Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Tij - Eylül 18, 2011, 10:54:31 ös

Başlık: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 18, 2011, 10:54:31 ös
Arkadaslardan birinin logosunda gördüm sanirim cümleyi söyleydi,
" Özgürlükler bile sinirlandirilmak icin vardir"
Kendilerine liberal diyen insanlari cok sevmesemde, bir cok konudada olaylara insan temmelli baktigim icin ayni fikri savunabiliyoruz veya ayni noktada bulusabiliyoruz.
Ama yukardaki vecizemizdede dendigi gibi herseyin bir siniri olmali, eger liberallige bir sinir konmazsa tipki Ahmet Altan ve cikardigi TARAF Gazetesi gibi cemaat kuyrukculugundan kurtulamaz ve Türkiye"yi bu cagda dini bagnazligin kucagina iterler.



HABER

Taraf "özgürlügü" böyle savundu
'Haydi çocuklar Kur’an kursuna'
Taraf'ın bugünkü bir haberi okuyanları gerçekten şaşırttı. Gazete Kur’an kurslarına yaş sınırlaması getiren düzenlemenin Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da yapılan değişikle yürürlükten kaldırılmasını 'Haydi çocuklar Kur’an kursuna' başlığıyla verdi.
18 Eylül 2011 Pazar
Taraf özgürlüğü böyle savundu: Haydi çocuklar Kur’an kursuna
Taraf'ta tuhaf başlıklar atılması sıradan bir olay haline geldiği için başlığı okuyan pek çok okur da bunu ironi zannetti.
 
Ama değildi, haberin birinci sayfa spotu aynen şöyle: "Bin yıl Sürmeyecek işte! 28 şubat'ın pek tuhaf uygulamalarından biri daha tarihe karışıyor. Artık kur'an kursuna devam edebilmek için beşinci sınıfı bitirmiş olmak gerekmeyecek. Her yaşta çocuk, eğer ailesi uygun Kur'an öğrenebilecek."
 
Reşit olmayan, din gibi bir konuda seçim hakkını doğduğundan beri hiç kullanamamış, nüfus hanesi devlet tarafından doldurulup, bir de zorunlu din dersi eğitimine tabi tutulan 6-7 yaşındaki çocuklara muhtemelen hiçbir şey anlamadıkları bir ton şeyin ezberletilmesi Taraf gazetesine göre özgürlük ve 28 Şubat'ın ilga sürecinin parçası.
 
Çocuklara yönelik böylesi bir tahakküm aygıtının genişlemesini özgürlük diye savunan Taraf gazetesinin pozitif ayrımcılığı da 'bayan yanı' uygulaması ile savunduğunu görürsek şaşırmayacağız.
( Bu haber Turnusol adindaki haber safasindan alinmistir)
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 19, 2011, 12:34:54 öö
Bunda ne var? O çocuklara devlet kuran kursu yasağı koyduğunda aileler önlem almıyor mu sanıyorsunuz?  Kuran kursu, beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, anlamlı bulur veya bulmazsınız, ama bu, durumun tehlike veya zarar arzettiğinin (yasaklanması için gerekli şarttır) bir göstergesi değildir. Ben de küçükken Kuran kursuna gittim. Ama bugün Kuran kursuna gitmemiş arkadaşlarımdan daha çok sorguluyorum dini.

Bir de şunu söylemekte yarar var. Hiçbir insan, balık gibi serbest bir yumurta ve spermin döllenmesi sonucu kendi kendine yetişemez. Hiçbir insan, seçim hakkını aile ve kültür etkilerinden sıfır bir şekilde sıyrılıp çocuk yaşta veremez. Ama şu bir gerçektir ki, aile o çocuğu kendi görüşüne göre eğitir. Bir ateist aile, çocuğunu nasıl kendisi gibi yetiştiriyorsa, bir müslümanın da kendisi gibi yetiştirmesi en doğal hakkıdır. Anlamadığı kelimeleri kuş gibi ezberliyor olabilir. Ama liberal teorinin çıkışı, olabilecek en uygun ortam için özgürlüklerin sağlanması gerektiği gibi bir gerçekte saklıdır. Devlet, din ve inancı engelleyici yaptırımlar getirirse, ortada uygun ortam bulamazsınız. Yani o aileler bu sefer devlete düşman olur, ve çocuğunu da devleti radikal bir şekilde değiştirmek için eğitebilir.  "Özgürlükler bile sınırlandırılmak için vardır" sözünün kendisi özgürlükle çelişmektedir. Özgürlüğün sınırlandığı tek alan, bir başkasının özgürlüğüdür. Bu olmayınca ortada barış da olmaz.

Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 19, 2011, 01:15:07 öö
Eğer çocuklar konusunda uzman psikolog vb. bilim adamları tarafından sakınca görülmez ise çocukların Kuran alfabesini ve Kuran okumasını öğrenmesinde bir sakınca görmüyorum. Neticede günahsız insanların okuyacakları dua hürmetine bizim gibi günahkar insanların başlarına gelecek musibetler de engellenebilir.

Fakat çocukken  Kuran kurslarında yetişmiş ve hafızlık için yıllarca eğitim verilmiş çocuklara bakınca sakıncalı olabileceğini düşünüyorum. Bu tip kurslar engellenmemeli, kurslarda çocuk psikolojisini iyi bilen uzman eğitmenlerin kullanılması zorunlu hale getirilmelidir. Neticede büyük insanın bile psikolojisinin kaldıramayacağı derecede şiddet ve dayak yiyorlar.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 19, 2011, 01:27:50 ös
Sayin Popperist
sorun kuran kurslarinin serbest olup olmamasi degil, sorun 5 yasindaki bir cocuga hic anlayamiyacagi, Tanri gibi yokefendim cin, peri, seytan gibi soyut kavramlari kendisinin hic anlamadigi bir dilde ezberletmenin o cocuga neler vereceri ve ondan neler alacagidir. Bunun paralelinde ülkemizdeki okullarda ve genel egitim sistemimizde gercek bir bilimsel egitim verilse hadi diyecem cocuk kuran kursundakinin karsi görüsünüde ögreniyor ve  heriki düsünceyide kendi akil süzgecinden gecirip( ki 5 yasindaki bir cocukta henüz akil süzgeci diye bir olay tam olusmamistir) kendi kararini kendisi verir, ama böyle bir egitim sistemimizde yok. Siz 5 yasindaki bir cocuga " ördegin yavrusunu Tanri o yumurtanin icine koydu" derseniz o cocuk hic bir zaman bilimle ugrasmayacak o ördegin o yumurtanin icinde hangi safhalardan gecerek olustugunu merak etmeyecak ve ülkemiz bilimde ve teknikte diger bütün müslüman ülkeler gibi hep disariya bagimli kalacak.
Saygilar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 19, 2011, 03:57:20 ös
Sayın Tij,

İyi de, sizin bu anlattıklarınız Kuran kurslarını yasaklamakla çözülecek sorunlar değil ki. Kuran kursları yasaklanınca, 5 yaşındaki çocuk bu sefer evinde cin peri masallarını öğreniyor. Hatta radikal ailelerde daha kötülerini öğreniyor, daha kötü bir din anlayışına sahip oluyor. Sonuç değişiyor mu? Hayır. Ortalıktaki bir din eğitimini herkes denetleyebilir. Denetime açık bir din eğitimi, denetime kapalı, rastgele bir eğitimden daha iyidir. Ayrıca çocuklara ve insan potansiyeline bu kadar güvensiz olmamak lazım. Aydınlanma devrindeki Fransız entelektüellerinin çoğu çocukluğunda katı bir din eğitiminden geçmiş insanlardır. Ama aydınlanmanın öncüsü olmuşlardır.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 19, 2011, 04:02:15 ös
Kuran kursları 28 Şubat'tan beri yasak mıymış???

