Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: oasis - Aralık 28, 2010, 12:27:02 ös

Başlık: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Aralık 28, 2010, 12:27:02 ös
    1,5 yıl önce eski eşini dövüp tecavüz eden adam, kadının savcılığa yaptığı onca suç duyurusuna ve emniyete ilettiği şikayetlere rağmen tehditlerine devam etti. Daha önce eşine attığı dayak basına da yansıyan adam sonunda kadını öldürdü. Ankara'da Ayşe Paşalı isimli bir kadın göz göre göre eski eşi İbrahim Yetkin tarafından öldürüldü. Kadının mahkemeye yaptığı onca başvuru sonunda koruma talebi karşılanmayınca cinayet adeta geliyorum dedi.

    1,5 yıl önce eski eşinin yanına giderek tekrar beraber olmak istediğini belirten İbrahim Yetkin, reddedilince eski eşini dövdü ve tecavüz etti. Ardından çıkarıldığı mahkemede ise "pişmanım" dedi ve serbest bırakıldı. İbrahim Yetkin serbest kalınca, eski eşini tehdit etmeye devam etti. Ayşe Paşalı onlarca kez savcılığa suç duyurusunda bulundu ancak yanıt alamadı. Emniyete şikayet dilekçeleri iletti ancak sonuç yine olumsuz oldu.

    Ayşe Paşalı, avukatı Elif Kabadayı Tatar aracılığıyla da mahkemeye başvurarak "koruma" talebinde bulundu ancak yine reddedildi.Devlet Ayşe Paşalı'nın koruma talebini karşılamadı ve 20 gün önce İbrahim Yetkin Ayşe Paşalı'yı evinin yakınında öldürdü.2009 yılında İbrahim Yetkin'in Ayşe Paşalı'yı acımasızca dövdüğü görüntüler basına yansımıştı.......

IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: moonlight - Aralık 28, 2010, 08:36:07 ös
Ankara'da bir kadını koruyup sahip çıkacak babayiğid kalmamış,burda olsa ben korurdum.Asıl gerçek şu bu tarz olayla yakından karşılaştım yardım etmek istediğim de ''kadın korkup kocam o benim döverde severde'' demişti.Aynı şeyleri bu adam için söylemediyse ve sahip çıkılmadıysa bu kadına ne kadar ışıktan yoksun insanlar var apaçık görülüyor.(SAHİP ÇIKILMADIYSA)
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: hakan_34_06 - Aralık 28, 2010, 09:02:06 ös
Kadının adı yok...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: sun - Aralık 28, 2010, 09:11:19 ös
Onlarca kez savcılığa suç duyurusunda bulunmuş cevap gelmemiş çok ilginç. Böyle saçma bir şey hayatımda duymadım. Telefon kayboluyor savcılığa bildiriyorsun hemen cevap geliyor onlarca kez suç duyurusunda bulunulmuş. Haberde baya bir mübala var.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Isis - Aralık 28, 2010, 09:50:26 ös
Insan olduren kisinin ahlaki, moral, hukuki birikimi diyelim ki yok,  o anda acaba aklina, kisa zamanda yakalanip uzunca bir muddet hapishaneden cikmayacagi, hatta maktulun ailesi tarafindan kisasla hapishanede bile olsa oldurulebilecegi hic gelmiyor mu ki? Yani maktulu tamamen ortadan kaldirinca kendisinin ebediyyen huzur bulacagini mi dusunuyor?

O anda muhasebe dumura ugruyor diyenlere, peki o halde sadece deliler mi katil olur?
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Aralık 29, 2010, 11:22:06 öö
   Kadın cinayetleri son 8 yılda yüzde 1400 arttı ama Başbakana göre kadına yönelik şiddete ilişkin yapılabilecek her şey zaten yapılmış!

   Elif Kabadayı Tatar (Öldürülen Ayşe Paşalı’nın Avukatı): Başbakanlık açıklamasını kabul etmek mümkün değil. Hem yapılması gereken birçok yasal düzenleme var, hem de mevcut yasal düzenlemelerin uygulanması konusunda yargı mensuplarının, kolluk görevlilerinin, kamu görevlilerinin eğitilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına karşı ayrımcılık yapılmaması, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda farkındalık ve duyarlılık kazandırılması gerekiyor. Üstelik bu meslek içi eğitim olarak kalmamalı, okullarda ders olarak okutulmalı.

   CEDAW Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi daha geçtiğimiz temmuz ayında, Türkiye’nin 6. CEDAW Ülke Raporu’na karşı nihai yorum ve tavsiyelerini açıkladı. Bu raporda, kadına yönelik şiddetin ülkemizde çok yaygın olmasını endişe verici olduğu, 4320 sayılı yasaya rağmen kadına yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir yasa bulunmadığı, sığınmaevlerinin sayısının çok çok az olduğu, mevzuatta kadına yönelik her türlü şiddetin yasak olduğunun açıkça vurgulanması gerektiği, kadına karşı her türlü ayrımcılığı yasaklayan ve ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin düzenlemelerin bulunmadığı vurgulandı. Raporda hükümete, gerekli adımların atılması konusunda parlamentoyu teşvik etmesi uyarısı da yapılarak, CEDAW sözleşmesinin bağlayıcılığı da hatırlatılıyor. Yani söylendiği gibi uluslararası taahhütlere de uyulmamaktadır.

   Hemen her gün 3-5 kadının kocası, eski kocası, erkek arkadaşı, abisi, babası tarafından öldürüldüğü ortada iken, kadın cinayetlerine verdiğimiz kurbanların sayısı teröre veya trafik kazalarına kurban verdiğimiz insanlarımızdan fazla iken, bunları “münferit olaylar” diye tanımlamak mümkün müdür? Açıkçası “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir Başbakan adına yapılan bu açıklamaya çok şaşırdığımı söyleyemeyeceğim.

   25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde hazırladıkları dosyalarla Başbakanlık’ın kapısını çalan kadınlara cevap, bir ay sonra nihayet geldi. Başbakanlık’tan “Ankara Kadın Platformu Derneği Başkanlığı’na” hitaben gönderilen yanıta göre, her gün en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde, kadına yönelik şiddete ilişkin yapılabilecek her şey zaten yapılmış.

   Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar tarafından hazırlanan dosyada, kadın cinayetlerine ilişkin rakamlar ve kadınların yetkili makamlara başvurdukları halde neden korunmadıklarına ilişkin sorular vardı. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin son 8 yılda yüzde 1400’lük artış oranıyla rekora koştuğu ülkemizde, kadınların göreve çağırdığı Başbakan’ın cevabında ise şöyle deniliyor: “Ülkemiz uluslararası taahhütlerini de göz önünde bulundurarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması amacıyla her alanda yasal ve idari tedbirler alarak topyekun mücadele başlatmıştır” deniliyor.

   SIFIR TOLERANS!

   Kadına yönelik şiddetin “ilgili tüm tarafların destek ve işbirliğini alarak devletin sorumluluğunu üstlendiği sıfır tolerans gösterilen bir konu” olduğu iddia edilen altı sayfalık yanıt yazısı boyunca, TCK maddelerinden, 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’dan, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’ndan, Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’ndan, eğitim protokollerinden, atölye çalışmalarından, hazırlanan raporlardan bahsediliyor.

   Ancak neden her gün en az 3 kadının şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğinden; şiddet mağduru kadınların neden devlet korumasından yararlanamadığından; eğitim alan polis, sağlık görevlisi, hakim, savcı, din görevlisi gibi personelin şiddet gören kadına yönelik tutumlarının neden değişmediğinden bahsedilmiyor. Cezai yaptırımların yeterli oranda uygulanmadığına, kadın katillerinin haksız tahrik indirimleriyle ödüllendirildiğine hiç değinilmiyor.

  “Ülkemizde şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmalar da önemli olup, bunların başında kadın sığınma evleri-konukevleri gelmektedir” denilen cevapta toplam 65 sığınma evi bulunduğu bilgisi yer alıyor ama, olması gerekenin 3 bin 800 olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi yok.

   İlke Acar (Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu): Kadınlar şikayette bulundukları, koruma istedikleri halde sokak ortasında katledilirken Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf kadın cinayetlerinin münferit olduğunu söylüyor. Başbakan cevabında “sorun yok, her şey çok güzel” diyor. Bunu bize verilmiş bir yanıt olarak alıyor ve kadın cinayetlerinin münferit olmadığını rakamlarla açıklıyoruz; kadın cinayetleri son 7 yılda yüzde 1400 artmıştır. Bu coğrafyada kadın cinayetleri münferit değil, sistematiktir. Bu sistematik saldırıya karşı gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmek zorundadırlar. Kadın cinayetlerini, basıncımızı her geçen gün daha da arttırarak durduracağız.

   BU AKIL TUTULMASI DEĞİLSE NEDİR?

   Candan Dumrul (Ankara Kadın Platformu): Gelen cevaba önce çok öfkelendik, sonra bu ciddiyetsizliğe güldük. Yanıtta bize “Ankara Kadın Platformu Derneği” olarak hitap edilmiş olması örgütlü kadınlardan ve kadın mücadelesinden ne denli bihaber olduklarını ortaya koyuyor. Biz dernek değiliz, üstelik dilekçeyi Başbakanlık’a teslim ederken “Başkanınızın imzası eksik” dediklerinde bunu ayrıntılı biçimde izah etmiştik.

   Gelen yanıtta taleplerimize dair tek bir cümle yok, yasal düzenlemeleri alt alta yazıp yasak savmışlar. Sağolsunlar biz bütün o düzenlemelerden zaten haberdarız, boşuna yorulmuşlar. Biz aynı zamanda, kâğıt üstündeki o hakların uygulamada hiçbir anlam ifade etmediğinden, her gün 3 kadının öldürüldüğünden, katillerinin komik cezalarla salıverildiğinden, “haksız tahrik” kalkanıyla devletin erkeği koruduğundan, bizzat devletin kendisinin bir şiddet mekanizması olduğundan da haberdarız.

   Başbakan’ın cevabının sanırım en can alıcı kısmı “haksız eylem varsa haksız tahrik uygularım” savunusu ile 81 ilde toplam 65 sığınmaevi olduğunun utanmadan yazılmış olmasıdır. Bir kente bir sığınmaevi dahi düşmemesinden övünerek söz edilmesi akıl tutulması değilse nedir? Bu yanıt bizi şaşırtmadı, sadece yolun ne denli başında olduğumuzu hatırlattı bir kez daha. Bundan sonra yapacağımız belli; sağır kulaklara duyurmak için daha çok bağıracağız, daha çok sokakta olacağız.......


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: moonlight - Aralık 29, 2010, 06:05:56 ös
SN.OASİS
Çok üzücü bir durum bu.  http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3202 (http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3202)  2002 yılına ait bir haber.Bu konuda gelişme son yıla göre hiç iyi artış gösterememiş.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: hakan_34_06 - Aralık 29, 2010, 09:30:10 ös
Eğitim şart. Klasik bir söz. Salt eğitim, para, pulla da olmuyor ne yazıkki
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: moonlight - Ocak 13, 2011, 03:33:58 ös
Ankarada yaşayan bir bayan arkadaşım şu an böyle bir olay ile karşı karşıya savcıya demiş beni dövüyor tehdit ediyor,beni bırak sana neler yapıcam diyor   diye şikayet etmiş ankara savcısı yeterli kanıt yok deyip salmış .Eğer bir cinayete sebebiyet oluşsun bu yüzden daha türkiye cumhuriyeti kanunlarını tanırsam banada bu sitedeki herkes küfür etsin.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Şubat 10, 2011, 12:47:22 ös
Ümraniye'de Mustafa Metin Çilingir, imam nikahlı eşi ve iki çocuk annesi Arzu Yıldırım'ı sokak ortasında öldürdü. Yıldırım'ın cenazesi Adli Tıp'a kaldırıldı. Yıldırım, iki gün önce "öldürülebilirim" diye savcılığı uyarmış... bugün kamuoyu Ümraniye'de iki çocuk annesi Arzu Yıldırım'ın, geçim sıkıntısı yüzünden ayrılmak istediği dini nikahlı eşi Mustafa Metin Çilingir tarafından öldürülmesini konuşuyor.

Yıldırım kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle Aralık 2010'da Çilingir'den şikayetçi olmuş; iki gün önce de Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek hayatının tehlikede olduğunu belirten bir dilekçe sunmuştu.

Cinayet, Ümraniye Atatürk Mahallesi Mandıra Caddesi'nde sokak ortasından yaşandı. Bir görgü tanığına göre, Çilingir'den kaçmaya çalışan ve bağırmaya başlayan Yıldırım kaldırımda kurşunla öldürüldü.

"Öldürebilir" dedi; devlet seyretti

Yıldırım, üç yıl önce Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Çilingir ile dini nikahlı olarak birlikte yaşamaya başladı. Bir çocukları da olan çift geçim sıkıntısı da yaşıyordu.

Çilingir'in Yıldırım'a şiddet uygulamasına kadının ailesi çare olamayınca savcılığa taşındı. Eşinin tehdit ve tacizlerinin devam etmesi üzerine Yıldırım, darp iddiasını geri çekmek zorunda kaldı.

Yıldırım, kendi el yazısıyla yazdığı dilekçede, "Mustafa Metin Çilingir'den konuşarak ayrıldığım halde tarafıma yapılan tehdit ve taciz edici telefonlarla kendimin, çocuklarımın ve ailemin can güvenliğinden endişe duyuyorum. Benim, çocuklarımın ve ailemin başına herhangi bir şey gelmesinden Mustafa Metin Çilingir ve ailesi sorumludur" diyordu.

Otomobilden inen Çilingir, Yıldırım'ı silahla vurduktan sonra aracını olayın yakınında bulunan Güneş Sokak'ta terk edip yaya olarak kaçarken Yıldırım, ambulansla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı sırada yolda hayatını kaybetti.

Yıldırım'ın cenazesi Cumhuriyet Savcısı'nın incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Kurum Morgu'na gönderildi.


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......



Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Şubat 25, 2011, 10:23:00 öö
51 yaşındaki Semiha Karadağlı kendisini sürekli dövdügü için defalarca polis ve savcılığa şikâyet edip boşanma davası açtığı kocası tarafından öldürüldü

Devlet yeterince sahip çıkıp korumadığı için aileiçi şiddete kurban giden kadınlara yenileri eklenmeye devam ediyor. Son olarak, Adana’da 51 yaşındaki Semiha Karadağlı, kendisini sürekli dövdüğü için daha önce polisle savcılığa defalarca şikayet ettiği ve boşanma davası açtığı 25 yıllık eşi Süleyman Karadağlı tarafından öldürüldü.
Olay önceki gün akşam saatlerinde Kışla Mahallesi 4477 Sokak 41 numaralı evde meydana geldi. Eşine 12 Ağustos 2010’da boşanma davası açan Semiha Karadağlı, yeni bir iş bularak ev tuttu. Önceki gün eşi ve çocuklarının yaşadığı eve gelerek eşyalarını toplayan Semiha Karadağlı, Süleyman Karadağlı ile tartışmaya başladı.

