Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Masonluğu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Küresel komplonun parçası
3 (5.7%)
Soylu bir kardeşlik kurumu
42 (79.2%)
Çıkar amaçlı bir girişim
2 (3.8%)
Bir hayır kuruluşu
1 (1.9%)
Zenginler kulübü
2 (3.8%)
Batının emperyal maşası
1 (1.9%)
Ulusal çıkarların savunucusu
2 (3.8%)

Toplam Oy Verenler: 29

Gönderen Konu: Masonluk, Toplumumuz Tarafından Nasıl Değerlendirilmektedir?  (Okunma sayısı 9213 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 25, 2009, 11:35:38 öö
  • Ziyaretçi

Masonluk toplumumuz tarafından sindirilebildi mi?
Masonluk Türk toplumunun bünyesine ne kadar uygundur?
Süper zenginler kulübü mü yoksa kendini tüm toplum çıkarlarına vakfeden bir kardeşlik kurumu mu?
Felsefesi ve dünya görüşü ile uygulamaları arasında birliktelik var mı?
Varlığını, diyalektiğin hem tezi, hem antitezi olarak, sonunda sentez biçiminde kendini sürekli yenileyerek mi koruyor?


Mart 12, 2009, 07:13:43 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Valla masonluk türkiyede hala sindirilemedi sokaktaki çoğu kişi masonları karanlık bir örgüt olarak görmekte emperyalist ülkelerin uşakları olarak algılamaktadır.


Nisan 25, 2009, 09:19:51 öö
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

selam aranıza yeni katıldım umarım karşılıklı düşücelerden feyz alırız.

ben masonluğun türkiyede kendi içsel sorunlarından dolayı sindirilebildiğini sanmıyorum.heleki şu düşüncenize asla katılmam mümkün değil masonluk emperyalizmin uşağı asla olamaz.ben dışardan gördüğüm incelediğim ülke ekonomilerinde ve siyasi yaşamında masonluğun etkisini düşünürsek masonluğun uşak olamayacağı açık ve net görülür.ama tam tersini söylemek daha  mümkün.ama mesela anlamadığım basit şeylerden biri insanlığın mutluluğu için çalışan ve sistem kuran bir loca yada diğer sistemler bunu neden başaramazlar.insanlık neden bu konularda sonuca ulaşmaz.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Eylül 07, 2009, 12:38:50 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu konuda bir söz söylemek bana düşer mi?

İlginçtir ki düştü.

Masonları eleştiriyorum: Kusura bakmasınlar ama çoğu devekuşu gibi davranıyor.

Hele yaşı başı hayli ilerlemiş masonlar… Olanı olduğu gibi koruyup, kendi çaplarında, kendi localarında masonik çalışmalara devam etmekle yetiniyorlar. Bundan ötesini yapmak istemeyişlerini anlayışla karşılayabilirim ama başkalarının yapmaya girişmesinden de pek hoşlanmıyor hatta engellemeye çalışıyorlar.

Bilseler ki önümüzdeki yıllar içinde onlar artık olmayacak ve bugünün genç masonları devralacak taşımaya çalıştıkları bayrağı.

Sonra da yurdumuzda harici dünya Masonluk ve masonlar hakkında ne düşünüyor diye soruyorsunuz. Bunu sormaya gerek var mı? Kaç kişi var olumlu düşünen, onu sormalı?

Asıl önemli olan da sıradan sokaktaki kişi değil, sokaktaki GENÇ.

Günümüzde sokaktaki gencin karşı karşıya olduğu çok önemli sosyal ve ekonomik sorunlar var. Bunlarla nasıl baş edeceğini kara kara düşünüyor.

Fakat bir an için onu o karamsar düşünülerinden ayırsak da sorsak Masonluk hakkında ne düşündüğünü; nasıl bir sonuç alırız acaba?

«Masonluk mu?... O da ne?»

Çoğu yanıt böyle olacaktır. Oysa 3G hakkında ne düşündüğünü sorsanız, size hiç bilmediğiniz şeyleri anlatmaya girişebilir.

Diyelim ki birini buldunuz, bir rastlantı sonucu Masonluğun ne olduğunu öğrenmiş olan.

Önce şunu söyleyecektir: «Ben öyle gizli saklı bir sistemden hoşlanmam.»

