Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ARAP DÜNYASINDA (İslâm ile birlikte) “TAŞ” - 6  (Okunma sayısı 2139 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 26, 2010, 06:29:39 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



9. yüzyıl İslâm bilginlerinden İbn-i Kelbi, putperestliği İdris ve Şit dönemlerine kadar çıkarır. Ona göre, başlangıçta putlara tapma şöyle olmuştu:

Âdem öldüğünde, oğullarından Şit’in oğulları onu Hindistan’da, yeryüzüne ilk indiği yerdeki bir mağaraya gömmüştü. Mezarına gider, ona saygı duruşunda bulunur ve rahmet dilerlerdi.

Âdem’in bir diğer oğlu olan Kabil’in oğullarından El-Kabil oğulları ise, bunun yerine çevresinde dönerek ona saygı gösterme amacıyla taştan bir put yaptı.

İbn-i Kelbi’ye göre bir şöyle bir söylenti vardı: Kuran’da Nuh kavminin putları olarak geçen Vedd, Suva, Ye’us, Ye’ük ve Mesr, aslında dindar ve salih kişilerdi. Hepsi de aynı anda öldü. Ölümlerine yakınları ve akrabaları çok üzüldü. Bunun üzerine Kabil’in oğullarından biri «Size onların şeklinde 5 put yapayım mı?» dedi, «Yalnız ruhlarını veremem.» Ona yapmasını söylediklerinde, o da onlara 5 put yaptı. Artık herkes kardeşi, yeğeni, amcasıyla geliyor, saygısını gösteriyor, çevresinde dönüyordu. Bu, bir kuşak boyunca böyle sürdü. Sonraki kuşak, bunlara öncekilerden daha çok saygı gösterdi. Onlardan sonra gelen üçüncü kuşak ise «Bizden öncekiler bunlara mutlaka Allah onları bağışlasın diye saygı göstermişlerdir.» diyerek, onlara tapmaya başladı. Sonunda Allah onlara peygamber olarak İdris’i gönderdi.

Nuh’un babası Lamek, büyükbabası Metuselah’dır. Nuh sözcük bakımından sakinleştirici anlamına gelir. Nedense zaten okuyanda bir hüzün uyandıran ve tüm insanların yok oluşundan dolayı bir ders vermeyi amaçlayan bir yapıya sahiptir. Tüm kötülükler ile tek başına ve insani varlığı ile savaşması vurgulanmıştır. Gerek İbrani gerek İslâm ilâhiyatında çok önemli yer tutan bu bilge kişiden önce geçmiş şöyle bir olaya inanılır:

Nuh doğduğunda 182 yaşında olan ve adı “hüzün” anlamına gelen babası Lamek, kendi babası Metuselah’a gider ve oğlunun adını ne koyması gerektiğini sorar. Babası ona ne koyarsa koymasını ama sakın Nuh koymamasını, yoksa kötü niyetliler tarafından öldürüleceğini ama isterse “sakinleştirici” anlamına gelen Menahem koyabileceğini söyler. Kutsal kitap üzerinde karşılaştırmalar yapan Midrash anlatımlarında, onun sünnetli doğduğundan, herkesin dilini anladığından, hayvanların dillerinin sırlarını da bildiğinden söz edilir.

Nuh’un Sam, Ham ve Yafet adı verilen üç çocuğu olmuştur. Tüm insanların dostu olan bu bilge kişi ya da peygamber, yaşamını hep yararlı işler yaparak geçirmiştir. İlaçlar ve şifa konusunda bir kitap yazmış olduğu söylenir. Musevi ilâhiyatçılar, onun Tanrı ile arasında geçen konuşmada gerekli duyarlılığı gösterip göstermediği ya da insanların kurtulmasını sağlayıp sağlayamayacağı bakımından uzlaşmazlığa düşmüştür. Kimi rabbiler onun aslında Tanrı’nın sözlerine inanmadığını ve yağmur suları ayaklarının bileklerine kadar gelene dek gemiye binmediğini, kurtulmaya yaraşır olmadığını bile iddia eder. Dolayısıyla Nuh’tan yana çıkan ve Nuh’a karşı olanlar var.