Çocukları şoka girdi
Boşanmak istediğini söyleyen eşinin kararından vazgeçmeyeceğini anlayan emekli güvenlik görevlisi Süleyman Karadağlı, evde bulunan pompalı tüfekle çocuklarının gözü önünde Semiha Karadağlı’ya ateş açtı. Göğsünden vurulan Semiha Karadağlı, yaşamını yitirdi. Olay sırasında evde bulunan çiftin çocukları 16 yaşındaki Merve ve 14 yaşındaki Vahide de şoka girdi.  Üniversite eğitimi aldığı İstanbul’a gitmek için otobüse binmeye hazırlanan çiftin diğer çocukları 20 yaşındaki Mete Karadağlı ve Kahramanmaraş’ta okuyan 22 yaşındaki Meltem Karadağlı da acı haberi alıp eve döndü.
Öldürülen Semiha Karadağlı’nın komşuları ve yakınları, Süleyman Karadağlı’nın eşini devamlı dövdüğünü, Semiha Karadağlı’nın çoğu zaman yüzünün morluk içinde olduğunu söyledi.
Semiha Karadağlı’nın daha önce eşinin kendisini dövdüğü gerekçesiyle polis ve savcılığa başvurduğu, Süleyman Karadağlı hakkında eşini darp etmekten 4 ayrı dava açıldığı, 21 Temmuz 2009’da sonuçlanan ilk davada “eşe karşı kasten yaralama”dan mahkûm olduğu ancak cezasının ertelendiği ortaya çıktı.


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: WaleC - Şubat 25, 2011, 10:59:01 öö
Yazık ya... Bu insanların hiçmi anneleri olmadı ya... Anne sevgisi, abla kardeş sevgisi hiçmi görmemişler...
Söyleyecek daha fazla birşey bulamıyorum.
Yazık
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 25, 2011, 06:52:22 ös
İnsan bazen erkek olmaktan utanıyor. Bu insanlar için söylenecek en kötü sözün dahi duyguları anlatmada yetersiz görüyorum. Tecavüz, cinayet vb. erkek olmak bu değil.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Isis - Şubat 25, 2011, 07:05:18 ös
Elleri felc olsun insallah...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Eser - Şubat 25, 2011, 08:14:13 ös
Devlet don zamanlar boyle cinayetlere son zamanlar  cok izin vermeye basladi.Kadin ve aileden sorumlu bakan nereye bakiyor acaba?
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 25, 2011, 11:58:55 ös
Devlet de milleten oluşur... Milletimiz de sağolsun yozlaşmanın dibine vurdukça derinleştiriyor... baştan aşağı tüm sorumlulara yahut sorumsuzlara, işini savsaklayan görevlilere söyleyecek söz çok ama terbiye sınırlarımı zorluyorum...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: moonlight - Mart 08, 2011, 11:44:56 ös
Buna yenisi eklendi :sahsin biri karisini oldurup yeni yaptirdigi evin temeline gommus           





Bir garip yolcu - Behiye Aksoy (http://www.youtube.com/watch?v=Fv6GtNoKQvM#)                                                                                                                                 
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Haziran 24, 2011, 12:42:04 ös
Adana Kadın platformu üyeleri, Türkiye'de son iki ay içerisinde 44 kadın cinayetinin yaşandığını açıkladı.
 
Başbakan Erdoğan ve AKP'li bakan ve vekillerinin kadına ilişkin açıklamalardan örnek veren Çiğdem Özbilgili, "Bizlere " Kadınlar ve erkekler asla eşit olamaz", " Dekolte giyersen tabi tacize uğrarsın" ve " Üç çocuk doğurun" diyen siyasetçiler konuştukça daha çok şiddete uğruyor, daha çok katlediliyoruz" dedi.
 
Türkiye'de kadına yönelik şiddet her geçen gün daha da artarak devam ederken, Adana Kadın platformu üyeleri, kadına yönelik şiddeti protesto etmek için İnönü parkında bir basın açıklaması yaptı. "Siyahtan beyaza, ölümden yaşama, cinayetlere karşı kadınlar isyanda" yazılı bir pankart açan kadın eylemciler tarafından sık sık " Erkek öldürüyor devlet seyrediyor", "Kadın cinayetlerine son" ve "Yasta değil isyandayız, kadın cinayetlerine karşı alanlardayız" şeklinde sloganlar atıldı. Adana Kadın Platformu adına hazırlanan basın metnini okuyan Çiğdem Özbilgili, Türkiye'de Nisan ve Mayıs aylarında toplam 44 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Özbilgili, "Nisan ayında 21 kadın eşi ya da en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldü. 13 kadın yaralandı, 7 kadının ölümü ise şüpheli. 8 kadın intihar etti. En az 14 kadın taciz ve tecavüze maruz kaldı. Mayıs ayında da kara tablo çok farklı değildi. 23 kadın katledildi, 2 kadının ölümü şüpheli, 3 kadın intihar etti, 2 kadın yaralandı, 6 kadın tacize, 6 kadın tecavüze uğradı" şeklinde açıklama yaptı.
 
Başbakan Erdoğan ve AKP'li bakan ve vekillerinin kadına ilişkin yaptıkları açıklamalardan örnek veren Çiğdem Özbilgili, " Bizlere, 'Kadınlar ve erkekler asla eşit olamaz', ' Dekolte giyersen tabi tacize uğrarsın' ve 'Üç çocuk doğurun' diyen siyasetçiler konuştukça daha çok şiddete uğruyor, daha çok katlediliyoruz. Erkek devlet şiddeti kadınları daha çok vuruyor. Protesto eylemlerinde atılan gaz bombasıyla yaralanan kadınları, polis şiddetinden kalça kemiği kırılan Dilşad'ı unutmadık" diye konuştu
 
Özbilgili, açıklamasına şöyle devam etti; "Biz kadınların tek bir kadını bile kaybetmeye tahammülü yok. Kadınların bedeninin ve hayatının tasarruf hakkını, erkeklerin kullanımına sunan, erkek egemen sisteme karşı olduğumuz için kadın cinayetleri davalarında tarafız. Çünkü yaşananlar 'Münferit' veya 'Tesadüf' değil erkek şiddetidir" dedi.


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
 
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Haziran 24, 2011, 12:43:51 ös
BAŞKENT’te bir emlakçıda çalışan 21 yaşındaki Rahime Yıldız Uçar, ayrı yaşadığı aşçı eşi 25 yaşındaki Burhan Uçar tarafından sokak ortasında 3 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Kaçan Uçar çevrede işyerleri bulunan esnaf tarafından yakalanıp polise teslim edildi.
 
Ankara’da bir emlakçıda çalışan Rahime Yıldız Uçar, 2 yıl önce bir alışveriş merkezinde aşçı olarak çalışan Burhan Uçar ile evlendi. Bu evlilikten 1 çocukları olan çift, 6 ay önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlerini ayırdı. Rahime Yıldız Uçar, 1 yaşındaki oğlu Hakan’ı da yanına alarak Etimesgut İlçesi Eryaman semtinde bir eve taşınırken, ayrıca boşanma davası açtı. Ancak araya giren aileler, "Çocuğunuz var, boşanmayın" diye baskı yapınca Rahime Yıldız Uçar boşanma davasını çekip, eşi Burhan Uçar ile tekrar birlikte yaşamaya başladı.
 
Uçar çiftti, 2 gün önce kavga edince Burhan Uçar evi terk etti. Burhan Uçar, bu sabah eşini arayarak konuşmak için görüşmek istediğini söyledi. Çift, Eryaman TBMM Caddesi’nde bulunan 4’üncü Etap Parkı’nda bir araya geldi. Kısa süre konuşan çift arasında çıkan tartışmanın büyürken Burhan Uçar, Rahime Yıldız Uçar’ı boyun, kalp ve göğsünden bıçakladı. Çevredekilerin gözleri önünde eşini bıçaklayarak kanlar içerisinde bırakan Burhan Uçar, daha sonra kaçmaya başladı. Cinayeti görenler, Burhan Uçar’ın peşine takılarak yakalayıp, daha sonra olay yerine gelen polis ekiplerine teslim etti.
 
OLAY YERİNDE ÖLDÜ
 
Cadde üzerinde kanlar içerisinde kalan Rahime Yıldız Uçar’ın yardımına çevredekiler koşarken, sağlık ekiplerine haber verildi. Ancak sağlık ekipleri olay yerine gelmeden Rahime Yıldız Uçar öldü. Görgü tanıkları, "Kanlar içerisinde inliyordu, yardım etmeye çalıştık, ancak çok kan geliyordu. Kısa süre sonra da cansız kaldı. Sağlık ekipleri gelene kadar da hayatını kaybetmiş" dedi.
 
"BARIŞMAK İSTEDİM"
 
Eryaman Şehit Osman Avcı Polis Merkezi’ne götürülen Burhan Uçar, Etimesgut Devlet Hastanesi’ndeki sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi. Cinayet zanlısı Uçar poliste verdiği ilk ifadesinde, "Eşimi seviyordum, ancak evlendikten sonra birçok sorun yaşadık. Çok kıskanıyordum, başka erkeklerle görüşüyordu. 3 gün önce de birileriyle görülmüş. Bunu duyunca kavga ettik ve evi terk ettim. Bugün de barışmak için bir araya geldik, ancak bana hakaret edince kendimi kaybettim, gerisini hatırlamıyorum" dediği belirtildi.
 
Eşi tarafından sokak ortasında öldürülen Rahime Yıldız Uçar’ın cesedi, savcılık incelemesinin ardından Etimesgut Belediyesine ait cenaze aracı ile belediye morguna kaldırıldı.


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Mustafa Kemal - Haziran 24, 2011, 12:54:53 ös
Başbakan Erdoğan ve AKP'li bakan ve vekillerinin kadına ilişkin açıklamalardan örnek veren Çiğdem Özbilgili, "Bizlere " Kadınlar ve erkekler asla eşit olamaz", " Dekolte giyersen tabi tacize uğrarsın" ve " Üç çocuk doğurun" diyen siyasetçiler konuştukça daha çok şiddete uğruyor, daha çok katlediliyoruz" dedi.
 

Bir de "hiç fişle priz aynı olur mu" vardı...

Demek hakettiğimiz buymuş...

Yetmez ama evet diyelim geçsin gitsin...

Teessürlerimle.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 24, 2011, 09:43:13 ös
Bu konudaki en buyuk hatalardan biri de "Kadinlar bize Tanri'nin emanetidir" anlayisi bana gore... Cunku bu anlayis, kadinlara ustten bakmayi ve onlari sahiplenme ihtiyacini arttirmakta. Yani kadini bir meta'ya donusturmekte ve dolayisiyla da bu ve bunun gibi barbarca sonuclara goturmektedir.

Erkek olarak dogulabilir, kadin olarak da dogulabilir. Ama oyle saniyorum ki insan  olarak dogulmuyor, ancak sonradan olunabiliyor.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 25, 2011, 02:09:21 öö
      Sayın Laus Deo, öncelikle hoş geldiniz.
       Kutsal kitaplarda kadınların konumları açık seçik anlatılmıştır. Hele feodal yapıların egemen olduğu toplumlarda, kadının hiç bir hükmü yoktur. Bir eşyadır kadın alınıp satılabilen. Benim üzüntüm ülkem kadınlardaki değişimdir. Dikkat ederseniz, Atatürk'ün  başlattığı  devrim hareketlerinde,  kadınlarımıza  bütün dünyaya örnek olacak şekilde gerçek değerleri verilmiş olmasına karşın, günümüzde kadınlarımızın büyük bölümü bu devrimlerin getirdiği özgürlükleri taşıyamaz duruma düşmüşler, kendi kendilerini ikinci sınıf insan olarak kabule ve en acısı da artık gerek görsel ve gerekse yazılı medyada bu durumlarını yükses sesle ifade etmeye başlamışlardır.
      Düşünebiliyormusunuz , bir kadın yazar çıkıp, erkeklerin tek eşli olmamaları gerektiğini, kocasının kendisi üzerine "kuma"-başka kadınlar- getirmesini normal olarak karşılamakta ve bunun propogandasını yapmaktadır. Doğada bir çok  hayvan bile eşini kıskanır iken bir kadının bu şekilde konuşması karşısında ben kadınlarımıza daha ne söyleyebilirim ki !
      Saygılar-sevgiler. 
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 25, 2011, 04:19:23 öö
Sayin Alsah,

oncelikle hosbulduk. :)

Butun kutsal kitaplarda kadin erkekten bir miktar asagidadir. Soyleyecek cok birsey yok, Yaradan'in istegi boyle demek ki.

Benim karsi ciktigim durum ise kadinlari boyle seylere zorlamak veya kadinlari zor durumda birakarak, ozgurluklerini engelleyerek kendi secim yapmalarini engellemek. Bu dunyada kim ustun olursa olsun, bana gore en onemli unsur Tanri'nin bize verdigi ozgur iradedir. Eger kadin, erkegine biat etmeyi kendi iradesiyle gerceklestiriyorsa buna soyleyecek birsey yok. Ancak kadin bunu kendi ozgur iradesiyle yapmiyorsa, erkegin kadini zorlamasi insanlik disi bir harekettir.

Bahsettiginiz kadin yazarin dusuncesine saygi duymak zorunda hissediyorum kendimi. Cunku kendisi inandigi kutsal kitabin gerekliliklerini anlatmis. Bu insanlarin dinlerine karismak bana dusmez. Isteyen kocasinin 4 kadinla birlikte evli olmasini kabullenebilir. Bu kisinin kendi kararidir. Ancak, bu bayan sirf mecbur oldugu icin ve baska secenegi olmadigi icin, istemedigi halde boyle bir durumda kaliyorsa bu kesinlikle yine insanliga aykiri bir harekettir.

Umarim sozlerim yanlis anlasilmamistir. Ben sizin ne demek istediginizi cok iyi anliyorum, buyuk oranda katiliyorum da. Ama ben dini onemseyen birisi olmama ragmen, kisisel ozgurluge cok onem veren birisiyim. Dolayisiyla bu konuda toleransli olmaya calisiyorum. Yoksa elbette ben de kadinlarimizin daha kendine guvenen, kendi haklarini bilen ve kadin ya da erkek olma yolunda degil ama insan olma yolunda calisan bireyler olmalarini cok isterim. Ama olmuyorlarsa da, niye olmuyorsunuz diyemem. Kendi bilecekleri istir.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Haziran 25, 2011, 06:07:22 öö
Sayın Laus Deo,
Üzgünüm ama bence düşüncelerinizde yanlışlık yok, eksiklikler var. Evet insan özgür olmalı ama nasıl özgür olunur bunu da bilmek gerekir. Cahil insan özgür olamaz, çünkü seçimlerini asla kendisi yapamaz, sadece yaptığını sanır. Özgür düşünce insana her şeyi pompaladıktan sonra verilmez. Açıkçası ben buna özgürlük diyemem. Televizyon, yazılı basın ve tarikatlerin aşıladığı bilgiler içinde Atatürk'ün katil olduğu söylenir. Cahil insan buna inanır ve seçimini yaparken karşı tarafta durur. Bu özgürce verilmiş bir karar mıdır? Dinler insanın düşünmesini, eleştirmesini, başka kapıları denemesini istemez. Dine kanan bir kadın sizce özgür olarak bir seçim yapabilir mi? Doğa ve akıl insana eşitliği gösterir. O seçim o kadına ait değil, onu sürekli ellerinde tutan, işleyen ve kandıran erkeklere aittir.
Bilgi olmadan özgür düşünce olacağına inanmıyorum. Bilgi olmadan inanç da olmaz, Bilgi yoksa hiç bir soruyu soramazsınız.
Bakmayın siz ağzı olan konuşuyor, mesela bir ulema şöyle demiş: "Heidegger Sartre gibi düşünürlere göre "bilgi ve bilgiden türeyen şeyler insan yaşamının değerinin belirlenmesi için kriter değildir. önemli olan insanın niçin var olduğunu anlamaktır."
Sormazlar mı adama bilgi olmadan neyi ne kadar anlayacaksın diye?
Eğer bir öküz kadar bilgimiz olursa, üzerinde durduğumuz raylarda bize doğru gelen şeyi sadece seyrederiz.

