Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: II. Abdülhamid 'e Karşı Düzenlenen İhtilaldeki Yabancı Parmağı  (Okunma sayısı 22932 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 28, 2007, 04:41:16 ös
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

vaybe, Kocca Padisahi kacirmak ha? hakakten yurek ister bunu yapmak. devamini merak ettim dogrusu.


Mart 28, 2007, 04:44:09 ös
Yanıtla #11



Mart 28, 2007, 06:00:17 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Foruma katkilarinizdan dolayi tesekkurler. Mesajlariniz gayet iyi arastirilmis ve kaliteli.
Saygilar...


Mart 29, 2007, 04:01:39 ös
Yanıtla #13

  Beşinci Bölüm...


             Ali Suavi veye Çırağan Vakası , 20 Mayıs 1878 'de şöyle gerçekleşti : Ali Suavi , Türk-Rus Harbi mağduru Rumeli 'li Müslümanları müdafa için bir cemiyet kurduğunu ileri sürerek , etrafında topladığı 500 kadar göçmeni , '' Padişahın ihsan ve hediyesini almak '' bahanesi ile Çırağan Sarayı önüne toplayıp , bunlarla Sarayı aniden basarak içeri girdi. Doğruca harem dairesine giden Ali Suavi burada V. Murat ile karşılaşınca , Sultan Murat bunlara '' Kardeşimi ne yaptınız ? '' diye sormuş onlar da Abdülhamid E henüz bir şey yapmadıklarını ve evvela kendisine biat edilerek onu '' hal edeceklerini '' söylemişler ve bundan sonra Sultan Murat 'ı sürükleyerek götürmeye başlamışlardı.

             Sultan Murat , Ali Suavi ve Çerkes Nazi 'nin kolları arasında idi. Baskına katılanlar , '' Sultan Murat çok yaşa '' diye bağırıyorlar ve alkışlıyorlardı. Bu sırada , hemen Beşiktaş Muhafızına haber ulaştırılmış , Hasan Paşa , bir miktar askerle acele olay mahalline gelerek , Ali Suavi 'nin '' Yaşa Sultan Murat '' diye bağırdığını görünce , elebaşlarının bu olduğunu anlayıp , elindeki sopayı başına vurarak onu öldürmüş , bunun üzerine , baskına katılanlar kaçmışlardı.

             Netice olarak , ilk bakışta delice bir teşebbüsten ibaret gibi görünen bu hadisenin , iyi incelendiği taktirde gayet tehlikeli ve önemli bir olay olduğu anlaşılmaktadır. Hele , aradan 10 gün geçmeden Babıali 'nin İngiltere 'nin istediği antlaşmayı kabul etmesi hakiki bir tesadüf eseri değildir. II. Abdülhamid , bu işte İngiliz parmağı bulunduğundan şüphelenmişti. Hadisenin oluş şeklinde , hem İngiliz hem Rus parmağı , hem de Sultan Murat taraftarlarının büyük tesiri bulunduğu merkezindedir.

            Ali Suavi Vakası , Sultan Abdülhamid 'in tedirginliğini büsbütün arttırdı. Kendisini koruyacak bütün tedbirleri almaya sevketti.

            20 Mayıs 1878 'deki Çırağan Vakası 'ndan sonra V. Murat 'ı padişah yapmak uğruna 8 Temmuz 1878 'de bir diğer Saray Darbesi teşebbüsü daha ortaya çıktı. Bu teşebbüsün adına tarihimizde '' Skaliyeri-Aziz Bey Komitesi '' denilmiştir.

             Komitenin başı , Kleanti Skaliyeri , 1868 'de İstanbul 'da kurulan Prodo Locası 'nın üstad-ı azamı ( Büyük Üstadı ) olup, Yunan kökenli biriydi.


  Beşinci Bölüm Sonu...


