SAAT VE KIYAMET
Saat kelimesi geçen ayetleri inceleyelim.
Ta'ha 15: Saat mutlaka gelmektedir. Herkesin yaptığının karşılığını alması için onu az kalsın gizliyordum.
İnnes sâate âtiyetun ekâdu uhfîhâ li tuczâ kullu nefsin bimâ tes’â.
Lokman 34: Saatin bilgisi ALLAH'ın yanındadır.
İnnallâhe indehu ilmus sâah
Ahzab 63:Halk senden Saat'i soruyor. De ki, 'Onun bilgisi ALLAH'ın katındadır;
Yes’eluken nâsu anis sâah, kul innemâ ilmuhâ indallâh
En'am 31: Saat, kendilerini ansızın yakalayınca,
izâ câethumus sâatu
Ve daha bir çok ayette gördüğümüz üzere, 'saat' dünyanın sonu anlamını taşır. Kur'anda, dünyanın sonu ile ilgili ayetlerde, 'saat' veya Yevm'ül saat(saat günü) ifadesi kullanılır.
Şimdi de Kıyamet, ve aynı kökten gelen kıyam kelimelerini ayetlerde inceleyelim.
Bakara 113:Kıyamet günü ALLAH ihtilafa düştükleri konularda aralarında hüküm verecektir.
fallâhu yahkumu beynehum yevmel kıyâmeti fîmâ kânû fîhi yahtelifûn
Bakara 174:Kıyamet Gününde ALLAH onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz.
lâ yukellimuhumullâhu yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim
Bakara 212:Oysa erdemliler kıyamet Günü onların üstündedir
vellezînettekav fevkahum yevmel kıyâmeh
Bakara 212'deki ayrıntıyı görebildiniz mi? Kur'an iman edenlerin dünyanın sonunda yaşanan dehşetengiz durumu görmeyeceklerini bildirir. Bakara 212 ayetinde ise, kıyamet gününde iman edenlerin ve erdemli bir hayat sürenlerin inkarcıların üzerinde bir konumda olacağından bahseder.
Furkan 64:Gecenin yalnızlığında Rab'lerine kıyam ve secde ederler.
Vellezîne yebîtûne li rabbihim succeden ve kıyâmâ
Al-i imran 39:Mihrapta (kaimun) kıyama durmuş namaz kılıyorken melekler ona seslendi
Fe nâdethul melâiketu ve huve kâimun yusallî fîl mihrâbi
Kıyam, kelime anlamı ayağa kalkma demektir.
Kıyamet, Ayağa kalkış, diriliş demektir.
Kıyamet(diriliş,ayağa kalkış), dünyanın sonu değil, ahiretin başlangıcı demektir.
Dünyanın sonu ise 'Yevm'ül saat'tir.
Yevm'ül kıyamet, yani kıyamet günü öldüğümüz değil, dirildiğimiz, ayağa kalktığımız ve hakkımızda hüküm verilecek olan gündür.
Ali imran 55: ALLAH İsa'ya şöyle demişti: 'Senin dünyadaki hayatına son vereceğim ve kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtaracağım ve sana uyanları Kıyamet(diriliş) Gününe kadar inkar edenlerin üzerinde tutacağım. Sonra, dönüşünüz banadır ve anlaşmazlığa düştüğünüz konularda aranızda ben hüküm vereceğim.'
Bu ayette ise, İsa'nın diriliş günündeki rolünden bahsetmekte. Dikkat ederseniz, İsa ile ilgili hiç bir ayette ''Yevmül Saat''te yahut 'yevmül saat'e yakın geleceğinden bahsetmez. 'Yevmül Kıyamet'te her nebiye, her elçiye ve her insana biçilen bir rol gibi, İsa'ya da biçilen bir rol vardır.
Mehdi ve İsa Mitolojilerine inanmayın. Her önüne gelen, kendini Mehdi ve İsa ilan ederek, etrafına müridler toplamakta. Onların önünü açmayın, sorgulayın, araştırın.
Allah elçilerini göndermeye devam edecektir, ancak gelecek olan İsa Nebi olmayacak, zira hatemen nebiyyin (son nebi) Muhammed Nebidir.
Mehdi ise, yanlızca bir mitolojiden ibarettir. Bu mitolojiye inanan, her gariban burnu kemerli, alnı ve karnı geniş, orasında burasında 'ben' olan, birazcık ta mürid toplayan 'hadisçi' mehdiliğini iddia ediyor.
Bu hadisçi arkadaşlarımız, neden bu hadisi de rivayetlerine eklemiyorlar? Yoksa bu kişiler, kendi dinlerinin münafıkları mı?
Mehdi, benim soyumdan(ehli beytimden) gelecek.
Ebu Davud, Mehdi 1, (4282); Tirmizi, Fiten 52, (2231, 2232).
Allahın Rahmeti ve Bereketi üzerinize olsun...