Umarım anlatabilmişimdir.



Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 25, 2011, 06:50:41 öö
Sayin Prometheus,

Hakli oldugunuz bir cok konu var kesinlikle. Eger olaylara subjektif olarak bakacak olursam, ben de sizinle hemen hemen ayni dusunuyorum diyebilirim. Ama ben olabildigince objektif bir pencereden bakmaya gayret gosteriyorum.

Bakin cahil insan dediginiz goreceli bir kavramdir. Bir din alimine gore, modern insan ne kadar okumus olursa olsun cahildir. Cunku ona gore egitim Yaratici'nin gonderdigi ogretiler butunudur. Sen ise istersen nobel fizik odulu al, yine de onun icin cahilsindir, cunku en onemli seyi bilmezsin, Tanri'nin sana gonderdigi ogretiyi...

Nasil bizlere gore ozgurluk bilgiye sahip olmadan kazanilmazsa, onlara gore de Tanri'nin sozunu bilmeden ozgur olamazsin. Hangi anlamda ozgurluk, o ayri tabii ki. Ama ben bir kisi bilime inanmiyor diye, sadece Tanri'nin sozlerini yobaz bir sekilde algiliyor diye onu yargilayamam. Eger bana derse ki o kisi, soyle giyin, onu yeme bunu ye, iste o zaman o kisi benim icin asagilik bir insandir. Cunku benim ozgurlugume karismaktadir. Benim veya baskasinin ozgurlugune karismadigi muddetce kisi yaptiklari konusunda tamamen ozgur olmalidir.

Kisi carsafa giriyorsa, evden hic cikmiyorsa, hasta oldugu halde oruc tutuyorsa, bu onun kendi iradesidir, biz onun akil seviyesini, bilgi seviyesini nasil bilebiliriz? Boyle bir kisi gorsek, cahil iste yazik der geceriz. Ama bunu bir bilim adami yapsa, heralde kafayi usuttu yoksa boyle seyler yapar mi deriz. Biz kendimizi Tanri zannetmeye cok yatkiniz. Bu konuda yobazlardan cok farkimiz yok, hani hemen karar verirler ya sizin bizim cehennemlik oldugumuza, ayni mantik iste...

Bu dunyada her sey gorecelidir. Bilgi kimine gore bilgiyken, kimine gore sacmaligin daniskasidir. Boyle bir dunyada baskasinin goruslerini yargilamak bence olabildigince yanlis bir tutum olacaktir.

Iste zaten bu yuzden bireysel ozgurluk onemlidir. Kisi kendisine istedigini yapabilmelidir, ancak ozgurlugu baskasinin ozgurlugunun sinirini asiyorsa o ozgurluk olmaktan cikar. Birakalim, insanlar istediklerine inansinlar, istediklerini giysinler, istediklerini yesinler icsinler.

Dunya'da engelli dostlarimiz haric, herkes kendi secimini yapar. Bunun bilgiyle falan alakasi yok. Cunku bilgiyi secmemek de bir secimdir ve kisinin ozgurlugu dahilindedir.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Haziran 25, 2011, 07:29:42 öö
Sayın Laus Deo, din alimi bilmez, inanır. İnanmakla bilmek farklı şeylerdir.

Hiçbir din alimi tanrı sözüne bilgiyle mantıkla ulaşmamıştır. Tanrının sözünü bilemez, o basitçe inanır.
Bende böyle insanların özgür olduğuna pek inanamıyorum.

Evet bilgi ve/veya bilim zaman içinde değişir. Buna uyarak bizim görüşlerimizde değişir/değişmeli. Bu yüzden ben günümüz bilgisi değişmez demiyorum. Bilgi her zaman için görecelidir. Özellikle kuantum mekaniği bize bunu öğretmiştir. Ancak mantık yürütmek, mevcut bilgiyi kullanmak göreceli değildir. İlkel bir insanın bildikleri çerçevesinde hareket etmesini elbette ki özgürlük olarak karşılarım. Ancak mevcut bilgiye ulaşamamış insan demokrasiye uzanıyorsa, kendi tercihini yapamaz. Ya hiç konuşmayacak yada bilgiye ulaşmak isteyecek. Anlatmak istediğim budur. Yoksa asla bireysel özgürlüğe karşı değilim, hatta belkide en çok savunanlardanım.

Hemen karar verme konusunda size katılıyorum. Kim mükemmel ki, ben değilim en azından :)


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 25, 2011, 10:53:57 öö
      Sayın Leus Deo, sanırım yazımı tam olarak anlayamamışsınız. Dikkat ederseniz ben feodal yapıda yaşam sürdüren toplumlardaki kadın ile ülkemizdeki kadınlardan söz etmiştim.  Yoksa uygar toplumlarda benim anlattıklarımın hiç bir kıymeti harbiyesi yok. Sonra kişinin özgür iradesinden bahsetmişsiniz . Sayın Prometheus ta özgür insan kavramı üzerinde sanırım yeterince yazmış. Özgürlükten ne anlaşıldığı kişilere göre değişen bir olgudur. Siz zannediyor musunuz ki kadınların ikinci sınıf olmalarını isteyen kadınlar inançlarından dolayı böyle konuşuyorlar. Ben zannetmiyorum. Onlar yeşil yeşil banknotlardan oluşan tanrıları öyle konuşmalarını istedikleri için öyle konuşuyorlar.  Bu kişilere iyice dikkat ederseniz sözlerimin doğruluğuna inanacaksınız.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 25, 2011, 11:05:55 öö
Sayin Alsah,

Benim yazim sizin yazdiginiz seye bir elestiri degil, sadece kendi yorumumdu. Gerek sizin yorumunuz, gerek sayin Prometheus'un yorumu benim anlayamadigim veya karsi ciktigim fikirler icermiyorlar.

Ben sadece hangi kultur olursa olsun, insanin egitimine bakmaksizin, kendi yasadiklarini kendisine birakilmasi gerektiginin altini ciziyorum. Bir bayan, ornegin, esinden dayak yiyor ve bundan sikayetci degilse, bunu cahillik olarak degerlendirmek yerine, kendi ozgurlugu olarak degerlendirmek diye gerektigine inaniyorum.

Benim karsi ciktigim boyle durumlara direkt olarak mudahele etmek, cunku bizim yaptigimiz da baskasinin ozgurlugune karismaktan baska birsey olmaz. Ancak bizlerin yapmasi gereken, daha iyi bir dunya icin calismak ve insanlarin bilgiye ulasmalarini ve anlamalarini kolaylastirmak olmali ki, hepimizin istedigi ozgurlukler butunu, bilgili bireylerin secimi sonucunda olussun.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 25, 2011, 11:22:42 öö
      Sayın Laos Deo,"  kocasından dayak yiyen bir kadının bundan şikayetçi olmamasını özgürlük olarak tanımlıyabiliyorsanız , kusura bakmayın bence bu konu kapanmıştır.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 25, 2011, 11:37:27 öö
Sayin Alsah,

Evet bu bir ozgurluktur. Bir bayan eger dayak yemekten hoslaniyorsa ne yapacaksiniz? Veya hak ettigini dusunuyorsa? Zorla polise goturup zorla sikayet mi ettireceksiniz? Zorbalik olmaz mi bu? Despotluk olmaz mi?

Bir ozgurlugu secip (yani dayakci kocadan kurtulmak) secmemek de (kurtulmamak) bir ozgurluktur. Buna kisinin kendisi karar verebilir. Biz kim oluyoruz da hayatindan memnun olan birisi, sirf bizim normlarimiza uyan bir hayat yasamiyor diye onu olmadigi sekilde algiliyoruz?

Esenlikler dilerim,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 27, 2011, 01:40:00 öö
Sayın Laus Deo'ya katılıyorum. Özgürlük hissi kişiden kişiye değişir. Bir özgürlük kriteri yaratıp insanları o kritere göre yontmaya çalışmak örneğin üniversiteli kızların başını örtmelerini engellemeye çalışmak çağdaşlık ve özgürlük gibi yansıtılıyor. Bence asıl sorun insanların ellerine güç geçtiğinde diğer insanları ezmeye çalışmayı engelleyememeleridir. Bu ezmeyi de din adına, siyaset adına, çağdaşlık gibi kavramlar adına; bu değerlerin işlerine gelen şekilde arkasına sığınarak yapıyorlar. Kadın ve erkeğin eşit olduğuna katılmıyorum. Kadın ve erkek her ne kadar insan sınıfında görülse de çok farklı yaratıklardır. Kadınların taciz edilmesi, tecavüze uğramaları, dayak yemeleri, öldürülmeleri ise bu fiili uygulayan kişilerin psikolojik bozukluklarından ötürüdür diye düşünüyorum. Bu tarz bozuk dürtülere sahip insanları engellemek imkansızdır, idam gibi caydırıcı cezalarla belki frenlenebilir bu olumsuz görüntüler. Fakat yine de engellenebileceklerini zannetmiyorum.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Haziran 27, 2011, 07:46:40 öö
Evet bu bir ozgurluktur. Bir bayan eger dayak yemekten hoslaniyorsa ne yapacaksiniz? Veya hak ettigini dusunuyorsa? Zorla polise goturup zorla sikayet mi ettireceksiniz? Zorbalik olmaz mi bu? Despotluk olmaz mi?

Bir ozgurlugu secip (yani dayakci kocadan kurtulmak) secmemek de (kurtulmamak) bir ozgurluktur. Buna kisinin kendisi karar verebilir. Biz kim oluyoruz da hayatindan memnun olan birisi, sirf bizim normlarimiza uyan bir hayat yasamiyor diye onu olmadigi sekilde algiliyoruz?

Sayın laus Deo, iddialarınız gün geçtikçe ilginçleşiyor.
Bir bayan dayak yemekten hoşlanıyorsa polise götürmezsiniz, Psikoloğa götürürsünüz. Bunun adı psikolojide var. Dayak yemekten hoşlanan insanlara veya acı çekmekten zevk alanlara mazoist deniyor, yada daha derinlerde şizofren de çıkabilir. Daha da derinlerde din korkuları yatar.

Özgür olmakla, özgür hissetmek ayrı şeylerdir. Kişiyi özgür kılan sadece ve sadece bilgidir. Bu bilgi sabit olmayan, zamanla gelişen değişen bir şeydir.
 
Üniversiteli kızlarımızın başını örtmeleri, sadece politik bir hareketin maşaları olmalarından dolayıdır. Yoksa ben size başı örtülmüş kıçı açıkta binlerce kızımızı örnek gösterebilirim. Sokaklarda, varoşlarda özellikle bir dolaşın, içlerine girin, bu kızların çoğunun bakire olmadığını görün. Ben bakirelik taraftarı asla değilim. Ancak hem bunu savunup hemde oldukları gibi olmamalarını eleştiriyorum. Yoksa bu konuda tercih onlarındır ama seçimleri hep başkaları yapar. Bu gün başı örtük kızlarımızın genelindeki eğitim seviyesi ilkokulu geçmez. Hayatlarında neredeyse bir tane bile bir araştırma yazısı okumamışlardır. Sanırım kişi başına böyle bir kitap okuma oranı 0,024'tü. Zaten hangi taraf yaparsa yapsın bütün istatikler de bu sonuç değişmedi bu güne kadar.
İdeolojileri yoktur, kendilerine has gelecek planları yoktur, sadece uçları alınmış, törpülenmiş, kaba beklentileri vardır ve hiçbiride hayata dair değildir. Zımparalanmış hayatlarında alacakları hazlar basittir. Zaten böyle şeyleri ne bilirler ne isteyebilirler.
Lütfen burada kimse, onlar inançları yüzünden örtünmek istiyor gibi laflarla bizi aptal sınıfına sokmasın.

Tekrar ediyorum, kişi, bilgi sahibi olduğu sürece özgür olabilir, bizi ve herkesi ancak bilgi özgür kılabilir.


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 27, 2011, 08:13:42 öö
Sayın Prometheus fikirlerinize katılıyorum.. Başörtüsünü politik ve ideolojik olarak rakiplerini ezmek amacıyla kullanmak isteyenler mevcut. Fakat başörtüsünü yasaklayarak onların ekmeğine yağ sürer, adamlar güç ellerine geçince başörtüsü takmayanlara karşı yaptırım uygulamalarına bir intikam gibi geçerli sebep üretmelerine neden olursunuz. Sizin de değindiğiniz gibi günümüzde tesettür ölçüsünde kapanan fazla kadın yok zaten. Türkiye'ye iran tarzı batılı yaşamı kısıtlayacak baskıcı bir rejimin gelebilme ihtimali toplumumuzun sosyal dengeleri açısından bakınca imkansız olduğunu görebiliriz. Bunu yani iranın da bir zamanlar Türkiye gibi batılı çağdaş bir yaşam şeklinden bu hale geldiğini dile getirerek bizim çağdaş insanımızı korkutarak dindar kesime bu denli baskı yapılmasına nasıl alkış tutabiliyorsunuz bunu anlamış değilim.  Benim ve sayın Laus Deo'nun değinmeye çalıştığı şey özgürlüğün sınırlarını sadece kendi inanç ve kafa yapımıza göre değil toplumda yaşayan her kesime özgürlük getirecek şekilde mantıklı bir ölçütü olması gerektiğidir. Laikliğin ve demokrasinin sevdiğim yönü budur.

Saygılarımla..
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 27, 2011, 09:36:37 öö
Sayin Masor1976,

Soylediklerinize cok buyuk oranda katiliyorum elbette. Ancak iki noktanin altini cizmek gerek: Evet, kadin ve erkek esit degildir. Ne anlamda esit degildir? Fiziksel guc anlaminda esit degildir. Bunun disinda yapilacak her turlu genelleme bence yanlistir. Bu genellemeler yanlis oldugu gibi, bu kavramlar arasinda bir ustunluk alcaklik kurmamiz da mumkun degildir. Dolayisiyla kadin erkek esitligine inanmak ayri bir mevzu ike, kadin erkek esitligini desteklemek ayri bir mevzudur.

Kadin ve erkek esit degildir, cunku ... dersiniz bu kendi fikrinizdir elbette ancak, kadin erkek esitligi her zaman hukuksal acidan olmalidir oncelikle. Yani kisi erkeklerin kadinlardan ustun oldugunu dusunmekte kesinlikle ozgurdur veyahut da tam tersi. Ancak bu kisinin kendi fikirleridir ve sadece onu baglar.

Ama fikrimiz ne olursa olsun, bizim savunmamiz gereken hukuk karsisinda kadin ve erkegin esitligidir.

Bahsetmek istedigim diger nokta da idam konusudur. Hangi amacla olursa olsun, ister caydirici, ister cezalandirici; idam insanliga ve demokrasiye yakisan bir yontem degildir. Kisinin sucu ne olursa olsun, idam kesinlikle yanlistir.

Bunu bir cok insanla konustum ve aldigim tepki, "senin ailene biri birsey yapsa, bunu yapanin idam edilmesini istemez misin?" oldu. Ancak hepimiz cok iyi biliyoruz ki, kisisel nefret, onyargi ve buna benzer unsurlardir, hukukun en buyuk dusmanlarindan bir kaci...