Mart 29, 2007, 04:25:44 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Vaybe, bayagi sevmeye basladim bu yazi dizisini. yazilar bitince aldigin kaynaklarida yazarsan iyi olur. cunku dogru ve cesitli kaynaklardan yararlanarak yapilmis bir yazi oldugunu gormek isteriz.

kafasina sopayla vurarak oldurmek ha? cok kotu yaa... sen oraya kadar gel. hersey guzel gitsin ama boyle bir sonucla karsilas. sansa bak. iste hersey filmlerdeki gibi olmuyor. bazen dizinin en guzel yerinde bir sopadarbesiyle en onemli kahraman olebiliyor. ve herkes hayret ciinde kaliyor. dizini nbutun zevki kaciyor.

Gercek hayat boyle birsey iste.

Saraydan kiz kacirmayi cok duymustumda, Saraydan Direk Olarak Sulatni kacirmak biraz piskopatca geldi bana :D oyle bir zamanda buna yurek edebilecek kisi olmak sanirmi sadece Deliliktir. Yanlis anlamayin, cesaretine hayretle baktigim icin boyle diyorum. hakaret olarak degil yani. yazida okumadan atladigim kucuk yerler oldu o yuzden belki kacirmisimdir. Ali Suavi Mason mu?


Mart 29, 2007, 04:55:00 ös
Yanıtla #15

Ben size kısaca özetliyim Ali Suavi iddialara göre Mason ' dur. Ayrıca eşi bir İngiliz 'dir. Türk-Rus savaşı sonunta Ayestefanos antlaşması taraflarca imzalanıcak bunun üzerine İngilizler kendilerine bir çıkar yaratmak amacıyla yeni bir konferans düzenlemek ister bu konferansta sağlığı elvermediği için tahttan indirilen Sultan V. Murat 'ı katılmasını arzulamaktadırlar böylece çıkarlarına ters düşen Abdülhamid yerine tekrar Sultan Murat 'ı tahta geçirmek isterler. Bu işe Saray içinden Sultan Murat 'ın annesi ve bazı memurlarda destek verir. Çırağan Vakası Ali Suavi 'nin ölümü ve yandaşlarının korkup kaçmasıyla sonuçsuz kalmıştır.

 İttihatçıların tehditleri karşısında sıkışan II. Abdülhamid bunların arkasında İngiliz ve Ruslar 'ın parmağı olduğunu sezmiştir. Ancak işler içerde işler daha da karışacak ilişkiler yumağında kimin nerden vuracağını anlamaya çalışacak bilindiği gibi bütün donanmayı Haliç 'e demirleyecek kendisine yapılacak bir saldırının Yıldız Saray 'ından gerçekleşeceğini tahmin etmiştir kaderin cilvesi olsa gerek o kadar kontrol ve güvenlik tedbiri boşa çıkmış sonunda Yıldız Sarayı baskınıyla yönetim elinden alınmıştır. Abdülhamid tarihte kimi kesimlerce ''Kızıl Sultan'' söylemiyle anılmıştır ancak denge siyaseti gütmesi Rus - İngiliz çıkar çatışmalarını lehine kullanmayı bilmesi sayesinde 33 yıl tahtta kalmış '' Hasta Adam '' Osmanlı 'nın ömrünü uzatmıştır.

Tabi bu aldığı tedbirlerin en vahim sonucu I. Dünya Savaşında Osmanlı donanması Haliçte çürümüş olmasından dolayı Çanakakale gibi büyük bir savaşta ordu kara savaşını beklemeye mecbur kalmış bu nedenle fazladan vatan evladı da şehit olmuştur. Bu tabi Abdülhamid 'in döneminde düşüneceği birşey değildi o dönemin sorunu içerde iktidarı koruma çabasıydı.



Nisan 02, 2007, 02:57:06 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Ali Suaviyi bilmiyorum ama Emanuel Karasu, Masondu. Hemde bir yerin Buyuk Ustat iydi.