Yoksa düzenleme mi getirilmiş? Hani 5. sınıftan önce gidilmez filan diye...

Tamam askerler kötü, her yaptıkları yanlış... Yerden yere vurun, kalkamasınlar bir daha... Ama insaf edin de yapmadıkları için suçlamayı bırakın bari...
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 20, 2011, 01:47:17 öö
        Konuya hiç girmeyecektim ama doğru bulmadığım bir olay karşısında suskun kalmayı da kendime yediremedim.
         Sayı Tij'in bu konudaki düşüncelerine katılıyorum. Ne yazık ki sayın popperist'i anlamakta zorluk çekiyorum. 5 yaşındaki bir çocuğa dini eğitim verilmesini savunabilen bir mantığı nasıl kabul edebilirim.
         Çocuklarının reşit oluncaya kadar yetiştirilmelerinin ailelerinin tusarrufunda olması tabiidir. Ancak , insanların doğumdan itibaren gelişmeleri belli periyotlar içinde olmaktadır. Pekiyi 5 yaşındaki bir çocuğa dinin hangi akidesini öğreteceksiniz.  Bu akideleri nasıl uygulatabileceksiniz ? Velev ki öğrettiniz bunun doğru bir şey olabileceğine gerçekten inanıyor musunuz? Bu çocuk nasıl biri olacak hiç düşündünüz mü ?
         Çocuklara din eğitimi verilmesine karşı değilim. Ama 5 yaşında 7 yaşında bir çocuğun daha beyinsel gelişimini tamamlamadan müsbet olmayan bir ortamın içine sürüklenmesi bence bir cinnettir.
         Burada yapılması gereken, devletin buna müdahalesidir. Devlet, çocukların  müsbet ilimlerle yetiştirilmleri için aileleri teşvik etmeli, ilköğrenimi veya en azından  5 yıllık bir eğitimi bitirmeden bu kursların açılmasına müsaade etmemelidir.
        Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 02:17:35 öö
Aslında çocuklara sadece din değil sayısal ve sosyal bilimler konusunda da ağır eğitim verilmemeli. Zorlamaktan çok sevdirmeye çalışılarak, çocuğun zekasının sayısal mı sözel mi, sanata mı yatkın şeklinde tespiti ile çocuğun zevk alarak eğitim alabileceği alanlara yönlendirme yapmak gerekiyor. Bu tespiti de ancak uzman kişiler yapabilirler. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğretmenliği konusu bence tüm branşlardan daha mühim duruyor.

Pek çok çocuk sadece din seçiminde değil meslek seçiminde de aile ve çevresel baskılara boyun eğerek meslek seçiyor. Sevmediğiniz ve içinize sinmeyen bir işi yapmak zorunda kalmak kadar insana zarar verecek bir şey var mıdır bilemiyorum. Kişiler bu olumsuz neticeyle sadece kendine değil çevreye de zarar verebiliyorlar. Örneğin mesleğini sevmeyen bir doktorun hastalarına verebileceği zararlar gibi.

Dindar çevreleri gözlemlediğim kadarıyla çocukları sık boğaz etmiyorlar. Yani örneğin küçük kızları zorla başörtüsü taktırma gibi görüntüleri çok görmüyorum. Din eğitimi kültüründen geçtiğim için din eğitim merkezlerine sıcak bakamayan bir insanım. Dinin aile tarafından verilmesi, kurumlarda dayak vb. vakaları engelleyemeyecekleri için kuran kurslarının ve imam hatip liselerinin kapatılması, kuran dersleri okullarda istege bağlı ek ders olarak okutulabilir. Okullarda Kuran derslerinin yanında İncil, Tevrat vb. gibi dini dersler de isteğe bağlı zorunlu olmayan ek ders olarak verilebilir. Okullarda muhafazakar aileleri ve muhafazakar öğrencileri dışlamayacak bir ölçü yaratılmaya çalışılabilir. Örneğin kılık kıyafet serbest olabilir yani küçük kızlar da başörtüsü takabilir, haremlik selamlık sınıflar isteğe bağlı olarak yaratılabilir. Bir okulda isteyen karışık sınıflarda isteyen haremlik selamlık sınıflarda eğitim görebilirler. Bunları pratikte uygulama imkanı var mıdır onu düşünmedim.

Ne kadar gerçeği yansıtıyor bilemiyorum fakat Amerikan filmlerinde olduğu gibi çocuğun gerektiğinde ailenin elinden alınabildiği kısacası çocuğun gelişimi ve şiddet görmemesi için devletin elinden geleni yaptığı bir sistem gelecek açısından mühim duruyor.

Toplumdaki şiddet eğilimini çözdüğümüz takdirde, özgür hissedebilen bireyler üretebilirsek başarı ve huzur da arkasından gelecektir.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 20, 2011, 11:46:08 öö
MADDE 174. – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılâp kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz :

1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;
2. 25 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisâsı Hakkında Kanun;
3. 30 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. 1 Teşrinisâni 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun;
7. 26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa Gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun;
8. 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.

Sn. Masor1976, düşünmeden yazmak yerine bir okuyun önce isterseniz.

Kuran kursları 28 Şubatta kapatıldı demeden önce, zaten neden açık diye sorulması gerekmiyor mu? Her türlü eğitimi vermek devletin görevidir. Beceremiyorlar diye bi bahane olamaz, beceremeyen gider, becerecek olan gelir.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 05:08:21 ös
Sayın Musafa Kemal, bu tarz devrim kanunlarına bakınca aklıma ister istemez evrimcilerle yaratılışcıların tartışmalarındaki ara fosil neden yok tartışması geliyor.

Bu kanunlar bir ara fosil dönemi kanunu gibi. Neticede ülkemizdeki insanlar evrimleştiler ve geliştiler. Tekrar bu ara fosile dönüştürme çabasını anlayamamaktayım. Ki tüm baskı ve çabalara rağmen bu ara fosil döneme geçiş başarısız olmuştur. Yenilgi kabul edilmesi lazım. Yenilgi ağır bir kelime oldu daha iyi şartların varlığı kabul edilmeli, demokrasi ve özgürlükler el üstünde tutulmalı.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 20, 2011, 05:15:57 ös
Tebrik ediyorum, devam edin siz. Yetmez ama evet, devam edin.

Tek referansı yandaş medya olanların haddi değildir "yenilgiyi kabul edin" demek. Konu bilgiyse ben bunu bütün bilgisi tv'de seyrettikleri, gazetede okudukları, kahvede veya tekkelerde dinledikleri olan birisiyle tartışmam.

Bu Cumhuriyet kimin yenildiğini gösterecek kadar uzun yaşayacaktır.