---

(Bu iletiyi yazarken sayin Prometheus'un da katkida bulundugunu gordum basliga, onun yazdiklarina da cevap vereyim kisaca:)

Sayin Prometheus,

Oncelikle dayak yemekten zevk alan bir kisiyi zorla polise goturemeyecegimiz konusunda anlastigimiza sevindim. Bu bahsettigimiz kisiyi psikologa goturme konusunda ise sadece kisinin yakinlarinin bu kisinin rizasini alarak boyle bir hakka sahip olduklarini dusunuyorum. Kisinin rizasi yoksa bu yine zorlama olacaktir ve bireyin kisisel ozgurlugune aykiridir. Siz dayak yemekten zevk almiyorsunuz diye baskasini anormal ilan etmek bence yanlis bir dusunce, cunku kisinin bireyselligine saygi duymamak gibi anlasiliyor bu durum.

Turbanli kizlardan bahsetmissiniz. Bahsettiginiz durumun ben de oldukca farkindayim. Ancak sosyal veya psikolojik sebepleri ne olursa olsun, bu insanlarin turban takmalarini yargilamak bizim isimiz olmamali. Isterlerse turban takarken bikini ile gezsinler, bu bizi ilgilendirmemeli, cunku kisi hangi sebeble olursa olsun, buna kendi rizasiyla evet diyorsa, o zaman isterse her gece baskasiyla birlikte olurken, gunduzleri de turban takip gezer. Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu demek de kimsenin hakki degildir, cunku kisi giydikleri, yaptiklari ve konustuklari ile alakali tutarlilik hakkinda da kimseye hesap verme zorunlulugunu tasimaz.

Her ikinize de esenlikler dilerim,
Laus Deo.

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 27, 2011, 08:38:10 ös
Sayın Laus Deo kadın ve erkek eşit değildir derken hiç bir anlamda aynı değildir demek istedim. Bunu fiziksel güç, duygusal boyut, etkileyicilik, cinsel dürtüler vb. pek çok açıdan değerlendirilebilir. Tabiki hukuki boyut açısından eşit olmalarından yanayım ben de.

Hukuk üretilirken isviçrede bir kasabanın hukuk sitemini alıp acemice Türkçeye çevirerek yapılmasını yanlış buluyorum. Hukuk toplumu tatmin edebilmelidir. Aynen karı kocanın cinsel hayatı gibi tatmin şarttır yoksa aile dağılır. Örneğin idam bizim toplumumuzda gerekli bir kavramdır. Eğer idam olmuş olsa kan davalarında ölen yüzbinlerce insanı ve politikacıların  özel sektörün hortumladığı trilyonlarca doları kurtarabilirdik. Sizin içiniz şefkat ve merhamet kaynıyor olabilir fakat genelde insanlar aile bireylerine zarar veren birinin nefes almasından rahatsız olurlar. Dünya nüfusunun yarısına yakınına şizofreni teşhisi koyabileceğiniz bir evrende yaşadığımızı unutmayalım. Umut etmek ayrı şeydir realiteleri görmezden gelmek ayrı şeydir.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 27, 2011, 09:47:10 ös
Sayin Masor1976,

Idam cezasi Ortacag donemine yakisan bir cezadir. Bunun gerekliligi degildir onemli olan, islemin kendisi insanlik disidir.

Ayrica izninizle size bir soru sorayim o zaman: Ailenizden bir yakininiz bir iftiraya ugrasa ve islemedigi bir suctan oturu idam edilse bunu nasil karsilardiniz? Ya da kendi uzerinizden de cevap verebilirsiniz. Biliyorsunuz ki bir cok kisi haksiz yere mahkum olmaktadir. Hele Turkiye gibi bir ulke de boyle haksizliklarin onune nasil gececeksiniz ki?

Dunya nufusunun yarisina yakinina sizofreni teshisi koyabiliyor olmamiz, tam tersine sizin iddianizi curutur bence. Eger sebep buysa, iste tam da bu ve bunun gibi sebeplerden oturu, idam cezasi tamamen kaldirilmalidir.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 27, 2011, 10:12:47 ös
Sayın Laus Deo size de katılıyorum aslında aynı fikirdeyim. Fakat her ne kadar idam gibi cezalar nedeniyle haksız yere idamlar görülebileceği gerçeğini inkar edemesem de ceza bireyden intikam almak değil toplumda yaşayan insanların huzuru için gereklidir. Yani örnek veriyorum 1 kişinin idam edilmesi 1 milyon kişinin huzurunu sağlayacaksa bunu kabullenmek gerekir. Aslında her kötülüğün cezası ahirete ve  Allaha bırakılmalıdır. Hukukta amaç toplum huzurunun dengelenmesini sağlayabilmek için suç işleyebilecek insanlara göz dağı verebilmek ve suçu mümkün olduğu kadar engelleyebilmek olmalıdır. İdam cezası olmadan ne göz dağı verebilirsiniz ne de haksızlığa uğramış insanları rahatlatabilirsiniz diye duşunuyorum.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 28, 2011, 12:37:26 öö
      Sayın Lous Deo ve sayın  Masor1976, sizleri anlamakta güçlük çekiyorum. Söylediklerinize gerçekten inanıyor musunuz ? yoksa laf olsun diye mi yazıyor sunuz ? Erkeklerin kadınlardan  daha üstün  olduğunu hangi kritere göre söylüyorsunuz. Öyle kadınlar var ki bir yumrukta adamı yere oturtur. Siz bunları  hiç görmüyormusunuz?.
       Doğrusunu isterseniz gerek hukukun üstünlüğü ve gerekse dini inanç bakımımdan anlatılarınızı tatminkar bulmuyorum. Bence  fikirleriniz son derece mesnetsiz.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 28, 2011, 01:11:31 öö
      Sayın Lous Deo ve sayın  Masor1976, sizleri anlamakta güçlük çekiyorum. Söylediklerinize gerçekten inanıyor musunuz ? yoksa laf olsun diye mi yazıyor sunuz ? Erkeklerin kadınlardan  daha üstün  olduğunu hangi kritere göre söylüyorsunuz. Öyle kadınlar var ki bir yumrukta adamı yere oturtur. Siz bunları  hiç görmüyormusunuz?.
       Doğrusunu isterseniz gerek hukukun üstünlüğü ve gerekse dini inanç bakımımdan anlatılarınızı tatminkar bulmuyorum. Bence  fikirleriniz son derece mesnetsiz.
       Saygılar-sevgiler.

Sayın Alşah kadınlar ve erkekler eşit değildir derken kastımı izah etmeye çalıştım yanlış anlaşıldım eşitlikten kastım üstünlük alçaklık değil farklılıktı.. Hiç bir hukuk, kutsal kitap ve din bir insandan üstün olamaz hem maddi hem manevi açıdan insan üstündür ve bu kavramlar da insan için var olmalıdır. İdam gibi çirkin bir kavramı desteklerken de yine insanların huzuru için destekliyorum. Yani anlaşılmayacak bir şey değil bence dediklerim.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 28, 2011, 01:40:01 öö
Sayin Alsah,

Erkekler kadinlardan fiziksel olarak daha kuvvetlidirler. Bu tabii ki bir genellemedir, her erkegin her kadindan daha guclu oldugu anlamina gelmez. Ancak bilimsel temelini soyle bir seye dayandirir; izin verirseniz anlatmaya calisayim:

65 kilo ve 175 boyunda ve ayni yasta bir kadin ve bir erkek alin. Ikisine de ayni diyeti uygulayin ve ayni spor aletlerini ayni sekilde kullandirin. 1 sene sonrasinda ortaya cikan sonuc, erkegin kadindan yaklasik 2 kat daha fazla agirlik kaldirabildigi gercegidir.

Bunu kafamdan uydurmuyorum elbette, bu bilimsel olarak denenmis ve kanitlanmis bir durum. Ayni fiziksel ozelliklere sahip bir bayan ve erkek arasindaki kuvvet farki yaklasik %100 oraninda. Bu arastirmayi bulabilirsem sizinle de paylasirim.

Ayrica sunu da sormak isterim size: Kac bin yildir ataerkil toplumda yasiyoruz. Bazi istisnalar haricinde, butun dunyada erkegin egemen oldugu toplumlar mevcut, cok ama cok uzun suredir. Eger erkek ve kadin esit olsalardi sizce boyle bir durumla karsilasilir miydi?

Bu durumu feministler genellikle erkeklerin uc kagitciligina, onlarin egemen kalmaya calismasina baglarlar. Oysa ki madem kadinlar erkeklerle ayni gucteler, neden bir turlu bahsedilen gucu erkeklerden alamamislardir? Hatta almayi birakin, buna yaklasamamislardir bile.

Siz fikirlerimi idrak edemediginiz icin muhtemelen bu soylediklerimi seksist buluyorsunuzdur. Oysa ki ben ne kadar esitlikci ve ozgurlukcu oldugumu ozellikle bu konuda belli ettigimi zannediyorum.

Ve ayrica da tekrarliyorum: Dayak yemekten zevk alan birakin da dayak yemeye devam etsin.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 28, 2011, 02:07:53 öö
     Sayın Masor1976   , bazı şeyleri anlatmak gerçekten zordur. Bu da galiba öyle bir şey. Zor olan da kendi tezi içinde çelişkili bir duruma düşmek. Nasıl mı derseniz ? Şöyle;  bir yandan erkeklerin üstünlüğünü savunurken, diğer taraftan "hiç bir  hukuk, hiç bir kutsal kitap , hiç bir dinin insandan önemli olmadığını " belirtmek.
     Bakınız, hukuk diyorsunuz, İslam hukukunda kadın asla erkekle eşit kabul edilmez. Tevrat'ta da İncil'de de öyle.
     Benim sözünü ettiğim , uygar bir  insan olara farklılığın kabul edilmemesidir.
     Sayın Laos Deo'nun ısrarla belirttiği gibi siz de "dayak yemekten zevk duyan kadınının dayak yemesini özgürlük" olarak görüyorsanız  ne diyebilirim ki, böyle bir kadın bulursanız ve siz de dayak atmaktan hoşlanıyorsanız, kuvvetlice vurun da iki  taraf ta özgürlüklerinin ve mutluluklarının tadını çıkarsınlar.
      Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 28, 2011, 02:23:02 öö
Sayin Alsah,

Dayak yemekten hoslanan bir erkek de olablir. Bunu unutmayin lutfen. Kisi dayak yemekten hoslaniyorsa siz ona gidip, "sen nasil dayak yemekten hoslanirsin, hesap ver!" mi diyeceksiniz? Sizi onun kisisel zevkleri, fetisleri ya da artik her nelerse bunlar sizi neden ilgilendirir? Ahlak ve din bekcileri oldugu gibi, basimiza bir de psikoloji bekcisi mi dikeceksiniz yoksa?

Umarim cevap vermekten kacmak yerine sorularima cevap verirsiniz.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Mustafa Kemal - Haziran 28, 2011, 02:25:18 öö
Sn. Laus Deo farklı birşeyler anlatıyor bence...

Kelimelere değil de fikire baksak anlarız sanki kardeşimi :)

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 28, 2011, 02:41:07 öö
Sayın Alşah hukuki açıdan kadın erkek çocuk her insanın eşit muamale görmesinden yanayız hepimiz. Fakat kadın ve erkeğin eşit olmadığı bariz bir şey. Sonuçta ailemizde de çevremizde de kadınları yaşantımızda net görebiliyoruz. İslam hukukunda kadın ve erkeğin eşit muamele görmediği noktalar var. Bu konularda uzman olmadığım için giremiyorum fakat Allahın koyduğu kanunlarda insanoğlunun kavramakta zorlanacağı bir hikmet ve sebep vardır. Beşeri hukuka bakınca da gayet güzel ve mantıklı kanunlar görebiliriz. Vahhabilik gibi şeriat kanunlarına sıcak bakmadığımı söyleyeyim, demek ki islam hukuku da tek başlık altında toplanmıyor ve yine beşeri hukuk gibi insan yorumuna dayalı tehlikeli bir sistem olabiliyor. Ben bu başlık altında değinmek istedigim bu derin mevzulara dalmak degil, bu tarz karısına şiddet uygulayan ve öldüren kişilerin idamından yana olmamdı. Dini kanunlarda da desteklendiği için idamın toplumu sarsacak ve antipati toplayacak bir ceza şekli olacağını da sanmıyorum.

Dayak yemekten hoşlanan kadın olacağını sanmıyorum. Cinsel fantazilerde işkenceden hoşlananlarla normal hayattaki dayağı karıştırmak da çok doğru gelmiyor. Gerek bireysel olarak gerekse toplumsal olarak eğer gücümüz yetiyorsa bizden güçsüz insanlara hakimiyet kurmaya çalışmayı engelleyemememiz bence bu olumsuz olaylarda büyük bir etkendir. Malesef ki kocanın karısına, ebeveynlerin çocuklara, patronların işçi sınıfına, zenginlerin varoş kesimine psikolojik ve fiziksel şiddeti yoğun olarak yaşanıyor.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 28, 2011, 03:13:45 öö
     Sayın Laos Deo, pek yakışmamakla beraber yinede söyleyeyim. Hayatım boyunca hiç bir şeyden kaçmadım. Kaldı ki, beni kaçırtacak şekilde ne bir fikir ne de bir teori sunuyorsunuz.
     Tamam cevap vereyim ama pek severek vereceğim cevaplar değil bunlar. Bilmenizi isterim.
   1- Kişi dayak yemekten hoşlanıyorsa, bu tabiiki onun bileceği bir olgudur. Bana ne. Yanlız sağlıklı bir insanın dayak yemekten hoşlanacağını zannetmiyorum. Kaldı ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde "DAYAK" bir insanlık suçu olarak yer alır. Yine ben bu durumda olan insanların tedaviye ihtiyaçları olduğuna inanıyorum
    2- Dediğim gibi dayak yeme zevki beni hiç mi hiç ilgilendirmez.
    3- Aile fertlerim haricinde hiç kimsenin ahlak yapısı beni hiç ilgilendirmez. Yine aile fertlerim dışında hiç kimsenin namus bekçiliğini yapmak gibi ne bir niyetim ne de hareketim olmamıuştır.
Pisikoloji eğitimi görmedim. Bilmediğim bir konuda kimi kimin başına bekçi olarak dikebilirim ?
        Sanırım sorularınıza tatminkar cevaplar vermiş bulunuyorum.
        Şimdi gelelim asıl meseleye ; ben bu sitede çok değerli fikirlerle tanıştım. Çok güzel şeyler öğrendim.  Karşılıklı olarak çok güzel paylaşımlarda bulundum. Düşüncelerimi paylaşanlar olduğu gibi, karşı çıkanlar da oldu. Şuna inanın, bilimsel verilerle, kanıtlarla düşüncelerimi çürütenlerin karşısında her zaman saygı duymuşumdur. Ama sizin savunduğunuz konunun neresi bilimsel ? Kişinin dayak yemekten zevk almasının neresi özgürlük ?
        Sayın Masor1976 'ya da yazdığım gibi, siz dayak yemekten hoşlanan bir kadın bulabiliyorsanız  buyrun bulun. Ve siz kadına dayak atmaktan hoşlanan bir kişiliğe sahip iseniz buyrun bütün güçünüzle vura vura dövün o kadını. Bana ne?. Döven mutlu, dövülen mutlu. Bundan güzel paylaşım mı olur hayatta. Dövenin ellerine kollarına, dövülenin de vücuduna,ağzına , burnuna, gözüne  sağlık.
         Bu arada aslında sayın Mustafa Kemal  işi çözmüş, ona  katılıyorum.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 28, 2011, 04:50:43 öö
Sayin Mustafa Kemal Kardesim cok tesekkur ederim yorumun icin. Fikirlerimle ilgili metaforlari insanlar kolay anlasin diye radikal bir sekilde sunuyorum ama maalesef herkes birakin ozgurlugu anlayabilmeyi, kendi fikirlerine bile ozgurluk getiremiyor.

