Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MAKROKOZMOS-MİKROKOZMOS İLİŞKİLERİ - 4  (Okunma sayısı 3346 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 01, 2009, 10:25:38 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



MAKROKOZMOS - 3


Yıldız Kümeleri

Gözlemlere göre yıldızlar birtakım gruplar oluşturmaktadır. Bunarlın bazısında sadece birkaç, bazılarında milyonlarca yıldız yer almaktadır.

Diğer bir grup yıldız kümesine ise “galaksi” denir. Etimolojik kökeni “süt” anlamına gelen bir sözcüktür. Türkçe de bizim güneşimizin de içinde bulunduğu galaksiye her nedense “Samanyolu” denmiştir ama bunun aslı “sütlü yol” anlamında gelen bir sözcüktür. Antik Yunan mitolojisinde bu galaksinin Herkül bebek iken ona süt veren ana tanrıça Hera’nın dökülen sütünden oluştuğu belirtilir.

Samanyolu’nda yaklaşık 100 milyar yıldız vardır. Bu kümenin çapı yaklaşık yüz bin ışık yılı kadardır. Bir disk biçimindedir; on bin ışık yılı kadar bir kalınlığı vardır.. Dışarıya doğru uzanan spiral biçiminde kolları da vardır. Bizim güneşimiz de işte bu kollardan birinin üzerindedir. Dolayısıyla, aysız ve bulutsuz bir gecede Samanyolu’nun hemen hemen tümü çıplak gözle bile seçilebilir.

Samanyolu’nun biçimi, galaksilerin oldukları yerde sabit kalmayıp dönmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Nitekim merkezden yaklaşık 27 bir ışık yılı uzaklıkta olan güneşimiz de Samanyolu’nun çevresinde yaklaşık 0,75 ışık yılı hızla dönmektedir. Bir turu bizim zaman ölçümüze göre 230 milyon yılda tamamlamaktadır.

Sol güneşi ile gezegenlerinin yaşının yaklaşık 5 milyar yıl olduğu hesaplanmıştır. Dolayısıyla bugüne kadar Samanyolu’nun çevresinde 22 tur atmış olmaktadır.

Samanyolu’nun merkezi Yay Burcu’nun yönündedir. O yanda çok fazla yıldız vardır. Bunun önünü kaplayan toz ve gaz bulutları nedeniyle merkezi göremiyoruz.

Radyo Sinyalleri

Yıldızlar arası boşluktan gelen radyo sinyallerinin incelenmesiyle, galaksimize ilişkin bilgilerin artması sağlamıştır.

Galaksimizin çeşitli yerlerinden çok güçlü radyo sinyalleri gelmektedir. Özellikle süper novaların patlamalarından arta kalan kalıntıların çok güçlü radyo merkezleri olduğu belirlenmiştir. Bu sinyalleri, hayli seyrek olan hidrojen gazından gelmektedir.

Hidrojen atomunun bir proton ve bir elektrondan oluştuğunu biliyoruz. İşte o elektron, bir yukarı küreden bir aşağıdakine geçerken enerji yayınlar. Bu enerjinin dalga uzunluğu 21 cm kadardır. İşin ilginç yanı, Samanyolu’ndan gelen radyo sinyalleri de bu dalga boyunda oluşudur.

Radyo dalgaları, yıldızların arasındaki toz bulutlarından ışıktan çok daha kolay geçer. Böylece bize için, galaksimizin daha iyi incelenmesi olanağını verir. Öte yandan, uzaydan gelen kozmik ışınlar da evren hakkında bize hayli bilgi sağlamaktadır.

Güneşimizde patlama olduğu zaman kozmik ışınlar artar. Bunların çok yüksek düzeyde enerji taşıyan protonlar olduğu anlaşılmıştır. Ancak güneşin dışında, uzayın diğer yerlerinden gelen kozmik radyasyon, olağan koşullar altında yıldızlardan gelebilecek enerjiden çok daha fazladır. Dolayısıyla, bunların da süper nova patlamalarından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Diğer Galaksiler

Makrokozmosa ilişkin olmak üzere bildiklerimiz sadece kendi galaksimiz ile sınırlı değildir. Samanyolu, 16 elemanlı bir galaksi grubunun üyelerinden biridir. Bu grubun diğer elemanları arasında en büyük olanına Andromeda adı verilmiştir. Bilmeliyiz ki, bu 16 galaksi, uzaydaki milyarlarca galaksiden sadece on altısıdır.

