Masonlar.org - Harici Forumu

 

Son İletiler

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 [10]
91
Biyoloji - Canlı bilimi / Dünyada yaşam nasıl başladı ?
« Son Gönderilen: Gönderen: NOSAM33 Haziran 23, 2023, 06:52:14 ös »
Dünyada yaşam nasıl başladı: Genç bilim insanı Furkan Öztürk’ten ‘çığır açıcı keşif’
Dünya üzerinde yaşamın 4 milyar yıl önce nasıl başladığına dair gizemlerden birini açığa çıkaran 26 yaşındaki Furkan Öztürk'ün keşfini, Nobel ödüllü bilim insanı Jack Szostak, "çığır açıcı" olarak tanımladı. Bilimin 175 yıldır çözüm beklediği keşifle, canlıların oluşum sürecinde neden sadece bir tür simetriye sahip molekülün kullanıldığına açıklık getirilirken; keşfin uzayda yaşama kadar birçok gizeme kapı aralaması bekleniyor.

Bilim
https://static.birgun.net/resim/haber/2023/06/23/dunyada-yasam-nasil-basladi-genc-bilim-insani-furkan-ozturkten-cigir-acici-kesif.jpg



Dünyada yaşam nasıl başladı: Genç bilim insanı Furkan Öztürk’ten ‘çığır açıcı keşif’
Fotoğraf: AA
Harvard Üniversitesi Fizik Bölümü'nde doktora çalışmalarını tamamlama aşamasına gelen 26 yaşındaki Furkan Öztürk'ün 4 milyar yıl önce yaşamın nasıl başladığına dair gizemlerden birini ortaya çıkardığı keşfi, bilim dünyasında büyük heyecan yarattı.

Genç Türk fizikçinin çalışması, prestijli akademik yayın organlarında "çığır açıcı keşif" şeklinde duyurulmaya başlanırken, keşfin Dünya'da yaşamın nasıl başladığına ve uzayda yaşama kadar birçok gizeme ışık tutması bekleniyor.

Fransız kimyager Louis Pasteur, 1848'de yaşam için gerekli olan bazı moleküllerin, tıpkı sol ve sağ ellerde olduğu gibi birbirinin "ayna görüntüsü formlarında" bulunmasına ilişkin "homokiralite" kavramını ortaya atmış ancak bu özelliğin kökeni, 175 yıldır yapılan çalışmalara rağmen anlaşılamamıştı.

Science Advances dergisinde makaleleri yayımlanan başyazar Öztürk ve ekibi, keşifle manyetik mineraller üzerinde RNA öncüsü molekülleri kristalize ederek RNA'nın yapıtaşlarını yalnızca sağa veya sola doğru kıvrılan bir sarmal halinde elde etmeyi başardı.
https://static.birgun.net/resim/ugur/aa-20230622-31492994-31492987-harvarddaki-dahi-turk-fizikcinin-kesfine-nobel-odullu-bilim-insanlarindan-cigir-acici-ovgusu.jpg

Fotoğrafta, kristalize olan RNA görülüyor. (AA)
Nobel ödüllü biyokimyacı Jack Szostak, Öztürk ve ekibinin çalışmasını, "Bu gerçekten çığır açıcı bir keşif. Homokiralite, yaşamın başlayabilmesi için olmazsa olmazlardan ve bu yeni keşif bu probleme çok mantıklı bir çözüm sunuyor" şeklinde yorumladı.

Genç Türk bilim insanının yaşamın kökeni üzerine yaptığı deneyler ile doğa bilimleri alanında hala cevaplanması gereken 125 sorudan birinin de yanıtlanmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

BİLİMİN CEVAP ARADIĞI EN BÜYÜK GİZEMLERİN BAŞINDA GELİYOR

Bilkent Fen Fakültesi Fizik Bölümü mezunu ve Harvard Üniversitesi Fizik Bölümünde doktora programını tamamlama aşamasına gelen Furkan Öztürk, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Doktorasının ilk iki senesinde farklı bir konu üzerine çalıştığını ancak sonrasında doktora konusunu ve danışmanını değiştirdiğini anlatan Öztürk, yaklaşık 2,5 yıldır hayatın başlangıcı üzerine çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi.