Sayin Alsah, doven dovulen mutlu, banane demissiniz. Bu demek oluyor ki insanlarin dovulme gibi bizlere tuhaf gelen isteklerini saygiyla karsiliyorsunuz. Veyahut da en azindan tolere ediyorsunuz. Ama celiskili bir sekilde de "dayak yeme ozgurlugu"nu anlayamadiginizi belirtiyorsunuz.

Peki herseyi konustuk, sizden sadece su soruyu cevaplamanizi bekliyorum: Bir kisinin dayak yemek istemesi ozgurluk degilse, siz bu konuyla nasil savasmayi dusunuyorsunuz? Yani bu dunyaya faydasi dokunsun isteyen bir birey oldugunuzu varsayiyorum, ki muhtemelen oylesinizdir. Ne yapmaliyiz ki, insanlar kendi rizalariyla dayak yemek istemesinler? Bakin zorla atilan dayaktan bahsetmiyorum, karsi tarafin kendi istegiyle atilan dayaktan bahsediyorum. Bu durum madem size gore duzgun bir durum degil, bunu nasil duzeltiriz?

Yok eger kisi istedigini yapsin banane isterse dovulmekten komaya girsin diyorsaniz, zaten benim bahsettigim bireysel ozgurlugu farkinda olmasaniz da destekliyorsunuz demektir.

Yazinizdaki bir diger celiski de Mustafa Kemal Kardesime hak verip, benim fikirlerime katilmamak. Mustafa Kemal Kardesim bana hak veriyorsa, siz de ona hak veriyorsaniz, duz bir matematik hesabi sizin bana da hak verdiginizi gostermez mi?

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 28, 2011, 07:03:19 öö
Aslında Sayın Laus Deo ve Sayın Alşah kanaatimce çok farklı kulvarda düşünmüyorlar. Aslında çoğumuz insan haklarından ve insanların huzur içinde ve özgürce yaşaması için fikir yürütmeye çalışıyoruz. Fakat pratikte uygulanış kağıt üstünde düşünüldüğü gibi kolay olmuyor. Kanunlar var evet fakat uygulamada pek bir değişiklik yaşanmıyor. Kanunların işe yaramadığı ve tatmin edemediği konuları da insanlar mafyasal yöntemlerle çözmeye ve tatmin olmaya gayret gösteriyorlar.  Ben çözüm olarak cezaların caydırıcılığının arttırılmasından yanayım. İdam kavramı o nedenle titizlikle masaya yatırılması gereken bir konudur. Bu noktada kan davalarını örnek vermek istiyorum. Eğer insan öldürmenin cezası idam olmuş olsa, kan davalarının sonu gelir, örf baskısıyla insan öldüremeyecek birinin katil hem de hapisten çıktıktan sonra maktul olması önlenebilmiş olurdu. Bunu insanların eğitim seviyesini yukarı çekerek de önleyebilir miyiz o konuda bir fikrim yok. Fakat eğer insan öldürmenin cezası ölüm olursa bir katilin insan öldürmeden önce bir kez daha düşüneceğini yatıp çıkarım hesabı yapamayacağını düşünüyorum.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Haziran 28, 2011, 12:57:23 ös
Sn. Laus Deo farklı birşeyler anlatıyor bence...


Evet çok farklı bir şey anlatıyor :)
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 29, 2011, 12:57:59 öö
       Sayın Laos Deo, aslında bu konudan sıkıldığımı belirtmek istiyorum. Öncelikle "özgürlükten " ne anladığınızla bağlı bir durum bu. Bakınız ısrarla"  dayak yemekten zevk duyan birisinden" bahsediyorsunuz. Ve buna "kişinin özgürlüğü diyorsunuz".
       Özgürlük herkesin istediği gibi yaşama hakkını vermez kişilere. Toplumlarda yaşamı düzenleyen yasalar, örfler ve gelenekler vardır. Örneğin bir insan dayak yemekten zevk duyuyorsa, başka bir insan da adam öldürmekten zevk duyabilir. Bir başkası zorla birisine sahip olmaktan müthiş zevk duyabilir. Bunları sınırsız şekilde çoğaltabiliriz. Şimdi kişinin özgürlüğüne saygı duymak adına birisini öldürmesine, birisine zorla sahip olmasına saygı mı göstereceğiz ? Size dayağın , işkence ile birlikte insanlık suçu olarak kabul edildiğini bildiriyorum. Ama hala aynı yerde duruyorsunuz. Hatayı anlamakta bir erdemdir. Kendinizi neden zorladığınızı anlayamıyorum.
        Başka bir şey daha anlatayım size, dayak yemekten hoşlanan kişinin  bu yediği dayaktan dolayı bir tarafında kırık veya belli bir süre istirahati gerektirecek şekilde yaralanması halinde, kendisinin şikayetine bakılmaksızın dayak atan hakkında ceza mahkemesince yaptırım uygulanır. Diğer bir anlatımla, dayak yiyen kişi yargıca istediği kadar" ben kendi arzumla, kendi özgür irademle dayak yedim " desin, yargıç dayak atana  kanunda ön görülen cezayı verecek ve muhtemelen dayak yemekten zevk duyduğunu söyleyen kişiyi "akli melekelerinin yerinde olup olmadığının tespiti için " Adli Tıp Kurumuna gönderecektir. (Bu arada akli melekelerinde sorun tespit edildiği takdirde, ceza miktarı da arttırılmaktadır).
        Diğer taraftan, siz  bence sayın Mustafa Kemal'i de yanlış anlıyorsunuz. İyice okuyun bakalım size hak vermek için mi , yoksa konuyu anlatmada çektiğiniz yetersizliğiniz  için mi  öyle yazmış.
        Sorduğunuz bütün sorulara mantıklı cevaplar verdiğimi düşünüyor, daha ciddi, daha bilimsel konulara değinmenizi, kısır döngüden bir an evvel kurtulmanızı umuyorum.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 29, 2011, 01:16:47 öö
Sayın Alşah, Sayın Laos Deo ve sizin yorumlarınızı okuyunca ikisine de katılıyorum. Hatalı bir taraf bence yok. Farklı yaklaşımlar var. Bu tarz konularda her insan farklı düşünebilir bu birini haksız diğerini haklı çıkarmaz bence. Sado mozoşizm gibi cinsel dürtüler pek çok insanda var. Bu kişilerin özel kurslardan geçmesi ve sevişmeyi partnerine zarar vermeden nasıl yapacağını öğrenmesi gerekiyor. Yani bu kişilerin yasaklanması değil eğitilmesi gerekir. Ki yasaklasanız da bu insanlar bu dürtülerini asla engelleyemezler. Bu bir psikolojik rahatsızlık mıdır, bu gibi konularda psikologlar da farklı farklı düşünür. Örneğin gayliğin bir psikolojik rahatsızlık olduğunu iddia eden ve onları tedavi ettiğini iddia eden bir psikologla muhabbetim olmuştu.

Hakikaten hastalık seviyesinde olanlar da mevcut tabi ki. Örneğin internette bir haber sitesinde 70 kişinin internetteki ilan sitelerinde kendisine para karşılığında kendisini işkence yaparak öldürecek ve sonra da yiyecek katil aradıklarını okumuştum.

Kısacası farklı farklı düşüncelerde olmamız çok doğal ve tansiyonumuzun artmasına hiç gerek yoktur.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Haziran 29, 2011, 01:44:19 öö
       Sayın Masor1976, bakınız siz de sado mozoşizm gibi dürtüleri olanların eğitilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Aslında yanlız eğitimle de olmaz.  Günümüzde bu  tip vakalarda tıp devreye giriyor. Gerek eğitimsel eksikliği ve gerekse ruhsal bozukluluk hallerini kişi özgürlüğü ile bağdaştıramıyorum . Bence konu gereğinden fazla gündemde kaldı.
       Aslında burada tartışılması gereken özgürlüğün, basında, yayın da, medyada nasıl olduğu, nasıl olması gerektiğidir. Hatta daha da ileri gidilerek yeni alternatifler yaratılabilmelidir diye düşünüyorum.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 29, 2011, 02:05:43 öö
Katılıyorum sayın Alşah. Eğitim çok önemli. Dediğiniz gibi tıp, psikoloji, sosyoloji, din vb. bilimsel kaynakları da kullanarak zararsız bir özgürlük nasıl sağlanabilir bu çok hassas bir konu olarak ele alınmalıdır. Hangi örfe, dine ve mantığa dayanırsa dayansın baskıcı bir rejim çözüm değil daha büyük problemler üretecektir. Bu açıdan Sayın Laos Deo'nun abartılı özgürlük anlayışına da sıcak bakıyorum. Çünkü özellikle cinsel dürtülerin engellenemediğini görebiliyoruz. Fakat örneğin konusu geçtiği için tekrar örnek vermek istiyorum sado mozoşistlerin eğitilmesi ve gerekiyorsa da profesyonel destek alarak partnerine ve kendine zarar vermeden cinsel dürtülerini yaşaması sağlanması gerekir aksi halde gerçekten de ciddi bir eğitimden geçilmez ise çok tehlikeli dürtülerdir. Masum görülen bu tarz cinsel dürtülerden, eğer ailesi tarafından keşfedilmez  ve müdahale edilmez ise seri cinayetler işleyen bir katil doğabilir. Bu oldukça abartılı ve çok sık karşılaşılmayacak bir örnek gibi dursa da bir futbol maçına döner bıçağıyla giden taraftarları göz önüne alırsak bu tarz dürtüleri olan çok fazla insan olabileceğini düşündürüyor bana. Yani toplumun daha çocukken uzman psikologlarla görüştürülmesi zorunlu hale getirilmesi ve devletin kişileri siyasi görüş yerine psikolojik karakterlerinin fişlenmesi lazım diye düşünüyorum.

Bir diğer örnek de gaylik çok sık karşılaştığımız bir cinsel dürtü olmasına rağmen hala toplumlarda kabul görememiş ve ailesi tarafından zorla bir kadınla evlendirilen mutsuz gayler vardır. Yani toplumun da eğitilmesi ve kendi çocuklarına hoşgörülü olmayı öğrenmeleri gerekiyor. Fakat özellikle dini inanışca dışlanılan ve lanetlendiğine inanılan bu insanlara hoşgörülü olabilmek için örfleri, dini kuralları karşımıza almamız gerekiyor. Bu sanırım olayın zor tarafıdır. Aslında dediğiniz gibi özgürlük kavramı geniş yelpazede ele alınması gereken çok hassas ve çok derin bir konudur o yüzden bu konu gereğinden fazla gündemde kalıyor. Lafı çok uzattım özür dilerim.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 29, 2011, 07:50:48 öö
Sayin Alsah,

Bir kisinin baskasini oldurmesini ozgurluk olarak algiyamayiz. Felsefi literature bakarsaniz, ustalar ozgurluk kavraminin en genis halini su sekilde yorumlamislardir: Ozgurluk, bir baskasinin ozgurlugune dokundugun anda biter.

Yani birini oldurmek, karsi tarafin rizasi olmadan gerceklesiyorsa bu ozgurluk degildir, hatta birebir tam tersidir.

Dayak yemek isteyen birisi, dayak yemekten hoslaniyorsa bu onun ozgurlugudur. Eger ona kendi rizasiyla dayak atacak birini buluyorsa, iki taraf da bu durumda kendi ozgur iradeleriyle karar vermis olurlar bu eylem icin. Yasal acidan baktigimizda ise haklisiniz, hakim dayak yiyenin durumuna bakmadan dayak atanin yaptiklarina bakar ve dayak yiyen olayi kendi rizasiyla kabullendigini belirtse bile dayak atan kisi ceza alir. Oysa ki bu durum mutlak demokrasiden cok uzaktir.

Ayrica dayak yeme konusunu bir cesit metafor olarak alin lutfen. Yoksa daha once de belirttigim gibi tabii ki dayak yemegi istemek toplumun kurallarina zittir ve hangimiz boyle birisiyle karsilasirsak karsilasalim, bu durumu tuhaf bir durum olarak degerlendiririz.

Psikolojik bozukluk konusuna gelince ise, kimse gore neye gore yorumunu yapmak isterim. Bu dunyada ornegin escinsellerin psikolojik sorunlari oldugu icin escinsel olduklarina dair bir cok kani var. Maalesef bizim bakanlarimizdan biri de daha gectigimiz sene bu durumu bu sekilde degerlendirmisti. Oysa ki escinsellik psikolojik olabilecegi gibi biyolojik de olabilir.

Hangisi olursa olsun, bir insan sadece kendisine zarar veriyorsa bu onun kendi iradesi altinda olmalidir. Baskasi karismamalidir. Bugun otenazi ornegin bir cok ulkede kabul edilmemekte hala. Oysa ki kisinin kendi hayatina belli saglik sorunlarini one surerek son verebilmesi kesinlikle yasal olmalidir. Bu demokrasinin geregidir.

Sayin Masor1976'nin bahsettigi ornekte mesela kisiler kendilerini iskence yaparak oldurecek ve sonra da yiyecek insanlar ariyorlarmis. Simdi bunun bana zarari nedir? Bu benim ozgurlugume hangi anlamda dokunur? Eger dokunmuyorsa tanricilik veya inanmiyorsaniz ben herseyi bilirimcilik oynamak yerine kisinin kendi ozgurluk sinirlarini asmayacak sekilde istedirgini yapmasina izin vermek gerekmekte.

Kisacasi siz ne kadar bu dayak mevzuunu anlayamasaniz da, bu benim dusuncemdir. Kisi ozgurdur ve kendi bedeni hakkinda tam kontrole sahip olmalidir. Dayak yemekten hoslanan birisini ruh hastasi olarak degerlendirebilirsiniz, bu da sizin ozgurlugunuzdur ama eger onun kendi istegiyle dayak yemesine karisirsaniz, siz despotsunuzdur, bu kadar basit. Birakin isteyen istedigini baskasinin sinirlarini cizmedigi surece yapsin. Iste OZGURLUK budur.

Sayin Masor1976, ben sayin Alsah ile farkli bakis acilarina sahip oldugumu dusunmuyorum. Kendisi sadece bana gore belli dogmatik denebilecek duvarlari yikamadigi icin bu fikir ayriligi yasaniyor.