Cumhuriyeti yenildi zannedenler, Kurtuluş Savaşında yaptıkları gibi buldukları eteklerin, sarıkların, çarşafların altına saklansın asıl...
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 05:22:01 ös
Sayın Mustafa Kemal, altını çizerek yazdığınız kanunların hangisi şu an yürürlükte kalabilmiştir? Sizce kalabilir mi? Aklıma bir ermeni arkadaşımın 14 yaşındaki oğlu geldi. Bunların kiliselerinde radikal görüşleri olan bir kadın savaşmalıyız tarzı laflar dile getirince, bu çocuk diyor ki savaşmalıyız dediğiniz adamlar tükürse boğulursunuz... Eğer Cumhuriyet yok olursa ki umarım olmaz, radikal görüşlü kişilerin tahrikleri ve tekrar siyasi gücü ele geçirebilirlerse baskıları yüzünden olabilir. Aksi taktirde Cumhuriyeti yıkmaya bu saatten sonra hiç bir izmin ve siyasi gücün kudreti yetemez diye düşünüyorum..

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 20, 2011, 05:27:27 ös
Sayın Mustafa Kemal, altını çizerek yazdığınız kanunların hangisi şu an yürürlükte kalabilmiştir?

Benimle alay ettiğinizi düşünüyorum artık... Bu kanunların HEPSİ YÜRÜRLÜKTEDİR. Yok etmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 05:31:35 ös
Sayın Mustafa Kemal, şapka kanunu yürürlükte diye biliyorum. Örneğin buna hangi sivil yaşantıda rastlayabiliyorsunuz?

Lütfen bilginize, birikiminize ve kişiliğinize saygım sonsuz fakat biraz sosyal yaşamı da inceleyiniz.

Maymundan insana dönüşmüş ve bu dönüşümde çok acılar çekmiş bir toplumu tekrar maymuna dönüştürmeyelim.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 20, 2011, 05:35:01 ös
Yahu ANAYASA ne demek biliyor musun? Yürürlükte olmak ne demek biliyor musun? Okuman yazman var mı? Maddeyi yazmışım oraya daha ne bilgisi birikimi...
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 05:42:59 ös
Hukuktan anlamadığım için Anayasa hakkında konuşmak istemiyorum. Değiştirilemez denilen kanunlar aynı zamanda geliştirilemezler. Fakat sosyal yaşamda bu gelişim yaşanır  kanunlar kağıt üstünde kalır. Demek istediğim hiç bir kanun insan faktörünün rızası olmadan yaşayamaz. Bunu görmek ve kanunları olumlu yönde geliştirmek gerekiyor. Fakat insanlarda yaratılan kanun hakkında konuşanın kellesinin gitmesi nedeniyle oluşan  korku nedeniyle ilim adamları korkularından bir şeyler üretemiyorlar.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 20, 2011, 05:47:35 ös
Hukuktan anlamadığım için Anayasa hakkında konuşmak istemiyorum.

Sn. Masor1976,

Anlamıyorsanız zaten konuşmayın. Bilmiyorsanız en doğru seçenek susmak, öğrenmeye çalışmaktır. Burada parça başı para verilmiyor ki her konuya "bilmiyorum, anlamıyorum, okumuyorum" diye başlayan veya biten cevaplar yazıyorsunuz.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 06:17:07 ös
Sözlerinize katılıyorum sayın Mustafa Kemal. Neticede bu toplum içinde yaşadığım için ister istemez bu gibi sosyal konularla iç içeyim. Yeterli teorik bilgi birikimim yok fakat deneyim açısından oluşan bir bilgi birikimi var. Neticede forumda ele alınan konularda teorik ve pratikte uygulamalar konusunda beynimde oluşan mantıksızlıkları dile getiriyorum. Yoksa dediginiz gibi benim konuşmamın bana ve okuyanlara çok faydası yok gibi duruyor.

İkazlarınızı göz önünde bulundurmaya çalıştığımı bilmenizi isterim.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 20, 2011, 08:22:31 ös
Ben beş yaşındaki bir çocuğa dini eğitim verilmesi çok iyi bir şeydir demiyorum. Bu tartışılabilir.  Ben öncelikle, bu tür kursların serbest bırakılması gerektiğini iddia ediyorum. Serbest bırakılmalıdır, çünkü bu toplumdan gelen bir taleptir. Bunun da bir zararı yoktur.

İçeriğe de değinecek olursak, Kuran kurslarına sanki şeriat okulları gözüyle bakılıyor. Kuran kursu denilen şey, genellikle yaz tatillerinde, özel bir tatil planı yapamayan düşük sosyo ekonomik sınıfa giren muhafazakar ailelerin, çocuk meşgul kalsın diye gönderdiği bir yerdir ve bu yerler çocuğu bir arap alfabesi kitabı ve kuran'dan arapça sayfalar okuyabilek kadar eğitmekten başka bir işe yaramayan yerlerdir. Bence sıkıcı, anlamsız ve boş bir meşguliyetten başka bir şey değildir. Fakat orada teistik bir eğitimden başkası (düşmanlık, hoşgörüsüzlük vb.) verilmez. Oralar Taliban kampları da değildir. Aileler çocuklarının böyle bir eğitim almasını istiyorsa, onları engelleyemezsiniz. Tarihe bakarsanız, devletin, halkın, özellikle de dini konulardaki taleplerini bastırıcı bir yaptırım uyguladığında, bu sahte modernizasyon hülyasının, bir yerden patlak verdiğini görürsünüz. Tozu halının altına süpürmemek lazım. Devlet dini eğitime engel koyup, dini eğitim rastgele bir şekilde cemaat ve tarikat evlerinde yapılınca (ki yapılıyor) iyi mi oluyor? Yani sözünü ettiğiniz sorunlar, bu kursları yasaklamakla çözülecek sorunlar değil. Yasakçılık, yukarıda söylediğim gibi aksine sorunun daha kötü bir hale dönüşmesine de imkan tanıyor. Benim söylediklerim kısaca bunlar ve bunlar bence kolay anlaşılabilir şeyler.

Burada özgürlük kavramının farkına da varmak gerekiyor. Özgürlük, doğal bir haktır. Yani bu hak, kimsenin kimseye bahşedeceği bir şey değildir. O zaten insan doğasında vardır. İnsan, yapmak istediği bir şeyi yapmalıdır. Bunun tek bir engeli vardır; o da zarar. Burasını anlaması kolay. Fakat şu ayrıntıyı bilmek daha önemli; herhangi bir özgürlük unsuru sırf birileri sevmiyor, onaylamıyor, tasvip etmiyor diye engellenemez. Burada, o birilerinin keyfine göre davranıldığı hissedilirse, ki emin olun hissedilir, işte engellenmeye çalışılan düşmanlık da o zaman başlar. Özellikle toplumun hassas olduğu dini konularda bu durum daha çok kendini gösterir. Türkiye'de sırf başörtüsü yasağı yüzünden, milyonlarca insan devletin olmasını istediğinin tam aksine tarafta politize edilmiştir. Baskı ve zorlamalar, daima, istisnasız geri teper. Türkiye, bu konuda en çok örnek yaşanan, fakat aynı çoklukta da ders alınmayan yegane ülkelerden biridir.  Özgürlük, herkesin yararınadır, ve çağın gerektirdiği şekilde yaşamıyor diye bir insanın hayat tarzını engellediğinizde, o insanın hayat tarzını engellemeyip serbest bıraktığınız durumda olabileceğinden daha fazla sorunla karşılaşılır. Bu, adeta bir doğa yasası kadar kendini tekrar etmiş durumdur.