Eyvah! Ezoterizmi istemiyor. Belki bilmiyor da ondan.

Eğer onu dinlerseniz, Masonluğun gelecekteki yapısında yer alacak olan öğelerin çok daha açık seçik olması gerektiğini söyleyecektir. Simgeler, simgesel deyişler, alegoriler (sanki çocukluğunda hiç fabl dinlememiş gibi), parlak ve afakî öz deyişler ona göre değil. Masonluğun kendine özgü bir doktrini olsa belki daha iyi.

Doktrin elbette bağnazlığa yol açabileceği için tehlikelidir. Fakat bilgili gençliğin bunun farkında olmadığını söylemek de boş bir bilgiçlik taslamak olur.

Masonlar yalnızca kendi düşünü ve yargılarının doğru olduğunda diretirse, kendi benimsedikleri ilkelerle ters düşer. Çağdaş gençliğin bağnazlığa karşı tutumu, günümüzdeki masonlardan da öte, onlara hiç göz açtırmayacak kadar sert bir eğilim sergiliyor.

Bu yüzden gençlik, “tutarsız” olmakla suçlanabilir. Onlara durulma ve dinginlik önerilebilir. Oysa bu tutarsız izlenimi veren tutumun altında, kendine göre ve benim gibi ileri yaştakilerin alışagelmiş olduğundan farklı, atılgan, değişimci bir tutarlılık var.

Masonluğun evrensel amacını ortaya koyuyorsunuz.

Bu, gençliğe pek çekici gelmiyor. Çünkü öte yanda bir diğer amaç olarak da gerçeklerin araştırılmasından söz ediyorsunuz. O zaman da beriki, duygusal ve idealist bir amaç, salt bir “umut” bile olsa sonrakiyle çelişkiye düşüyor.

Genç bu çelişkiyi hemen yakalıyor ve Masonluğun her şeyden önce “gerçekçi” olmasını istiyor. Masonluğun bugünkü evrensel amacını “bir boş imge” olarak nitelendiriyor.

Demek oluyor ki, böyle gidecek olursa yakın gelecekte Masonluk amaçlarını sıkıca gözden geçirmeli. Gerek örgütsel gerek düşünsel yapısı bakımından geleceğin koşul ve gereklerini gözetmeli.

Derken genç, birtakım pratik olgulara takılıyor: Masonlukta o sözü çok edilen “dayanışma”, “yardımlaşma”, “birbirini koruma” gibi sosyal ilkeleri örnek gösteriyor. Soruyor: «Bu bağlamda ne yapıyorsunuz?»

Siz buna doğru dürüst bir yanıt veremezseniz, size öğütte bile bulunacak, «Yapılması olanağı bulunan şeyleri ilke edinin; olanaksız şeylerle uğraşmayın.» diye.

Başta söz sormuştunuz, şimdi o sizi soru yağmuruna tutabilir:

«Masonlar, bireysel çalışma ve girişimleriyle, kendilerini -belki biraz da yakın çevrelerini- daha bilgili ve erdemli kılmanın ötesinde, Masonluğun amaçlarının gerçekleştirilebilesi bakımından bugüne kadar ne kadar ilerleme sağladılar?»

Bu soruya doğru dürüst bir yanıt verebilecek misiniz, yoksa dolambaçlı açıklamalara mı girişeceksiniz?

Somut, belirgin örnekler veremediğinizde, size öneriler getirecek: (Günümüzde iş bulamadığı ya da bulduğu işte uygulayamadığı için kendi işine pek yaramasa da, okulda öğrendiklerini size satacak hemen.)

«Masonluğun kendine özgü bir stratejisi olmalı. Yapılacak çalışmalar plânlanmalı. Her mason, diğerleriyle birlikte, her birinin olanaklarına ve yeteneklerine göre saptanacak birtakım belirli görevleri üstlenmeli. Hepsinin arasında bir eşgüdüm oluşturulmalı. Yalnızca düşünü ve lâf üretmekle kalınmamalı, somut işlere girişilmeli.»

Çağdaş gençliğin eylemsellikten yana olan bu yaklaşımı, Masonluğun bir sivil toplum örgütü olmaya dönüşmesi anlamında. Hatta belki politikaya bile bulaşması anlamında.