Dünya'da yaşamın nasıl ortaya çıktığının ve ilk canlı hücrelerin nasıl oluştuğunun bilimin cevap aradığı en büyük gizemlerin başında geldiğine işaret eden Öztürk, "Yaklaşık 4 milyar yıl önce, Güneş sistemi ve Dünyamız oluştuktan kabaca 500 milyon sene sonra, Dünya'da yaşamın ilk izlerini görmeye başlıyoruz. Peki, yaşam nasıl ortaya çıktı, hangi kimyasal ve fiziksel süreçler yaşamı tetiklemiş olabilir? Doktora çalışmamda bu sorulara açıklık getirebilecek deneysel çalışmalar yaptım." diye konuştu.

En prestijli bilim dergilerinden Science'da çıkan bir haberde "çığır açıcı keşif" başlığıyla duyurulan bir dizi makalenin birinci yazarı Türk fizikçi Furkan Öztürk, "Araştırmam, yaşamın kökenine dair önemli, ancak karanlıkta kalmış bir problem üzerine. Bu problemin ismi homokiralite yani yaşamı oluşturan moleküllerin sağ veya sol elli olma durumu, bildiğimiz haliyle yaşamın bir özelliği." dedi.

Homokiralitenin yaşamın kökeni araştırmalarında karanlıkta kalmış büyük bir problem olduğuna işaret eden Öztürk, Science dergisinin 2005'te yayımladığı bir sayıda bu problemi doğa bilimlerinin en büyük 125 problemi arasında gösterdiğini aktardı.

MANYETİK YÜZEYLER YAŞAMIN KÖKENİNDE ROL OYNUYORMUŞ

Öztürk, yaptıkları deneylerle homokiraliteye yol açan fiziksel etkileşimin ne olabileceğini gösterdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Bizim aradığımız şey, kiral simetriyi, yani ayna simetrisini, kırabilecek fiziksel bir etkileşimdi. Çalışmalarımız ortaya koydu ki tabiatta bolca bulunan manyetik mineraller yani bir anlamda doğal mıknatıs özelliği gösteren taşlar, bu simetrinin kırılmasına yol açabilir. Yaptığımız deneyler, manyetik yüzeylerin kiral moleküller ile çok güçlü bir şekilde etkileştiğini ve manyetizmanın homokiraliteye yol açmış olabileceğini gösteriyor. 'Yaşamın kökeni' problemi adeta bir bulmaca gibi, elde ettiğimiz sonuçlar bu büyük bulmacanın önemli bir kısmının çözümüne yönelik ciddi bir adım. Surda bir gedik açtık, devamının da geleceğine inanıyorum."

DÜNYA DIŞINDA YAŞAM ARAYANLARA BU BİLGİLER IŞIK TUTACAK

Keşfinin, Science ve Nature gibi dergilerin yayınlarında yer almasına ve büyük bir heyecan uyandırmasına ilişkin Öztürk, şöyle konuştu:

"Bu keşifle hayatın başlangıcına dair bilmediğimiz çok önemli bir gizeme ışık tuttuk. Yaşamın nasıl ortaya çıktığı tabiattaki en büyük gizemlerden bir tanesi. Bu problemi bir yapboz gibi düşünün. Bu yapbozun parçalarının nerelere oturacağını tam olarak bilemiyoruz. Çünkü 4 milyar yıl öncesine dair elimizde çok fazla direkt kanıt yok. Biz aslında yaptığımız çalışmayla yaşamın başlangıcına dair çok büyük bir parçayı yerine koymuş olduk. Etrafında şekillenecek diğer bilgilerin ne olacağını henüz bilmiyoruz. Ama eminim ki bu keşif, başka sorulara cevap bulmamızı da sağlayacak ve yaşamın kökenine dair ilginç ipuçları verecek. Belki de başka gezegenlerdeki olası yaşam formları ile ilgili bilgiler verecek. Yani biz eğer Dünya'da yaşamın nasıl oluştuğunu tam olarak anlarsak, o zaman hangi koşullar altında yaşamın ortaya çıkabileceğine dair de daha fazla bilgiye sahip olacağız. Bu bilgiler bizi Dünya dışında yaşamı ararken yönlendirebilir. Yani Dünya'daki yaşamı anlamak, Dünya dışında başka bir yaşam formu keşfetmemize de yardımcı olabilir. Bunu kesin olarak söylemek tabii ki zor ancak bu mümkün."

