Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ateizm Üzerine Düşünceler  (Okunma sayısı 6570 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 20, 2011, 10:36:37 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Ateizm gibi bir dinsel felsefe üzerine özgün bir yazı yazmak benim boyutumu aşar. Herkes haddini bilmeli.

Diyeceksiniz ki “Madem öyle, niçin burnunu sokuyorsun bu konuya.”

Şundan: Kimileri Ateizm’in ne olduğunu bilir bilmez, bazı mason kurumlarını, aralarına üye olarak ateistleri de kabul ettikleri için âdeta suçluyor. Sanki Ateizm’in karşıtı Teizm çok iyi bir şeymiş gibi.

Dolayısıyla benim konuya bakış açım genel değil özel: Masonluk ile bağlantılı.

Masonlukta kimileri, Masonluğu, evrensel amaçlarına ve tüm insanlar için ayırımsızlıkla geçerli ilkelerine aldırmaksızın Teizm’in yörüngesine sokmak istiyor. Anlaşılan onlara göre Masonlukta ne o amaçlar geçerli ne de o evrensel ilkeler önemli; varsa yoksa Teizm = Tanrıcılık.

Üstelik Teizm’i öyle genel olarak değil, biraz da daha özelleştirerek tanımlıyorlar, daha çok Calvinist Protestanlığa uygun düşer bir biçimde.

Aralarına üye olarak ateistleri de kabul eden mason kuruluşlarının ise, ne Masonluğu Ateizm’in doğrultusuna sokmak gibi bir eğilimleri var ne de farklı bir Ateizm tanımı yapmak.

Bu arada tümüyle göz ardı edilenler de var Deistler, Panteistler, Nonteistler gibi.

Nonteistleri duymamış olabilirsiniz; onu ben, şimdi, bu yazıyı yazarken  uydurdum. Kişilerin dinleri ve inançları ile hiç ilgilenmeyip, herkesin vicdan özgürlüğünü onaylayıp, hepsine saygı gösterip, onları salt “insan” olarak değerlendirenler…

Ateizmin tanımına bakarsak, bu kısaca Tanrı’nın varlığını yadsıyan bir inançsal görüş. O yüzden dilimizdeki karşılığı Tanrıtanımazlık diye verilmiş. Temeli, Kuşkuculuk (Septisizm) ile güçlendirilmiş bir Saltık Özdekçilik yani Mutlak Materyalizm.

Aslında Ateizm özgün olarak bir başka niyetle oluşturulmuş: Tanrı’nın varlığını yadsıma yoluyla insanın varlığının ortaya konması… Teistlerin hiç hoşlanmadığı şey; Tanrı’ya koşutluk girişimi.

Fakat Ateizm, sonradan sadece Tanrı’nın var olmadığını ileri süren bir görüş halinde kalmamış; bunlara başka tezler eklemiş. Örneğin;

-   Hiçbir din ya da dinsel inanç gerekmez.

-   Tüm dinler uydurmacadır.

-   Doğaüstü benimseyişlerin tümü yanlıştır.

-   Bunların hepsinin yadsınması gerekir.

Böylece, Ateizm önceleri sadece Teizmin karşıtı iken, kendi başına tersine bir inanç sistemi olma yolunu tutmuş, kendinden başka tüm inanç sistemlerini de karşısına almış.

İşte buna dikkat etmek gerek. Bir kişi ortaya çıkıp «Ben Tanrı’ya inanmıyorum.» deyince öyle pat diye ateist olamıyor. Tanrı’nın varlığına inanmamak Ateizm’in öğelerinden sadece bir teki. İnançsız olmak kolay ama Ateist olmak öyle kolay değil. Bu bağlamda betli bir dine bağlanmak daha bile kolay çünkü dinin kuralları vardır; kabul eder ve kabul edilirsiniz. Oysa ateist olmak isterseniz, sizi ateistliğe kabul edecek olan bir otorite yok. Dolayısıyla her inançsız, kararsız ya da kuşkucu (septik) kişiye Ateist demek, onu biraz övmek bile sayılabilir.