Nuh Tanrı’ya “Rakhum” (bağışlayıcı) diye hitap etmektedir. İbrani ilâhiyatçıların söz ettiği bir başka konu da, Tanrı’nın Nuh ile yaptığı bir anlaşma üzerinedir. Tanrı ona insan neslini asla bir daha böyle cezalandırmayacağı üzerine söz vermiştir. Buna bakılırsa, Tanrı’nın bu cezalandırmadan ötürü bir şekilde üzüntü duyduğu ya da kendini bu konuda çok sorumlu hisseden Nuh’un yakarışlarına cevap niteliğinde bir vahiyde bulunduğu anlamı çıkmaktadır.

Bu konu tümüyle Antik Mısırlıların yaratıcı tanrısının insanları cezalandırırken içinde bulunduğu durum ile benzerlik göstermektedir Elbette bu dediğim, konunun egzoterik nitelikli ve tümüyle halkın bileceği ve inanacağı bir anlatımdır. Bunun ezoterik nitelikli olup, bir alegori tarzında değerlendirilişi ayrı. Zaten tüm bu öyküler öyle. Hepsinin bir egzoterik (zahirî) bir de ezoterik (batınî) yanı var.

İbrani anlatımlarındaki birtakım ayrıntılar, herkesin egzoterik niteliğiyle çok iyi bildiği bu öykünün karanlıkta kalan kısımlarını aydınlatmaktadır.

Tahta teknenin karaya oturmasından sonra, Nuh oğlu Ham tarafından sarhoş bir şekilde tentesinde sızmış olarak bulunmuştur. Bir anlatıma göre Şeytan bir kuzu, aslan, domuz ve maymun getirerek onları bağların olduğu topraklara önceden gömmüş, Nuh’un sarhoş olmasını sağlayacak ortamı hazırlamıştır. Böylece onların kanları şaraba karışmıştır.

Nuh’u korumak isteyen Tanrı, ona bir gemi yapmasını söylemişti. Gemi reçineli ağaçtan olacak, bölmeleri bulunacak, içten ve dıştan ziftle kaplanacaktı. Yanında kapısı olacaktı. Tanrı, gökkubbe altında yaşam soluğu olan her varlığı yok etmek için yeryüzüne sular salacaktı. Nuh ise karısını, çocuklarını ve çocuklarının karılarını alıp gemiye sığınacaktı, Yanına her hayvandan bir dişi bir erkek alacak, böylece hayvanların soyu da korunmuş olacaktı. Ayrıca gemiye yeterince yiyecek de koyacaktı. Bu yiyecek hem Nuh ile ailesinin hem hayvanların beslenmesini sağlayacaktı.

Nuh, Tanrı’nın bütün dediklerini yerine getirdi.

Teknenin yapımı 50 yıl sürdü.

Yağmur, hiç durmamacısına 40 gün 40 gece yağdı.

Gemiye gelen hayvanlar arasında “shimazel” adlı garip ve yanında eşi olmayan biri vardı. Varmış da bu sözcüğün hangi hayvanı anlattığı anlaşılamamıştır. Nuh bir keresinde onu beslemek üzere yanına gittiğinde, aslan ayağını ısırmış, sakat kalmıştır.





Bu bölümdeki anlatımlar biraz derme çatma oldu. Taştan söz ederken Nuh'a daldım. Kusura bakmayın. Bir sonraki bölümde Ebu Bekr er Razi’nin de sözünü ettiği ünlü putlara (putperest inanışlara göre tanrılara) değinmek istiyorum.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
5295 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 11, 2010, 06:35:00 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
6282 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2010, 02:20:22 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2891 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 13, 2010, 11:44:49 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2748 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 20, 2010, 12:27:18 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2534 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2010, 12:58:18 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2560 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 22, 2010, 04:08:15 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2139 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2010, 12:39:23 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2453 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2010, 03:44:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5773 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 28, 2010, 08:21:37 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2923 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2010, 03:40:01 ös
Gönderen: ADAM