Yıldızların arasındaki uzaklık bize göre öyle büyüktür ki, bu galaksilerdan birçoğu hiçbir yıldız çarpışması olmadan birbirlerinin içinden geçebilir. Buna karşın toz ve gaz bulutları arasında ise yer yer çarpışmalar olduğu izlenmektedir.

İki galaksi büyük bir hızla birbirinin içine girince, toz ve gaz yığınları havsalaya sığmaz bir ölçüde, 100 milyon dereceye kadar ısınır ve mavi bir ışık saçar. Birbirlerinden ayrılınca da bu gaz ve toz birikintisi ikisinin ortasında kalır.

Bu özet bilgileri verdikten sonra, belki de Makromozmos ile bağlantılı olan en önemli ya da en ilgi çekici konuya geliyorum: Makrokozmosun oluşumu ve bize göre büyüklüğü…



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 02, 2009, 10:03:00 ös
Yanıtla #1

Radyo sinyalleri konusuna iyiki eğildiniz Sayın Adam; ben de uzun bi süredir diğer galaksilerle aslında en kolay iletişimi sağlayan en önemli faktör olarak gördüğüm ve anladığım kadarıyla önemi itibariyle kendi dünyasal tekniklerimizle iletişimin her ne kadar henüz ilkelliğini taşısa da sonuçta önemli bir iletişim aracı olarak biliniyor. Tabi bu iletişimin ana içeriğine giremicem çünkü sözlerle ifade edebilme zorluğunu hala yaşadığım için deyim yerindeyse tercüme yapmakta nasıl zorlanılıyorsa belki tam bir kavram anlamını sunamamışımdır ama biraz benzetme yoluyla en yakın şeyi buldum. Düşünce hızı ne kadar çok ileriye giderse ki bu çok önemlidir çünkü diğer galaksilerde mevcut olan bilgi düzeyine kendi galaksimizce henüz gelemediğimiz için tam bi mutabık sağlanılamamasında haklılık payı yüksek..

Sevgiler,

  
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 03, 2009, 07:47:47 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Radyo sinyalleri, bir diğer deyişle dalgalar ve titreşimler kuşkusuz karşımıza asıl Mikrokozmos alanında çıkacak. Ancak Makrokozmos kaynaklı olanlara şöyle bir değinmeden geçmek olanaksızdı. Şu halde daha sonra bu konuya yine döneceğim demektir. Mikrokozmos'u özetledikten sonra da  ilişkilendireceğiz. İşte sanırım Sayın Isabell, sizin özel ilgi alanınızdaki konulara işte o zaman değineceğim. (Hani çok daha önce kozmik etkilerden kısaca söz etmiştim ya.)

Sevgiler
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 03, 2009, 01:09:51 ös
Yanıtla #3


Radyo sinyalleri, bir diğer deyişle dalgalar ve titreşimler kuşkusuz karşımıza asıl Mikrokozmos alanında çıkacak. Ancak Makrokozmos kaynaklı olanlara şöyle bir değinmeden geçmek olanaksızdı. Şu halde daha sonra bu konuya yine döneceğim demektir. Mikrokozmos'u özetledikten sonra da  ilişkilendireceğiz. İşte sanırım Sayın Isabell, sizin özel ilgi alanınızdaki konulara işte o zaman değineceğim. (Hani çok daha önce kozmik etkilerden kısaca söz etmiştim ya.)

Sevgiler

Anlıyorum.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4396 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2009, 06:04:48 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3845 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2009, 08:11:26 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2410 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2009, 11:55:04 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
3758 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 10:25:40 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
2708 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 08, 2009, 06:54:38 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2952 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 12:37:23 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3266 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 03:13:39 ös
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
5459 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 08:11:09 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6461 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 08:17:51 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2477 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 11:30:28 öö
Gönderen: ADAM