Bu ise kurumsal değişim demektir. Öyle bir şey yapılacak olursa bana göre Masonluk öz niteliğini yitirir ama sen gel de bunu o gence anlat!

Genç, öyle çok uzun bir zaman süresi içinde gerçekleşmesi beklenen tasarımlar peşinde koşmak istemiyor. Onu daha güncel, daha açık seçik, pratik, belki de kendi yaşam süresi içinde gerçekleştiğini görebileceği amaçlar ilgilendiriyor. Daha hızlı, daha bilimsel hatta pragmatik düşünüyor; akılcılığı idealist değil, materyalist bir yaklaşımla benimsiyor. Daha çok soruyor, sorguluyor; kendinden önceki kuşaklara sert eleştiriler yöneltiyor; acımasızca kınamaktan bile sakınmıyor.

Bu tutum onu hümanizmin duygusal yanından uzaklaştırıyor.

Buna karşılık aynı genç, doğaya karşı çok daha duyarlı bir tavır takınıyor. İşte bu tavır, salt “insan” için olmakla kalmayan, daha geniş kapsamlı, “doğayla bütünleşen insanlık” biçiminde, bütüncül bir anlayış olarak görünüyor.

Soruyorsunuz, acaba materyalist ve natüralist akımların çok mu etkisinde kaymış diye… Hayır, onun için “önce doğa, toplum ya da insanlık, sonra birey” değil, “önce kendisi ve sonra doğa, daha sonra toplum” önemli görünüyor.

Ne olacak şimdi?

Orasını bilemem. Masonlar düşünsün.

Sevgiler,



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 26, 2010, 05:52:24 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Masonluk sadece ülkemizde değil tüm dünyada tam olarak sindirilebilmiş ve anlaşılmış bir örgüt değildir.Bunun en önemli nedeni harikulade gizlilik ilkelerine sahip olmasıdır.Bundan dolayı toplumlar tarafından yanlış değerlendirilmekte ve karanlık güçler yakıştırılması yapılmaktadır.Mason örgütlenmesinin bu anlaşılmazlık sorununu çözebilmesi için topluma daha yakın faaliyetlerde bulunmasında fayda vardır.


Ocak 26, 2010, 06:33:19 ös
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bence Sayın maka'nın yazdıklarının hepsi doğru da bir teki yanlış.

Masonrlukta hiçbir gizlilik ilkesi yoktur ki bunun harikuladesi olsun.

Ancak masonların kendilerine özgü ve salt geleneksel ve simgesel bir nitelik taşıyan gizlerinden söz ediliyorsa o ayrı. Gerçi onları bu forum alanında görüşme konusu yapamayız alma birçok kitapta ve internette (antimasonik olmayan) bütün bunları bulabilme olanağı var.

Sevgiler. 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 26, 2010, 07:16:13 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Değerli ADAM,

Ben burada gizlilik ilkelerinden söz ederken örgütün kendisine üye olmayanlarla paylaşmadığı sırlarından söz etmiştim ilgine teşekkürler.

Saygılarımla...


Şubat 20, 2011, 02:10:59 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

Sevgili arkadaşlar,
Bir söz var ya insanlardan bilmedikleri şeye daha çok inanıyorlar diye.
Bu boşluğu konunun esasını bilmeyen kişiler istedikleri gibi dolduruyorlar.
Hakaret ediyorlar. Aslında bu insanlar okumuş yazmış cahiller.


Ocak 21, 2013, 11:39:42 ös
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 96
  • Cinsiyet: Bay
    • http://www.masonlar.org

Sayın Adam' ın söylediklerine katılıyorum ve bir genç olarak toplumumuzda ki gençliği biraz eleştirmek istiyorum. Maalesef sayın Adam' ın da belirttiği üzere günümüz gençliği müthiş bir umursamazlık ve aymazlık hali içinde, kısır döngüler ve dar hayaller etrafında adeta esir olmuş. Esir olmuş diyorum çünkü bu bağnazlık illeti onun düşüncelerine kelepçe vurmuş, onun hayat damarlarını tıkamış vaziyette. Ben bunları görüyorum maalesef. Maalesef diyorum çünkü bunları görmek bana acı veriyor. Genç kardeşlerimin bu derece bencil duygulara ve bağnaz düşünceler içerisinde olmasının ülkem ve milletim açısından ileride doğuracağı zararları görebildiğim için üzülüyorum. Ancak bu üzüntü hali bir yılgınlık olarak algılanmasın çünkü bu bağnaz düşüncelere kaşı savaşmaya çabalıyorum ve buna devam da edeceğim.(Bu arada şunu a belirtmek isterim elbette benim gibi düşünen birçok genç kardeşim var muhakkak onlar hariç).

