veya sihir kitabına dönüştürmekten başka bir şey değildir.

Atmosferin 7 kat olduğunun 1400 yıl değil çok daha öncesinden biliniyor olması durumunda ne anlam çıkarılacak,

Dos doğru, olduğu gibi anlamak için bu derece inanmış insanın yapması gereken tek şey "yüce yaratan bana herşeyi olduğu gibi dosdoğru görmeyi nasip et" demelidir.

Saygılarımla,

Merhaba Sn. Selim,

Her şeye bir anlam yükleme çabası, insan doğasının bir parçasıdır efendim. Kutsal olarak kabul edilen kitapları sorgulamak, dikkat ediyorum yargılamak değil sorgulamak dünyevi görevlerinizden biri haline gelmiştir. Kuran'da:
  • "...Siz hiç düşünmüyor musunuz?" - Ali İmran Suresi | 65
  • "...Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz." - Rum Suresi | 28
  • "...Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık." - Hadid Suresi | 17
  • "Yine şöyle derler: 'Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.'" - Mülk Suresi | 10
ayetlerinde de belirtildiği gibi; düşünmek, sorgulamak, doğruları öğrenmek hem dünyevi hem dini sorumluluklarınızdan bazılarıdır. Taassuba karşıyım.

Ayrıca Türkçeyi doğru şekilde kullanmanızı rica edeceğim... :)

Saygılarımla...
« Son Düzenleme: Eylül 12, 2014, 03:32:15 ös Gönderen: Nicolus »
Serius est quam cogitas.


Eylül 12, 2014, 04:04:46 ös
Yanıtla #5

Burada garip bir paradoks yaşanıyor. Çeşitli bilim kuruluşları çeşitli etkenleri esas alarak birbirinden farklı "atmosfer katman modelleri" oluşturmaktadır. Bu hususta 5 katmanlı atmosfer modelleri mevcut olduğu gibi 7-8-9-10 katmanlı gibi birbirinden çeşitli ve farklı modeller de mevcuttur. Ne yazık ki kalıplaşmış coğrafya bilgisi bir süre sonra dogma haline geldiği gibi bir başka dogmayı da mucize yapıyor ! Gerçekte, atmosferin katmanlara ayrılmış olduğunu düşünmek komik ve dini bir safsatadan öteye geçemez.

"Kutsal kitaplarda (?) rakamların sembolleri" kısmındaki düşüncelerimi ise daha sonra belirteceğim.

Saygılarımla.


• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Eylül 12, 2014, 04:06:04 ös
Yanıtla #6
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Desenize, tarih boyunca bilim adamları, hele şu 19. ve 20. yüzyılın bilim insanları, hele hele astronomlar, boşuna uğraşıp durmuş yıllar boyunca çünkü tüm bunlar zaten orada kutsal kitaplarda yazılı olarak varmış... Oraya baksaymışlar ya!

Desenize Orta Çağda özellikle Astronomi ile uğraşan ve bulgularını ortaya önlemsizce koyan bilim adamları aslnda başka gerekçelerle kazığa bağlanıp yakılmış. Zaten kutsal kitaplarda var olan bu bilgiler özellikle saklanmış ki, diğer insanlar bunu öğrenmesin ve bilisizliğe tutsak olsun da bilenler kendi gemilerini yürütsün rahatça.

Desenize tüm bu kutsal kitapların içinde özellikle bir teki kulaktan kulağa aktarılmış ve bellenmiş metinlerin sonradan hiç yorumsuz ve düzenli bir şekilde Arapça metin haline getirilmesi sağlanmış da, bilim ve akıl yerine bunlar önder olmuş ve oluyor milyonlarca kafasını iyi kullanmayı bilen insana.

Desenize o antik çağın düşünürleri, hele Eukleides ve Pitagoras boşuna uğraşmışlar aritmetik ve geometriyle ve sonra bunu bir sayısal ve biçimsel tarzda simgeleyerek öğretilerinin temelini kurmada ve daha sonra da onların ardından bunca ezoterik sistemi oluşturan ve sürdürenler boşuna çabalamış gerçekleri bulabilmek için; bilememişler ki bunlar zaten o birileri tarafından gönderilmiş olan kutsal kitaplarda var.

Kuşkusuz bu iş sadece Astronomiyle de kalmamıştır. Kuşkusuz sadece fizik ve kimya gibi doğa bilimleriyle de kalmamıştır. Kuantum ve dalgalar (titreşimler) mekaniği, atom altı fiziği, quarklara varıncaya kadar tüm o bilgiler, biyo ve ruhsal enerji, tüm bunlarda neyin niçin ve nasıl olduğu da anlatılıyordur o kutsal kitaplarda, değil mi?

Şimdi bu konunun aktarıcıları, bunların da Kuran'daki âyetlerle örneklerini verecek, biz de göreceğiz, aydınlanacağız, bilim insanları da böylece gerçekleri öğrenmiş olacak.

Ne güzel!

