Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sebataycilik Uzerine Doktora Yapan Akademisyenin Sozleri  (Okunma sayısı 9376 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 25, 2008, 07:01:26 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Peki bu kitaplarda yer alan bilgilerin ne kadarı doğru? Sabatay Sevi ile ilgili Harvard Üniversitesi’nde doktora yapan Dr. Cengiz Şişman, bu konudaki bilinen ve bilinmeyenleri bilimsel veriler ışığında anlatıyor.

Son yılların en popüler konularından biri Sabataycılık... 1990’lı yıllara kadar Mehmet Şevket Eygi, Abdurrahman Dilipak, Ertuğrul Düzdağ, Adnan Oktar gibi isimlerin Sabatay Sevi ve ‘dönme’lerle ilgili yazdığı kitaplar sınırlı çevrelere ulaşırken bugün Yalçın Küçük ve Soner Yalçın’ın kitapları ‘çok satanlar’ listesinin başında yer alıyor. Peki yaygın bir şekilde okunan bu kitaplarda yer alan bilgilerin ne kadarı doğru? Sabatay Sevi konusunda Harvard Üniversitesi’nde doktora yapmış olan Dr. Cengiz Şişman, Sabatay Sevi ve Sabataycılar/Mitler ve Gerçekler (Aşina Kitaplar) röportaj-kitabında, Sabataycılık’ın ne olup ne olmadığını akademik bir disiplin içinde anlatıyor.

Sabataycılar bugün Türkiye’de yaşanan birçok sorunun arkasındaki kişiler olarak gösteriliyor. Dönme, avdetî, Selanikli, sazanikos, tarih içinde yıllar boyu farklı gruplar tarafından Sabataycıları tanımlamak için kullanılmış sıfatlar. En az son 2 yüzyıldır bu konuda yurtiçinde ve dışında bilimsel araştırmalar yapılmasına, makale ve kitaplar yazılmasına rağmen hâlâ konu hakkında bilinenlerin çoğu ‘mit’lere dayanıyor. Cengiz Şişman, ehil olan-olmayan yazarların oluşturduğu bilgi yığınının insanların zihnini karıştırmış ve kirletmiş olduğunu savunuyor. Yaklaşık 12 yıldır Sabataycılık üzerine çalışan Şişman, kendi çalışması hakkında “Bu kitap kimler Sabataycı ya da kim kimin akrabası gibi basit sorulardan daha fazlasını bilmek ve anlamak isteyenlere yönelik.” diyor.

Soner Yalçın’ın Efendi 1 ve Efendi 2 kitaplarının bilgi ve mantık hatalarıyla dolu olduğunu söyleyen Cengiz Şişman, “Özellikle İslam, Yahudilik, tasavvuf, kabala hakkında verdiği bilgiler inanılmaz derecede hatalarla dolu. Bu kitaplarda başka kitaplardan alıntılar var; ancak bunlar kaynakçada gösterilmemiş. Biz buna teknik olarak intihal diyoruz.” ifadesini kullanıyor.

Şişman, doktora çalışması sırasında İsrail, Harvard ve Türkiye arşivlerinde detaylı araştırma yapabildiği için Sabataycılığın neden 17. yüzyılda çıktığını, hareketin Osmanlı’yı mı, Avrupa Yahudilerini mi etkilediği, Osmanlıların neden Sabatay’ı idam etmediği, Sabatay öldükten sonra cemaatin nasıl ortaya çıktığı gibi sorulara cevap vermeye çalışıyor. Şişman’a göre “Osmanlı Devleti kendinden emin bir dönemden geçtiği için Sabatay olayını siyasi bir tehdit olarak algılamamıştır ve Sabatay Sevi’yi idam etmemiştir.”

Cengiz Şişman ileri sürülen iddiaların birçoğunun tersine Sabatay Sevi hadisesinin çap ve etkisinin ne tarihte ne de şimdi düşünüldüğü kadar büyük çapta olmadığını düşünüyor.

Atatürk, Sabataycı değil...

Kitapta yazara ‘Atatürk Sabataycı mıydı?” sorusu da yöneltiliyor. Cengiz Şişman’ın bu soruya verdiği cevap şöyle: “Elimizdeki delillere bakıldığında böyle bir iddiada bulunmak mümkün değil. Bilinen şudur ki babası Arnavut, annesi de Makedonyalıdır. Mustafa Kemal’in Sabataycı bir aileden geldiğine ilişkin en büyük delil diye sunulan şey Mustafa Kemal’in Şemsi Efendi Mektebi’ne gitmesidir. Şemsi Efendi, Sabataycı kökenli birisidir. Ancak okula sadece Sabataycıların gittiğine ilişkin bir kayıt yok. Bu okul Atatürk’ün evinin birkaç sokak ilerisinde. Ben de olsam çocuğumu mahallenin uzak bir köşesine göndermektense en yakın okula gönderirim...”

İnternetteki Sabataycı listeleri

“Yalçın Küçük’ün çok önemsediği ‘onomastik’ yani ‘isimbilim’ öyle bir halde kullanılıyor ki çarşaf çarşaf Sabataycı isim listeleri internette dolaşıyor. Onomastik oldukça gelişmiş bir bilim dalı ve bu tek başına değil, diğer bilim dalları yardımıyla kullanılmalıdır. Bunun basit kullanımı birçok yanlışı beraberinde getirebilir. Örneğin sadece isimlerden gittiğimizde, aynı isimleri Karadeniz’in bir köşesinde ya da Hakkari’de bulabilirsiniz.”

‘Dönme’ cemaati nasıl ortaya açıktı?