Kendim de bir liberal veya liboş olarak :) , liberalizmin temelinin bu gerçekte yattığını söyleyebilirim.

Saygılar

Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 20, 2011, 08:38:45 ös
Sayın Popperist, çocuklara eğitim verilen Kuran Kursu ve İmam Hatip kavramına buralarda yetişmiş biri olarak sıcak bakmıyorum. Nedeni ise şiddet uygulanmasından kaynaklanıyor. Kim uygularsa uygulasın şiddet ve baskı mutlaka toplumun başına bela olacak uygulamalardır.

17 yaşımdayken ben de yaz tatilinde çoculara ufak bir camide camide Kuran ve tecvid dersi vermiştim 40 civarında 4-13 yaş arasında öğrencim vardı. Çocuklara ilk söylediğim söz "arkadaşlar ben camide sizin yaşınızdayken ve imam hatipte okurken çok dayak yedim o yüzden dayağa karşı bir insanım kesinlikle sizi önceki hocalarınız gibi dövmeyeceğim" oldu. Bu sözü duyan çocuklar bir kaç dakika içinde camiyi çocuk parkına çevirdiler ve halılar havaya kalkmıştı adeta. Netice ise getirin şu eski hocanızın meşhur sopasını oldu. Bu çocuklara dayak uygulamadan ders verecek hocanın ellerinden değil ayaklarından öperim kısacası. Anaokulu gibi ortamlarda nasıl başa çıkıyorlar merak ediyorum.

Bu yaşlardaki çocukların bu konuda eğitim almış eğitimcilerin elinde yetişmesi taraftarıyım o nedenle. Ya da kıyıp da şiddet uygulamayacaklarından ötürü ailelerinin yanından ayrılmasınlar.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 20, 2011, 09:16:15 ös
 Bence sıkıcı, anlamsız ve boş bir meşguliyetten başka bir şey değildir.

Sayin Popperist,

sizin anlamsiz ve bos bir mesguliyet dediginiz sey o cocuklarin hayatlarinda bir cok seyi degistire biliyor.
Özgürlük derken, bu cocuklarin özgürlügümü annebabalarin özgürlügümü? Sanirim cocuklar konusunda böyle bir özgürlükten sözetmemiz biraz abes olur, ama kastiniz anne babalarin cocuklarina dini egitim verme özgürlügü ise, orda benim sorum var, bugün 72 Milyon insanin icinde kactane annebaba böyle bir dini egitimin cocuklarina verecegi pozitif ve negatif özelliklerden haberdar?

saygilar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 21, 2011, 12:00:28 öö
     Neticede bir yerde kesişiyoruz . Yasakçı zihniyette.
     Burada konu  Kur'an kurslarında yaş sınırlandırılmasının kaldırılması. Kur'an kursları tabiiki olabilir.Olmalıdır da. Zaten yeteri kadar Kur'an kursu yokmu? Kur'an kursları yasak mı idi de serbest bırakıldı?
      Sırf şakşakçılık  ve belki bir kesime şirin görünmek adına saçma sapan oluşumları desdeklemek bence çok yanlış bir davranış.
      Bu arada sayın Masor1976'nın tespitlerinin ve anlatılarının göz ardı edilmemesi de gerekiyor. Zira en güzel örneği bizzat olayı yaşayan biri olarak anlatıyor. Ben kendisine bu dürüst tutumu için  teşekkür ediyorum.
      Sayın popperist, düşük sosyo ekonomik sınıfa giren ailelerin yaz  tatili yapamadıklarından  çocuklarına meşguliyet için bu kurslara gönderdiklerini  söylüyor, Allah aşkına 5-7 yaşındaki çocuğun başka meşguliyeti yok ta  Kur'an kursa mı göndereceksiniz?  bunun yerine  devletçe  spor okulları, satranç kursları, dil kursları,  oyunlara dayalı el san'atları  vb. kurslar açılamaz mı?
       Diyanet İşleri Başkanlığının görevleri yanlızca sunni Müslümanlar için Kur'an kursları açmak mı? Bu ülkede milyonlarca Alevi vatandaşımız yok mu ? Neden Cem evlerinde de Alevilikle ilgili kurslar açılmaz? neden bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan süryani kardeşlerimiz için dinlerini yaşatabilecekleri kurslar açılmaz ? Onlar bu ülkenin  vergilerini veren, askerliğini yapan birer ferdi değil mi?  Gerçekten  yasaklara karşı isek bu konuları da dile getirmemiz gerekmez mi?
        Bir de dikkat ediyorum özellikle yazılı ve görsel medyada bir çok köşe yazarı ve progrcı  böyle saçma sapan uygulamaları  desteklemekte ve takdirlerini belirtmektedirler. Ama  bunların hiç birinin ne kızlarını ve nede erkek çocuklarını bu kurslara gönderdiklerini göremezsiniz. Onlar çocuklarını ABD. İNGİLTERE, FRANSA gibi ülkelere göndererek daha o yaşlarda dil öğrenmelerini sağlıyorlar. Benim kabul edemediğim, desteklediğin bir fikrin arkasında durmak  yerine basit çıkarlar uğruna  kalemlerini  satanlardır. Ve  ne yazıktır son zamanlarda o kadar çoğalmışlardır ki, dejenerasyonun bu kadarına da pes diyorum.
        Konuyu genişlettikçe benim de sevmediğim bir mecraya doğru gitmeye başladığımı farkettim.İyisi mi burada keseyim.
        Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 21, 2011, 12:41:45 öö
Ben ilkokul öğretmenimin de arkadaşlarımı dövdüğünü biliyorum. Türkiye değişiyor. İnsanlar bilinçleniyor. Yeni nesilin çocukları bizim çocuklarımız olacak. Eski anlayış, eti senin kemiği benimdi. Bu anlayışı devlet okullarında da görüyorduk, ama şimdi böyle davranan öğretmene ne oluyor? Üçüncü sayfa haberlerine çıkıyor. Kuran kurslarını talep eden bir kesim var. Ve onların bu talepleri, eskiden olduğu gibi karşılanmalı. Karşılanmadığı durumda nasıl bir duygu oluşacağını geçmiş yanıtımda açıklamıştım (ancak bu konuyu tartışanlar nedense işin o tarafına değinmiyor). Kuran kursuna gidip dayak yemek, dayağı önlemekle ve denetimle çözülür. Kursları engellemekle değil. Ben de bu kurslara gitmiştim. Hiç dayak yemedim. Dayak yiyenleri de görmüştüm. Bunun nedeni o zamanlarda bu tür kurslarda bir standardın olmamasıydı. İstanbul'da oturduğum yerdeki camide, bir oda ayarlanmış. Okul sıraları getirilmiş, kara tahta getirilmiş ve o haftanın müfredatı asılmıştı. Benim zamanımda böyle bir şey yoktu mesela. Demem o ki, sürece güvenmek lazım. Geçmişteki hatalar, böyle bir yasağa izin vermemeli.

