Sözlü kültür insan'ı ile yazılı kültür insan'ı "azınlık ve çoğunluk" gibidir.
Örnek verilecek toplum,maddi imkanlar acısından"azınlık ve çoğunluk" olarak ayrıştırılır ise,ki zaten hep böyledir; çoğunluk, geçim ve gereksinim derdinden kültürel olarak gelişemez; kısaca: Okumaz-yazmaz; sözlü yönlendirmeye acıktır.
Azınlık; geçim derdinden uzak bir şekilde; okuyarak,yazarak ve öğrenerek gelişir.
Bu durumda :Azınlık, coğunluk kadar fazla olsa idi; o toplumun kültürü, azınlığın seviyesinde olurdu; çoğunluk azınlık kadar okuya bilse idi; bu seferde,kültür sizin istediğiniz seviyede olurdu.
Her zaman toplumsal sistemler,medya,reklam,din vb. çoğunluğun kontrolü,seviyesi üzerine dizayn edilir.Geçmiş bin yılların deneyimi,çoğunlukların kandırılıp,manipüle edilmesi gerektiğini göstermiştir ki zaten tarih çoğunlukların yıktığı medeniyetlerle doludur.
Tarihsel olarak, çoğunluğun refah seviyesinin artış gırafiği, bu sorunun şu anlık cıkmazı için cok önemli.Bence Sınıfsal gecirgenlik, maksimum seviyede ve mülk hakkı kavramlarının minimum'a indiğinde mükemmel topluma ulaşabiliriz.