Sayın Belial kurduğunuz cümleler tarihi açıdan bakıldığıldığında en hafif ifadeyle felaket! Atatürk madem ittihatçıları tutyordu neden çok kısa bir sürede ayrıldı Atatürk İngilizciymiş siz resmen Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsunuz O2nun tüm değerlerini alt üst ettiniz Mustafa Kemal bir Türkçüdür herhangi başka bir devletin yanında yer almaz. Kendisi bir antiemperyalistken nasıl olurda Alman hayranlarının yanında yer alır var mı böyle birşey?Kazım Karabekir'i ittihadçı ilan etmeniz ayrı bir hezeyan İttihad ve Terakki mantığı bu vatana çok zarar vermiştir örneğin Sarıkamış Harekatı.Bence tarih konusunda biraz daha araştırıp gelin.
Atatürk İttihatçılar için ne diyordu?
“İttihat ve Terakki reisleri hükümet kuvvetini meşruluk prensiplerine aykırı olarak, şahıslarında toplamışlar ve serbest seçimle gelen bir millet meclisi yerine asker kuvvetine dayanarak zor ve şiddet kullanmışlardır. Bu fikrimi İttihatçı arkadaşlarıma söyledim, durdum, fakat anlatamadım.”
“Sofya’da ataşemiliter bulunuyordum. Harp çıktı. Alman askeri ıslahat başkanı Liman Von Sanders’in Çanakkale’yi savunacak ordunun başına geçtiğini de henüz bilmiyordum. Osmanlı ordusunda hemen seferberlik yapılması bile düşünelecek bir mesele iken devletin Karadeniz’de hâlâ bugün bile nasıl geçmiş olduğunu öğrenemediğim bir olay üzerine harbe girilmiş olmasından şikayetçi idim. Bu şikayetlerim o vakit ne kadar manasız sayılmıştı. Çünkü ben yalnız şikayetçi olduğumu söylemiyordum. Almanlarla beraber olanlar yenileceklerdir diyordum.”
“İtiraf ederim ki, eski Osmanlı devletinin harb-i umumiye nasıl bir maksat ve gaye ile girdiğini, yani harbe iştirakten maksud olanın ne olduğunu anlamış değilim. Harbe girdikten sonra idare nokta-i nazarından yapılan hatalar çoktur. Bir milletin kuvayı asliyesi kendi hayatını ve mevcudiyetini müdafaa içindir. Fakat kendi mevcudeyetini unutup da kuvvetini herhangi yabancı bir gaye için istimal etmek katiyyen gayrı caizdir. Harbi sevk ve idare edenler, harb-i umumide kendi mevcudiyetimizi unutarak, tamamen Almanların esiri olmuşlardır. Esasen memleketi müdafaaya gayrı kafi olan kuvvetlerimiz Galiçya’ya, Makedonya’ya, İran ovalarına gönderilerek, serserilik etmişlerdir. Bu sebeple idarei harpte tadad olunamayacak kadar hatalar vardır. Bu hataların mesul-i yeganesi Enver Paşa’dır.”
“1.İçerde hükümeti güçlendirmek. Beslenmeyi sağlamak. Yolsuzlukları en aşağı haddine indirmek. Harbin uzaması yeni kayıplara sebep olsa da, elimizde ve gerimizde kalacak bölgeleri ve halkı dayanmaz ve çürük halde bulmamalıyız. Memleket sağlam bir hareket üssü halinde kalmalıdır.
2. Askeri politikamız bir savunma politikası olmalı, elimizde bulunan kuvvetleri ve bir tek neferi sonuna kadar saklamalıyız. Memleket dışında da bir tek Türk askeri kalmamalıdır.” (İttihatçı liderlere sunduğu 1917 tarihli eleştiri raporu)
“Enver Paşa bana Hindistan’a doğru sefer yapmak isteyip istemediğimi sordu. Emrime üç alay vereceklerdi. İran’dan halk ayaklandıra ayaklandıra Hindistan’a kadar gedecektim. Ben o kadar kahraman değilim, dedim. Talat Paşa niçin bu görevi kabul etmediğimi sorduğunda da, bize bir harita getirsinler, dedim. Durumu gösterdikten sonra da ‘Hem niçin üç alay? Tek bir adam gönderin yeter. Nasıl olsa kendi kuvvetini kendi yapmaya mahkum değil mi?’
‘Bu fedailiği üstüne almalı idin.’
‘Eğer böyle bir şeye imkan olsaydı, sizin emrinizi beklemezdim. Kendim gider, kuvvetler bulur, Hindistan’ı fetheder ve imparator olurdum’ cevabını verdim.”
TÜRKSOLU Dergisi "Talat Paşa'nın Berlin'de işi ne - Milliyetçi dalgaya karşı İttihatçılık dalgakıran" Başlıklı Özgür Erdem'in Yazısından alıntıdır..