Ayrica cok degerli Mustafa Kemal Kardesime de buradan sormak isterim: Bir onceki mesajinda ne demek istedigini kisaca aciklayabilirsen, Sayin Alsah mi hakli yoksa ben mi hakliyim (sizin yorumunuz hakkinda) sanirim belli olacaktir.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Haziran 29, 2011, 08:31:36 ös
Sayın Laus Deo, her kezin dogmatik denebilecek duvarları vardır. Bu dini inanış  veya tam tersine deistlik olabilir. Her ne kadar teoride özgürlük kavramını sizin belirttiğiniz ölçüde arzulasam da pratikte bu tarz bir özgürlük yaratabilmek mümkün değil. Fakat sizin kafa yapınızda olan insanların çabalarıyla örneğin Avrupa'da Amerika'da çok daha özgür bir birey hayatı sağlanabilmiş gibi duruyor. Bu açıdan bakınca da özgürlük mümkün değil diyebilmek zorlaşıyor. Fakat kendi halkını özgürleştirmeye çalışan bu devletlerin sömürgeciliği elden bırakamadıklarına şahit olunca yine özgürlügün masada kaldığını duşunuyor, bu şekilde gelgitlerle kararsız kalıyorum. Bu gibi tablolar ne sizi ne de Sayın Alşah'ı haklı veya haksız diye nitelendirmeyi engelliyor. Fakat neticede örneğin bilim adamları atomu sınırsız bir enerji elde edebilmek ve insanlığa hizmet sunsun diye araştırırken ortaya devletleri ortadan kaldırabilecek atom bombaları doğuyor. Malesef insanoğlu terbiye edilmesi çok zor bir yaratık.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Haziran 30, 2011, 01:13:42 öö
Sayin Masor1976,

Buyuk oranda katiliyorum yazdiklariniza. Ancak lutfen devletlerin politikalari bu konuda kafanizi karistirmasin. Her devlet ne olursa olsun kendi cikarini dusunmek zorundadir ve kendi icerisinde saglamaya calistigi ozgurluk ile disarida yaptiklarini bir tutmamak gerekli. Umarim bu ulkelerin sizin tasvip etmediginiz bazi hareketleri, baska yonlerini de tasvip etmemenize sebep olup, ozgurluk inancinizi ve motivasyonunuzu dusurmez.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Temmuz 03, 2011, 01:19:02 öö
       Sayın Laus Deo, size bu konudan sıkıldığımı, daha değişik konulara girilmesini belirtmeme rağmen ısrarla "dayak yeme özgürlüğünden " bahsediyorsunuz. Bu nasıl bir mantık anlayamıyorum ve sanırım hiç bir zaman da anlayamayacağım.
        Bakın kendiniz söylüyorsunuz, ölmek isteyen bir adamı "ölme özgürlüğünü tadabilmesi adına  öldürebilir misiniz ? Bu gün yaşamaktan çeşitli nedenlerle bıkmış, intihar etmeye cesaret edemeyen veya inançları gereği intihar edemeyen insanların ruh hallerini düşünebiliyormusunuz.
         Benim yazdıklarımı bana anlatıyorsunuz. Amacınız ille de haklı olmaksa olun. Yazılarımı okumadığınızı üzülerek ifade ediyorum. Hangi fikrimden dolayı beni "despotlukla " suçluyorsunuz? . Hangi gerekçe ile doğmatik duvarları yıkamadığım sonuç ve kanaatine varıyorsunuz ?
         Size , "dayağın ve işkencenin " insanlık suçu olduğunu anlatıyorum. Anlamıyorsunuz.
         Şunu deseniz , "özgürlüğü tanımlarken amacını aşan bir ifade kullanarak -dayağı- örnek vermem yanlış anlaşılmış olabilir". O  zaman saygı gösteririm. Ama siz  yanlış  anlatımınızı ısrarla savunuyorsunuz.
          Konunun başlığına bakın lütfen (DEVLET CİNAYETE ADETA İZİN VERDİ). siz bu ifadeden kendi rızası ile dayan yiyen  ve yediği dayaktan ölen birisini mi anlıyorsunuz ?
          Uygar dünyada, sadece insan bedenine değil her hangi bir canlıya etkili eylemde bulunmak bile yasalarla engellenirken , siz  anlamsızca sapkın bir düşüncenin savunuculuğunu yapıyorsunuz ve bir de bunu özgürlük gibi kutsal bir değerle bağdaştırıyorsunuz.
          "Despotluğu " karekterimde asla  taşımam. Bırakın dogmatik duvarları yıkamadığım hiç bir duvar olduğunu zannetmiyorum.
           Gerçekten  bu konudan çok sıkıldım. Bu konu ile bu satırlarım son satırlarımdır. Korkup kaçtığımı sakın  zannetmeyin.
            Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 03, 2011, 03:48:16 öö
Sayin Alsah,

Ben sizin yazdiklarinizi okuyorum ama asil siz benim yazdiklarimi okumuyorsunuz ya da daha once de bahsettigim kapali olan duvarlardan gecmiyor yazdigim seyler.

Kisaca sunu soyleyeyim size:

Insanin kendi istegiyle DAYAK YEMESI bir OZGURLUKTUR. Insanin kendisine ISKENCE yaptirmasi bir OZGURLUKTUR.

Eger siz buna karsi cikarsaniz ben de sizi DESPOT ilan ederim.

Umarim o bahsettigim duvarlari bir gun yikarsiniz.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Temmuz 04, 2011, 01:37:58 öö
             Sayın Laos Deo ,  konunun başlığı, " DEVLET  CİNAYETE ADETA İZİN VERDİ"
              "DESPOT"   bir hakaret  ifadesidir. 
              Tekemmülü arayan bir insan için utanılacak ifae olarak görüyorum
              Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 01:53:04 öö
Sayin Alsah,

Yazdiklarima nedense tek tepki veren ve karsi cikan sizsiniz. Cok enteresan.

Ayrica size despotsunuz demedim, birisi kendi istegiyle dayak yemek istedigi halde ona karsi cikar ve dayak yemesini engellerseniz, DESPOTsunuzdur dedim. Aradaki farki ancak bu kadar anlatabiliyorum, kusura bakmayin.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 02:04:05 öö
Sayın Laus Deo,
Sayın Alşah size değer verip konuşmuş, keşke bana bin yıl bir şeyler anlatsa.
Cevap vermiyorsak sizi çok önemsemediğimizden dolayıdır. Yoksa verilecek cevabımız her zaman vardır.
Sizin gibi bilmişliğimizden değil, yüreğimize inandığımız için doğrularımızın arkasındayız. Hata yapabileceğimizi biliyoruz, ve hata yapabileceğimize yürekten inanıyoruz.
Bu sitede sayın Alşah, Sayın ADAM'ın yaşında olmasına rağmen, benim için çok özel bir insandır. Ne hakla sayın Alşah'a bir tek siz itiraz ediyorsunuz diyebiliyorsunuz? Bu hakkı kim verdi size?

Benim yazdıklarınıza 10 kere cevap verme gibi bir zorunluluğum mu var?

Bu arada, sayın ADAM'ın yazdıklarımdan ne çıkaracağını, ona olan saygımda kusur etmeyeceğimi bilir. Adını sadece fütursuzca temel almak istedim. Umarım ve bilirim ki kızmaz.

Sayın Laus Deo, bilgi yoksa, ne inanç vardır ne de Tanrı. Bilgi bizim yüreğimizin, ruhumuzun gözüdür. Bilgi yoksa bunlar kör kalır. İster semavi dinlere bakın, ister bilime, ister ilkel kabilelere. Bilgi yoksa insan insan olduğunu bile bilmez.

Sizden ricam, bir erdem sahibi olmak adına, lütfen, sayın Alşahtan özür dileyin.
İnanın onu tanısanız, bir özrün bile ona az geleceğini görürsünüz. O benim gözümdeki Yunus Emredir.


Saygılarımla....
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 02:06:40 öö
Merak ettim, ilave yapmak istedim.

Sayın Laus Deo madem dayak yemenin özgürlük olduğunu söylüyorsunuz. Sizde böyle bir özgürlük istermisiniz? Veya isteyebilirmisiniz? Hani ben body hocalığı yaptım, Türkiye şampiyonu çıkardım(Tekirdağ 2002 65kg). Dilerseniz veya varsa bu ihtiyacınızı seve seve ve hakkıyla yerine getirebilirim.


Saygılarımla...

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Temmuz 04, 2011, 02:07:56 öö
       Sayın Laus Deo, hayatım boyunca yanlış bulduğum her şeye karşı çıktım. Bu tezinizi de yanlış ,  çağdaş  insana yakıştıramadığım  ve hiç bir  mantıklı açıklamanızı bulamadığım için karşı çıkıyorum.  Sizin başka bir konudaki fikrinizle teatiye girdiğimi hatırlıyamadım.
      Evet engellerim. Bir insan olarak  engellemekle kalmam onu tedaviye yönlendiririm .
      Despotizm, bu değildir.
      Saygılar-sevgiler.
       
 
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Temmuz 04, 2011, 02:16:04 öö
         Sayın Prometheus,  lütfen fazla yüklenmeyin. Bazılarının bir şeyleri anlamaları zaman isteyebilir. Sabredeceğiz sabredeceğiz, bir gün bunun mükafaatını göreceğiz. Ben umutluyum.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 02:21:19 öö
Üstadım, sizin bu yaklaşımınız her zaman kulağıma küpe olsa keşke.
Napalım, cahiliz, bazen kötüye kötü diyebilecek kadar cüretkar olabiliyoruz.
Neyleriz ki hatamızı gideremedik.
Dost söyler dinleyemedik.
İstedik ki başımız göğe ersin,
Bir karınca kadar ilerleyemedik.

Bir garip bencile...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 02:42:50 öö
Despotluk ve siddet taraftarliginizin sebeplerini merak ediyorum. Cocukluktan kaynaklanan seyler olsa gerek, hani oyledir ya, cocuklukta yasanan olaylar bu tarz dusuncelere iter insanlari... Ne diyeyim, yazik, umarim yakin zamanda bu siddet arzunuzdan ve despot beyin yapinizdan bir kenara ayrilabilirsiniz.

Ayrica Prometheus sunu soylemeliyim ki, korkusuzlugunuz ve cesaretiniz beni oldukca sasirtti. Ama unutmayin ki fazla cesaret iyi degildir. Basiniza olmadik isler acar. Benden size tavsiye nerde oldugunuzun farkinda olmadan cok cesaretli olmayin.

Bazilarinin birseyleri anlamalari zaman alir ama o zamana bazen omur yetmez. Bakin bazilari 63 yasinda olmalarina ragmen hala ogrenememisler bazi seyleri ve bunun sebebi de beyinlerindeki duvarlari yikamamis olmalaridir. Ama olsun yine de buna sukur etmek lazim.

Ayrica asla ozur dileyecegim bir sey yoktur. Olsa seve seve ozur dilerim, hic gocunmam.

Ayrica o taptiginiz insandan biraz saygi ogrenmenizi umut ediyorum, Prometheus, yakin zamanda...



Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: smyrnali - Temmuz 04, 2011, 03:51:26 öö
 Sn laus deo yazdıklarınızı okuyorsunuz degilmi?
Digerler arkadaşların yazdıklarını okumaya calışsanızda anlamadıgınız belli..
arkadaşlar siddeti  ne şekilde olursa olsun tasvip etmiyorlar.

Simdi bunun bana zarari nedir? Bu benim ozgurlugume hangi anlamda dokunur?   demişsiniz.......
bu nasıl bir dusunce mantıgı? bana zarar vermeyen yılan bin yıl yasasın..insan olarak sizin yeriniz nerede ?


Hani onaylama cesaretini gösterdiginize  göre tasvip ettiginizi sn prometheusun size önerilmesini onaylamıyorsunuz , kınıyorsunuz,tepki veriyorsunuz ..
sizin sozunuzle size yansıyım bence mahsuru yok denemek istiyorsa onun secimi ,onun özgurlugu nasılsa bana zararı yok ne istiyorsa yapsın  :))
prometheusu fazla cesur buldunuz,evet cesurdur,dikkatinizi cekerim onun cesareti aptal cesareti degildir,bilginin gucune guvenerek ortaya cıkar .sizin uyarınız tehtid kokuyor.hepimiz nerede oldugumuzu biliyoruz,siz biliyormusunuz?

Kisinin kendine şiddet  uygulamasını istemesinin  bir  özgurluk oldugunu idda etmeniz ilginc..bunu savunan zihniyeti dusunmek gerekli.....özgürlük kavramı sizce nedir?
Kisinin kendine zarar vermesini yada verdirmesinin engellenme yollarının bulunması despotluk  oluyormus ilginç.......bu normal ve saglıklı bir insan davranısı ki sizde onaylıyorsunuz...tedavi filan edilmesin kontrol edilmesin  dozaj arttıkca bu durum birine zarar verme yoluna sapacaktır..o zaman ne öneriniz olacak?
 63 yasındaki arkadaşımız duvarın arkasından ,sizin yıktıgınız yok ettim dediginiz duvarsız olarak baktıgınız olayın ilerisini görüyor,sizin bakıpta göremediginizi..........bence onu hafife alacagınıza bilgeliginden fayda alın .
size nacizana bir tavsiye  ÖZGÜRLÜK NEDİR  ?  DEPOTLUK NEDİR ? İNSANLIK NEDİR bunları  tekrar araştırın..bir gözden gecirin...
sevgiyle kalın ..


Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 04:02:53 öö
Sayin smyrnali,

Kim ne derse desin, kisi kendi vucuduna yaptigi seyler konusunda ozgur olmalidir. Dayak yemek ekstrem bir ornektir ama insanin istedigi halde dayak yemesini engelleyen zihniyet, ayni sebeplerle dovme yaptirilmasini da engeller. Oyle ya, bu kisi deli olmalidir ki kendisine iskence yaptiriyor!

Mutlak demokrasiyi anlatmak icin kullandigim bu ornegi abartarak zaten algi seviyenizin nerede oldugunuzu bence burada siz dahil bir cok kisi belli etmis. Pratikte olmasa bile en azindan teoride ozgurluk olmalidir insan. Ama siz buna bile karsisiniz, cunku ne kadar kendi kendinize "ben ne kadar aydinim, ne kadar ozgur dusunceliyim" deseniz de hepiniz beyninizdeki orumcek aglariyla yasiyorsunuz. Cunku "tanricilik" oynuyorsunuz. Herseyi zaten siz bilirsiniz, kimin ne istedigi, ozgurlukten ne anladigi, bedeni uzerindeki ozgurlugunu asiriya kacirip kaciramayacagini cok iyi bilirsiniz.

Af edersiniz de siz Tanri misiniz? (Misiniz'i ayri yazdim kusura bakmayin, geri kafalilik iste)

Ayrica Turkcemizde sadece tek nokta ve uc nokta isaretleri mevcuttur. Ama pardon siz Tanri'ydiniz degil mi!
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: smyrnali - Temmuz 04, 2011, 04:12:47 öö
Evet ben Tanrıyım..
Beyenemediniz mi?
Sizin gibi kustah ve terbiyesiz degilim.şahsınıza hakaret etmedim,aydın ve özgurluk kavramlarımız farklı,sizin idirak edemediklerinizi idirak edenler örumcek kafalı oluyorsa  siz ne bicim varlık oluyorsunuz?
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 04:16:47 öö
Sayin Smyrnali,

Gercek karakterinizi sergilemeniz konusunda bana yardimci oldugunuz icin size cok tesekkur ederim.

Esenlikler,
Laus Deo.