"HAYALİM, LABORATUVARDA PROTO-HÜCRE OLUŞTURMAK"

Yaptığı buluşun ileride bilim dünyasında başka ne gibi kapılar aralayacağına ilişkin soru üzerine Öztürk, "Açıkçası bu keşfin bizi artık laboratuvar ortamında yaşamı oluşturabilecek aşamaya kadar getirebileceğini düşünüyorum. Benim hedefim yaşamın başlangıcındaki koşulları laboratuvar ortamında tekrar oluşturmak ve yaşamın nasıl oluştuğunu gözlerimle görebilmek." dedi.

Yaşamın temel özelliklerini gösteren ve canlı diyebileceğimiz en temel yapıları, yani "proto-hücreleri" oluşturmayı hedeflediğini dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:

"Mineraller gibi, karbon temelli moleküller gibi, canlı olduğuna dair hiçbir emare göstermeyen şeylerden canlılık özelliği gösteren öncü hücrelerin oluşmasından bahsediyorum. Yani öyle bir şey olsun ki yaşamın temel özelliklerini göstersin. Kendi kendini kopyalayabilsin ve metabolik faaliyet göstersin. Çevresi ile ilişki halinde olan, belki de bir hücre zarı içinde izole olmuş, RNA bazlı genetik bir kodu olan ve basit metabolik aktiviteler gösterebilen öncü hücrelerden, yani proto-hücrelerden, bahsediyorum. Benim hayalim bunları oluşturmak.”

DNA'DAN SONRAKİ EN BÜYÜK GİZEM Mİ ÇÖZÜLDÜ?

"DNA'nın bulunmasından sonra yaşama dair en büyük keşif sizinki mi" sorusuna Öztürk, "Bunu ben söyleyemem. Onu bilim insanları takdir edecektir. Bu tarz şeyleri söyleyebilmek için daha çok erken. Ama hayatın başlangıcı araştırmalarındaki en büyük problemlerden biri olarak düşünülüyordu bu konu. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim." ifadesini kullandı.

"İYİ Kİ 93 YAŞINA KADAR YAŞAYIP BU PROBLEMİN ÇÖZÜMÜNÜ GÖRMÜŞÜM"

Furkan Öztürk, Harvard ve pek çok üniversiteden akademisyenin kendisini arayarak tebrik ettiğini, yakın zamanda buluşu üzerine bir belgeselin de çekildiğini ve çalışmasının Nature, Science ve diğer bilimsel kanallarla bilim dünyasında duyurulmaya devam edildiğini söyledi.

Öztürk, Harvard'da yaptığı bir konuşmayı, şu anda Türkiye'deki biyoloji kitaplarında da yer alan ve DNA'nın nasıl kopyalandığını keşfeden 93 yaşındaki ünlü moleküler biyolog Matthew Meselson'un takip ettiğini ve "İyi ki 93 yaşına kadar yaşamışım. Sonunda bu problemin de çözümünü görmüş oldum." şeklinde bir yorum yaptığını aktardı.

Çalışmalarının devam edeceğini dile getiren Öztürk, şunları söyledi:

"Birlikte çalıştığımız diğer bilim insanları da ben de inanıyoruz ki bu problemi çözdük. Bu çok heyecan verici ancak yeterli değil. Bu deneylerin bağımsız olarak başka araştırmacılar tarafından da test edilmesi lazım. Yeni veriler ışığında tekrar tekrar değerlendirilmesi lazım. Büyük bilimsel keşifler ilk etapta heyecan yaratır ancak keşiflerin oturması için zamanın testinden geçmeleri lazım. Bizim namuslu bilim insanları olarak titiz çalışmak ve çokça test yapmak gibi bir görevimiz var. Ben inanıyorum ki bu aşamaları da geçeceğiz."

