Önce “Masonluk Tarihi’nde Anlatılmayanlar” başlığı altında Çağdaş Masonluğun doğuşunun öyküsü, ardından “Obediyanslar Ritler” başlığı altındaki anlatımları akılcı bir dizge olarak bu başlığın izlemesi gerekiyor.
Burada “Masonluğun Yasaları” terimiyle sadece mason örgütleri için geçerli olan kurallardan söz edeceğim. Ne var ki bu “yasa” sözcüğü kimi zaman dile dolanıyor. Özellikle antimasonik çevrelerde «Bakın, işte görüyorsunuz, masonların kendilerine özgü yasaları var. Bu da onların ülkemizin yasalarına uymadıklarını gösterir.» tarzında bir polemiğe giriştikleri görülmüştür.
Şunu açıkça ve kesinlikle ortaya koymalı: Masonluğun yasaları, bir mason örgütünün bulunduğu herhangi bir ülkede geçerli olan yasalardan üstün değildir. Bu yasalar, sadece masonlar için, kendi çalışmalarında bağlayıcı bir nitelik taşır. Üstelik bu yasalar, mason kuruluşlarının çalışmalarının tümünün düzenlenmesi bakımından da yetersizdir. Bunun için her mason kuruluşunun kendine özgü bir de tüzüğü vardır. Hatta birçok mason kuruluşunda tek bir tüzük bile yetmez; ayrıntılı çalışmalar için ayrıntılı tüzükler düzenlenir. Örneğin bir büyük locanın bir genel tüzüğü vardır ve bu tüzük ancak büyük loca organlarının çalışmalarının nasıl yürütüleceğini belli kurallara bağlar. Fakat bu tüzük locaların ya da gereğinde oluşturulan diğer kurulların çalışmalarını ne gibi kurallara bağlı olarak yürütüleceği gibi bir ayrıntıya girmez. Dolayısıyla, onlar için de ayrı tüzükler düzenlenir.
Bir obediyans ya da bir mason ritinin örgütü, çalışmalarını genellikle sözünü ettiğim tüzüklere uyarak yürütür. Bu arada hepsinin evrensel boyutta geçerli olarak benimsediği bir yasa vardır. Tüzük, sık sık açılıp bakılması, neyin nasıl yapılması gerektiğinin görülmesi için el altında bulundurulması gereken bir rehberdir. Yasa ise öyle değildir. Çok yıllar önce düzenlenmiştir ve orada öylece durur.
Ancak bu yazı dizisinin başlığı Masonluğun yasası değil, yasaları… Bu da gösteriyor ki evrensel boyutta Masonlukta birden çok yasa var. Kuşkusuz bunlardan kimileri de önceki bir yasayı yürürlükten kaldırarak onun yerine geçmiş olan yasa…
Bu bağlamda Masonlukta bir de çözümlenememiş ve yakın gelecekte de çözümlenemeyecek gibi görünen bir sorun var. Bırakın kimilerinin bu yasalardan birini, kimilerinin bir diğerini benimsemesini, kimileri de ötekilerin yürürlükten kaldırılmış olarak benimsediği yasaya bağlı kalmayı sürdürüyor.
Bu akıl almaz karmaşıklığı sırası geldiğinde göreceğiz.
Ayrıntılara geçmeden önce; bu bölümde tüm bu yasaların bir sıralamasını yapmak istiyorum:
1- İlk (özgün) anayasa: 1723
2- Değiştirilmiş (yeni) anayasa: 1738
3- “Ahiman Rezon” adıyla anılan anayasa: 1756
4- İngiltere Birleşik Büyük Locası’nın anayasası: 1815
5- Fransa Büyük Doğusu’nun anayasası: 1849
Bunların dışında bir de ritlerin anayasaları var. Ancak bana göre onlar birer yasa değil, ancak birer tüzük sayılır çünkü sadece rite bağlı birimlerin örgütlenme ve çalışma kuralarını belirliyor. Ancak onlara da, sanırım güçlü bir etki yaratsın diye “anayasa” denilmiş.
Bu bağlamda Batı dillerinde kullanılan sözcük “constitution”. Böyle olunca da onlara kaçınılmaz olarak anayasa dememiz gerekiyor. Sanırım konuya evrensel hukuk açısından bakıldığında bunlara değil anayasa, “yasa” bile denilmesi zorlaşır ama öyle denilmiş işte.
Bu anayasaların birbiri ardınca ortaya konulup karşılaştırmalarının yapılmasının yetersiz kalacağı görüşündeyim. İçerikleri kadar nasıl ortaya çıkmış oldukları da önemli. Hatta içerikleri bakımından belki sadece ilk bölümleri önemli; ötesi göz ardı edilebilir. Arada birkaç önemli nokta varsa, buradaki bilgilendirme amacı bakımından onlara şöyle bir değinmek yeterli olabilir. Bir de hemen hepsi üzerinde sonraki tarihlerde yapılmış değişiklikler de var. Bu nedenle konuya bu anayasaların tarihçe özetleri ile başlamak istiyorum.
Ancak benim yazılarımı izleyenler biliyor; ben bunları hep parti parti düzenleyerek aktarıyorum. Bunun bir yararı da, katılacak, görüş belirtecek, yazdıklarımı eleştirecek olanların konuları birbirine karıştırmamasını sağlamak. Bu nedenle bu ilk bölümü burada kesiyorum. İkinci bölüme özgün anayasanın nasıl oluşturulduğunu anlatarak başlayacağım.
Sevgiler.