Mason kuruluşlarının “dinsel inanç” konusundaki farklı eğilim ve benimseyişleri, Ateizm karşısında da farklı tutum takınmalarına neden olmuş.

Masonluğun en önemli temellerinden birinin “belirli bir dinsel inanç” olması gerektiğini ileri sürenler, Ateizm ile kesinlikle bağdaşamaz elbette. Bir ateistin hiçbir zaman Masonluğa kabul edilemeyeceğini, bir masonun kesinlikle ateist olamayacağını savunurlar.

Nitekim Masonluğun 1723 tarihli özgün anayasasının en önemli bölümü olan o Yükümlülüklerin başında  “Bir mason asla bir budala ateist olamaz.” denmiş.

Ancak sonradan bu sözle ne denilmek istendiğinin açık olmadığını savunanlar çıkmış. Bu söz, birbirinden çok farklı şekillerde yorumlanmış.

Bunun üzerine, mabetlerinin kapılarını ateistlere kapalı tutan mason kuruluşları, kendi tüzüklerine, belirgin dinsel yükümlülükler yerleştirmiş; tesit nitelikli dinsel yükümlülükler; giderek de Calvinist Protestanlığa uygun. (Katolik Kilisesi buna ateş püskürür; Anglikan Kilisesi durumu idare eder çünkü işin içinde siyasi ve ekonomik çıkar var.)

Masonluğu din ve inanç koşullarının (zorunluluklarının) tümüyle dışında tutan, masonların dinsel inanç ya da benimseyişleriyle ilgilenilmemesi gerektiğini savunan (nonteist!!!) kuruluşların tutumuna göre ise; bir masonun ateist ya da dindar olup olmamasının herhangi bir önemi yok. Önemi vardır da, sadece kendisi açısından.

Bu kuruluşlardan bazıları, Masonluğun 1723 tarihli anayasasına karşı çıkmamış; teist bir tutumu benimseyenler gibi onu değiştirmeye de kalkışmamış, (oysa berikiler savunuyor hiçbir değişiklik yapmamış olduklarını) sadece o ilk yükümlülükte yer alan koşulu şöyle yorumlamışlar:

“Bir mason asla budala bir ateist olamaz. Bu doğrudur. Fakat akıllı ve bilinçli bir ateist olabilir. Çünkü Ateizm de Teizm gibi, bireysel seçime dayanan bir inanç sistemidir.”

Bu elbette demagoji…

Bazı mason kuruluşları ise Ateizm konusu üzerinde, diğerleri kadar aşırı duyarlılık göstermiyor. Onlara göre, her türlü dinsel inanç, görüş ve benimseyiş, diğerleri gibi saygıya değer. Herhangi bir dinsel inancı bir diğerinden üstün tutmak, tek doğru olduğunu ileri sürüp diğerlerini yanlış olarak nitelemek, başka inançlara karşı saygısızlık etmek olur. Dinsel inanç, herkesin vicdanı ve bireysel özgürlüğü uyarınca kendi bileceği iştir.

Tutumları böyle olan mason kuruluşları ise, yalnızca her masonun belli bir inancının bulunmasını öngörüyor; bunun ayrıntılarına girmiyor ve tanımlamalar yapmıyor. Güzel olan bu.

Bazı mason kuruluşları ise, bu konu üzerinde hiç durmuyor. Onlara göre, bir mason ister teist nitelikli bir dinin inançlısı, ister Tanrı’yı bir ilk neden olup başkaca nitelikleri üzerinde durmayan bir deist,.ister Tanrı ile Doğa’yı ve insanı bir bütün olarak harmanlayan bir panteist, ister anlatımı daha kolayına geldiği için bir çok tanrıcı (politeist) hatta bir putatapar, ister kendi inancını kendisi oluşturan tümüyle özgür düşünceli bir kişi, isterse Tanrı’yı temelinden yadsıyan keskin bir ateist olsun, hepsi de Masonluğa girebilir ve Masonluğun evrensel amaçları doğrultusunda hep birlikte çalışabilirler. Bu da ne güzel.