Nisan 02, 2007, 03:02:40 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

Meşrutiyetten sonra Masonlar Atatürk'ün yanında yer aldılar, Hariciye gibi önemli görevlerde bulundular, zafere kadar Ankara'da görev yaptılar, alışılmış büyük şehir imkânlarını teperek kasaba görünümünde Ankara'da yaşadılar, orada Localar kurdular. Bunların arasında hariciyeci Tevfik Rüştü Aras'ı, İbrahim Necmi Dilmen'i, Fransa'dan top ve cephane getirten Berç Keresteciyan'ı, İttihat ve Terakki döneminde Mason olmuş sivil ve askerleri sayabiliriz.

Zamanın toplumunda Masonluk çağdaşlığı çağrıştırıyordu. Günümüzün Masonluk aleyhtarı, Masonluğun içyüzünü öğrenmelidir. Beşeriyetin kucaklaşması için tek yol Masonluktur. 12 ciltlik bir çalışma ile İstiklâl Savaşını anlattım; Masonluğun bu mücadeledeki rolünü görünce, "Türk Masonluğu" adında ayrı bir kitap yazdım, eleştirilerini almak üzere, zamanın Büyük Üstadına verdim, o da okumaları için başkalarına vermiş. Sonuç olarak kitap kayıp, yalnızca kapak eskizi kaldı.

Tanzimat fermanını yayınlayan Sadrazam Mustafa Reşit Paşa Masondu. Hürriyet'in (Meşrutiyet) ilânında büyük rolleri olan, Mustafa Reşit Paşa'nın yetiştirdiği 3 Sadrazam, Fuat Paşa, Ali Paşa ve Mithat Paşa, Masondu. Osmanlı'nın Batıya dönüşünde hizmeti olan, bütün heyecanı ve hümanist yapısı ile Namık Kemal Masondu. 2. Meşrutiyet'i İlân eden, İttihatçı, asker ve sivil bütün kadro Masondu. Bu Masonik hareket memleket hayrına Cumhuriyet'in ilânına kadar böylece sürmüştür. Antimasonik kitaplar, Masonluğun Siyonizmle işbirliği içinde olduğunu yayınlamaktadır. Bu kavga 2. Meşrutiyetten beri başlamıştır, devam ediyor, devam edecektir.

Türk insanı Tanzimat Fermanıyla, Batılılaşma yönünde tüm güçlükleri elinin tersi ile itmiştir. Büyük düşünür ve yazar Ali Suavi Özel gazete çıkarıyordu. Sultan Aziz'in ölümünden sonra,( intihar mı, cinayet mi, belli değildir) milyonlarca kilometre karelik ülkeyi iki elin parmaklarından az sayıda Mason sarsmıştır, Abdülaziz'in 1868 Avrupa seyahati Türk Masonlarını Batıya hayran bıraktı. Fransız basını bu seyahati ve Jön Türklerin nasıl ardı ardına yenilikleri sıraladıklarını hep yazdı. Bugün bu kahramanların kalitesinde odam yoktur. Sultan Aziz'in bu seyahatini, "Avrupa'da Sultan | Aziz" başlığıyla yazdım. Mevcudu kalmadı, sahaflardan falan bulabilirseniz okuyun. (Geçmişten Günümüze Türk Kitaplığı, Siİe Matbaası, 1970) 1868'de Sultan Aziz, 3. Napolyon'un misafiri ve İlk defa ülke dışına seyahat eden bir padişah olarak :Fransa'ya gittiğinde, yer yerinden oynadı. Gazeteler özel baskılar yaptı. O zaman Almanya henüz birleşmemiş küçük prensliklerden oluşuyordu.