Masonluğun sırlarına gelince; bizatihi herkesin halihazırda bir hayli sırı mevcut. Peki Masonların sırlarının olması neden bazı çevreleri rahatsız ediyor? Masonların son zamanlardaki masonluğu anlatmaya yönelik çabaları birhayli artış göstermekte. Kitaplar yazıyorlar, tv pogramlarına katılıyorlar, böyle bir forumun açılması vs. Durum böyle iken masonlara bu tür ithamlarda bulunmak, yafta yapıştırmak kolaycılıktır,ayıptır ve insafsızlıktır.
« Son Düzenleme: Ocak 21, 2013, 11:43:32 ös Gönderen: KEMAL_7 »
Güçsüz adalet aciz, adaletsiz güç zalimdir!


Ocak 24, 2013, 01:18:22 öö
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 203
  • Cinsiyet: Bay
    • @pump_upp - best crypto pumps on telegram !

Değerli Üyeler;
Öncelikle benim toplumda bizaati gördüğüm iki husus vardır.
Bunlardan biri; medyanın ve politik unsur yada uçların zaman zaman Mason'luğu ve Mason'ları bir Manipulasyon aracı olarka kullanmalarıdır.
Yeri geldiğinde bir zenginler kulübü , yeri geldiğinde politik entrika gurubu , yeri geldiğinde aykırı bir tarikat , yeri geldiğinde dinsiz din düşmanları , bazen İsrail yandaşları, bazense amerikanın kuklaları..

Aslolan Bu gurup yada politikacıların , menfaat çevrelerinin , Masonların dünya üzerindeki ve ülkemizdeki birlik ve beraberliğindne ve bunun kendi çıkarları ile çatışmasına olan korku ve çekinceleridir.
 
Toplumumuzun ataerkil olması , dini motif ve öne çıkan dini kisfeli insnaların kendi cıkarları uğruna Masonları ve Locaları cok kolay bir sekilde meta olarak kullanmalarına zemin hazırlamaktadır.
Toplumun genel yapısı  zaman geçtikçe daha bilinçli , dünyaya daha geniş bir perspektiften bakmaya başlasa da bu ataerkil yapı ve dini öne çıkaran mahalle baskısının esaretinden kurtulamamakta ister istemez etkilenmektedirler.

İkinci husus sudurki;
Masonlar ve Loca Kendini topluma ne kadar açmak istemektedir. Bu kadar hedef gösterildigi bir ortamda elbette Loca'da kendini koruma mekanizmaları geliştirecek , Mason olmak isteyenlerdne tutunda standart uygulama  , işler ve prosedürlerin dışında bir korumacılık gelistiricektir.

Zaten su andaki durumda bundan ibarettir.
Saygı ve Hörmetlerimle;
Kerberos


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
18 Yanıt
23053 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2007, 07:01:53 ös
Gönderen: Ittihatci
47 Yanıt
60373 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 11, 2020, 12:18:31 öö
Gönderen: akineton
12 Yanıt
11141 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2010, 10:03:43 ös
Gönderen: MMT
36 Yanıt
41486 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 24, 2011, 12:53:00 öö
Gönderen: Maledictum
3 Yanıt
6192 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2016, 02:09:53 öö
Gönderen: karahan
4 Yanıt
7094 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2010, 04:59:51 ös
Gönderen: king76
12 Yanıt
9982 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2013, 09:20:07 ös
Gönderen: karahan
8 Yanıt
6943 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2014, 12:17:35 öö
Gönderen: propulsion
4 Yanıt
4907 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 19, 2015, 10:21:14 öö
Gönderen: Kağan
2 Yanıt
3898 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 23, 2015, 09:40:07 ös
Gönderen: Risus