Türkiye’de, Türk Masonluğu’nda bu bağlamdaki sorun, o ceviz kabuğunu dolduramayacak ayrıntı nerede biliyor musunuz?



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 23, 2014, 12:41:07 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Oysa ateist olmak isterseniz, sizi ateistliğe kabul edecek olan bir otorite yok. Dolayısıyla her inançsız, kararsız ya da kuşkucu (septik) kişiye Ateist demek, onu biraz övmek bile sayılabilir.

Mason kuruluşlarının “dinsel inanç” konusundaki farklı eğilim ve benimseyişleri, Ateizm karşısında da farklı tutum takınmalarına neden olmuş.

Masonluğun en önemli temellerinden birinin “belirli bir dinsel inanç” olması gerektiğini ileri sürenler, Ateizm ile kesinlikle bağdaşamaz elbette. Bir ateistin hiçbir zaman Masonluğa kabul edilemeyeceğini, bir masonun kesinlikle ateist olamayacağını savunurlar.


Bazı mason kuruluşları ise Ateizm konusu üzerinde, diğerleri kadar aşırı duyarlılık göstermiyor. Onlara göre, her türlü dinsel inanç, görüş ve benimseyiş, diğerleri gibi saygıya değer. Herhangi bir dinsel inancı bir diğerinden üstün tutmak, tek doğru olduğunu ileri sürüp diğerlerini yanlış olarak nitelemek, başka inançlara karşı saygısızlık etmek olur. Dinsel inanç, herkesin vicdanı ve bireysel özgürlüğü uyarınca kendi bileceği iştir.

Tutumları böyle olan mason kuruluşları ise, yalnızca her masonun belli bir inancının bulunmasını öngörüyor; bunun ayrıntılarına girmiyor ve tanımlamalar yapmıyor. Güzel olan bu.


Türkiye’de, Türk Masonluğu’nda bu bağlamdaki sorun, o ceviz kabuğunu dolduramayacak ayrıntı nerede biliyor musunuz?

Yazınızda dikkatimi çeken cümleleri sizden alıntı yaparak,söylemek istediklerim ile birlikte görüşümü yansıtabilmesi maksadı ile tekrar paylaşıyorum.İnancın mason kuruluşları tarafından bu kadar irdelenmesinin altında ki sebep daha fazla önem arz etmekte şahsımca.İnanç,bir kutsala duyulan ihtiyaçtan kaynaklı,kendisinden üstün bir varlığa inanma veya tapınma gereksiniminden doğar.Mason kuruluşları bunu neden önemli görmekte sorusuna gelince ise; bir inancı bulunmayanın yaşam boyu devam eden masonluk gibi bir vazifeyi nasıl eda edeceği ile ilgili kaygıdan kaynaklıdır zannımca.
   
Sağlıcakla...


Temmuz 23, 2014, 08:42:24 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Mason kuruluşlarından bazılarının, üylerinin dinsel inançlarıyla da ilgilenmekte oluşunun gerekçesini ararsak, bunun için masonluun tarihini bir de bu açıdan yeniden gözden geçirmemiz gerekir.

Bunu yaparsak oradaki çelişkiyi de bulabiliriz.

Bir mason kuruluşunun ve oradaki bir üyenin Masonluğa giriş sonrasındaki durumunu irdelersek, bir de orada çelişki/sorun yakalayabiliriz.

Üyelerinin inançlarına herhangi bir şekilde karışmayan hatta bununla ilgilenmeyen mason kuruluşlarında ise, bir başka açıdan çelişki görürüz.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 23, 2014, 11:58:18 öö
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Peki nedir sizce bunun altında yatan gerçek? Yazınızda değindiğiniz üzere mason kuruluşlarının inanç yönünden bu kadar farklılık göstermesinin sebebi,ülkesel bir sorun mudur ? Siz bu noktada inanç konusunu nasıl ele alıyorsunuz ?Farklı görüşleri dile getirmiştiniz bir gözlemci sıfatı ile bireye inersek ADAM bu konuda ne düşünüyor? (Güzel olan bu,gibi fikir belirtmişsiniz ama biraz yüzeysel kalmakta)
Sağlıcakla..


