Yıllar önce ankara yakınlarında bir ilçe de X partisinin toplantısını bizzat katılan arkadaşım anlatmıştı;
İlçe başkanı olan kişiye, ilçe eşrafından *aynı partiden* bir muhalif ses toplantıda söz alıp laf atıyor. Sözünde ağır bir eleştiri yok, sadece eleştirel bir soru soruyor. Ardından, yakınında bulunanlar tekme tokat dövmeye başlıyor. Başkan önce iyice dövüp dışarı atmalarını bekliyor ve sonra müdahale ediyor. 'Arkadaşlar yapmayın! Biz herkese saygılıyız, demokratız söyleyiz böyleyiz, bunlara bile saygı duyarız' gibi laflar ederek hitab ettiği kitleye kendi karizmasını kin ve öfkesini, bağnazlığını, perdelemeye çalışarak gösteriyor...
Açıkcası bugünkü ortamda, bazen biz insanlar, eleştiririz. 'Ne kadar da dehşet şekilde korumalarla geziyorlar!' diye.
Bu sadece hükümet için değil aynı zamanda muhalefet ve hatta herhangibir kurumun idari erki içinde geçerli. Bu olayda Erdoğan'a muhalif olan bir çok kişi sevinir. Benzer bir şey Kılıçdaroğlu'na gelse ona muhalifler de sevinir... Hatta az bile yapmışlar derler.
Mevzu, eleştiride artık tahammülün kalmadığı, insanlık sınırlarının alaşağı edildiği, 'terbiye', 'saygı' ve 'ahlak' kavramlarının sadece kişilerin kendi düşüncelerine uyulduğu sürece geçerli olduğunun bir yansımasıdır diye düşünüyorum....
saygılar