Huseyin Sumer/ ZAMAN ve Huseyin Bey'e Israil'den yanit...
Önceki günkü sivillere yönelik soykırımı aratmayan füze saldırısı sadece Filistin'i değil tüm vicdanları yaraladı. Başta Türkiye olmak üzere ABD ve AB ülkeleri de saldırıyı kınadı.
Böylesine hararetin yükseldiği bir dönemde bir grup gazeteci ile birlikte İsrail'de bulunuyoruz. Zaman zaman, "Ne işimiz vardı?" dediğimiz anlar olsa da hayıflanmaları n hiçbiri acımızı dindirmedi. Olayı bir İsrail karşıtlığı biçiminde değerlendirmek çok sıradan olur. Hangi millet ve dini temsil eden insan sivilleri hedef alan bir saldırıyı kabul edebilir ki? Aslında ülkeye, daha çok ekonomik gelişmelerden söz etmek için gelmiştik. Yılmazlar İnşaat ülkeye gelişinin 13. yılını kutluyordu. Fakat işin seyri birden değişti. Bu iş gezisini farklı kılan unsurlardan biri muhtemelen ilk defa bu kadar büyük bir medya grubunun bir anda ülkeye girmiş olması. İsrail tarafı daha önce böyle bir geziden haberdar edildiği için, günler önceden hazırlıklar yapıldı. O yüzden Çin işkencesini aratmayan gümrük kontrollerini çok çabuk atlattık.
İsrail denilince hemen akla Türk şirketi Yılmazlar geliyor. 1995 yılından itibaren inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirket, İsrail'de çok hızlı biçimde büyüyen bir grup olmuş. Ülkenin birçok şehrinde yaptığı konutlar, iş merkezleri, altyapı inşaatları ve diğer binalar ile önemli bir yere ulaşmış. Tel Aviv, Kudüs, Hayfa başta olmak üzere, ülkenin en yüksek binalarını Türk bayrağı ile birlikte dikmişler. Yaptıklarını görünce, sanırsınız ki şirket patronu size, bol bol bu ülkeye yapılacak yatırımlardan söz edecek, ülkeyi methedecek. Hayır tam tersine, Yılmazlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Reis Yılmaz İsrail'in son yıllardaki tutumundan rahatsız. Tabii bu arada hâlâ iş almasına da bir anlam verebilmiş değilim.
Tel Aviv'e indiğinizde etrafınıza baktığınızda gördüğünüz en yüksek binaların çoğunu bu şirket üstlenmiş. Yaklaşık olarak 1 milyar dolarlık bir taahhüt işini bitirmiş olmalarının verdiği rahatlıkla dikkatleri başka noktalara da çekmek istiyorlar. Burada bir barış rüzgârının esmesine önayak olup diğer yandan da Türk kamuoyunun dikkatlerini daha fazla bu tarafa kaymasını sağlamak.
Maalesef son olaylarla dikkatler kendiliğinden çekilmiş oldu. Şu an itibarıyla İsrail'in saldırılarında 100'den fazla Filistinli hayatını kaybetmiş durumda. Son yaşananlara Türkiye'nin de tepkisi sert oldu. Bizim de bu ülkede bulunduğumuz dakikalarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail'le ilgili ne yapılacaksa yapılmalı." şeklinde sert mesajını verdi. Bu ifadelerin kullanılmasında önceki günlerde bir İsrailli bakanın PKK'ya karşı orantısız güç kullanıldığını vurgulayan bir konuşma yapması tetikleyici oldu.
Sadece Türkiye değil, Beyaz Saray da Gazze'deki şiddetin bir an önce sona ermesini bekliyor. Ancak edindiğimiz bilgilere göre şimdi İsrail, Türkiye'ye vereceği cevabı hazırlamakla meşgul. Bu acıyı yaşamayan bilmiyor. İsrail'de iş yapan bir şirketi bile isyan ettiren aslında bu ülkenin son yıllarda izlediği politikaları oldu. Siz bu yazıyı okurken biz İsrail Büyükelçimiz Namık Tan'ın da yer alacağı resepsiyona katılmış olacağız. Diğer yandan bir aksilik çıkmaz ise çarşamba günü İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, ismini çok iyi hatırladığınız eski IMF İcra Direktörü, İsrail Merkez Bankası Müdürü Stanley Fischer'la görüşmeler gerçekleşecek. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, İsrail-Filistin barış müzakerelerini desteklemek için Ortadoğu turuna çıkıyor.