Not: Beyenmek kelimesinin anlamini aciklayabilir misiniz? Ben bir tek "begenmek" kelimesini biliyorum da...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: smyrnali - Temmuz 04, 2011, 04:23:42 öö
Bizde sizi tanıdık açıkça  gorduk .memnun oldum diyemiyorum.
.Butun kusurum ,ayıbım imla hatası olsun..
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Temmuz 04, 2011, 04:28:01 öö
Nasrettin hocanın fıkrasını anımsattı bu cümlem fakat bence her iki taraf da haklı. Eğer kendini dövdürmekten ve başkasını dövmekten hoşlanan kişilere "tam" bir özgürlük hakkı verirseniz bu kişilerin bundan hoşlanmayanlara da uygulamak isteyeceklerinden ötürü bu kişileri tedavi etmek fakat toplumdan soyutlamamak en mantıklısıdır. Eğer bu kişileri tüm özgürlüklerini ellerinden alarak engellemeye çalışırsanız ki kültür aşılayarak filan  engelleyemessiniz, ciddi bir düşman yaratırsınız ve o düşman bir gün başınıza bela olacaktır. Farklı insanları Hitler usulü yok etmeye çalışmak da hata olur çünkü yok etmekle bitmezler.

Aklıma gelen bir şeyi paylaşmak istiyorum bu noktada. Çocukken bahçelerde kurban bayramında kurban edilen hayvanları görünce bu nasıl bir ibadet şekli diye hayıflanırdım. Büyüdükçe insanların içindeki öldürme ve kan görme arzusunun şiddetini farkedince kurban kesmenin cinsel ilişki gibi bir deşarj yöntemi olabileceği ve mantıklı bir farz olabileceğini düşünmeye başladım. Tabiki insan her şey güllük gülistanlık olsun her kez iyi insan olsun diye diliyor fakat realiteler bu dileğimizi gerçekleştirmiyor malesef. O nedenle demokrasi de dahil hiç bir sosyal yönetim şekli 4*4 lük huzurlu bir yaşam alanı sağlayamıyor.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 04:39:39 öö
:D
Bu nerden çıktı:?
Sayın arkadaşım, hem extrem örnek verdim, saldırıyorsunuz diyorsunuz. Hemde bizi yanlış algılamakla itham ediyorsunuz.
Bakın, benim kafamdaki özgürlüğü siz tasvir bile edemezsiniz. Kişi kendisine her şeyi yapmakla, aydınlanmanın arasında bir yol çizmelidir. Evet kendine işkence hakkı, herkesin vardır. Ama kim tercih eder?
Siz ediyorsanız ben bunun için talibim. Ha bu extrem örnekti siz abarttınız diyorsanız, sayın Alşaha 54 keredir niye bu örneği verdiniz?
Sayın simyrnalı'nın size göre derecesi çok düşük olsa ne olacak?
Onun rezil olması, benim rezil olmam veya başka birinin duvarları olması sizi nereye götürecek?

Size tek sorum var; Kimin sayesinde mason oldunuz? gerisi bana göre hikayedir.

Ufak bir not: Bir gerizekalı dövme yaptırmakla dövülmeyi bir tutabilir. Dövme yaptırmak kendi vücudun üzerindeki özgürlüğündür. Bu nasıl bir bağdaştırma böyle?
Bu ne cahillik?

Bana göre bu konu kapanmıştır.


Şimdi aklıma geldi; Masonlukta, kardeş ile küçük kardeş gibi bir ayrı var mı? Yoksa herkes eşit mi? :)

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 04:50:25 öö
Sayın masor1976, konuya harika bir yaklaşım yapmışsınız. Size bir artı ve teşekkür.
Bakın bu sorgulamanız bütün ibadetlerin üzerindedir. İnsan her şeyi sorgulamalı ve hayatının sonuna kadar bu sorgulama bitmemeli. Kişi erdim dese bile bitmeyeceğini hep bilmeli. Ne olursak olalım, varoluşun sonu yok. Olsa her şey anlamsız olurdu.

Kişi sevgi ile, azap ile de doğru yolu bulabilir, hatta çok yanlış yollara da sapabilir. Ama sorgulamamız bitmez, bitmemeli. Her doğruyu bulduğumuz anda durup "acaba" demeyi bilmeliyiz. Ben onca yıl yaşadım, onca acılar çekip, onca övgüler aldım. Ve ne mutlu ki hala olduğum yer için  "acaba" demeyi seviyorum ve erdem sanıyorum. Erdem sanıyorum diyorum, erdem demiyorum. Çünkü bunda bile bir ahkam kesmemeliyim. Bütün doğruları bulsam bile, bulunacak hal bir doğruyu Tanrının bir yerlere gizlediğini çok iyi biliyorum.
Ve hiç bir zaman mevlana gibi piştim diyemedim. Dediğim gün biteceğimi biliyorum, ama Yunusum gibi hep bir yolun yolcusu olarak kalırsam sonsuzluk beni bekliyor.
Hemde ne sonsuzluk, patikaları çiçeklerle bezenmiş, Alşah gibi ADAM gibi Mustafa kemal gibi, enelsır gibi oasis gibi, sahnesarsan gibi zagzagel gibi çiçeklerle donanmış patikalar, otobanlar beni bekliyor.
Ben yürürüm yane yane, aşk boyadı beni kane.

Hepsi bu....
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Temmuz 04, 2011, 05:18:41 öö
Sayın Prometheus ben teşekkür ederim fakat katılmadığım bir şey var Yunus ve Mevlana gibi zatların pişmesinde en büyük faktör beyinsel sorgulamayı bitirmektir. Bu açıdan bizim taktiğimiz onlarla benzeşmiyorlar. Büyük bir veliye biri gelip "kapınızın eşiğinde köpek olayım" dediginde "çok büyük makam istedin" demesi aklıma geldi Yunus ve Mevlana denilince. Tüm masonları veya haricileri art arta eklesek bir Mevlana'nın kılı edemeyiz. Sayın Lous Deo'nun mason olması veya bizim mason olmayışımız çok büyük fark olamayacağı kanaatini taşıyorum. Ayrıca konu kapatılmayacak kadar mühim ve uzmanlarınca  tartışılması bizim de bilgi edinmemiz gerekecek kadar önemli bir konu. Tanımıyorum kendisini fakat Sayın Lous Deo'nun tansiyon problemi olabilir çabuk sinirleniyor fakat kötü bir niyeti ve kişiliği olduğunu tahmin etmiyorum.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 05:20:03 öö
Mevlana sormuşlar, "Namusu kimden öğrendin" diye. "Namussuzdan" demiş.

Şimdi burada, açık ve seçik olarak, sayın Aslı'dan, sayın Sun'dan sayın Popperist'ten, Sayın hacamat'tan. Sayın mavi Boaz'dan sayın ZAMAN'dan özür diliyorum.
Lütfen yaptığım her şey için, söylediğim her kelime için beni affedin.

Hatamı şimdi görüyorum.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 05:34:54 öö
Merak ettigim icin soruyorum Prometheus, siz gercekten 74 yasinda misiniz?
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 05:37:52 öö
O nerden çıktı?
Sanırım hesap ayarlarım da bi yanlışlık var. çünkü hiç 74 yaşındayım demedim, 74'lü de değilim. Nerden gördünüz onu, yoksa ben mi bilmeden öyle bişey ima ettim.

Ben 358 yaşındayım, 8 aralıkta 359 olacağım. Beni bilen herkes bunu duymuştur. İnanın tutarlıyım bu konuda. Şaka gibi gelebilir ama açıklayabileceğime inanıyorum.
1653 yılında Bosna da doğdum.


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 06:14:26 öö
Anliyorum... :)

Diger tesekkurlerime ek olarak bir kez daha tesekkur ederim :D
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Temmuz 04, 2011, 06:19:47 öö
Sayın Prometheus önce şaka sandım okuyunca.  1653 yılında Bosna da doğdum derken neyi kast ediyorsunuz? Reenkarnasyon gibi bir deneyiminiz mi var?
Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Prometheus - Temmuz 04, 2011, 07:30:27 öö
hayır reenkarnasyon değil, sadece tek bir hayat.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Temmuz 04, 2011, 07:37:17 öö
Sayın Prometheus, ben de şu an True Blood adlı vampir dizisini izliyordum. Konuyla uyum gösterdiğinden soruyorum yoksa siz vampir misiniz :) Şaka bir yana açıklaması var mıdır merakımı bağışlayın.
Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Temmuz 04, 2011, 12:58:11 ös
      Sayın Lous Deo, yanlız ikimiz tartışırken,  uygar  kabul ettiğim bir kişi nasıl olur da böyle sapkın  bir düşünceye sahip olur diye bir yandan  nedenlerini araştırırken bir yandan da üzülüyordum. Fakat sebeb olduğunuz basit bir hareketle ikimizden başka sayın Prometheus, sayın smyrnali ve sayın Masor1976 'yı da  konuya dahil ettiniz. Bu dahiliyet sonucu oluşan ortamdan dolayı şimdi daha çok üzüldüm. Bu arkadaşlarla zaman zaman çok güzel paylaşımlarda bulunduk ve her zaman   bir birimizi rencide etmemeye özen gösterdik.Teatilerimiz sonucu yeni yeni bilgilerin sahibi olduğumuz gibi dostluklarda kurduk.Onlara karşı takındığınız tavır beni son derece rahatsız etti.
         Daha önce belirttiğim gibi keşke yazılarımı daha dikkatli okumuş olsa idiniz. Bir çok örnekle yanlış bir kulvarda olduğunuzu belirtmeme rağmen algı zaafiyeti göstererek yanlışta ısrarcı oluyorsunuz.
       Bakınız, size daha evvel " keşke özgürlüğü tanımlarken amacımı aşan bir ifade kullanarak -dayağı- örnek vermem yanlış anlaşılmış olabilir diyebilseydiniz"  demiş idim (Bence doğru olan da bu idi).  Şimdi siz kendiniz "Mutlak demokrasiyi anlatmak için kullandığım abartılı kelime" olarak itirafta bulunuyor ve benim çok önceden yaptığım uyarıyı tevil yollu da olsa kabul etmiş bulunuyorsunuz. Zararı yok. Böyle böyle doğruyu bulacaksınız. Yanlız , hatayı anlamanın da bir erdem olduğunu umarım hatırlarsınız.
        Diğer yandan, şayet bir anlam ifade edecek ise 63 değil 65 yaşındayım. Daha önce de belirttiğim gibi yıkamadığım çok az duvar kalmıştır. Bu duvarlardan biri, insanların ön yargılarının yıkılmazlığındaki zorluktur.
         Benden özür dileyin veya dilemeyin, bu o kadar önemli değil. Önemli olan fikri bazda bir yere varabilmektir. Hiçbir anlam ifade etmeyen, her türlü  bilimsellikten uzak , şahsi bir konunun bu kadar uzamasına ve karşılıklı kırıcı ifadeler kullanılmasına neden olduğum için ben bütün site arkadaşlarımdan özür diliyorum.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Laus Deo - Temmuz 04, 2011, 01:20:05 ös
Sayin Alsah,

Oyle saniyorum ki konuyu kapatmanin vakti geldi. Zaten konusulacak olan da hersey konusuldu muhtemelen. Ozur dilenecek bir soz soyledigimi dusunmuyorum. Sizin de ayni sekilde...

Ancak yine de korudugunuz beyefendiliginiz icin sizi tebrik ederim. Bu konuda baska insanlara da ornek olmaniz dilegiyle... (Tamamen ciddiyim, herhangi bir sarkazm algilamayin sakin)

Saygilar ve esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Temmuz 21, 2011, 11:04:33 öö
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in aile içi şiddeti önlemek amacıyla hazırladığı yasa taslağını açıklamasından bir gün önce Ankara’da tam 15 ayrı aile içi şiddet olayı yaşandığı ortaya çıktı. Kocaları tarafından aile içi şiddet uygulanan kadınlar, karakola gidip davacı oldu.  Ankara’da Ayşe Paşalı adlı kadının eşi tarafından öldürülmesi üzerine kamu otoriteleri de konuyla ilgilenmeye başladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca hazırlanan düzenlemede, dayakçı eşe elektronik kelepçe gibi önlemler önerildi. Tasarıya  son şeklinin verildiği 18 Temmuz günü Ankara’da 15 ayrı aile içi şiddet olayının yaşandığı kayıtlara girdi.
 Başkentin çeşitli semtlerindeki polis merkezlerine yapılan şikayet başvurularının büyük bölümünü eşlerinden ve sevgililerinden dayak yiyen veya tehdite maruz kalan kadınlar oluşturdu. Şikayetçi kadınların büyük bölümünün eşinden davacı olduğu ve uzlaşmak istemediği olaylardan bazıları şöyle:

‘Şişeye saldırdı’
-  Pursaklar’da yaşayan iki çocuk annesi G.B., 12 yıllık eşi B.B.’nin telefon faturasından şüphelendiği bir numarayı aradığında eşinin kendisini üç yıldır aldattığını ve yasak ilişkisinin halen devam ettiğini öğrendi. B.B.,, G.B.’nin sevgilisini aradığını öğrenip,  elindeki kırık bira şişesi ile genç kadına saldırdı.  Evden kaçan G.B., sokakta devriye gezen polis ekibince kurtarıldı.
-  Tuzluçayır’da üç yıldır K.F. ile evli olan Z.F., kocasının boğazından tutarak kendisini dövdüğünü polise bildirdi.
-  Mamak’ta yaşayan D.K., ayrıldığı A.E.’nin, üzerine araç sürdüğü gerekçesiyle davacı oldu.
-  Çubuk’ta, C.Y. adlı kadın, 10 yıllık kocası R.Y.’nin kendisini bir çok kez dövdüğünü belirterek polise başvurdu.
-  Etlik’te, S.B. (32) adlı kadın, bir yıldır evli olduğu eşi G.Y.’nin araç içinde kendisini dövdüğünü belirterek polis merkezine sığındı.
-  Keçiören’de Z.K. adlı kadın kocası M.K.’nin kendisini başka bir kadın ile aldattığını, eşinin sevgilisiyle birlikte eve geldiğini, kapıyı teklemediğini ve kendisini tehdit ettiğini anlattı.
-  Etimesgut’ta A.K. adlı kadın, kocası K.K.’nın boğazını sıktığını belirtti.
-  H.K. adlı kadın, duygusal yakınlaştığı C.İ.’nin evli olduğunu öğrenince ayrılmak istediğini, ancak,  “Yüzüne kezzap atarım, çocuklarını ve seni öldürürüm” diye tehdit edildiğini ve dayak yediğini belirterek polise başvurdu.
 
6 ayda 130 kadın cinayet kurban gitti
Devlet Denetleme Kurulu’na, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti inceleme talimatı veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu kararında, özellikle son dönemde artan kadın cinayetleri etkili oldu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2011 yılında meydana gelen kadına yönelik şiddet eylemlerinin bilançosu da Gül’ün neden DDK’yı harekete geçirdiğini ortaya koydu.
Buna göre, 2011’in ilk 6 ayında 130 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2011 yılı şiddet listesi şöyle:
-  Ocak: 22 kadın cinayeti, 8 kadın intiharı, 13 yaralama, 14 tecavüz.
-  Şubat: 16 kadın cinayeti, 5 kadın intiharı, 4 yaralama, 13 tecavüz.
-  Mart: 28 kadın cinayeti, 8 kadın intiharı.
-  Nisan: 21 kadın cinayeti, 7 şüpheli ölüm, 8 kadın intiharı, 8 kadın intihar girişimi, 12 kadın öldürülmeye teşebbüs, 2 yaralama, 14 tecavüz.
-  Mayıs: 27 kadın cinayeti, 3 intihar.
-  Haziran: 16 kadın cinayeti, 3 kadın şüpheli ölümü, 3 kadın intihar, 4 kadın öldürülmeye teşebbüs, 3 kadın silah ve bıçakla yaralama, 5 tecavüz.

