Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yılandan Ejderhaya Drakonyan Gelenek.  (Okunma sayısı 6890 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 11, 2010, 06:54:54 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay



Dünyanın birbirinden uzak ve farklı kıtalarında yaşayan neredeyse tüm milletlerinde Ejderhalara rastlanır. Gün yüzünde karşımıza çıkmayan bir varlığın böylesine ortak şekilde bilinçaltlarına işlemiş olması anlamlıdır.
**
Drakonyan gelenek modern çağın güçlenen  majikal akımlarından biridir. Kısaca “Ejderhalaşmak” olarak esas amacı anlaşılabilir. Birlik anlayışına ve paternal bir figür olan Ortadoğulu dinlerin Tanrı’sına ulaşmaktan ziyade kişinin kendisinden ileri bir varlık çıkarması hedeflenir. Bu da kadim Ejderhadır.
**
Kartal cennettekine yılan da cehennemdekine karşılık olarak düşünülürse, Ejderha cehennemi fetheden kartal değil cenneti ele geçiren yılan olmaktadır. Yılanların cenneti ele geçirmesi için kendisine kanatlar yaratması gerekir ve ortaya çıkan varlık kanatlı bir yılan olan Ejderha’dır. O hüküm sahibidir ve kendi kendisinin Tanrısıdır.
**
Drakonyan gelenekte insanın Ejderhalaşması hedeflendiğinden önce insanın içindeki yılanlar uyandırılır. Bu yöntemi destekleyen birçok bilgi, gelenek ve inanç vardır. Bazı örnekler verelim.
**
İnsan beyninin yılan beyniyle benzerlikleri dikkat çekicidir. İnsan beyin hücrelerinin yılan beyin hücreleriyle çok benzer yapıda olması ilginçtir ve beynimizin yılan beyninden evrimleştiği iddiası yaygın bir şehir efsanesidir.
**
Dini geleneklerde  insan ile yılan arasındaki ilişkiye birçok örnek görürüz. Örneğin Maya tanrılarından Gucumatz insanı aydınlandıran bir “bilgelik yılanı” olarak geçer. Aynı tanrı Azteklerde Quetzalcoatl ve Yucatan’larda Kukulcan adını alır. Bu dinlerin çoğunda yeraltında yaşayan ve Sheti olarak adlandırılan “Yılan-Kardeşler” inancı ortaktır. Cherokee’lerde de yılan-ırklarından bahsedilir. Antik Kolombiya mitolojisinde de ilksel kadın olan Bachue büyük bir yılana dönüşür ve bazen “İlahi Yılan” olarak adlandırılır.
**
Atina’nın ilk kralı olan efsanevi Cecrops I yarı insan yarı yılan olarak bilinir. Yunan mitolojisindeki birçok Titan ve dev kanatlı insansılar şeklinde karşımıza çıkarlar, tek farkları bacak yerine yılansı gövdelere sahip olmalarıdır, Ejderha şeklindedirler.  Örneğin Boreas kuzeyin soğuk rüzgarını getiren ve yılan gövdesine sahip olan kanatlı bir Yunan Tanrısıdır.
**
Hint yazmalarında ve efsanelerinde Naga ırkı yeraltında yaşayan ve yüzeyde insanlarla irtibata geçen bir yılansı ırktır. Kimilerinin insana dönüştüğü yazar. Hint yazmalarında bunlardan başka Sarpa denen bir başka yılansı ırktan daha söz edilir. Ayrıca Hint okyanusu civarında ve sonradan denizin dibine batmış bir ülkede varolduğu söylenen bir yılan krallığının bahsi geçer.
**
Japonların bir yılan-insan olan Kappa hakkında efsaneleri mevcuttur. Çin ve Kore’de insanların Ejderhaların soyundan geldiğine inanılır. Asya inançları yılan-insanların ve Ejderhaların mitolojisi ile doludur.
**
Afrika’daki bazı geleneklerde şamanlar derin ezoterik bilgi öğreten bir yılan-ırk olarak tanımladıkları Chitauri’lerden ders aldıklarına inanmaktadır. Bu inanç Amerikan yerlilerinin Dimethyltryptamine içeren ayahuasca uyuşturucusuyla yaptıkları çalışmaların içeriğine benzerdir. Bu bitkiyi kullanan yerli Amerikan şamanların çoğu yılansı ve uzaylı benzeri varlıklarla iletişime geçtiklerine ve onlardan ders aldıklarına inanmaktadırlar.
****
Ezoterizm ve Yılan

