Korkarım Sayın Anilcanbali adlı yeni katılımcımızı biraz üzdüm ve zor durumda bıraktım. Özür dilerim.
“Çırak, Kalfa, Usta” başlığını taşıyan birkaç masonik kitap vardır. En ünlüsü de Sayın Tanju Koray’ın kitabıdır. Burada Sayın Anilcanballi’nin sözünü ettiği kitap hangisi acaba? Hangisi olursa olsun, burada bir yanlışlık var. Masonluğun hiçbir yerinde yakarma, söz verme, lanetleme serisinden oluşan bir uygulama yoktur. Bu tür bir uygulama Masonluğun amaçlarına da ilkelerine de aykırıdır. Yeminler ya da anlar vardır elbette ama bunlar bir törenin kendisi değil sadece bir aşamasındaki uygulamadan ibarettir. Örneğin Masonluğa girecek olan bir kişiden Masonluğun kurallarına uyacağına ilişkin söz vermesi istenir. Bunda bir gariplik olamaz çünkü Masonluğun kurallarına uymayacak olan bir kesmenin zaten oraya gitmemesi gerekir.
Ancak şu “Çırak, Kalfa, Usta” adlı kitabın ayrıntısına girelim… Buyurun siz aktarın, biz değerlendirelim. Bu basılı bir yayın olduğuna göre yazarının kim olduğunu da bilelim ve değerlendirmelerimizi bir de ona göre yapalım. (Çünkü yazar kimi zaman kendi bireysel eğilimini gerçek gibi aktarabilmektedir.)
Kendi sorduğum yanıta kendim yanıt vereyim daha iyi… Hiçbir mason ritinin hiçbir uygulamasında elde içinde tuzlu su bulunan bir kadehle yemin edildiğini sanmıyorum. Burada ya bir yanlış anlama var ya da birisi bir antimasonik kaynakta böyle uyduruktan bir laf etmiş.
Ortada bir simge (sembol) varsa, bunun anlamı budur diye bir açıklama yapmak, o simgeyi dondurup simgelikten çıkarmaktır. Dolayısıyla Sayın anilcanballi “Bu benim yorumum.” dediğine elbette denilebilecek bir şey kalmıyor. Başkalarının da farklı yorumları olabilir. Tek sorun var. Simgenin simgeliğini sürdürmesi ve işe yarar (işlevli) olması bakımından yorumlarda uyuşmak da gerek.
Masonluğun sembollerinin bazılarının kökende Yahudi mabedi yoktur. Yahudi mabedi denilince bu bir sinagogdur. Masonluktaki çok önemli simgelerde biri Süleyman Tapınağı’dır. Bu ise bir Yahudi mabedi olmaktan çok öte bir şeydir. Simgesel değerini bir kenara bıraksak bile, tarihte gerçekten yapılmış olup olmadığı bilimsel olarak kanıtlanamamış bu yapı, Masonluğun en önemli simgelerinden biridir. Öyle önemli hatta öyle ulu bir simgedir ki bu, eğer “Yahudi mabedi” diyerek bundan söz ediliyorsa, bu Masonluk açısından büyük bir aşağılama niteliği taşır.