Kadına yönelik şiddetin engellenmesi konusunda bakanlıktan ve Köşk’ten olumlu adımlar gelmesine karşılık, önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesini isteyen kadın örgütleri, cinayetleri protesto için İstanbul’da 24 Temmuz’da “Büyük Kadın Yürüyüşü” düzenleyecek. Aile Bakanlığı yerine Kadın Bakanlığı kurulmasını ve günde 5 kadın cinayetine denk gelen tablonun düzeltilmesini isteyen kadınlar, İstiklal Caddesi’nde buluşacak.


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Temmuz 21, 2011, 03:30:43 ös
Vicdan kavramı çok az insanda mevcut. Eline güç geçen insanın diğer insanları ezmesinin tarih boyunca engellenememesi  bunun göstergesidir. Kişisel olarak bir vicdansıza vicdanlı bir yaklaşım sergilemek insanlığın bir göstergesi olsa da; hukuki kanunların ve devletin vicdanı olmamalı. Yani bu suçların cezaları ahirete bırakılmamalı. Vicdansız bir kişi kamu vicdanından yararlanarak suç işleyememeli buna 1 gr bile cesareti olamamalı.

Örnek veriyorum karısını veya çocuğunu döven bir adamın tüm mal varlığına el konulup karısına veya ezilen çocuklarıysa çocuklarına verilebilir ve tekrar sosyal yaşama müdahale edememesi için müebbet hapis cezası veya idam cezası verilebilir. İşçisinin hakkını yiyen şirket tespit edildiğinde firmaya devlet el koyup işverene müebbet veya idam cezası verebilir. Kişi işçisine yapacağı haksızlık ortaya çıkarsa sadece kendisinin değil ailesinin de parasız kalacağı korkusuyla yaşamalı. Yani hapse düşersem malvarlığım aileme ve hapiste bana bakmalarına yeter hevesini bile kursağında bırakılmalı.

Eğer ne kadar kültürlü elit vb. yakışıklı sıfatları olsa da insanların vicdanına kalırsa olay, milyarlarca insanın hakkının bir kaç kişiye verildiği çarpık bir dünyada yaşamak kaçınılmaz son oluyor.

Tabiki bu olumsuz manzaralara karşı sinirsel bir tepki benimkisi; son sözü sosyolog gibi ilim adamlarına bırakmak lazım.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Temmuz 23, 2011, 12:24:34 öö
     Sayın Masor1976,çok zalimce bir yaklaşımda bulunmuşsunuz.  Gerçek bir hukuk devletinde insanları öldürmeden de cezalandırma sistemleri vardır. Asma ile kesme ile bir yerler varılsa idi , dünya diktatörlerin hüküm sürdüğü bir yer olurdu. Bakınız, çocuklarına eziyet veya işkence yapan bir babanın elinden çocuğunu alıp devlet himayesine koyduğunuz ve bir daha baba  ile görüştürmediğiniz takdirde, o babaya ölümden daha ağır bir ceza vermiş olursunuz. Bunu yapan devletler de var. Öldürmeyi her şeyin caresi olarak görmeyin. Umutmayın ki , hüner insan gibi yaşatmaktır.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Masor1976 - Temmuz 23, 2011, 12:40:27 öö
Haklısınız sayın Alşah. İnsan sinirlenince mantıklı düşünemiyor. Bu tip haberler insanın sinirlerini bozuyor. Hukukta ceza kuralları konulurken, insanların suç işlemesini engelleyebilecek ne tür cezalar konmalı?  Bu sorunun özellikle psikologlara sorulması lazım. Suç işleyen birine işkence yapmak acı çektirmek intikam almak maksat olmamalı. Maksat suçluyu suç işlemeden önce vaz geçmesini sağlayabilecek bir korku unsuru yaratmak.. Bunu örneğin dinlerde görüyoruz yani cehennemle korkutulmaya çalışılıyor. Fakat günah işlemeye devam ediyoruz, yani insan sadece elle tutulur bir ceza görmeden suçtan vazgeçmeyecektir.

Aramızda polis var mıdır bilemiyorum fakat örneğin artık polisler kap kaççıları, hırsızları yakalamak istemiyorlar. Çünkü kısa bir süre sonra bırakılıyorlar. Polis onları yakalayabilmek için sakatlanmayı ve öldürülmeyi göze alıyorken hukuk polisi bile tatmin edemiyor. Çevremde kapkaçtan geçinen çok genç var. Bazen alkollü şekilde sallanarak yürürlerken yanlarından geçiyorum aralarındaki muhabbet nerelerdeydin-3 aydır kapkaçtan içerdeydim dalga geçiyorlar yani.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Nisan 18, 2012, 11:39:23 öö
Kadına şiddet durmak bilmiyor...

Samsun’da teknisyen Ahmet Candan, internette chat yapan eşi Birsen Candan’ı kendisini aldattığı şüphesiyle defalarca bıçakladı. Bıçağın sapı kırılınca ikinci bıçağı alıp kalbine sapladı. Ahmet Candan gözaltına alınırken polise verdiği ilk ifadesinde, eşini kendisini aldattığı için öldürdüğünü söyledi. Polis bilgisayar kasasına el koyarken, Birsen Candan’ın cesedi otopsi yapılmak üzere Gazi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Tekirdağ Çorlu’da Özlem Üstün (35) ile işsiz olan 50 yaşındaki evli Sezgin Tumba, bir yakınlarının evinde tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu Tumba, çekmeceden aldığı makası Üstün’ün boğazına sapladı. Üstün’ün başında bir süre ölmesini bekleyen Tumba, daha sonra Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, “Sevgilimi öldürdüm. Alın anahtarı bakın” diyerek teslim oldu. Tumba’nın ifadesi üzerine olay yerine giden polis ekipleri, Özlem Üstün’ün cesedi ile karşılaştı.

Adana’da başka bir kadınla evleneceği için boşanmaya yanaşmayan eşi 2 çocuk annesi 26 yaşındaki Özlem Dağlıoğlu’nu tabancayla öldürdükten sonra kaçan 36 yaşındaki Burak Dağlıoğlu, gizlendiği çiftlik evinde polisle girdiği silahlı çatışma sonucu yakalandı. Katil zanlısı koca Dağlıoğlu, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede ‘eşini öldürmek ve polis memurlarını öldürmeye teşebbüs’ suçlarından tutuklandı.


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: Alşah - Nisan 19, 2012, 09:54:34 ös
       Bakıyorum, ne kadar vahim bir manzara. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, öteye şiddet, beriye şiddet. Sanırım toplumumuz çok ağır bir depresyon geçiriyor.  Bu konular işlendikçe  gerçekten yüreğim yanıyor. Bakın daha dün gençecik pırıl pırıl bir doktorumuz hiç yoluna katledildi. Ne feci bir durum değil mi ? Nasıl bir mantıktır o doktoru katletmek ? Mesleğini insan hayatını kurtarmaya adamış, yemin etmiş bir insanı katletmek nasıl bir haleti-ruhiyedir ? Yetiştirin bakalım bir genci, okutun, doktor yapın bakalım. Ve sonra biri gelsin hiç yerine öldürsün onu. Düşünmek bile istemiyorum Kanım çekiliyor, boğazım düğümleniyor bu vahşet karşısında. Bir de eşi var geride hem de hamile. Çok üzgünüm çok. Her ne kadar tanımasam da önce kederli  ailesine ve sonrada tüm tıp camiasına başsağlığı dilerim.
       Evet ne oluyor toplumumuza ?
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Mayıs 07, 2015, 11:37:38 öö
2015 yılında öldürülen kadın sayısı, daha şimdiden 100'ü geçti.

Kadına yönelik şiddet, alınan tüm önlemlere ve ülkenin ileri gelenlerinin yer aldığı kampanyalara rağmen artışını sürdürüyor. 2015'in ilk 4 ayında öldürülen kadın sayısı 94 olarak kayıtlara geçerken, bu rakam Mayıs ayının ilk 7 günü itibariyle 100'ü geçti.

Son olarak müzisyen Değer Deniz, İstanbul Beyoğlu'ndaki evinde elleri bağlanıp boğularak öldürülmüş halde bulundu. Yalova'da da bir kadın, ayrıldığı eşi tarafından yol ortasında 20 yerinden bıçaklanarak öldürüldü.

2013 yılında öldürülen kadın sayısı 237, 2014 yılında öldürülen kadın sayısı 294 idi. 2015 yılının bu seyirle son 2 yılın rakamlarına geride bırakabileceği öngörülüyor.

IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Ekim 12, 2016, 12:35:19 ös
Eylül ayında 35 kadın öldürüldü

Kadın cinayetleri, cinsel şiddet, çocuk istismarı, nefret suçları artarak devam ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kadına yönelik suçların bilançosunu açıkladı. buna göre Eylül ayında  35 kadın öldürüldü, 44 kadına cinsel şiddet uygulandı, 15 çocuk istismara uğradı, 3 nefret suçu işlendi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yapılan açıklama da“Hükümetin şiddeti körükleyen açıklamalarından vazgeçmeyerek kadınların yaşam ve özgürlük alanlarına müdahale etmesi, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddette vahşetin de artmasına sebep oluyor. Bu koşullar sonucunda Eylül ayı kadınların işkencelerle öldürülmesine; 5 yaşında çocukların tecavüz edilmesine;  tacize hayır dediği için, şort giydiği için kadınların darp edilmesine şahit olduk” değerlendirmesine yer verildi.

Platform tarafından verilen Eylül ayı rakamlarına göre kadın cinayetinin en çok yaşandığı iller şöyle; Ankara’da 4, İstanbul’da 3, Aydın’da 2, Antalya’da 2 kadın öldürüldü.

Eylül ayında Başbakan Binali Yıldırım’ın şort giydiği için darp edilen Ayşegül Terzi’nin uğradığı şiddet üzerine “mırıldanabilir” açıklamasında bulunmasının ardından 20 kadına cinsel şiddet uygulandı. 20 kadın bu ayki cinsel şiddet verilerinin yarısını kapsamakla beraber, bu kadınlar iş yerinde, sokakta, otobüste cinsel şiddete maruz kaldı.

TEHDİT VE SALDIRILAR  ARTIYOR

İzmir’de öğretmen bir kadın tacize hayır dediği için darp edilirken, Kocaeli’nde bir kadın yine aynı şekilde tacize direndiği için bıçaklandı. İstanbul’da Ayşegül Terzi şort giydiği için tekme atıldı, Bursa’da bir kadın “şortlu kadına atılan tekmeyi unutma” denilerek tehdit edildi.

Ankara’da iki trans kadın nefret saldırısına uğradı. Savcılık saldırganların serbest bırakılmasına ve soruşturmanın sürmesine karar verdi. İstanbul’da bir trans kadın 5 yıldır yaşadığı evini, mahalledeki bir grubun saldırıları nedeniyle terk etmek durumunda kaldı.

Açıklanan rakamlara göre; bu ay öldürülen kadınların %35’i kendi hayatlarına dair karar almak istediği için, %18’i boşanmak ve ilişkisini sonlandırmak istediği için öldürüldü.

Bu ay kadınların %35’i ateşli silah, %29’u kesici aletle öldürüldü.
Eylül ayınla öldürülen kadınların %59’u kocası, sevgilisi, akrabası tarafından öldürüldü.

KADINLAR KORUNMUYOR

Öte yandan yapılan açıklamada kadınların korunmadığı da vurgulandı. “6284 sayılı koruma kanunu etkin uygulanmıyor” denilen açıklamada “Kütahya’da Esma Kamalı koruması olduğu halde, polisi arayıp tedbir amaçlı ekip istediği halde öldürüldü” bilgisi de paylaşıldı.
Eylül ayında öldürülen kadınların %38’i evliyken 35 çocuk annesiz kaldı. Kadın cinayetlerinde yaş aralığı da oldukça düşük, bu ay öldürülen kadınların %43’ü 35 yaşın altında.

IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......




Başlık: Ynt: Devlet cinayete adeta izin verdi.......
Gönderen: oasis - Şubat 28, 2024, 09:36:27 öö
Bir günde 7 kadın öldürüldü

Dün 6 kentten kadın cinayeti haberi geldi. Bursa, Sakarya, Erzurum, Denizli ve İstanbul'da toplamda 7 kadın öldürüldü. Zanlılar, kadınların ya şu anki ya da ayrıldıkları eşleriydi.

Bursa
NTV'nin derlediği habere göre, Bursa'da yaşayan 41 yaşındaki Tuğba Ateşci, geçen yıl eşi Murat Demir'den boşanarak ayrı bir eve taşındı. İki çocuğuyla birlikte yeni bir yaşam kurdu. Murat Demir, önceki gün eski eşine barışma teklifinde bulundu. Reddedilince ruhsatsız tabancayla Tuğba Ateşci'yi öldürdü ve yaşamına son verdi.

Sakarya
Sakarya'da Hatun Aslan, eşi Ali Rıza Aslan ile boşanma aşamasındaydı. Evi terk eden genç kadın, bir süredir babasının yanında kalıyordu. Ali Rıza Aslan ailenin evine gitti, eşini tabancayla öldürdü. Daha sonra aynı silahla hayatına son verdi.

İzmir
Bir kadın cinayeti haberi de İzmir Aliağa'dan geldi. Ahmet Çankaya, bir süredir ayrı yaşadığı eşi Özlem Çankaya'yı arayarak konuşmak istediğini söyledi, ancak kadın görüşme teklifini kabul etmedi. Bunun üzerine Çankaya, eşini iş görüşmesi çıkışında bıçakladı. Hastaneye kaldırılan kadın kurtarılamadı. Eşini öldüren Ahmet Çankaya tutuklandı.

Erzurum
Erzurum'da Elif Saydam, 15 yıllık eşi Şafak Saydam'dan boşanmak istiyordu. Dava açmaya hazırlandığı sırada çeşitli suçlardan 30 sabıkası olan Şafak Saydam tutuklandı. Ancak 19 Şubat'ta açık cezaevinden firar etti, soluğu eşinin yanında aldı. Tabancayla ateş ettiği Elif Saydam yaşamını yitirdi. Olaydan sonra kaçan Şafak Saydam yakalanarak tutuklandı.

Denizli
Denizli'de de göçmen çift arasında çıkan tartışma cinayetle sonuçlandı. Zanlı, 30 yaşındaki eşini bıçaklayarak öldürdü.

İstanbul
İstanbul Pendik'te 3 çocuk annesi Sevilay Karlı, 5 ay önce boşandı. Mahkeme çocukların velayetini babaya verdi. Anne, iddiaya göre çocuklarını almaya bir erkek arkadaşıyla gitti. Ertesi gün yaşanan tartışmanın ardından Ümit Karlı, eski eşini 13 bıçak darbesiyle öldürdü.

Çekmeköy'de de Hakan Araz, eşi Emine Ülkü Araz'ı evde silahla rehin aldı. Polis ihbar hattına mesaj atarak yardım isteyen kadın için ekipler adrese gitti. İkna çabası işe yaramadı, özel harekat devreye girdi. Ancak bu sırada evden 7-8 el silah sesi duyuldu. Kapıyı kırıp içeri giren ekipler, zanlıyı yakaladı. Ağır yaralanan Ülkü Araz ise kurtarılamadı.

IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......