Değerli forum üyeleri;
Bildiğiniz üzere her kavramın ,her düşüncenin ve her dinin bir tarihi vardır. Tarih boyunca bir rahim,doğum ve gelişim sürecinden de geçen bu unsurlar yıllarca aktüalitenin ön planında yer almıştır. Din,düşünce veya kavramı ya da onların tarihini hep birlikte irdelemek zor olur diye, biz tasarladığımız bu çalışmada ,bunlardan din üzerinde durmaya çalışacağız. Yani din ve dinin(dinlerin) tarihi üzerinde durmaya çalışacağız.
Çalışmamızın bel kemiğini, elimin altında bulunan ve yazarı Felıcıen Challaye olan, Dinler Tarihi adlı eser oluşturacak. Bu eserin elimde olan baskısı oldukça eski. Kitabın kondisyonu da oldukça düşük. Kitap yorgan ipliğiyle dikilmiş ve yapraklar bu şekilde ayakta tutulmaya çalışılmış.
Yani anlayacağınız işimiz biraz zor.
Ancak kitabın içindekiler bin yıl daha ayakta kalacak , Çin Seddini bile aşacak kadar dinç ve diri görünüyor.
Samih Tiryakioğlu'nun Fransızca'dan dilimize çevirdiği bu kitap, toplam 14 bölümden oluşuyor.İlk 13 bölümde dinlerden bahsedilirken, son bölümde ise din duygusunun niteliği ,kökü ve değeri üzerinde duruluyor.
Böyle bir çalışmada birtakım boşluklar bulunacağı aşikardır. Fakat az sayıdaki sayfalara sığmayacak kadar çok olan düşünceler ve olaylar arasından mümkün olduğu kadar fazlasını seçip sığdırmak durumunda olunduğu için , bazı şeyler feda edilmiş.
Seçmek demek, feda etmek demektir .
Bu çalışmada ne göklere çıkaran övgüler, ne de tecavüzkâr tenkidler bulunuyor. Dinler objektif olarak anlatılmaya ve tanıtılmaya çalışılmıştır. Ancak objektif olmak,soğuk ve kayıtsız olmak anlamına gelmez. Onun için bu çalışmada her dinin sevimli yanlarını bulmak mümkün olabilecektir.
Ve bu çalışma , oturduğu yerden ahkam kesen bir çalışma olmamaya özen göstermiştir. Anlatılan şeyler, sıcağı sıcağına yaşanmış ve bütün hücrelere kadar hissedilmeye çalışılmıştır. Yani yeri gelmiş Cizze'deki Büyük Ehram'a tırmanmış; yeri geldiğinde de Hind fakirleri ile dirsek dirseğe gelmiştir. Bazen Gabon'daki dinsel rakslarda, bazen Sessizlik Kulelerinde bazen de Floransa'daki San Marco manastırında hazır bulunmayı ihmal etmemiştir.
Dinleri tanıtıp anlatmak kadar sevdirmek amacını da güden bu çalışmada, geçmişte zihinleri kurcalamış, gönülleri heyecana getirmiş en güzel metinlerden birkaçı da vardır; onları da bulabilirsiniz.
Ancak !
Bu çalışma adı altında üyeler birbirlerine karşı hassas olmayabilir ve birbirlerine karşı hınç kusabilir. Onlardan bir ricam var. Bu dinlerin bazılarında var olan dışlayacı inançları hor gören müsahamasız taassupu eleştirelim, ayıplayalım. Ancak , faziletimizi kaybedip bu çalışma altında bir "din atışması" veya bir din kavgası yaşamayalım.
Verilecek katkılardan dolayı ise şimdiden bütün üyelere teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.