Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Antroposofi  (Okunma sayısı 2994 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 10, 2009, 02:13:32 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

İnsan olmanın bilgeliği ya da insan olmanın bilinci olarak açıklayabileceğimiz Antroposofi, 20. yüzyılın başında Rudolf Steiner tarafından insanlığa aktarılmaya başlandı ve ölüm tarihi olan 1925’e kadar sürdü. 1862de Avusturyada doğan Steiner Viyana Teknik Üniversitesinde gördüğü eğitim itibariyle bir bilim adamı idi. 1900’ler öncesi sıra dışı bir eğitmen, tarihçi, yazar, filozof ve bir sanatçı olarak çalışmalarını sürdürürken, 20. yüzyılın başından itibaren Teosofik Toplumda tinsel konularda dersler vermeye başlamasıyla ‘tinsel araştırmacı’ yönünü de bunlara eklemiş oldu.

Steiner, kim olduğu ve ‘niyetinin’ ne olduğu belirsiz tinsel varlıklardan gelen, içeriği meçhul bilgilere ‘kanal’ olan bir medyum değildi. Kendisi en yüksek derecede bir inisiye olarak bilinçli ve berrak bir durugörü yeteneği ile ‘gerçek’ Tinsel Dünya bilgilerini Akaşa Yazıtlarından (kayıtlarından) okuyarak indirdi. Kur’an-ı Kerim ayetlerinde bu yazıtlar Levh-i Mahfuz (korunmuş levha) olarak geçer. Gerçekten de, Yüksek Tinsel Varlıklar tarafından korunmakta olan bu tinsel kayıtlara ulaşmak için tinsel dünyanın izini gerekmektedir.

Süregelmekte olan insan evriminde, Karanlık Çağın, (Kaliyuga’nın) 20. yüzyılın başında sona ermesiyle, tam bu zamanda, bu bilgilerin Antroposofi-Tin bilim şeklinde insanlığa aktarılması da Tinsel Dünyanın mükemmel zamanlamasına işaret etmektedir.

Antroposofi, Tinsel yani duyu üstü dünyaya ait konuları, değişik millet, din ve kültürden gelen her insanın normal düşünce ve mantığıyla anlayabileceği bir biçimde aktarır. Eğitimi (Waldorf Okulları), sanatı, mimariyi, tarihi, biyo-dinamik tarımı, şifayı, tiyatroyu ve yeni euritmi dansını insanın fiziksel dünya yaşamına tinsellik kazandıracak bir biçimde ele alır.

Steiner ayrıca, insanın tinsel yapısına uyumlu, ‘üç yönlü düzen’ adını verdiği yeni bir sosyal düzenin temel ilkelerini de ortaya koymuştur. (Bunun hiçbir politik düşünce veya herhangi bir ‘izm’ ile ilgisi yoktur.) Steiner, politik ekonomik ve tinsel alanlarda mevcut düzene karşın daha tinsel bir düzenin yaşamda uygulanması gerektiğini vurgular ve bunun nasıl gerçekleşebileceğini anlatır.

 Spiritüel deyince bunun tek bir kaynağı olduğunu düşünmemeliyiz. Her spiritüel/tinsel bilginin kaynağının kutsal olduğunu zannetmek bizleri yanlış kaynaklardan bilgi almaya yönlendirebilir. Tinsel dünyada hem kutsal olan Yüksek Tinsel Varlıklar, hem de kutsal olmayan, Tanrı karşısında yer alan tinsel varlıklar bulunur. Bu bakımdan spiritüel/tinsel diye karşımıza çıkan her öğretinin arkasında ‘nasıl’ bir spiritüellik olduğunu incelemek, yani ne anlamda, ne karakterde spiritüel bilgiler aktarılmaya çalışıldığını ve bunların niyetinin ne olduğunu irdelemek gerekir. Kaynağı, yüce ve kutsal, varlıklar olan tinsel bilgilerle, kutsal’ın karşıtı olan varlıklardan kaynaklanan tinsel bilgileri mutlaka ayırt edebilmeliyiz. Antroposofi-Tin Bilim bilgileri, her insanda varolan ‘Kalbin aklı’ ve ‘Aklın mantığı’  sınamasına açıktır.

