Bu sorunun amacı benim fikrime göre bireysel olarak masonların ne işe yaradığını sormak değil,
bir kurum olarak masonluğun topluma ne gibi yararlarının olduğunu irdelemek. Bireysel olarak cevaplanmaya kalkarsak, Sn. baran21'in söylediği şekilde cevap vermemiz gerekir:
masonlar din ve politika ile uğraşmaz.insanlar arasında ırk.soy renk.din.mezhep.dil.ulus.sosyal sınıf ekonomik düzey ayrılıkları gözetmez.bireylerin ve toplumların her türlü içten inanışlarını saygıyla karşılar.ilerlemeyi yükselmeyi güzelleşmeyi amaç edinir.bilgisizlik bağnazlığın boş saplantıların.geriliğin ve TEMBELLİĞİN aşılmasına çalışır. kardeşlik. barış. üstün bilgi. ve başarılı insan. bu değerler içinde yaşayan insan. önce kendisini sonra tüm toplumu aydınlatır.
Fakat bu bizi şu ikileme götürür. Mason olmadan Sn. baran21'in bu dedikleri yapılamaz mı? Elbette yapılır ve yapılmaktadır da. Toplumda bu uğurda çalışan ve mason olmayan iyi insanlar elbette ki mevcuttur.
O halde sorulması gereken sorular şunlar:
- Masonluk kurumsal anlamda toplum yararına ne gibi somut hizmetler sunmaktadır?
- Masonluk aydınlanmış toplumlarda ulusal stratejilerin belirlenmesinde rol oynamalı mıdır?
- Masonluk ülkeler arası ilişkilerde, tüm gezegende barış ve refahın sağlanmasına yardımcı olmalı mıdır?
Bu sorular daha da artırılabilir. Fakat bu sorular takdir edersiniz ki yalnız aydınlanmış toplumlar için bir anlam taşımaktadır. Aydınlanmamış toplumlarda, özellikle ikinci ve üçüncü soruların sorulması bile tedirginlik yaratır, gerçekte var olmayan hayali bir tehdit algısının ortaya çıkmasına ve perçinlenmesine neden olur.
Birinci sorunun cevabı ise bellidir fakat Sn. ADAM'ın da ifade ettiği üzere Masonlar bunun reklamını yapmazlar ve Harici alemde bununla övünmezler. Yine de somut bir cevap olması açısından, Masonluğun
bir kurum olarak şu tür toplumsal hizmetler sunduğunu söyleyebiliriz:
- Okul yaptırmak
- Öğrenci okutmak
- Sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmek veya katkıda bulunmak
- İhtiyacı olan kurumlara donanım sağlamak (örneğin ihtiyaç içindeki bir poliklinik veya hastaneye MR cihazı)
- Felaketler karşısında yardım eli uzatmak (finansal veya hayatını kaybedenlerin çocuklarına burs, vb.)
- Geliri ihtiyaç içindeki çeşitli topluluklara aktarılmak üzere kermes, konser, yemek, sergi gibi faaliyetler düzenlemek.
Osmanlının son dönemlerinde ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarında bu tür somut faaliyetler çok daha gözle görünürdü. Belli başlı kurumları Masonlar kurdu veya kurulmalarına katkıda bulundu. Örnek için bakınız:
http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=1002.0Şimdi deniyor ki "neden fakirler Mason olamaz?" Fakir bir kişi bu tür faaliyetlere katkı sağlayamaz. Fakat fakir bir kişinin bu tür faaliyetlere katkı sağlayamaması diğer masonlar için sorun teşkil etmez. Hiç kimse çıkıp da "vay efendim sen katkıda bulunmuyorsun" diye bir başka Kardeşine serzenişte bulunacak değil.. Ya da onu ayıplayacak değil, onunla dostluğunu kesecek değil. Buradaki asıl sorun, o fakir kişinin yardım edememekten kaynaklanacak psikolojik durumudur. Kendisini kötü hisseder. Belli bir süre sonra "benim burada ne işim var" diyerek kendisini sorgulamaya başlar.
Tüm bunların üzerine bir de masonların kendi aralarında düzenlediği ve yardım amacı gütmeyip, kardeşlik bağlarını sağlamlaştırmaya dönük sosyal faaliyetleri ekleyin. Yemek, balo, yurt içi/ yurt dışı gezi, vb. Bunların da bir maliyeti var. Fakir kişi bu tür sosyal faaliyetlere de katılamaz. Hem yardım amaçlı hem de sosyalleşme amaçlı faaliyetlere katılamamaktan ötürü üzülür, sıkılır, yersiz vicdan azabı çekmeye başlar. Sonra da soğur, yabancılaşır, toplantılara gelmeyi bırakır, daha sonra da istifa edip gider.
Bir Kardeşin istifa edip ayrılması, Masonları üzer. Kardeşlik zincirinden bir halka eksilmiş olur. Bunu istemeyiz.
"Fakirleri aranıza almıyorsunuz, zenginler klübüsünüz" diye beyanatta bulunanların, bunları okuyup bilgilenmelerini dilerim. Olay onların düşündüğünden çok daha komplike. Burada biz zengin-fakir ayrımı yapmıyoruz. Oluşturduğumuz zincirin halkalarını bir arada tutmaya çalışıyoruz.
Ayrıca Masonların arasında zengin diye tabir edebileceğimiz Kardeşlerimiz olmakla beraber, çoğumuz orta halli ve/veya ortanın biraz üstü gelire sahip kişileriz. Aramızda şu anda çalışmayan, işsiz Kardeşlerimiz de var. Umarım yakın zamanda aradıkları gibi bir iş bulurlar.