Bu tür kursların pozitifi de negatifi de böyle gelişecek zaten. Geçmişe bakıp münferit hadiselerden dolayı komple bir şey yasaklanmaz. Aileler bunun ne kadar farkında? Bilmiyorum. Ama 5 yaşındaki bir çocuğa verilecek bir eğitim onu değiştirecekse, bence o yaşta o çocuğa hiçbir eğitim verilmemeli. Herhangi bir kursta da çocuk kötü muameleye ve istismara maruz kalabilir. Bunun bir garantisi var mı? Yok. Daha geçenlerde bir beden eğitimi öğretmeni öğrencisini kaçırmıştı mesela. Burada beden eğitimi dersini yasaklamak ne kadar anlamsız olacaksa, bu tür kurslarda da aynı geçerlidir. Bana sorarsanız, ben de çocuğumu Kuran kursuna göndermem. Dayak atılacağına dair inancımdan değil. Onu takip edebilirim. Ben sadece bunun yararsız olduğuna inanıyorum. O yaştaki çocuğun daha anlamlı bir eğitim görmesini istiyorum. Ama gönderene de bir şey demem. Bu bir arz talep meselesidir ve diğerleri için endişelenip bu tür kursları yasaklamak daha ciddi bir problem olur. 5 yaşındaki bir çocuğu oralara gönderebilen bir aile de ne kadar düşünceli bir ailedir tartışılır.

Çocuk, 18 yaşına kadar ailenin tasarrufu altındadır. Evet geleceğinden endişelenebiliriz, ama bu konuda söylenecek söz aileye aittir. Çünkü çocuk ailenindir. Devletin bu konuda bir yaptırımda bulunmasına ilkesel olarak karşı duruyorum. Size garip gelebilir ama İngiltere'de zorunlu örgün eğitim diye bir şey de yoktur. Çocuk eğitimini evde de alabilir. O eğitime istediğini sokabilir. Olması gereken de budur zaten. Kuran kursları açılmazsa, o kuran kurslarında kötü muamele olacaksa o da olmaz olur. Türkiye de hiçbir zaman kuran kursları dönemini geride bırakamaz. Yaşanacak görülecek, tecrübe edilecek ki, bir şey sessiz sedasız buharlaşıp uçacak. Bunlar toplumsal evrimde yaşanılması gereken şeyler.  Açılmalıdır. Kötü muamele ve kötü sonuçlar ortaya çıkacaksa, zaten bu kurslara talep azalacaktır. Olmazsa da gittiği yere kadar gider. Bu konuda üçüncü kişiler olarak bizlerin bu tür kursların yasaklanması yönünde oy kullanması, daha başka, bambaşka sorunlara neden olur.


Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 21, 2011, 12:57:31 öö
        Konumuz ne ?Söyleyecek bir şey bulamıyorum.
        Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 21, 2011, 07:16:48 ös
Sayin popperist
olayi cok dar bir cerceveye sokuyorsunuz "özgürlük". Zaten konunun basligida tam burasiydi, birileri bu ilkel uygulamayi bize özgürlük olarak satmaya calisiyor. Lütfen bize ingilterelerden vs. örnekler vermeyin, cünkü ben kendimde bir avrupa ülkesinde yasiyorum, ve avrupadaki egitim sisteminden birazda olsa haberdarim, ve gecen gün ingilterede bilim insanlarinin yaptigi aciklamayi sanirim haberlerden okumussunuzdur. Haaaaa illahi denenmesi lazim diyorsaniz, acin gözlerinizi etrafinizdaki "müslüman"ülkelere bir bakin, binlerce, milyonlarca hatta bir milyarin üstünde örnek var.Bakin avrupada hic bir ülke ( bildigim kadariyla) dini egtim hele hele bizim kuran kursu gibi bir kurs vermez, bu kilisenin ve özelin isidir ( devletin dini olmaz) ama devlet özelin bütün isinide konturol eder ve hatta devlet kiliseye karsi bir denge olusturup okullarda bilimsel agirlikli bir egitim verir.

Tekrar söylüyorum olay sadece özgürlük olayi degildir, bu özgürlügün bize ne getirip ne götürecegidir, ha illahi özgürlük diyorsaniz sayin Alsah" yazisini okuduysaniz, herkese özgürlük, ama devlet burnunu sokmadan.
Aleviler yillardir diyorlar zorunlu din dersi kalkmali, DIB kapatilmali, ve devlet bütün dinlere  ve mesheplere esit uzaklikta durmali, niye bunlari desteklemiyoruz, ki gercek demokratik bir ülkede olmasi gerekende bu.

En derin saygilarimla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 21, 2011, 10:18:06 ös
Sayın Tij,

Kuran kursları denilen kurslarda sadece alfabe değil, din de öğretilir. Batıdaki kilise kadar organize olamamıştır bizdeki "cami". Bu eğitim bir din eğitimidir, ve bu eğitimi almak isteyenin özgürlüğüdür. Bu da dar bir çerçeve değildir.  Burada anlaştık sanırım. Bu benim tartıştığım esas konudur. Tali konulara girmeyelim, yoksa konu uzar.

Örneğin ben bu tür kursların devlet tarafından mı yoksa özel taraftan mı verilmesi gerektiğini tartışmıyorum burada. Bence de Diyanet işleri başkanlığı kalkmalıdır, bence de devlet bu işe burnunu sokuyorsa, alevilerinden musevisine, hristiyanından budistine tüm inançlara eşit davranmalıdır. Ama burada bunu tartışmıyorum. Ben sadece devlet olsun, özel olsun, kuran kurslarını kısıtlayıcı devlet (veya toplum) yaptırımına karşı duruyorum. Derseniz ki alevilere de böyle bir kurs açılsın, e açılsın derim. Ben buralarda değilim. Benim tartıştığım husus, sırf birileri sevmiyor, hoşlanmıyor, tasvip etmiyor diye, birilerinin inanç hurriyetini engelleme keyfiyetidir. Bu kurslar yarın özel olarak açılsa, o zaman da buna onay vermeyecek düşünce yapısındaki yanlışlığı göstermektir. Yoksa tabii ki devletin işi bu değildir. Zaten konu kuran kurslarının varlığı değil, kuran kurslarından yaş sınırlandırılmasının kaldırılmasıdır. Bu iş dün de devletin işi değildi, bugün de değildir. Ama bugün tartışma konusu olan ve tepki gösterilen şey, yaş sınırlamasının kaldırılmasının kötü olduğuna dair, bunun bir özgürlük olmadığına dair bir iddiadır. Ben bu iddianın yersiz olduğunu, çünkü bunun bir zararı olmadığını, zararın yasaklamayla daha büyüyeceğini iddia ediyorum. Bunları da tekrar tekrar yazmak zorunda kalıyorum.

Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 21, 2011, 11:54:14 ös
      Bir yerde okumuştum. " düşüncenin yok edilmesi, her zaman orduların yok edilmesinden daha zor olmuştur". Ne  kadar doğru bir söz.  Kur'an kursları yasak tı  da serbest bırakıldı ?
      Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 22, 2011, 09:34:33 ös
Sayin poperist,
hic bir seyde anlasamadik bence,siz olayi illahi özgürlük kiskacina sokmaya calisiyorsunuz, peki sirf o cocugu dogurdular diye o cocuk hakkinda karar verme hakkini aileye kim veriyor? Peki burda cocugun özgürlügü nerde kaldi, bugün insanlik yeni anne rahmine düsmüs bir cenin"in haklarindan bahsediyor, biz ise 5-6 yasindaki bir insanin hakki ve özgürlügü olmadigini, ailenin onun hakkinda hertür karari verecegini söylüyoruz, bu yastaki bir cocuk kendisine verilen bu egitimin kendisi icin iyi veya kötü oldugunu nasil bilecek, nasil buna karsi gelebilecek, ya ailenin verdigi bu egitim kötü ise, o zaman ne olacak?
Sizin olayi sokmak istediginiz "özgürlükler" cercevesi cocugun özgürlügü degil, annebabanin özgürlügüdür,eger gercekten özgürlük istiyorsak buyrun bekleyelim cocuk 18"ine gelsin koyalim önüne gerekli bilgileri ( bir tarafta Kur-an, bir tarafta bilimsel verileri ve kitaplari) cocuk kendi kararini kendisi versin, iste ben buna özgürlük derim.