Abdülaziz'in treni Berlin'de durmuştu, Padişah Özel 1 vagonunun penceresinden bir okulun bahçesinde, Alman çocukların talimlerini ve birlikte şarkı söylemelerini izliyordu. Yanında duran Sadrazam Keçeçizade Mehmet Fuad Paşa'ya, Türkiye'de gençlerin neden böyle yetiştirilemediklerîni sordu. Mısır'daki Kölemen devletinin (Memluk) Emevî Halifesini İstanbul'a getiren Yavuz Selim'le Arap Kültür Emperyalizminin boyunduruğuna giren Osmanlı'nın teokratik nizamında, cesaretle Galatasaray, Mülkiye, Mekteb-i Harbiye ve Bahriye Mektebi kuruldu. Batılılaşma isteyen son sınıf öğrencilerinin çoğu Masondu. Mason Mithat Paşa, kapitülasyonlara karşı mücadele etmiş, modern bankacılık sistemini kurmuştur. Bu günleri Mithat Şükrü Bleda ve Kâzım Nami Duru ile çok andık. Namık Kemal, Prens Sabahattin... Bugün sizler ne yapıyorsunuz, eski günleri anmaktan başka? Lütfen ayağa kalkın, okuyun, hareket edin! Ali Suavi gibi entellektüel bir kahramanı, cehaletin sembolü 7-8 Hasan Paşa, başına sopayla vurarak öldürmüştür. Niye 7-8 Hasan Paşa dendiğini biliyor musunuz? Arap harflerinde "V" 7, "A" de 8 rakamını İfade ediyor. Bu iki harfin arasına da bir nokta koydunuz mu "Hasan" diye okunur. Okuma yazması olmayan Paşa, yalnızca yan yana bu iki şekli çizerek İmza atmayı bilirmiş. İşte, Fikirtepe'de oturduğu evinde, - neden Fikirtepe dendiğini hiç düşündünüz mü? Henüz şehzadeyken Kanun-i Esasî, yani Anayasa taslağını hazırlayan, entelektüel, Mason, 5. Murat'ı hapis yattığı saraydan kurtarıp tekrar tahta çıkarmak isteyen Ali Suavi'yi öldüren cahil adam 7-8 Hasan Paşa'dır.

www.tesviye.org dan alintidir.

Ali Suavi ile ilgili bayagi birseyler yazmislar. Hatta cok guzel seyler yazmislar ama Mason olmasi ile ilgili hicbir yorum yok. Etrafi Masonlarla doluydu o kesin.


Nisan 02, 2007, 03:10:02 ös
Yanıtla #18

Emmanuel Karasu (Carasso) Macedonia Risorta Locasının Büyük Üstadı idi.
En önde gelen Sionistlerdendir. Filistine yapılan Yahudi göçünü organize eden insanlardandır.

Kaynak :
Antik Çağlardan 20. Y.Y. Başına Kadar Dünya Tarihinin Perde Arkası
Turgut Gürsan


Nisan 02, 2007, 04:45:29 ös
Yanıtla #19

  Altıncı Bölüm :
           
             Fransız Maşrık-ı Azamlığından ( Grand Orient ) Veliaht Murat Efendiye Masonluk teklif mektubunu getiren Kleanti Skaliyeri idi. V. Murat tahttan indirilince , onun hakkında Avrupa daki mason localarına düzenli bilgi veren K. Skaliyeri olmuştu. Skaliyeri 'nin bu sıradaki emeli , V. Murat 'ın biran evvel iyileşmesini sağlayıp onu tekrar tahta çıkarmaktı. Hatta bu uğurda Paris 'e kadar gitmiş , planını Fransa masonları ve devlet adamlarına açmış oradan manyetizmacı doktor getirtmiş , V. Murat 'ı on gün kadar gizlice Çırağan Sarayı 'nda muayene ettirmiş , muayene sonunda doktor iyileştiğine dair rapor vermişti. İyileştiği iddia edilen V. Murat , K. Skaliyeri 'ye kendisinin tahta yeniden çıkarılması için mektup yazarak , '' gayret edin hakkımı isterim '' talebinde bulunmuştu. Ayrıca ona , bu uğurda sarfedilmek üzere bilvasıta para gönderiyordu.