"PERDE, FURKAN'IN DEHASI SAYESİNDE ARALANDI"

Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik, Furkan Öztürk'ün keşfine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bilkent Fen Fakültesi olarak büyük bir gururu yaşıyoruz. Mezunumuz Furkan Öztürk doğa bilimleri alanının en temel sorularından birine, yaşamın nasıl başladığına moleküler düzeyde bir açıklama getirerek eşsiz bir başarıya imza attı. En saygın bilim çevreleri şimdi Furkan'ı alkışlıyor. İnorganik moleküllerin organik moleküllere dönüşüm sürecini, bir diğer deyişle biyolojinin başlangıcını artık kavrıyoruz. RNA ve ardından DNA moleküllerinin milyarlarca yıl önceki ilk oluşum sürecini anlıyoruz. Doğanın en büyük gizemlerinden birini örten perde Furkan'ın dehası sayesinde aralandı."

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seymur Jahangirov da Öztürk'ün yaptığı çalışmanın, canlıların oluşum sürecinde neden sadece bir tür molekülün kullanıldığına açıklık getirdiğine işaret etti.

"Önerilen mekanizmanın hem teorik hem de deneysel dayanağı vardır." diyen Jahangirov, "Ayrıca, bu çalışma fizik, kimya, biyoloji ve jeoloji gibi çok farklı disiplinlerde son yıllarda elde edilen yeni bilgileri birleştirerek yapılmıştır ve konunun önde gelen bilim insanları tarafından büyük bir heyecanla karşılanmıştır. Furkan'ın bu buluşa imza atmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biri, sadece ana konusu olan fizikle sınırlı kalmayıp arkeoloji, organik kimya, tarih, müzik gibi birçok farklı alana ilgi duyması ve sürekli olarak kendini geliştirmesidir." ifadesini kullandı.

ALINTI :  BİRGÜN GAZETESİ
Kutsal kitaplardaki yaradılışı burada nereye koyacağız ... :-\ :-\ :-\