Benim iki gün önce yayinladigim " Cocuklarda din egitimi" baslikli paylasimimi okudunuzmu?
Saygilar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 22, 2011, 10:35:23 ös
Hatta belki cocuk müslüman degilde hiristiyan veya yahudi olamk ister, bu yüzden bütün dini kitaplarida önüne koyalim, beni doguran annem müslüman diye bendemi illa müslüman olmak zorundayim nerde benim özgürlügüm.
Ben alevilere böyle bir kurs acalim demiyorum ve demem, böyle birseye ilk aleviler karsi cikarlar sanirim.

Saygilar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 22, 2011, 10:47:54 ös
      Sayın Tij, söylediklerinize katılıyorum. Ben Aleviler, süryaniler içinde böyle kurslar açılsın dediğim zaman amacım,  inançlara eşit yaklaşımın gösterilmesi  idi. Yoksa böyle bir kurs açılmasına ilk tepkinin Alevilerden geleceği fikrinizi de destekliyorum.
      Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 23, 2011, 12:41:55 öö
Sayın Tij,

Sanırım şöyle bir varsayımınız var ve bunu doğru kabul ediyorsunuz; "Bir çocuğa, çocukken ne verilirse, ileride bunun etkileri hissedilir"

Buysa, buna katılırım. Ama varsayımınız bu değil de, şuysa buna katılmam; "Bir çocuğa, çocukken ne verilirse, bu asla değişmez"

İnsana ve insan aklının potansiyeline güvenmediğinizi düşünüyorum. İnsan değişir. Yeter ki korkmasın. Yeter ki düşünsün. O zaman hayatın her saniyesini önyargısız tartar, her saniyesinden ders alır, ve kendi hayatını doğruya göre inşa eder.

İnsan korkuyorsa, kendisine geçmişte doğru diye öğretilenderden başka bir gerçekle yüzleşmekten korkuyorsa, o insan "öğrenemez". Hayattan öğrenemez. Tüm enerjisini, kendisine çocukken öğretilen veya kendisini erken yaşta etkileyen ve kişiliğini oluşturan "şey"i savunmak için harcar. Bu enerjiden öğrenmeye bir şey kalmaz. Çünkü kendisini savundukları, bizzat bu öğrenmesi gereken şeylerdir. Belki bir yerde öğrenir; cinnet geçirdiği yerde.

Buna rağmen, çoğu insan, ailede öğrendiği yanlış şeyleri tespit edip, bunları ileride değiştirebiliyor da. Belki biraz korku o da duyuyor. Ama her nasılsa, bunun üstesinden gelebiliyor. Tarih böyle insanların yaptığı devrimlerle doludur.

Bunları neden anlattım. Şunun için:

Kötü bir şeye maruz kalacağını düşündüğünüz çocuk da ileride bunun kötü olduğunu algılayabilir diye. Çok zor diye düşünüyorsunuzdur. Evet zor olur. Zordur, çünkü insanın karakterine işlemiş inançlar/ tarzlar, sadece kafada inanılan şeylerden ibaret değildir; o annesinin hatırasıdır, babasının hatırasıdır. Hayatı boyunca en çok sevdiği insanların, çevresinin, çocukluk huzurunun geçtiği ortamın ve bu ortama giren her şeyin hatırasıdır. Çoğu insan, gerçekler pahasına, bu güven ortamına ihanet etmek istemeyecektir. Burada bir gurur duyacaktır. O gerçeklerden incinecektir. Üstelik değişim onu korkutur da. Dolayısıyla, gerçeklere karşı, batıl inançlarını, kötü alışkanlıklarını, kötü tarzını savunmak için hayatı boyunca kestirme yollar aramak zorunda kalacak, bahaneler üretecek, güzel dizayn edilmiş yalanlar söyleyecek, belki kendisinin dahi inanmayacağı şeyleri iddia edecektir. Tüm bunlar başarısız olursa da saldıracaktır, öldürecektir, yakacaktır, yıkacaktır.

Sadece dindar insanlara has bir şey zannetmeyin bunu. Bu, insanların genel özelliğidir. Aile neyse, çocuk onu sahiplenir. Siz de, ben de aileden bir şeyler aldık ve onu belli bir yere kadar sürdürdük, belki birkaçını değiştirdik, belki hiçbirini değiştiremedik.

İnsanların bu zaafına tehlikeli bir eğilim diyorum. Tarihteki savaşların, çatışmaların, akan kanın arkasında bu savunma, incinme, koruma, korku, itaat vb. eğilimleri yatar. Bu, gerçekten insanları tehlikeli bir varlık yapar.

İşte özgürlük deyip, sınırlandırılması gerektiğini iddia ettiğiniz şey de insanların bu eğilimlerini "kaşımamaya" yarar Sayın Tij.

O aile çocuğunu Kuran kursuna göndermek isterken, biri çıkıp "hayır efendim" derse, üstelik buna gerekçe olarak da kendi keyfi fikirlerini ve kanaatlerini öne sürerse o toplumda huzursuzluktan, çatışmadan, didişmeden, savaştan başka bir şey bulamazsınız. Özgürlüğün hikmeti burada gizlidir.

Ben Sayın Alşah'a özel mesajda söylediğim şeyi burada tekrar yazmak istiyorum: 5 yaşında bir çocuğun arap alfabesiyle bir metin okumasını tehlikeli bulmuyorum. Tehlikeli bulduğum şey, bu 5 yaşındaki çocuğun, ileride 25 yaşına geldiğinde, çocuğunu kuran kursuna değil de baleye göndermek isteyen bir aile için "balenin o çocuğa kattığı kötü şeyleri nasıl bertaraf edeceğiz? çocuğun bunu seçme özgürlüğü yok. o aile kızını iffetsizliğe itiyor. bunun yerine kuran kursuna gönderse daha iyi olmaz mı" diyeceği gündür.

Tıpkı bunun tersini bugün söyleyenler gibi.

Kötü olan şey, başka insanın özgürlüğüne tecavüzdür. Kuran kursları kötü değildir. Bir din fanatiğinin, sırf inanmıyor diye birine saldırması kötüdür. Ateist bir ailede doğmuş bir çocuğun, sırf inanıyor diye birine saldırması kötüdür. Kötü olan şeyde daima ikinci bir insan vardır. Ve kötü, sizin durduğunuz yerden belirlenmez. Sandığınız gibi 18 yaşına geldiğinde çocuk ailesine dönüp "neden bana bunu yaptınız" demeyecektir, çünkü o iyidir. Ona göre de siz kötüsünüzdür.

Fakat kötüyü tek bir şey belirler; Hukuk.