            K. Skaliyeri , V: Murat'ı kaçırma planları uğrunda İtalya masonlarının Üstad-ı Azamı Josef Massoni ile devamlı mektuplaşıyordu. Ayrıca Skaliyeri o tarihte İstanbul 'da İtalya Büyükelçisi ve yüksek dereceli bir mason olan Marki Guiseppe de Falko 'dan yakın ilgi görmüş , sefarethanede onu misafir etmiş ve kapitülasyonların sağladığı imtiyazlardan faydalanarak dilediği gibi faaliyette bulunmuştur.

            Sultan II. Abdülhamid 'in Meclis-i Mebusanı tatil etmesi karşısında buna tepki gösteren devletlerin başında İngiltere geliyordu.
            Bu tepki Meşrutiyeti yeniden yürürlüğe koymaya yönelikti.
     
  İngiliz Büyükelçisi H. Elliot 'un yerine atanan Henry Layard da Londra 'ya gönderdiği raporda , 1867 Anayasasının yeniden yürürlüğe konulması için Avrupa devletlerinin Saraya baskı yapmalarını istiyordu.

            Bu sırada İngiltere 'de V. Murat 'ın durumuyla ilgilenenlerin başında Gal Prensi ( sonra İngiltere Kralı VII. Edward olarak anılacaktır ) geliyordu. Hatta onu muayene ve tedavi için İstanbul 'a bir doktor göndermişti. O tarihte Büyük Britanya ( İngiltere ) Veliahtı olan ve daha sonra VII. Edward adıyla tahta geçen Gal Prensi , İngiltere Mason Locasının Büyük Üstadı idi ve Sultan V. Murat 'ın gerçekten iyileşip iyileşmediğini öğrenmek için özel hekimlerden Geroge Denny 'i gizlice İstanbula 'a göndererek , İngiltere Büyükelçisine bir kolayını bulup devrik Osmanlı Padişahını muayenne ettirmesini emretti. K. Skaliyeri 'nin bu çalışmalarını bilen elçi , dotorun Saraya sokulması için çare bulmasını istedi.

            Şeytani bir zekaya sahip olan K. Skaliyeri , bunun Saraya su getiren geniş borulardan , su vanaları bir süre kesilerek mümkün olacağı sonucuna vardı. Büyük paralar vererek buradaki su yolcusunu elde etti ve deneme başarıya ulaştı. Dr. Denny , Saraya girerek bir hafta kaldı. Doktor , Sultan Murat 'la konuşmuş , onun günlük yaşantısını incelemiş , tamamen normale döndüğünü tespit etmiş , hatta kendisinden İngiliz Veliahtına Fransızca yazılmış teşekkür mektubu almış , bair hafta kaldığı Saray 'dan ayrı su yolu ile dönebilmişti. Gal Prensinin özel doktoru Denny 'in Çırağan Sarayı 'na girip çıkma işini başaran K. Skaliyeri , V. Murat 'ı kaçırıp tahta çıkarma planları için adı geçen Prensle yazışmalarda bulunmuştu.

  Altıncı Bölüm Sonu :


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
62 Yanıt
31163 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2016, 12:21:17 ös
Gönderen: Atlas
5 Yanıt
7967 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 06, 2010, 01:51:45 öö
Gönderen: MASON
42 Yanıt
26796 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 10, 2011, 04:41:36 ös
Gönderen: Masor1976
0 Yanıt
5668 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2011, 09:14:20 ös
Gönderen: sun
1 Yanıt
5179 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2011, 07:10:51 öö
Gönderen: Prometheus
1 Yanıt
3872 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 08:43:25 ös
Gönderen: NOSAM33
3 Yanıt
3064 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 24, 2013, 06:10:53 ös
Gönderen: asimov
5 Yanıt
3947 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2013, 11:46:57 öö
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
1950 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 29, 2013, 01:29:04 ös
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
1875 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2013, 09:21:06 ös
Gönderen: Samuray