Sabatay Sevi, 1626 yılında İzmir’de İspanyol kökenli bir ailenin üç oğlundan biri olarak dünyaya gelir. 18 yaşında hahamlık icazeti alır. 1648 yılında İzmir’de kendisini mesih ilan eder. 1665’te Sevi’nin mesihliği Yahudiler arasında hızla yayılır. Çok kısa süre içerisinde Sevi’nin ünü Osmanlı sınırlarını aşar. 17 Eylül 1666 yılında Padişah 4. Mehmed’in gözetimi altında Vani Efendi ve Şeyhülislam Yahya Efendi tarafından sorgulanır. Sorgulama sonucunda ‘bu meclisten halasa imkan yoktur’ denilerek kendisine Müslüman olması ya da ölüm tercihi verilir. Sabatay yaşamayı, yani İslam’ı tercih eder. Sabatay’ı Müslüman olmuş görenler derin bir hayal kırıklığı yaşar. Ancak yine de çok küçük bir inanan grubu hiçbir şekilde yanılmaz olduğu kabul edilen ‘mesih’i takip ederek Müslümanlığı seçer. Böylelikle daha sonra dönme cemaati diye adlandırılan grubun başlangıcı ortaya çıkar. Aziz Mehmet Efendi adını alan Sabatay Sevi, 1673 yılında bir elinde Kur’an, bir elinde Tevrat olduğu ve kendisine inananların aslında tam olarak Müslüman olmadıkları, daha ziyade İslam ve Yahudilik karışımı bir teolojiye inandıkları anlaşılınca Karadağ sınırları içinde bulunan Ülgün’e sürgün edilir. Ve burada 50 yaşında hayata gözlerini yumar.

Selanik’ten gelenlerin 12 bini Sabataycı

* Sabataycı kökenli insanlar Osmanlı döneminde Mevlevi, Bektaşi ve Melami tarikatlarına intisap etmiştir.

* 19’uncu yüzyılda cemaatin toplam sayısı 5-6 bin civarında.

* Jön Türkler ve İttihat ve Terakki içinde çok sayıda Sabataycı vardı.

* Lozan Antlaşması gereği Selanik’ten Türkiye’ye gelen 40 bin Türk’ten 12 bini Sabataycı kökenlidir.

* Sabataycılar daha şehirli ve daha eğitimli olduklarından Cumhuriyet’in ilk yıllarında etkin rol alıyorlar.

* 19. yüzyılın sonundan itibaren deist agnostik, ateist düşüncelerin etkisi altında kaldılar.

* Günümüzde dini bir cemaat değil, bireyler var. İbadetlerini bir toplantı gibi düşünmek lazım. İlahilerin okunduğu mistik içerikli konuşmaların yapıldığı...

* Cemaat üyelerinin birçoğu Türk milliyetçiliği kimliğini benimseyerek, eskiye ilişkin bilgileri yeni kuşaklara aktarmamayı seçmişlerdir.

* Sabataycı kökenli olduğunu bilmeyen kimseler var. 


   
M. Tokay
« Son Düzenleme: Mart 25, 2008, 07:05:34 ös Gönderen: Kirlangic »


Mart 25, 2008, 07:22:03 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sabetaycılarla ilgili yazılarda objektif davranılamıyor malesef kitapların önsözünde önce bir güzel bunların ne kadar sapık insanlar olduğu belirtilip sonra bakın bu sapıklar neler yapar efendim şöyle şöyledir vs..Neye göre sapıklık tabiki islama göre,,ben islama inanmıyorsam neden sapık olayim? cevap yok!Bi de soner yalçın aytunç altındal tipi kimsenin bilmediğini bilen istihbarat uzmanı havalarında atıp tutanlar var..Bunların yazdıklarının biri doğruysa yüzü yanlıştır emin olun,ufacık bişey yakalayıp sonra da kendi fantezilerini gerçekmiş gibi yazıyorlar..Sabetaycılar ve grup seks diye kitap basıyor adam ne kadar saygı duyulur!


Mart 25, 2008, 09:30:23 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

musevi bir kaç arkadaşımla konuştuğumda bu Sabetay Sevi'nin bir şarlatan olduğunu söylemişti.
ama tabii bilemem nedir ne değildir.

bence çok büyütüyorlar. yasalara uyduktan sonra ve museviliğe,islamiyete,hristiyanlığa zarar vermedikten sonra nasıl yaşamak istiyorlarsa yaşasınlar


Mart 26, 2008, 02:19:06 öö
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

musevi bir kaç arkadaşımla konuştuğumda bu Sabetay Sevi'nin bir şarlatan olduğunu söylemişti.
ama tabii bilemem nedir ne değildir.

bence çok büyütüyorlar. yasalara uyduktan sonra ve museviliğe,islamiyete,hristiyanlığa zarar vermedikten sonra nasıl yaşamak istiyorlarsa yaşasınlar

Şarlatan demek adabı muaşerete uymaz ama sapkın bır mesıh olarak ortaya cıkan Sabbatai Sevi nin ardından hala gunumuz sartlarında da gıdılmesı bu tarıkatın guclu oldugunu gosterır..
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
3664 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2007, 02:09:43 ös
Gönderen: zarathustra
1 Yanıt
2484 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2008, 02:54:16 ös
Gönderen: seteney
3 Yanıt
3216 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 26, 2008, 09:59:59 ös
Gönderen: agnusdei
34 Yanıt
22625 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2015, 10:47:10 ös
Gönderen: mbulut
0 Yanıt
2396 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2011, 05:34:30 öö
Gönderen: Isis
0 Yanıt
1687 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2014, 10:46:22 öö
Gönderen: Melina
1 Yanıt
2031 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2014, 08:44:22 öö
Gönderen: Ali Genetic
31 Yanıt
7574 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2016, 10:44:15 ös
Gönderen: Arais