Kuran kursu size göre kötüdür. Bana göre anlamsızdır. Bir başkasına göre de hayli yararlıdır. Bunları burada tartışmayacağım. Bu tarışma sabahlara kadar sürer. Kötü olanın çizgisini hukuk belirler, ve insanlar, hukukun (veya hayatın) duvarlarına çarpa çarpa iyileşecekler, toplumlar da özgürlük ortamında evrileceklerdir. O kötü şeye neyin sebep olduğunu keşfetmek matematiksel olarak mümkün değildir. Bu subjektif bir kanaattir ve eğer bu kötülüğe kuran kurslarının neden olduğunu düşünüyorsanız, size düşen sadece kendi çocuğunuzu o kurlara yollamamanızdır. Yasa erkiyle, kendi hayat tarzınızı "yasakçılıkla" topluma yamayamazsınız."Buna çocuklğunda gittiği Kuran kursu sebep oldu" diyemezsiniz. Bunu dediğiniz anda, sizin çocuğunuzu gönderdiğiniz futbol kursu için de "holiganizmi doğuruyor" diye bir yasaklama getirmeye ruhsat tanırsınız. Özgürlük, kimsenin kimseye karışmadığı bir toplumu öngörür, ama bunun yanında çok çetin bir şey de ister; herkes yaptıklarından sorumludur. Özgürlük, toz pembe bir dünya görüşü değildir. Belki gelmiş geçmiş en katı hayat görüşüdür; çünkü sizi geçmişinizden soyutlar. Sizi o bağlardan kurtarır, çünkü size zorla empati yapmayı öğretir. Katlanmayı, hoşgörüyü, tahammülü öğretir. Bıçağı görmeden birilerini suçlamamanız gerektiğini öğretir; onun suçlu olduğunu adınız gibi bilseniz de.

Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 23, 2011, 02:08:44 öö
      Bir yandan özel mesaj göndereceksiniz, konuyu site ortamında paylaşmak istemediğinizi bildireceksiniz,  bir yandan da bu  mesajınızı sitede yayınlayacaksınız. Hem de katkılı. Bu hiç te şık bir durum değil sayın popperist.
      Buna rağmen yazmayacaktım ama verdiğiniz örnek tüylerimi diken  diken etti. Bakın yalan da söylemiyorum, iftira da atmıyorum. Sizin yazınızı aynen geçiyorum. Şöyle demişsiniz ; (Ben sayın Alşah'a özel mesajda söylediğim şeyi burada tekrar yazmak istiyorum. 5 Yaşında bir çocuğun arap alfabesiyle bir metin okumasını tehlikeli bulmuyorum. Tehlikeli bulduğum şey, bu 5 yaşındaki çocuğun, ileride 25 yaşına geldiğinde, çocuğunu kuran kursuna değil de baleye göndermek isteyen bir aile için "balenin o çocuğa kattığı kötü şeyleri nasıl bertaraf edeceğiz?Çocuğun bunu seçme özgürlüğü yok. O aile kızını iffetsizliğe itiyor . bunun yerine Kur'an Kursuna göndersek daha iyi olmaz mı" diyeceği gündür. Yani yanlış mı anlıyorm acaba, "BALE"  insanı "İFFETSİZLİĞE" iten bir san'at mıdır ? Diğer bir deyişle bale yapan sanatçılar iffetsiz insanlar mı? Bu ifadenizi de mi yanliş anladım ?
         Bir yandan " ben 5 yaşındaki çocuğumu Kur'an kursuna göndermem" diyorsunuz, diğer yandan gönderilmesini destekliyorum diyorsunuz.   Yalan mı ? İftira mı ? Yanlış mı anlıyorum. Öyle demiyor musunuz? İnsan  inandığı  şeyi yapar. Yararına inansam ben gönderirdim. Sporun çocuk gelişmesine katkıda bulunduğuna inandığım için oğlumu yaz aylarında spor okullarına, yüzme kurslarına göndermiştim.
         Yine sizin beyanınızı yazıyorum . (Fakat Kötüyü tek bir şey belirler; Hukuk.) şimdi soruyorum hangi hukuk ? Medeni Hukuk mu?, Şer'ri Hukuk mu?
         Aslında son yazınızı okuduktan sonra, sizinle ilgili  düşüncelerimde yanıldığımı anladım. 21. YY. da "BALEYE" giden birine "İFFETSİZ" olarak bakan bir zihniyetle paylaşacak bir düşüncemin olamıyacağını maalesef biraz geç anladım.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Mustafa Kemal - Eylül 23, 2011, 02:17:44 öö
Ben yetmez ama evet diyen bir ileri demokrasiciden daha farklı bir tutum beklemezdim zaten...
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 23, 2011, 11:42:41 öö
Sayın Alşah,

Ben bale örneğini Kuran kursuna giden, muhafazakar kişilerin baktığı açıdan verdim. Bunlar benim bale için inandığım görüşler değil. Şunu demek istedim; birileri Kuran kursundan köktendinci hoşgörüsüz insanların yetişeceğine veya bilime inanmayan dincilerin yetişeceğine inanıyor. Birileri de baleye giden insanlar için iffetsizliğe götürür diye düşünüyor. Ben, bu iki görüşün ne kadar "aynı" olduğunu, ne kadar aynı derecede hatalı olduğunu göstermek istedim. Baleye giden insan iffetsiz olmayacağı gibi, Kuran kursuna giden bir çocuk da sandığınız resimde olmayabilir. Bu ikisi de aynı derecede hatalıdır, bunu söylemek istedim. Yazının en can alıcı tarafını yanlış anladığınızı düşünüyorum. Bir de, sizinle özel mesajda paylaştığım şey, kendi görüşümdür. Bunu burada paylaşmak sizin gizliliğinize, mahremiyetinize bir halel getirmez. Benim size söylediğim bir şeyi, burada başka üyelere de söylemem de şık olmayan bir durum göremiyorum.

Hukuk, tabii ki şeri hukuk değildir, kastettiğim hukuk, doğal hukuktur.

Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 23, 2011, 03:41:16 ös
Sayin popperist,
bagislayin ama siz hala anlamamissiniz olayi,
1. olay kuran kurslari degil, olay bu yastaki bir cocuga verilecek dini egitimdir
2 olay  bilimsel olarak yanlisligi bütün dünyada kanitlanmis  bu davranisin ( istisnalari ile birlikte ) dogrulugu veya yanlisligidir
 Sanirim ben konuyu kendi acimdan burda kapatmak istiyorum, yoksa isin "kiz cocugunun iffetligi" veya "iffetsizligne " girersek, sorarim ben o zaman balemi "iffetsizlik"tir yoksa kadini insan yerine daha koymayan dini yasalarmi( bu bütün dinleri kapsar), sarki söylemekmi "iffetsiz"liktir, yoksa kadina araba dahi kullandirmayan anlayismi, hayatin her alaninda erkekle beraber saf tutup hayat mücadelesi vermekmi "iffetsiz"liktir, yoksa..................
bundan sonrasini diger arkadaslar tamamlasinlar.
Yukarda birinci siklarda saydiklarim bu gün ülkemizde yapiliyorsa bunu , kendisine bazi konularda elestirimde olsa, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaslarina borcluyuz, yoksa kadinin sesine dahi tahammül edemeyen bir dinin ( bütün dinleri kapsar) dogmalarina saplanip kalacaktik.
Insanlik tarihi birazda bilimle dogmalarin savas tarihidir ve bilim herzaman galip gelmistir vede gelecektir.
Saygilar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: karahan - Eylül 23, 2011, 04:17:22 ös
Sn.Tij

1. olay kuran kurslari degil, olay bu yastaki bir cocuga verilecek dini egitimdir

Ben sadece bu düşüncenize istinaden tuhaf bir soru soracağım affınızla.