       


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 04:12:58 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Ben yanlış anlaşıldım ağabeylerim... Burada "Bilmem şu kitap şunu kanıtlamaktadır. Hadi hepimiz bu kitaba inanç gösterelim." demedim ki!  :-[ Ben sadece yukarıda belirttiğim düşünceyi benimsemiş kişiler olduğunu söylemiştim. Ayrıca ben de taassuba, "Burada her şey var bacım, diğer mağazalara gitmene gerek yok." mantığına karşı birisiyim. Sayın Selim bey, "Burada her şey var." tarzı bir cümle kurunca inandıkları kutsal kitaptan birkaç alıntı yaptım. Çoook özür dilerim.

Saygılarımla...
Serius est quam cogitas.


Eylül 12, 2014, 04:19:14 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

 Öncelikle Merhaba Sevgili Kardeşlerim;
      Şunu belirtmek isterim ki, birçok kutsal kitap var yalnızca 3 tanede değil bildiğiniz gibi binlerce din ve milyonlarca "İnanılan ve Gerçek" Yaratıcı var. Her Kutsal Kitapta bir şifre olduğu kaçınılmaz ve aşikar bir şekilde bellidir fakat bu şifreler yalnızca rakamlar ve sayılar değiller.Bazı kelime ve sözcüklerde şifreli.
       Tabi ki bunları anlamak için uygun bir dil ile tercüme etmek lazım mesela Kur'an-ı Kerim deki harfler Huruf-u Mukataa Rabbimizin şifreleri olarak geçer ama Sayın Nicolus kardeşimizin belirttiği gibi ayetler bu durumu açık bir şekilde beyan eder. Ama tabi birde başka zamanlarda başka kişiler tarafından ortaya atılmış sözler ve asılsız şeyler vardır. Mesela bir örnek ile Kur'an-ı Kerim'den ;
      -19 rakamı ve Atatürk
     Doğru olduğuna inanılanlarda var tabi ki ;
         -Kur'an  da ki isimlerin gücü,
         -Yüce Allah'ın 99 Adının her birinin ayrı gücü

 Ayrı olarak Kutsal İncil'den örnek vermek gerekirse;
  -Kutsal Mesih 'in 12 havarisi
  -12 İsrailoğlu
  -Pavlus ' un 12 kilise ye yazdığı mektuplar .. vb

            Ayrıca bugüne kadar bulunmuş olan birçok icadında Kur'an , İncil  ve Tevratta zaten yazılı olduğu inanılması bana göre saçma. Çünkü size biraz klasik gelebilir ama varsa neden yapılmadı diyerek yazımı sonlandırmak istiyorum umarım hatalarımı mazur görürsünüz kardeşlerim..


Eylül 12, 2014, 05:28:31 ös
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Yazımı tekrar tekrar okudum, doğrudur türkçeyi yanlış kullanmam var ama yazımın hiç bir yerinde "burada her şey var" cğümlesi  yazmıyor. Yazmadığı gibi bu anlamı çıkaracak herhangi bir ima da yok.

Ben yazarken tabi olduğum dinin kitabı ile ilgili olarak yazdım, okuyup bir şeyler öğrenmiş olsamda mensubu olarak yaşamımda yer almayan herhangi bir dini kitab veya öğreti hakkında hangi anlamda olursa olsun eleştiri getirmek istemem.

Kur an da yazılanları rakamlara göre anlamlandırmanın kendi kanaatime göre saçmalığından bahsettim.

Herşey burada var, diğer her şeyi yok et düşünce yapısı iskenderiye kütüphanesini yok etmiş olabilir mi?

Tabiki şeylere anlam yükleyebiriz, ama bunu bilimden uzaklaşarak yapmaya çalışmak felsefeyi yok etmektir kanaatimce.

Düşünmeden sorgulamadan çarpıp bölüm toplayarak bilimin tespit ettiği doğruları "ya zaten bu kutsal kitapta da yazıyormuş, araştırmaya gerek yok" diyerek her şeyi orada aramaya başlamanın ilk adımı olduğundan karşı çıktım.

Saygılarımla,
 
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
9244 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2009, 08:42:04 öö
Gönderen: lucifer
25 Yanıt
25291 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2012, 12:34:06 öö
Gönderen: abezethibou
30 Yanıt
22636 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2014, 05:09:49 ös
Gönderen: hypatia
6 Yanıt
8163 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 23, 2015, 12:43:36 ös
Gönderen: Lucian
2 Yanıt
5580 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 18, 2010, 03:14:43 öö
Gönderen: Caius Keyes
5 Yanıt
8592 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2014, 01:58:16 öö
Gönderen: camilleri
7 Yanıt
13116 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2014, 02:27:23 ös
Gönderen: mbulut
2 Yanıt
6652 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 31, 2014, 09:41:19 öö
Gönderen: mbulut
15 Yanıt
7458 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2015, 12:19:50 öö
Gönderen: Kadim
0 Yanıt
2932 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 17, 2015, 10:24:36 ös
Gönderen: Risus