 Din ve doğma ötesi bir arınmışlık ve açıklıkla anlatılan Antroposofik bilgeliğin incelediği konulardan bazıları şunlardır; İnsan denilen varlığın gerçek kimliği nedir? Benlik ve kişilik nedir? İkisinin örtüştüğü ve ayrıldığı noktalar nelerdir? İnsanın ‘ben’ dediği şeyin yeri neresidir? Ruh nedir? Tin (spirit) nedir? Ruhla aralarında ne fark vardır?

 İnsan varlığını oluşturan unsurlar nelerdir? İnsan ruhunu oluşturan örgenler,(tinsel unsurlar) nelerdir? İnsanda ruh ötesi bir başka gizil güç (potansiyel) var mı? Var ise, bu yönümüzü nasıl kavrayabiliriz? İnsan ilk defa dünyada mı varolmaya başladı, yoksa oluşumunun başka ön evreleri de var mıydı? Dünyadaki insan yaşamının ‘anlamı’ nedir? İnsanın dünyada bir misyonu var mı?

 Zamanın başlangıcı nedir? Evrim diye bir şey var mı? Varsa, bu ne anlamda bir evrimdir? Darwin’in evrim teorisi doğru mu, yanlış mı? İnsan primatların soyundan mı türedi, yoksa başlangıçtan beri insan soyu olarak mı gelişti?

 Ölüm nedir? İnsan neden ölümlü bir varlıktır? İnsanın ölümsüz olduğu bir zaman var mıydı? İnsan  hep doğan ve ölen bir varlık olarak mı kalacak? Bu durum bir gün değişecek mi? Yaşayan ve ölü bir insanın fiziksel bedenleri arasında ne fark var? Hayvanlarla insanların ölümü aynı şey mi? İnsan bir gün ölümü aşabilecek mi? Aşabilecekse, teknolojik tıpla mı yoksa bunu başka bir biçimde mi gerçekleştirebilecek? Uyku ile ölüm arasındaki ilişki ve fark nedir? İnsan ölünce ne oluyor? Bir yere gidiyor mu? Tamamen yok oluyor mu yoksa insandan geriye bir şey kalıyor mu? Doğum nedir dünyaya gelmenin arkasındaki gerçek nedir?

 Karma/yazgı nedir? İnsanın yazgısı nasıl ve neden oluşuyor? İnsan karma oluşturmaya ne zaman başladı? İnsan reenkarne oluyor mu? Yeniden bedenlenmenin bir amacı var mı? Yazgı ile reenkarnasyonun ilişkisi nedir? İnsan ne zamandan beri reenkarne oluyor? Reenkarnasyon ne zamana kadar devam edecek? İnsan ne sıklıkta reenkarne olur? Hayvanlar reenkarne olurlar mı?

 İnsanın çok yakın bir ilişki içinde yaşadığı mineraller, bitkiler ve hayvanlar alemi ile ilişkisi nedir? Farklılaştığı noktalar nelerdir? Ateş, hava, su, ve toprak öğelerinin gerçek anlamı nedir? Bunlar nereden kaynaklanmıştır? İnsanla ilişkileri nedir? Dünyada neden kötülük var? İnsan neden bencil, hatta kötülük dolu bir varlık? İnsanın arzu, tutku ve içgüdüleri nereden kaynaklanıyor? İnsanın bencil, kötü, ahlaksız, merhametsiz olmaktan kurtulması mümkün mü?  Doğasında varolan yalanı, yanlışı, bencilliği ve kötülüğü aşamamış bir insan yaşamının sonunda  öz varlığından bir şeyler kaybediyor olabilir mi? İnsanın böyle ciddi bir kaybı önlemek için yapabileceği çalışmalar nelerdir? Uzakdoğu (Hint) öğretilerinde benimsenen, benlik ve düşüncenin yok edilmesi metodu, yani hint usulü bir aydınlanma (enlightenment) çağımız insanı için hala geçerli bir öğreti mi? Bu konuda Tin Bilimin yaklaşımı nedir ve Hint öğretilerinden farklı olan noktalar nelerdir? Uzakdoğu öğretileri insan evriminin gitmesi gereken yönü aslında engelliyor olabilir mi? Hintlilerin Tanrısallık anlayışları neden gayrı şahsi? Yaşadığımız dünyanın neresi ‘maya’ (yanılsama)dır?

Efsanevi Atlantis neredeydi? Bu dönem ne zaman başladı ve insanlığın Atlantisde elde ettiği en önemli şey neydi? Atlantis neden yok olmak zorundaydı? Herkesin,  Atlantis’in yok olmasıyla ilgili bildiği Tevratta anlatılan hikaye nedir? İnsanlığın ‘Tinsel Tarihinin’ önemi nedir?