Eğitimin yaşı yok deriz insan doğduğu andan itibaren her şey için eğitilir aslında.
Eğer eğitimin yaşı yoksa sınırlarımı vardır şu yada bu konuda eğitim olur yada olmazmı deriz.
Bu iş için bildiğiniz tutarlı bir kriter varmıdır.

mesela benim kendim için bir krıterim vardır ve çocuklarıma onu uygulamaya çalışırım hep.

Ben mesul olduğum evlatlarım için kendi mesuliyet algıma ve sorumluluk anlayışıma göre hayatla ilgili çocuklarıma ilk elden verebildiğim her bilgiyi vermekle mükellefim veremediklerim için ise iyi eğitim almasını sağlamakla mükellefim ama öncelikle kendi sorumluluğum bu eğitimin her safhasında olabilmemdir.Bu kendi Allah inancıma göre bir ebeveynin borcudur bana göre.Eğitebilmek için kendimi eğitmeliyim yani.

Eğer beşikten mezara eğitim ise hayat ve her konuyu kapsıyorsa bunun içine şu olur yada bu olmaz kriterleri çocuğun algı düzeyine göre konur bildiğim.Kuran yada incil veya şu bu yaşta öğrenilmemelidir bakışı bence pek geçerli durmuyor.

Çocuğa einstein'ın izafiyet teorisini anlatmak mantıksız olur ama kuran yada incilden bir pasaj ezberlemesi çok mantıksız durmuyor.Heleki en kolay öğrenim yaşına sahip oldukları düşünülürse
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 23, 2011, 04:25:29 ös
Sayin popperist,
bagislayin ama siz hala anlamamissiniz olayi,
1. olay kuran kurslari degil, olay bu yastaki bir cocuga verilecek dini egitimdir
2 olay  bilimsel olarak yanlisligi bütün dünyada kanitlanmis  bu davranisin ( istisnalari ile birlikte ) dogrulugu veya yanlisligidir
 Sanirim ben konuyu kendi acimdan burda kapatmak istiyorum, yoksa isin "kiz cocugunun iffetligi" veya "iffetsizligne " girersek, sorarim ben o zaman balemi "iffetsizlik"tir yoksa kadini insan yerine daha koymayan dini yasalarmi( bu bütün dinleri kapsar), sarki söylemekmi "iffetsiz"liktir, yoksa kadina araba dahi kullandirmayan anlayismi, hayatin her alaninda erkekle beraber saf tutup hayat mücadelesi vermekmi "iffetsiz"liktir, yoksa..................
bundan sonrasini diger arkadaslar tamamlasinlar.
Yukarda birinci siklarda saydiklarim bu gün ülkemizde yapiliyorsa bunu , kendisine bazi konularda elestirimde olsa, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaslarina borcluyuz, yoksa kadinin sesine dahi tahammül edemeyen bir dinin ( bütün dinleri kapsar) dogmalarina saplanip kalacaktik
Saygilar


Ben de tam o yaştaki çocuktan bahsediyorum Sayın Tij. Orada yazdıklarım belli bir yaş üstü için geçerli şeyler değil. Her yaş için geçerli şeyler. Katılmadığınız yerler varsa belirtebilirsiniz.

"Bütün dünyada" kim neyi kanıtlamış, bunu da anlatırsanız sevinirim.

İffetsizlik örneğini daha iyi anlamak için de yazılarımı tekrar okuyun. Aynı tepkiyi Sayın Alşah da verdi. Ben de cevabımı verdim. Lütfen biraz dikkatli okuyun, çünkü yazdığım şey, sizin söylediğiniz şey değil.

Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Tij - Eylül 23, 2011, 05:09:56 ös
Sayin karahan,
neden birinci sinifta ilkin alfabeyle baslariz, lisede felsefeye geceriz? Yagmurun nasil olustugunu neden birinci sinifta degilde besinci sinifta ögreniriz?
Gecen yayinladigim " Cocuklarda dini egitim" adli paylasimimi okursaniz belki daha yararli olur, az cok bilimsel bir yaklasim diye düsünüyorum.
Ama sunu tekrar tekrar söylüyorum konumuz Tanri ve din, yoksa genel ahlaki degerlerden bahsetmiyorum.

Saygilar.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Masor1976 - Eylül 23, 2011, 07:42:26 ös
Sayın Tij'e katılıyorum. İslama göre insanlar çocukken dini emirlerden muaftır. Yani buluğ çağına kadar çocuklar dini emirleri yerine getirme mecburiyetleri yoktur.

Ben her türlü dini eğitimden geçmiş biri olarak, yaşamış ve görmüş biri olarak deneyimlerimden bahsetmeye ve çocuklara dini eğitim veren kuran kursu ve imam hatip gibi eğitim kurumlarının özellikle dayak ve baskı gibi yanlışlarına değinmeye çalıştım. Kuran kursunda hafızlık eğitimi almış bir arkadaşımın başından geçen şu olay mevzunun vahamiyetini daha iyi gözler önüne serebilir. Kendisine verilen cüzü zamanından ezberlemediği için çocuğu falakaya yatırıp ayakları kanayana kadar sopayla dövmüşler. Ayaklarının üzerine basamadığı için tatilde ailesinin yanına gidememiş. Benzer hataları hristiyanlıkta da medyadan görüyoruz. Yani hristiyan din adamlarının çocuları cinsel istismar etmeleri gibi çirkin olayların yaşanması vb. Bu gibi nedenlerden ötürü islam alimleri erkek olsun kız olsun çocuklara namahrem olarak bakarlar yani yabancı bir çocuğu sevmek başını okşamak vb. haram olarak bakılıyor.

Gerek imam hatip gerek kuran kursu gibi çocukken baskı görerek dini eğitim almış insanları gözlemlediğim kadarıyla büyüdüklerinde namaz kılmıyorlar. Fakat normal liseden mezun kişiler daha dindar oluyor ve namazlarını kılıyorlar. Bu tip eğitimin çocukların bilinç altında bir taciz gibi algılandığı, büyüdüklerinde de dini kavramlara karşı psikolojik bir tiksinti yarattığı düşüncesi yaratıyor bende.

Benzer tiksinti matematik gibi derslere de oluyor. İlkokulda gereğinden fazla baskı yapılan çocuklar matematikten tiksiniyorlar, aslında sayısal zekası çok yüksek çocukların matematikten sınıfta kaldıklarına şahit oldum. Tiksinti aslında matematik öğretmeninedir fakat çocuk matematik dersine zannıyla yaşar.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: Alşah - Eylül 23, 2011, 10:12:26 ös
      " Doğal hukuk" hiç duymamıştım.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Özgürlügün ve Liberalizmin Sinirlari veya Türk Liboslarinin Aymazligi
Gönderen: popperist - Eylül 23, 2011, 10:52:04 ös
      " Doğal hukuk" hiç duymamıştım.
         Saygılar-sevgiler.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Do%C4%9Fal_hukuk (http://tr.wikipedia.org/wiki/Do%C4%9Fal_hukuk)

http://en.wikipedia.org/wiki/Natural_law (http://en.wikipedia.org/wiki/Natural_law)