Temmuz 23, 2014, 12:33:30 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konuda önemli olan bir Forum üyesinin bireysel düşünce ya da eğilimi değil, mason kuruluşlarının gerekçesidir.

Bunların anlaşılabilimesi için de Masonluk Tarihi'ni izlemek gerekir. Günümüzdeki Masonluk ilk kez oluşurken hangi etkiler altındaydı? İngiltere'den kıta Avrupası'na geçerken ne gibi düşünsel ve politik sorunlardan etkilendi. Aydınlanma Çağı'nın ve andından Büyük Fransız devrimi'nin nasıl bir etkisi oldu. Büyük Yüzyıl, Sanayi Devrimiyle birlikte Masonluğa neler getirdi. Amerika'da nasıl bir gelişim oldu ve bu Avrupa'ya nasıl yansıdı? Sömürgecilik ve Emperyalizm, dier birçok kurumun yanı sıra Masonluğu nasıl kullandı? Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nın ardından değişen dengelerin Masonluk üzerindeki etkisi nasıl oldu?

Sorulan sorunun yanıtı için işte tüm bunları anlatmak gerekir. bunlar bu Forumda daha önce anlatılmıştır. Hepsinin yeni başktan anlatılmasına girişmek, önceki emek ürününü çöpe atmak gibi bir şey olur.

Şayet soru soran, sorularından önce neler yazılmış olduğunu hiç olmazsa gözden geçerirse, (bu belki birkaç ay gibi bir zaman alabilir çünkü binlerce sayfa yazı okumayı gerektirecektir) o zaman eksik kalan ya da iyi anlaşılamayan noktalarda daha belirgin sorular getirecektir.

   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 23, 2014, 02:13:13 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın Sade'nin bir sözü dikkatimi çekti, "Oysa ateist olmak isteseniz, sizi ateistliğe kabul edecek olan bir otorite yok" demiş.
        Basından öğrendiğim kadarı ile bu sene "Ateizm Derneği" adı altında bir dernek kuruldu. Ve bildiğim kadarı ile de üye kaydediyor ve toplantılar da yapıyorlar.
        Bilgi bakımından belirttim.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Temmuz 23, 2014, 02:41:33 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

       Sayın Sade'nin bir sözü dikkatimi çekti, "Oysa ateist olmak isteseniz, sizi ateistliğe kabul edecek olan bir otorite yok" demiş.
        Basından öğrendiğim kadarı ile bu sene "Ateizm Derneği" adı altında bir dernek kuruldu. Ve bildiğim kadarı ile de üye kaydediyor ve toplantılar da yapıyorlar.
        Bilgi bakımından belirttim.
        Saygılar-sevgiler.

Sn Alşah, "Oysa ateist olmak isteseniz, sizi ateistliğe kabul edecek olan bir otorite yok" Sn ADAM'ın yazısından konu hakkında ki fikir ve düşüncelerimi iletmek için yapmış olduğum bir alıntı idi.Ayrıca ilgili olanlar için,bir tv programında dernek ile ilgili açıklamalarda bulunmuşlardır.Program linki ;
TEKE TEK - Ateizm Derneği Kurucu Başkanı Tolga İnci Konuştu | 22 Nisan 2014


Sağlıcakla..


Temmuz 23, 2014, 09:22:04 ös
Yanıtla #7
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Aslında mutlaka bir inancı olması gerektiğini savunan masonlar kendileriyle çelişmiyor mu? Şöyle ki din ve siyaset localarda konuşulmaz.
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2443 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2011, 04:08:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3180 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2011, 11:43:13 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2283 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2011, 02:12:08 ös
Gönderen: ADAM
11 Yanıt
7161 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2011, 09:56:11 öö
Gönderen: ADAM
16 Yanıt
19372 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2012, 09:08:05 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
3064 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2012, 05:37:00 ös
Gönderen: enelsır
2 Yanıt
3464 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2012, 08:02:54 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
4709 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2012, 08:42:05 ös
Gönderen: Tij
5 Yanıt
3669 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2012, 06:10:14 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3149 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2012, 11:16:20 öö
Gönderen: karahan