Dini kurallara uymada gözlenen azalma, toplumsal zeka seviyesinin yükselmesiyle doğrudan bağlantılı mı?
İngilizlerin saygın yayın organı Telegraph gazetesinin web sayfasında yayına giren haber geniş bir tepki yaratmış görünüyor.
Habere göre, Ulster Üniversitesi kıdemli Psikoloji Profesörü Richard Lynn, entellektüel elit arasında yer alan kişiler arasında ateist olanların sayısının genel toplum ortalamasından daha yüksek olduğunu söyledi
Profesörün tezine göre, geçtiğimiz asırda dini kurallara uyulmada gözlenen azalma, toplumsal zeka seviyesinin giderek yükselmesiyle doğrudan bağlantılı. 21.Yüzyıl'ın şu döneminde hem Doğu'da hem Batı'da gözlenen dini uyanış ise, bu sürecin geriye doğru işlediğini gösteriyor.
Akademik 'Intelligence' dergisinde yayınlanan makalede varılan sonuçlar bazı eleştirmenlerce 'aşırı basitleştirilmiş genellemeler' olarak yorumlandı.
Daha önce yaptığı araştırmalarda zeka konusunu ırk ve cinsiyet gibi değişkenlere bağlayarak aradaki ilişkileri açıklamaya yönelik araştırmalar yürütmüş ve bu tarz 'dobra' çalışmalarıyla tepki toplamış olan Profesör Lynn, üniversite öğretim üyeleri arasında Tanrı'ya inananların genel toplum ortalamasından çok daha düşük olduğunun altını çiziyor.
Kraliyet Akademisi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada; İngiliz üniversitelerindeki öğretim üyelerinin yalnızca % 3.3'ü Tanrı'ya inanırken , İngiliz toplumunda Tanrıya inanan insanların oranı %68,5 olarak tespit edilmişti.
1990'larda ABD'de yürütülen benzer bir çalışmada Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi üyeleri arasında Tanrı'ya inananların oranı %9 olarak bulunmuştu ki dindarlığıyla ünlü Amerikan toplumu geneliyle kıyaslandığında çok düşük bir oran bu.
İngiliz bilim adamı Richard Dawkins'in geçtiğimiz dönemde yazdığı ve Türkçe'ye de çevrilen God Delusion (Tanrı Yanılgısı) adlı kitapta da akademisyenler ve sanatçılar arasında dinsel inançların toplumun geri kalanına oranla çok daha düşük hatta yok denecek kadar az olduğu vurgulanmaktaydı.
Pek çok ilkokul çocuğunun Tanrıya inandığını ancak ilerleyen yıllarda -zeka seviyeleri yükseldikçe- çocukların zihinlerinde şüpheler oluştuğunu belirten Profesöy Lynn, Times Higher Education dergisine verdiği demeçte "Niçin toplumun geri kalanına kıyasla daha az akademisyen Tanrı'ya inanıyor? Sanırım bu sadece IQ meselesi. Akademisyenlerin ortalama IQ düzeyleri toplumun genel ortalamasından yüksektir. Genel halk kitleleri üzerinde Gallup'un yaptığı çeşitli kamuoyu araştırmalarında yüksek IQ'ya sahip insanların Tanrı'ya inançlarının daha az olduğu zaten saptanmıştı." demişti.
20.Yüzyıl boyunca 137 gelişmiş ülkede insanların daha iyi beslenme sonucu nesilden nesile daha yüksek IQ düzeylerine ulaştığı ve bu nedenle dini inançların inişe geçtiğini söyleyen Profesör Lynn'e itiraz eden ilahiyatçılar ise "zeka konusunun bu tarz bir araştırmaya konu edilmesinin toplumsal anlamda tehlikeler içerdiğine" dikkat çekiyorlar.
LINK
Zekamız giderek geriliyor!
Fazla zeka sağlığa zararlı mı?
PROFESÖR RICHARD LYNN KİMDİR?
1930 doğumlu İngiliz Psikoloji Profesörü Richard Lynn, Cambridge Üniversitesi mezunu olup 'Emeritus' ünvanına sahip bir profesör. Yani aslen emekli olmasına rağmen olağanüstü yüksek akademik başarıları nedeniyle hala saygın bir üniversite kürsüsü sahibi.
Cinsiyet ve din gibi faktörlerin zeka üzerindeki etkilerini araştırdığı çalışmalarıyla bir takım tepkilerin hedefi olan Profesör, 50 yılı aşkın bilimsel kariyerinde şu ana kadar 11 kitap ve 200'ün üzerinde bilimsel makale yayınladı.
Profesörün akademik çalışmalarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler
http://www.rlynn.co.uk adresindeki web sitesinde akademisyenlerin ve araştırmacıların ilgisine sunulmuş
http://www.guncel.net/gundem/yasam/2009/03/03/zeki-insanlarin-tanri-inanci-daha-dusuk.htm