Yılanlar ezoterizmde de geniş yer tutarlar. Örneğin Doğulu bilgelikte evreni oluşturan iki güçten biri olan Şakti’nin insanda karşılığı Batılı dillere “yılan gücü” olarak çevrilen Kundalini’dir. Kundalini Yılanı insanın en güçlü potansiyelidir. Bununla beraber yılanın ezoterizmde tuttuğu yer Ortadoğu geleneklerinde tavana vurur. İran’ın ünlü Şahmeran hikayelerinde yeraltında kendi krallıkları bulunan üstün bir yılan ırkının bahsi geçer. Bu yılanlar insanlarla da irtibat kurmaktadır. Ezidilerde bugün hala tapınak duvarlarında karayılanlar göze çarpmaktadır.
**
Dünyanın gelmiş geçmiş tüm geleneklerine aykırı olarak, ilk kez Ortadoğuda insandaki yılan gücü kötülenir ve insana yılandan ve onun öğüdünden uzak durma emri verilir.
**
Tevrat’ın içinde adı geçse de kendisi ortada olmayan kayıp kitaplarından “Yaşer’in Kitabı”nda  Nemrut’tan ve insanlığın yaratımında söz sahibi olan bir yılan-ırkından söz edildiği iddia edilir.
**
İbrahimi dinlerde Adem’in cennetten kovulmasına yılanların sebep olduğu iddia edilir. İnsan yılanın ayartması ile kirletilmiş ve sonsuz mutluluktan uyandırılmıştır. Bu evrensel sistemin yıkılmasına işaret eden Kabalistik bir sembolizm olarak açıklanır. İnsan Tanrının maddi plandaki mükemmel örneğiyken iyiyle kötüyü ayırmış ve kendine ayrı bir yol çizmiştir. Bu Yaşam Ağacının şeklinin değişmesine yol açmıştır ve Daath küresi kırılırken en aşağı seviyede Malkuth küresi oluşturulmuştur, yılana uyan insan da Malkuth’a sürgün edilmiştir.
**
Günümüzde dünyanın hakimi olan medeniyetin köklerinde Ortadoğu kökenli yılan karşıtı gelenek yatmaktadır. Bu gelenek insanın yılana uyduktan sonra yaşadığı bozulmayı ve kirlenmeyi düzeltmek, insanı arıtmak hedefini aydınlanma yolu olarak görmektedir. Drakonyan geleneğinde ise insanın yılanla olan inkar edilemez bağını tekrar inşa etmek ve bu bağ yoluyla Ejderhaya dönüşmek hedeflenir. İnsanın yılandan öğrendiği iyi ile kötüyü ayırt edebilme yeteneği iyi birşeydir ve insan Ejderhaya dönüşerek yaşam ağacından da tadacaktır ve böylece Tanrılaşacaktır. Drakonyan geleneğine göre tek gerçek Tanrı insanın kendi içinden yaratacağı Tanrı olarak kabul edilmektedir.
**
Drakonyan gelenek insanı öne alan bir gelenektir. Ejderhalar soyundan gelen insanın atalarını inkar etmemesini ve atalarına gereken saygıyı göstermesini öğütler. Bu görevi yerine getirebilmemiz için Kundalini olarak da adlandırılan içimizdeki yılana kulak vermemiz kafi gelir. Yılanımızla irtibatımız arttıkça o bizim bir şekilde  Ejderha’ya dönüşmemizi sağlayacak talimatları bize verecektir.
****
(Order of Apep’ten Michael Kelly’nin ve Temple of Set’ten Don Webb’in kitaplarından derlemedir.)

Aytaç Koray Koç
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Eylül 12, 2010, 05:41:58 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Günümüzde popülerleşen kişisel gelişim telkinlerinden oluşan küllüyatta görüleceği üzere,Kundalini konusu önemli bir yer tutmaktadır.

Kundalini enerjisinin,insanın omuriliğinde bulunduğu ve kök çakra ile beyin arasındaki iletişimi desteklediği öngörülmektedir.Çağımız tefsircilerinden Malik İlyas TANRIBAĞI,kitaplarında kundalini konusuna işaret eden Kuran ayetlerini örneklemekte ve bu konuyu özgün yorumlarıyla desteklemektedir.

Kundalini enerjisini harekete geçirerek kullanabilenlerin,kendilerinde Tanrı'dan olan öz ile ilişki kurabileceğini savunanlarda vardır.

Ben,şimdilik bu savlar konusunda tarafsız kalmayı tercih ediyorum.Tarafsızlığımın kayıtsızlık olarak algılanmamasını dilerim.Binlerce yıldır süregelen gelenek ve alegorilerle örtülmüş inançların,kollektif bilinçaltına işlemiş kabullerin mutlak bir sebebi olduğunu gözardı edemem.

Forumda bu konuda daha donanımlı  özellikle doğu dinlerine meraklı üyelerimizin bulunduğunu öngörerek yapılası katkıları bekliyorum.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
8179 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2010, 08:39:41 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5070 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2010, 05:19:08 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5466 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2010, 12:21:07 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4324 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 07, 2010, 09:35:08 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
6659 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2010, 11:55:29 öö
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3520 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 24, 2010, 08:31:13 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4468 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2010, 01:01:05 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3723 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 28, 2010, 05:46:09 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3764 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 31, 2010, 06:23:23 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2768 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2013, 11:29:32 ös
Gönderen: Melina