Esra Boğazlıyan'ın yazısı;
Belediyelere 'işgaliye' parası veren restoran ve kafe işletmecileri kaldırımları ele geçiriyor. Yaya yolları masa ve sandalyelerle dolduruluyor. İstanbullular da soruyor: 'Kaldırımlar belediyeye mi, vatandaşa mı ait?'
HEP söylüyoruz...
Kapalı alanlarda sigara yasağının .ardından restoranlar, kafeler, büfeler, kaldırımlara yayıldı diye... Peki kenti yönetenler bu duruma son vermek için ne yapıyor dersiniz? Sanki tüm belediyeler sözleşmiş gibi, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Kaldırımları tekrar yayaların kullanımına açmak için en küçük bir adım dahi atmıyorlar. Onlar böyle bir sorunun varlığını görmezden gelmeye devam ededursun, bu iş artık çağırından çıkmış durumda...
Öyle ki bir bakıyorsunuz, iki kişinin bile zar zor yürüyebileceği yaya yolları bile işgal edilmiş, masa, sandalyelerle doldurulmuş. Üstelik bu istila öyle belli yerlerde değil, kentin dört bir yanında cereyan ediyor. Aklınıza gelen her yerde...
VATANDAŞA CEZA...Biliyorsunuz işte, bu sayfalarda daha önce defalarca örneklerini sunduk... İstanbulluların kaldırımda yürüme hakkının nasıl ellerinden alındığını gösterdik, vatandaşın isyanını yansıttık. Buna rağmen çözüm yine yok yine yok... Acil Şikayet Hattı'na bu konuda her gün onlarca mesaj geliyor. Şehrin çok farklı bölgelerinden...
Bugün de Harbiye'de oturan ve dışarı çıktığı anda işgal manzaralarıyla karşı karşıya kalan bir İstanbulluya kulak verelim. Bu gördüğünüz fotoğrafları çekip bize ulaştıran okuyucumuz, 'işgaliye' parasını veren herkesin kaldırımları ele geçirdiğine dikkat çekmiş ve bu uygulamayı eleştirmiş... "
Sigara yasağı, sigara içimini azaltmayı hedefleyen bir uygulama olarak görünse de kaldırımların işgal edilmesiyle sonuçlanarak yayaları cezalandıran bir yasak oluyor. Kapalı mekânlarda sigara içilmesi yasağı karşısında müşterilerinin azalması ile zor duruma düşen mekân sahipleri, çözüm olarak müşterilerini açık alanlarda ağırlama fikrini buldu. Kentte bahçeli alanlar az olduğu için masalar dükkân önlerine konulmaya başlandı. Esnafın tepkisinden çekinen belediyeler ise bu duruma hoşgörüyle yaklaştı.
İşi resmiyete dökmek için de işgaliye ücretini ödeyenlere böyle bir uygulama hakkı verildi ve zamanla bu iş zıvanadan çıktı. Önceleri dükkân önlerine atılan masalar, artık yolun ortasına konuluyor, hatta bununla yetinilmeyip özel ahşap bölmeler oluşturuluyor.
Belediye zabıtaları seyyar satıcıların arabaları ile uğraşırken enteresan bir şekilde kaldırım işgaline karşı çıkmıyor. Peki yaya yolları dükkânların tapulu malı olmadığına göre, kaldırımların kapatılmasını hukuksal olarak hangi prensibe dayandırabiliriz? Bu işgalin önüne geçilmedikçe, mekân sahipleri kaldırımları daha da sahiplenecek, yolda yürürken müşterilerini rahatsız etmememizi isteyecekler. Bunun ipucunu masalarının etrafını kapattıkları ahşap bariyerlerde görebiliriz.
Peki kaldırımlar kime ait? Vatandaşa mı, belediyeye mi?
Sigara yasağı bahane edilerek kaldırımların kiraya verilmesini anlamak mümkün değil. Kimse 'dur' demezse kaldırımlarımızı kaybedeceğiz ve bunu anladığımızda iş işten geçmiş olacak."
Kaynak:
http://www.haberturk.com/yazarlar/513322-parayi-veren-kaldirima-yayilir