Gördüğünüz gibi ekonomi odaklı bir gezi için geldiğimiz İsrail'den siyasi kararlarla dönmek üzereyiz. Öyle ya burası Ortadoğu, yarın ne olacağı belli olmaz.
04 Mart 2008, Salı
Huseyin Bey Merhaba,
Yazinizi dikkatle okudum. Gozumden kacmistir diye tekrar okudum, ama aradigimi bulamadim.
"Önceki günkü sivillere yönelik soykırımı aratmayan füze saldırısı" diyorsunuz, yazidan anladigim kadari ile
Israil ve Israillilerle onceden bir tanisikliginiz var. Israilliler size oylesine vahsi, savas sever mi gozukuyorlar ?
Bunlara birden ne oldu da Filistinlilere roket yagdirdilar diye sordunuz mu ? Bilmemenize imkan yok, hani 7 yildir
Hamas teroristleri Israilin guney kasabalarini roket atesi altinda tutuyorlar, hafta sonu Ashkelon sahil sehrini bombaladilar.
Hani burdaydiniz, bunlari hic isitmediniz mi ? Guney sinirindaki tum sehir ve kasabalarda senelerdir anneler cocuklarini
okula yollamaktan korkuyorlar, isinizde, evinizde, arabanizda hicbir yerde guvende degilsiniz. "Kasam" fuzeleri adini istmissinizdir.
Son haftalarda gunde 50 – 100 roket yagdigini isittiniz mi ?
Hamas Terorist Orgutunun, Israili haritadan silmeyi bas amac edinen Iran in bir subesi oldugunu, terrorist baslarinin Iranda
egitildiklerini de duymussunuzdur. Lubnanda Hizbullah teroristleri gibi Kassam fuzelerini sivil halkin icinden, okul ve cami
avlularindan, evlerin icinden attiklarini herhalde biliyorsunuz. Bilmiyorsaniz sorun, inceleyin. Kendi halkina acimayan, insan degerini
hice sayan, cocuklari one suren, sifir yastan canli bomba olmaya egiten bir topluma ne dersiniz.
Edirne nin ustune senelerdir Yunanistandan bomba yagdigini dusunun, ne yapardiniz ?
Guney dogude TSK hakkiyla ne yapti, daha da ne yapacak ? Aradaki fark su : TSK 240 teroristi "etkisiz hale getirdi", Israil
Ise 100 teroriste soykirim yapti. Insaf !
Yazinizda bunlarla ilgili tek bir kelime bile gormedim. Yazinizdan cikan tek birsey var, Israil birdenbire Filistinlilere saldirarak
coluk cocuk, kadin katletti.
Israil in yeryuzundeki her devlet gibi sulh icinde yasamaya hakki var. Komsulari onu denize dokme hayalini aklindan cikarmadikca kendini koruma
tabii hakki vardir ve koruyacaktir. Karsi tarafta olen her sivilin mesuliyeti , onlari bu duruma getiren, onlari canli bomba haline getiren,
Israil sivil halka saldirmaz diyerek bombalarini evlerin, okul ve camilerin icinden atan Hamas orgutu yoneticileridir.
"Önceki günkü sivillere yönelik soykırımı aratmayan füze saldırısı" diyorsunuz, dogrudur, bunlar yillardir Israile yagan fuzelerin birkacinin
geri tepmesidir.
Israile Kassam fuzeleri yagarken ne yazdiniz ? Sderot'ta 8 yasindaki cocugun ayagi koptugunda, 42 yasinda 4 cocuk
babasi vatandasin tam isabetle parcalandigi zaman yazinizi goremedim, atlamis olabilirim.
Huseyin Bey , sizin Israil taraftari olmanizi beklemiyorum, . Ama , soyle elinizi vicdaniniza koyup ta bir daha dusunmenizi rica ediyorum.
Saygilarimla,
Abraham Sidi
Raanana, Israel