İnsanın içinde,İnsan varlığının bu vakitsiz ve ölümlü kesitlerinde, ruhundaki saf varlığını varoluşa sarıp tüm yaşamı ebediyete taşıyabilecek bir cevher vardır.
Unutulmaz bir senfoni, değeri biçilmez bir sanat eseri veya ölmez bir ebedî eser yaratarak
ölmezliğe mahsar olmuş dâhilerin bu dünyadaki sayısı azdır. Çoklarımız, dünyanın düşünüş biçimine verebildiğimiz mütevazı hediyelerle kanaat etmeye çalışanlarız.Ve bizim ufak düşünce kırıntılarımız,dünyanın anonim kültürünün bir kısmına ruh verir
Bizim yaşayan ölmezliğimiz çocuklarımızda, ve torunlarımızda nefes bulur.Ebedi taşlardan ölümsüz heykeller yaratacak heykeltraşlar olmasını da biliriz.Sonsuzluğa uzanacak olan fikirleri genç yüreklere nakşetmesini de
Fakat çoklarımız, pek de farkında olmadan sahip olduğumuz çok daha büyük mazhariyete malik bulunuyorlar. Bizden sonra gelen
nesillerin ruhani hayatına ve talihine şekil vermek ... Yaşadığımız hayatın örneğiyle müessir olduğumuz erkek ve kadınlar, ruhlarımızın alevinin dokunduğu çocuklar, işte bizim hayatımız bunlardan temadi eder ve ebedî,ezeli ehemmiyetini kazanır.
Sevgiler