 Yahudiliğin, Hıristiyanlığın, Müslümümanlığın, Budizmin, ilk çıkış noktalarının ardındaki gerçekler nelerdir. Acaba her birinin bir din olması ötesinde ayrı bir misyonu var mıydı? Hz.İsa’nın insanlığı kurtarmak üzere tekrar dünyaya dönmesinin arkasındaki gerçek nedir? İncildeki sözü geçen ‘yeniden diriliş’in (resurrection) ve ‘sonsuz yaşamın’  bizlerle bir ilgisi var mı? ‘Golgota Gizemi’ nedir? İnsanlık ve dünya için ne anlam taşır? Dinler insanın tinsel gereksinimlerini neden artık karşılamıyor?

 İnsanın yaratılışında rol alan Yüksek Tinsel Dünya Varlıkları kimlerdir? İnsanlıkla ilişkileri nedir? Bu ilişki ne zaman ve ne biçimde gerçekleşmektedir? İnsan ve bu Tinsel varlıkların ortak yönleri var mıdır? Kutsal olmayan tinsel varlıklar kimlerdir? Şeytan ve iblis kimdir? İnsan üzerindeki amaçları nelerdir? Kozmik bir misyonları var mıdır? Şeytan tarafından kandırıldıktan sonra insanın cennetten ayrılmak zorunda kalmasının ardındaki gerçek nedir?

 Doğa ve Fen bilimlerinden kaynaklanan dünya görüşü ve teknoloji nereden kaynaklanmıştır? Fen ve Doğa bilimleri bulguları insanın varoluşunun, ve evrenin gerçeğini doğru olarak açıklayabiliyor mu?

 Düşünce nedir? Nereden kaynaklanır? Düşüncenin tinsel dünya ile bir ilgisi var mı? İnsan soyut düşüncelerini gerçek ve canlı düşüncelere nasıl dönüştürebilir? İnsanın Yüksek Tinsel Dünyaya erişebilmesi ile düşüncenin bağlantısı nedir?

 Tin Bilimin inceleme alanına giren yukarıdaki bazı konu başlıklarından da anlaşılabileceği gibi, bunlar hep ‘insan varlığı’ ile ilgili konulardır. Bu örneklerle ilişkili daha pek çok konu ve bunların ‘toplamının’ ortaya çıkarttığı ‘resmin anlamı’ Antroposofinin ışığında incelenir. Tin Bilim sormayı düşünebileceğimiz soruların hepsini cevaplandırdığı gibi, aklımıza gelmeyecek konu ve soruların yanıtlarını da insanın dikkatine sunar.

Varolusun gerceklerine ulasma arayisi icindeyken basvurdugumuz ve gercek yanitlar sunamadigi icin yardimci olamayan bazi ogretilerin aksine, Antroposofinin aktardigi bilgeligi kavramak insan ruhunda fark edilir bir donusum (metamorfoz) baslatabilir.

 Antroposofik bir dünya anlayışı ve görüşü, insanlığın ve dünyanın giderek artan acil sorunlarının çözümüne yardımcı olabilir.

İnsanın karanlıktan aydınlığa gerçekten geçebilmesi, ancak ruhunda ‘kutsal’ olana yer verebilmesiyle olasıdır. İnsanın gereksinimi, ne olduğu belirsiz, uçan kaçan soyut bir tinsellik değil, bir ayağı fiziksel dünyada yere basan ve Yüksek Tinsel Dünyaya artık hizmet verebilecek bir tinsellektir. Şimdiye kadar Yüksek Tinsel Dünya insanlığın hizmetindeydi ancak, insanın artık kozmik sorumluluğunun ne olduğunu kavrayarak tinsel bir bilinçle ve özgür iradesiyle evrene bazı katkılarda bulunmasının zamanı geldi.

Tinsel Dünyaya çıkan dar ve ‘ince’ yolda Antroposofi insanlığın rehberidir. Antroposofinin çok yönlü anlatımlarının merkezinde daima ‘insan’ vardır. Deflideki Apollon tapınağında yazan ‘insan kendini bil’ cümlesinin Antroposofi ile tamamlandığı söylenebilir. Antroposofi hiçbir ayrım yapmadan bütün insanlığa ait bir bilgeliktir.


http://www.anthroposophische-gesellschaft.org/index.php?id=2

http://www.ipekcaldemir.com/antroposofi.htm
Çöl Bilgesi