Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Tace - Şubat 26, 2014, 01:32:57 öö
-
Cahillik , öyle bir şey ki insan araştırdıkça ögrendikçe ve okudukça aslında ne kadar az şey bildiğini ve ne kadar çok okursa okusun bilirse bilsin herşeyi bilemeyeceğini ve her problemi çözemeyeceğini anlıyor , peki ülkemizdeki bu cahilliği nasıl yok edebilliriz ? Neler yapabiliriz ?
-
Sayın Tace, cahillik öyle akşamdan sabaha yok edilecek bir şey değildir. Cahilliği yok edebilmek için önce köklü reformlar yapacaksın, eğitim seferberliği yaratacaksın, ilimin, bilimin önünü açıp hurafeyi kaldıracaksın. Yaşadığın toplumda insanların özgür bireyler olmasını sağlayacaksın, insanları biat kültüründen kurtarıp, yargılayabilen kitleler oluşturacaksın. Kadın-erkek demeden eşit birey statüsünde değerlendireceksin. İnsanları ümmet/kul olarak değil bağımsız bireyler olarak yetiştireceksin. Yöneticiler gerçek aydın kişiler olup çağdaş medeniyet seviyesini yakalama azminde olacaklar. Yargılama sisteminin tam bağımsız ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun olmasını sağlayacaksın. En önemlisi de laik bir düşünce yapısına sahip olacaksın. Ve buna benzer daha bir çok özelliği harmanlayıp önce beyninde kabullenip içine sindireceksin.
Pekiyi, cahilliği yenenler nasıl başarmışlar diyorsan, reformları ve rönesansı inceleyin. Hiç bulamazsanız. Mustafa Kemal'i ve onun kurduğu Cumhuriyet ilkelerini inceleyin.
Saygılar-sevgiler.
-
Bence konuyu acan arkadasimiz bize once cahillik hakkinda bir sunum yapsa, nedemek oldugu, hangi kriterlerle gore degerlendirildigi, nasil olculdugu , gibi sorularin cevaplarini icinde barindiran bir aciklama yapsada bizde buna Gore gercekten ulkemizde cahilligin olup olmadigi ile ilgili goruslerimizi yazsak.
-
Herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi, toplumsal cehaletin giderilmesi açısından proaktif bir yaklaşım olur.
Yönetimsel araç ve uygulamalar ile bunu bir seviyeye kadar taşıyabiliriz fakat bu 'devrim' ile toparlanan toplum, kendi pürüzlerini yine kendisi tespit edip bunları gidermeye çalışan bireylerin oluşturduğu aynı toplum ile yarışamaz.
Verilen doğru ile bulunan doğru arasında kişiyi doğru istikametinde eyleme geçirecek farklar vardır.
Cehalet asla giderilemez, şiddetlenen biçimde farkedilir. Giderilme isteğinin içten gelmesi halinde başarı durumunda kalma şansı vardır. Bilgi durağan değildir. "Oldum ben", oluşunuzun bitiş anına denk gelir.
Bu yüzden bütün dayatmacı statik formüller zamanı geldiğinde çökmeye mahkumdur; her ne kadar iyi niyetli olsalarda. Mesele bence bireyseldir.
-
Aptallar kendilerini zeki sanmayi bırakınca cehalet i ortada n kaldirma umudu artar.
Karahan
-
Aslında günümüzde hen cahil ve hen de aydın insanların yaşadıkları ülkeleri fazlası ile görüyoruz. Bu ülkeler arasında basit kıyaslamalar yaptığınız zaman aradaki farkları görürsünüz. Her şey vura vura anlatılmıyor ki !
Saygılar-sevgiler.
-
Cahil kendi cahilliğinden kurtulmayı istemedikçe cahillikten kurtulamaz.
Aynı bir bağımlının bağımlılıktan kurtulmak istemedikçe, bağımlılıktan kurtulamayacağı gibi.
Bireysel kurtuluştan toplumsal kurtuluşa doğru gidecek bir süreç.
Tabi burada kendini geliştirmiş insanlara düşen görev; cahillere yardım elini uzatmak.
Devletin, yöneticilerin görevi ise cahilliği değil aklı ve bilimi özendirmek.
İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılaması ve kendisini geliştirmesi şarttır.
Maslow teorisi veya ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi bu sebeple ortaya koyulmuştur.
Saygılar.
-
Bence her birey önce kendi cahilliğinden kurtulacak.Bundan emin olacak,
Daha sonra etrafına faydalı olacak.Bunu amaç edinecekki yavaş yavaş cahillik dönemi ortadan kalkabilsin.
Saygılar.
-
Cahillik yok edilmez. O bir tabiat kuvveti gibidir. Cahillik her zaman kitlesel, bilgelik her zaman azınlık olacaktır.
"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
Zümer Suresi, 9. ayet
-
Cahilliği yok etmek mümkün değildir. İnsanların her şeyi bilmek gibi de bir olanağı yoktur. İnsanın doğasında bulunan ön yargılar en başta bunun belirleyicisi olur. Ama ön yargıyı yok etmek kısmen mümkün olabilir. Tabi ki toplumdan topluma değişen farklılıkları da göz önünde bulundurmak gerekir.
Saygılar.
-
Aslında cahillik yoktur .
Cesaret etmek ile seçim yapmak arasında geçip giden yaşamlarımız vardır .
Köylü Ekrem (http://www.youtube.com/watch?v=PCWpsbr4Yrg#)
-
Üzerine gidilmesi gerekilen en önemli konulardandır.
Geçen gün bir video izledim, Kayseri de halkla röportaj yapıyorlar.
Sordukları soru;
"Sizce dinozorlar koruma altına alınmalı mı?"
Koca Kayseri'de 1 kişi çıkıpta "Onların nesli tükendi" diyemedi,
Şimdi bu cahiller mi seçecek beni yönetecek adamı?
Hiç bir halttan haberi olmayan ve yoksulluk sınırının çok altında olmasına rağmen 8. çocuğunu yapan cahillerin oylarıyla bugünlere geldik..
Atatürk cehaleti yenmeden çok partili düzene geçmek istemiyordu, çünkü cahillerin çoğunlukta olduğu ülkeler yok olup sömürülmeye muhtaçtır..
Eğitimi zorunlu hale getireceksin,
aile nüfus planlamasını zorunlu hale getireceksin baktın olmuyor, kısırlaştıracaksın!
Kendi karısına bakamayacak adam 8. çocuğunu yaparsa, cinayetler, uyuşturucu kısaca kendiliğinden berbat huzursuz bir sistem oluşur..
-
Bireye bir şey öğreterek cahilliği yenemezsiniz. Aslında hiçkimse başka birine bir düşünceyi kabul ettiremez.
Öğrenme süreci öğretenle değil, öğrenenle başlar. Yani birey öğrenir.
Öğrenme için öncelikle ilgi ve öğrenilecek şeye yeterlilik gerekir. İlginiz olsa bile herşeyi öğrenemezsiniz.
Sonrasında öğretici, materyal, ortam ve zaman gelir.
O zaman cahillikle mücadelede ilk koşul bireyin ilgi duymasını sağlamak, öğrenmeyi sevmesini öğretmektir. İşte bu nedenle inanmak bilmekten daha kolaydır.