Saygılar
92
Sosyoloji - Toplum bilimi / SOKRATES’İN DEVLET ANLAYIŞI ...
« Son Gönderilen: Gönderen: NOSAM33 Haziran 22, 2023, 02:30:09 öö »
Siyasal düşünüşün içine genellikle siyasi sistemler, devlet yapısı, iktidar ilişkileri, toplumsal
düzen, siyasi ideolojiler, siyasi liderlik, hukuki düzenlemeler, insan hakları, uluslararası
ilişkiler, savaş ve barış gibi kavramlar girer. Siyasi düşünüş, siyasi süreçleri anlamak,
eleştirmek ve geliştirmek için kullanılır. Bu nedenle, siyasi düşünüş farklı görüşler ve
ideolojiler arasındaki farklılıkları da içermektedir. “Nedir?” sorusu geniş bir kavramı ya da
tanımı anlamak için kullanılan bir sorudur. Örneğin, “Demokrasi nedir?” sorusu, demokrasi
kavramının tanımını ve işleyişini anlamak için kullanılabilir. Bu tür sorular, merak edilen bir
konunun detaylarını öğrenmek için sıklıkla kullanılır.
Gelelim bizim asıl konumuza; Sokrates’in Devlet anlayışını incelemeye…
Sokrates’in devlet anlayışı, Platon’un Devlet kitabında anlattığı ideal devlet modeline dayanır.
Bu modelde, devlet toplumun refahını artırmak için kurulmuştur. Sokrates, insanların
doğasının özünde adalet ve dürüstlük olduğuna inanmaktadır ve bu özelliklerin toplumda
yaygın olarak kabul görmesini savunur. Sokrates’e göre, devlet halkının refahını artırmalıdır,
bunun için de iyi bir eğitim sistemi ve adaletli bir yönetim şarttır. İyi bir eğitim, insanların en
iyi haline gelmelerine ve topluma yararlı olmalarına yardımcı olur. Sokrates ayrıca devletin
insanlar arasındaki adaleti sağlamak için vicdanı yönergelerle desteklenmesi gerektiğine
inanır. Sokrates’in devlet anlayışında ayrıca, yöneticilerin bilgili ve erdemli olması gerektiği
önemli bir yer tutar. Yöneticilerin insanların doğal haklarını koruması, hakları üzerindeki
baskıları ortadan kaldırması ve toplumun refahını artırmak için adil kararlar alması
gerektiğine inanır. Genel olarak, Sokrates’in devlet anlayışı, bireysel özgürlüklerin
korunduğu, adaletli ve erdemli bir yönetimin olduğu, eğitimin ve toplumsal uygunluğun
önemsendiği bir toplum modelidir.
Buraya kadar Sokrates’in Devlet anlayışını inceledik. Ben konuyu biraz daha açmak
istiyorum…
Sokrates’in devlet anlayışı hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için, Platon’un Devlet adlı
eserinde yer alan Sokrates’in düşüncelerine bakabiliriz.
Platon’un Devlet kitabında, Sokrates şöyle der: “İnsanlar arasında adaletin sağlanması,
erdemli bir yönetim, iyi bir eğitim ve güçlendirici değerler toplum da yaygın olarak kabul
gösterdiği zaman gerçekleşir.” Platonun Devlet kitabında, Sokrates’in devlet anlayışını
destekleyen bir hikâyede yer alır. Bu hikâyeye göre, Glaucon isimli bir karakter, bir gemide
olduğunu ve gemideki yöneticiye adaletin ne olduğunu açıklamasını ister. Yönetici, gemideki
insanların birbirine yapabileceği en uygun şeyi yapmalarının adaletin açıklaması olduğunu
söyler. Sokrates, bu hikâyede yer alan yöneticinin açıklamasını destekler ve adaletin
insanların birbirine en uygun davranışlarını gerçekleştirdiği durumları ifade ettiğini belirtir.
Buraya kadar konuyu getirdim Sonuç olarak, Sokrates’in devlet anlayışı, İnsanların doğal
olarak adaletli ve dürüst olduğunu, devletin insanların refahını artırmak için kurulduğunu,
yöneticilerin bilgili ve erdemli olması gerektiğini, eğitimin önemli olduğunu ve bir toplumun
ortak değerler ve amaçlar taşıması gerektiğini vurgulamaktadır.
Günümüzde Sokrates’in düşüncelerini Batıda bazı İskandinav ülkeleri uyguluyor. Avrupa
Birliğini de katabiliriz. Özellikle bana göre Sokrates DEVLET kavramında da günümüzdeki
Sosyal devlet tanımı yapıyordu …

SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ
FİNAL ÖDEVİ
SOKRATES’İN DEVLET ANLAYIŞI
Saygılar


Kaynak: Platon’un “Devlet” adlı eseri, Xenophon’un “Sokrates’in Savunması, Son
kaynağımız Aristoteles’in Politika adlı eserinde de Sokrates’in düşünceleri hakkında bilgi var.
Son kaynağım olmazsa olmazım Yapay Zekâ, Google dan arama “Özellikle kaynak aramada
yararlandım”.





93
Felsefe / Süzme Felsefe
« Son Gönderilen: Gönderen: NOSAM33 Haziran 03, 2023, 12:59:24 öö »
https://www.bilgiyayinevi.com.tr/u/bilgiyayinevi/img/b/s/u/suzme-felsefecc56d589352bc160d5d414cc76915515.jpg
  ·
"Otoritenin en büyük güvencesi bunak beyinlerdir. Dünyada her şey gelişiyor, yalan konuşmakta gelişiyor. Öyle yalanlar söyleniyor ki anlaşılması seneler sürüyor hatta anlamadan ölüp gidenler oluyor. Bunca aydının yazdıklarına bakılırsa, günümüzün insanı sınıfta kalmıştır.
Diğer taraftan, genellikle kitle iletişim araçları, vasıfsız bireyleri örnek göstermektedir. Bu da zihinlerin kirlenmesine ve kültürel yozlaşmaya yol açmaktadır. Milyonlarca kişinin yanlış bir şeye inanması, o yanlışı doğru yapmaz. Bunun örnekleri tarihin tozlu sayfalarında pek çoktur.
Doğduğu günden beri, sürekli yerine başkaları düşünmüş ve karar vermiş. Birey, hiç düşünmeden yaşamış. Günü geldiğinde biri “ düşün” dediğinde, bunun ne olduğunu anlamıyor. Ama biz sürekli düşünüyoruz diyebilirsiniz.
Düşünmek kritik yapmak demektir,
problemin arkasını akılla aramak demektir.
Siz eğer bir problemi birden fazla defa yaşıyorsanız,
yeterince düşünmüyorsunuz demektir.
Maalesef, insani değerler yeterince gelişmeden teknolojik gelişme yaşandı. Bu da ciddi sorunlara yol açtı ve açıyor. Böylece medenileşme başlığı altında köleleşmeye sebep oldu. İnsanların çoğu baharı olmayan bir kışa zorlandı.
Elinizdeki eser, gün geçtikçe artan ve bireyin düşünme yetisini hedef alan bu saldırılara karşı başlangıç panzehirdir." (Kitabın ilk önsözünden bir bölüm)
Süzme Felsefe / Dr. Anooshirvan Miandji



