Cumhuriyet Dönemi
1923 yılında Cumhuriyet’in kurulmasıyla Maşrık-ı Azam-ı Osmanî Türkiye Büyük Maşrıkı adını aldı.
Masonlar bu dönemde de hayır işlerini sürdürdüler. O dönemde sadece büyük şehirlerde lise bulunuyordu. Lise olmayan yerlerdeki yetenekli gençlerin eğitimlerini sürdürebilmelerini sağlamak amacıyla 1927 yılında Selamet locası üyelerinin girişimiyle İkmal-i Tahsil Cemiyeti kuruldu. Masonlar ile mason olmayan birçok kişi derneğe üye oldular. İkmal-i Tahsil Cemiyeti gençlere eğitimlerini sürdürmeleri için yardım yaptı. Dernek, daha sonraki dönemde benzer amaçlarla Mustafa Kemal’in himayesinde ve İsmet Paşa’nın başkanlığında kurulan Türk Maarif Cemiyeti’nin faaliyete geçmesine kadar hizmet verdi.
İzmir Karşıyaka’daki Zuhal Locası üyeleri de diğer masonlar gibi çevrelerinin ihtiyaçlarıyla yakından ilgilenmişlerdir. 1930′ların başında Karşıyaka’daki okullarda bulunan 1200 öğrenciden yüzde onunun tek öğün dahi yiyecek güçte olmadıkları görüldüğünden çocukların öncelikle hiç olmazsa öğlenleri sıcak yemekle karınlarını doyurabilmeleri için bir kampanya açıldı her gün okullara sefertaslarıyla yemek dağıtılarak 110 çocuğun her gün karınlarının doyması sağlandı. Okullarına uzaktan gelen çocuklara tramvay ve tren pasosu temin edildi, ihtiyacı olanlara ayakkabı alındı, hasta çocuklara doktor masonlar gönderilerek gerekli ilaçları eczacı masonlar tarafından ucuza yapıldı ve bedelleri loca üyeleri tarafından ödendi. Muhtaç çocukların anne babalarına iş bulmak konusunda da loca hasenat komisyonu çalışmalar yaptı. Bu faaliyet locanın çalışmalarına ara verdiği 1935 yılına kadar devam etti.
1930′ların ortalarına doğru, dünya ve ülke konjonktürünün gelişimine bağlı olarak, ülkede sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü faaliyetler Halkevleri bünyesinde toplanmaya başladı. Türk Ocakları, Kadınlar Derneği gibi birçok kuruluş çalışmalarına son verdi. Türkiye Büyük Maşrıkı da benzer şekilde, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın isteğine uyarak Ekim 1935′de çalışmalarını durdurdu.
Çalışmalara ara verilmesinden üç yıl kadar sonra, 1938 yılı Haziranında yeni dernekler kanunu çıkarıldı. Masonlar da bu değişikliğin ardından yeniden çalışmalara başlama arzusuyla 1938-1939 yıllarında üç loca oluşturdular. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması çalışmalara olanak vermedi.
Bu arada 1 Haziran 1943 günü yapılan İngiltere Birleşik Büyük Locası toplantısında Önceki Büyük Üstat sıfatını da taşıyan İngiltere Kralı VI. George yeni Büyük Üstadı isad ederken yaptığı konuşmasında, Masonluğun lağvedildiği veya faaliyetinin durdurulduğu muntazam olarak tanınan ülkeler bulunduğunu; bunun söz konusu Büyük Locaların tarihlerinde hazin bir dönem olduğunu ve koşullar uygun olduğunda İngiltere Birleşik Büyük Locası’nın Hür Masonluğu yeniden canlandırmak için severek yardımcı olacağına ve Hür Masonluğun yaşadığı zorlu günlerden güçlenerek çıkacağından kuşkusu olmadığını söyledi. Konuşma 3 Haziran 1943 tarihli Ulus ve Vatan gazetelerinde yer aldı.
İkinci Dünya Savaşı’nın Müttefiklerin üstünlüğü ile sona ereceğinin anlaşılmasıyla Batı dünyası savaş sonrasıyla ilgili düzenlemeleri ve ilkeleri saptamayı hedefleyen konferanslarda buluşmaya başladılar. Birleşmiş Milletler örgütünün oluşturulması, örgüte hangi ülkelerin, hangi koşullarla alınacağı belirlenmeye başladı. Türkiye, Müttefiklerin yanında yer almaya karar vererek 1945 başında Almanya ve yandaşlarına savaş ilan etmişti. Ancak Müttefik cephede yer almanın ilk koşulu çok partili demokratik ülke olmaktı. Bütün demokratik ülkelerde de İngiltere Kralı’nın 1943 yılında belirttiği gibi Mason locaları faaliyet göstermekteydi.
Ülke ve dünya konjonktüründeki gidişe uygun olarak 5 Şubat 1948′de Türkiye Mason Derneği kuruluş belgelerini İstanbul Valiliğine verdi ve Masonluk tekrar faaliyete geçti. Aralık 1948′de Ankara, Ocak 1949′da İzmir şubeleri açıldı.
Bu dönemde, binalar kiralanarak üç şehirde çalışmaya başlandı. 1951 yılında Halkevlerinin kapanmasının ardından eski binaların geri alınması için girişimler yapıldı ve 1954′de İzmir, 1957′de İstanbul binaları yeniden derneğin mülkiyetine girdi.
16 Aralık 1956′da yapılan genel kurulda Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası adı benimsendi.
1964 ve 1965 yıllarında Yüksek Şura, Büyük Locada yapılan seçimlerin iptal edilmesi için gerekli girişimlerde bulununca Masonluk içinde büyük bir çalkantı doğdu. Uzun süren bu çalkantılar sırasında bir süredir devam etmekte olan Anglosakson Masonluğu topluluğu ile ilişki kurulması çalışmaları sonuçlandı. Türk Masonluğu’nun İskoçya Büyük Locası tarafından tanınması gerçekleşti. Bu olaylar sonunda, öteden beri “Liberal Masonluk” adı verilen anlayışı benimsemiş olan bir grup kardeş topluluktan ayrıldılar ve “Türkiye Büyük Mason Mahfili” adıyla yeni bir masonik örgüt kurdular. Daha sonra Büyük Doğu adlı Fransız Masonik örgütü ile ilişki kuran bu oluşum halen Özgür Masonlar Büyük Locası olarak faaliyetine devam etmektedir.
Ayrıca ülkemizde diğer iki masonik kuruluşun dışında Kadın Mason Büyük Locası adıyla masonik faaliyetlerde bulunan bir üçüncü kuruluş daha bulunmaktadır.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası (HKEMBL) isminin kabul edildiği 1956 yılının sonuna kadar İstanbul, Ankara ve İzmirde 28 loca kurulmuştu. Bu üç büyük şehir dışında ilk loca 1978 Bursa’da açıldı. 2013 yılı sonunda HKEMBL 13 ilde, 18 yerleşim yerinde 231 loca halinde çalışmaktadır.
H.K.E.M.B.L
Ayrıca Bakınız:
http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=10776.0