  Alıntı

 Biraz aklı öne çıkarsak .Ezberciliği kaldırsak; eğitimde çok daha güzel ve verimli bir ülke yaratırız  ...

 Saygılar
94
Muzik / Ynt: GEÇMİŞE BİR AN DÖNELİM İSTEDİM ...
« Son Gönderilen: Gönderen: kerberos Mayıs 29, 2023, 11:49:42 öö »
Vallahi 52 olduk...  Buda benim gönlümden gecen..
https://www.youtube.com/watch?v=7nxFpHnsa68
95
Sosyoloji - Toplum bilimi / Ynt: 100 sene önce söylemişti ...
« Son Gönderilen: Gönderen: kerberos Mayıs 29, 2023, 11:47:34 öö »
Cok güzel denk gelmiş; paylasım icin cok tesekkurler..
96
Masonik Kitaplar ve Dergiler / Ynt: Robert Hewitt Brown, Astroteoloji ve Kadim Masonik Astroloji
« Son Gönderilen: Gönderen: kerberos Mayıs 29, 2023, 11:44:00 öö »
Güzel paylaşım.... Teşekkürler...
97
Satranç Hakkinda Genel Bilgiler / Ynt: Satranç ve akıl oyunları okulu
« Son Gönderilen: Gönderen: Transcendental Mayıs 26, 2023, 01:26:12 öö »
Ludus latrunculorum
98
Satranç Hakkinda Genel Bilgiler / Ynt: Satranç ve akıl oyunları okulu
« Son Gönderilen: Gönderen: NOSAM33 Mayıs 25, 2023, 10:35:02 ös »
Sofistik Düşünce Okulu ...

Aklıma geldi ve araştırdım olabilir .
Anlamı: Sonuç olarak, Sofistik düşünce, zihnin bir konuda derinlemesine çalışarak, yaratıcı, yenilikçi ve karşılaştığı zorlukların üstesinden gelebilen bir düşünce tarzıdır. Böylece okulunuzun gayesine de uygun olur.

Saygılar

https://scontent.fada2-4.fna.fbcdn.net/v/t39.30808-6/349181566_904027280695493_7772492584224019475_n.jpg?_nc_cat=108&ccb=1-7&_nc_sid=730e14&_nc_ohc=eYm0llzRdw8AX8ORUYh&_nc_ht=scontent.fada2-4.fna&oh=00_AfBIuou3n2i12q6Dch2HVUZpronieVHoqETNdnghq2sZhg&oe=647550D0
99
Satranç Hakkinda Genel Bilgiler / Satranç ve akıl oyunları okulu
« Son Gönderilen: Gönderen: Özgürefe Mayıs 25, 2023, 10:42:14 öö »
Merhabalar.

Yeni açılacak olan satranç ve akıl oyunları okulu için felsefi bir isim arayışında bulunmaktayım. Katkı sunabilirseniz sevinirim.

Değerli tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Saygılar.

100
Site Hakkinda Diger Konular / Doğrulama hatırlatması
« Son Gönderilen: Gönderen: Transcendental Mayıs 23, 2023, 06:05:55 ös »
Merhaba.
Şifremi unuttum linkinden kayıtlı e-mail adresimi yazıp şifre hatırlatmayı talep ettiğimde hatırlatıcı e-posta göndermiyor.
Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 [10]