Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Evrim Teorisi  (Okunma sayısı 21546 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 22, 2009, 03:08:26 ös
Yanıtla #20

Ben Evrim'in bilincine vardığım günden beri, Mevlanamızın; Hamdım-Taş oldum-Topraktım- Böcek oldum- ve sonunda da Insan oldum..'' Görüşünün anlamını da anlamış bulundum.

Evrim, çok tartışmalı bir Konudur. İçerik bakımından çok zengin olmakla birlikte çok detaylı ve derinlemesine araştırılması gereken ve hele hele bireyin Evrimleşmesi yönünde Sağlıklı Bilgilerin alınabilmesi adına daha çok üzerinde yoğunlaşması gereken önemli bir hususiyet olarak nitelendirmekteyim. Çünkü hepimizin ortak konusu malum: Evrim..

Enerjinin bedensel kılıflarda değişik şekillerde farklı açılardan - boyutlardan enerji alarak Evrimleştirildiği ve bu bakımdan da Enerjinin en son hali olan Insan formunda da değişik şekillerde Evrimleştirildiği ve salt Insan Bedeninde de yaşayanların Evrim yapmadıkları düşünülmemelidir çünkü Evrim sonsuza dek devam etmektedir. Önemli olan taşıdığımız beden giysilerimiz değil tabi temiz ve düzenli hatta sağlık açısından önemli derecede muhafaza ederek- Evrimin taşıdığımız formda kazanılarak değişik formlara ve diğer boyutlardaki bedenlerimize geçmemiz adına bizlerin sahip olduğu şansları ve olanakları en güzel şekilde değerlendirip fırsatı kaçırma-ma-mız gerektiği düşüncesindeyim.

Şu da unutulmamalıdır ki, Insan bedeninde bile 7 kez Evrim yapılmaktadır. Kimilerimiz Insan formunun evriminin daha ilk basamağında iken kimilerimiz -Onların Başarılarını kutluyor ve Takdir ediyorum- kendim de onların peşindeyim :D - Evrimin son basamağında olup, dünyasal evrimlerini tamamlayarak daha üst boyutlardaki evrimlerini tamamlamak üzere geçiş hakkını elde edebilenler de bulunabilmektedir. Bu yüzden şuan Dünyamız, önemli derecede bir Bilinç Karmaşası yaşamaktadır. Bazıları geçmişte yaşattıkları olumsuzlukları görerek ve yaşayarak 'Karmalarını tamamladıkları ' bazıları ise Evrimlerini tamamlamanın rahatlığı ve huzuru çerçevesinde deyim yerindeyse Cennetini yaşamaktadırlar.

Söylediğim gibi, Evrim bir hayli düşündürücü özelliğe sahip olup, olayı tek yanlı almamak gerektiğinden bunu kabul etmeyenlerin ise henüz Evrim bilincine gelemediklerinden olayı garipsedikleri yanılgısıyla karşıladıklarını, ancak olayı olduğu gibi kabul edenlerin ise kendilerinin geçmiş oldukları Evrim basamaklarından aldıkları Bilgi dahilinde kazandıkları deneyim ve tecrübelerle yaşantılarının birer ispat olması nedeniyle daha fazla Bilgi sahibi oldukları anlaşılmaktadır.

Saygılar:)  
« Son Düzenleme: Ağustos 22, 2009, 03:10:47 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 22, 2009, 04:46:21 ös
Yanıtla #21
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Aslolan nedir diye sorulduğunda yada ilk başlangıç ne idi diye sorulsa;verilen yanıt ya ilk, madde dir olur.Yada ilk, Yüce Yaradandır diye cevap alırdık.

İlk ne olursa olsun evrimin varlığını bu gün bilim kabul etmektedir.Tabiki ilkten sonrası için.Yaratılan durağan bir şekilde durmadığı gibi,var olanda durağan bir şekilde durmamaktadır.Her şey ama her şey sonsuzluk aleminde sonsuzluğa doğru yol almaktadır.İster dejenere olsun ister rejenere olsun sonuçta varılacak nokta bellidir.Kimisine göre kara toprak son oluş,kimisine göre sonsuz zaman geçireceğimiz cennet-cehennem mekanı,kimisine göre beta nova gezegeni olsun.Her ne şekilde düşünürsek düşünelim sonsuz evrimi ve tekamülü anlayamasakta,bilemesekte en azından sezinleyip hissedebiliriz.

Tanrı’dan olanlarla var olan biz yaratılanlardaki farklılaşmanın nedeni “ Tanrının bize olan sevgisine karşılık olan hediyesidir”. Bu hediye yi ise bize biz yaratılanlar istediğimiz için vermiştir. Nede olsa İnsanoğlu makro kozmozun,mikro temsilcisi olarak bu zaman ve mekanda üzerine düşeni yaparak ilanihayene bir şekilde tekamülüne devam edecektir.

Her şey ödünç verildi.Neden bu kadar sahiplenmemiz ki zamanı gelince geri alınacak verilen emanetler.Küçükler büyük,büyükler küçük olacak.İlk ve son aslında aynı şeyler.Dönüş,aslona ise zaten varmak için aslona başarmamız gereken aşamaların adı ha evrim olmuş ha tekamül olmuş farketmez.İsimler yada semboller yanıltmasın bizleri manası gerek bizlere, özü unutursak O da bizleri unutuverir bu mekanda kala kalırsın bu hasat zamanında da burada.......


Işık ve Sevgiyle kalın.......

Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Ağustos 22, 2009, 04:55:15 ös
Yanıtla #22

Küçükler büyük,büyükler küçük olacak.


Anlamlı yazınızdaki bu söz bana şunu hatırlattı Sevgili Oasis; '' Büyüğün Küçüleceği, Küçüğün Büyüyeceği ve Herşeyin Yok olacağı Zamana Dek ''...

Şuanda birinci kısmı yaşadığımızın farkındayım dimi:) = Küçüğün büyüdüğü ve büyüğün küçüldüğü süreç itibariyle ikinci kısmı ise malum..

Evet geçici olarak bizlere verilenler hususunda ben de aynı fikirdeyim. Ne varlığa sevinirim- ne yokluğa yerinirim gibi..

Yalnız şu Betanova hakkında ne biliyorsun?      
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 22, 2009, 05:03:42 ös
Yanıtla #23
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Her bilinç algıladığından bilinç seviyesine göre olanı algılar.Her algıladığından ise bir önceki algıladığına oranla çok daha farklı sonuçlar çıkarması kaçınılmazdır.İsteyene kapı açılır ama o kapıyı çalmasını bileceksin.

Tekamül seviyesi çok yüksek varlıklar zaten bizlerle,rehberlerimiz olabilirler mi? Yada biz olabilirmiyiz.İlki sona bağlayan sonu neden ilke de bağlayamasın.

Türlü türlü sorular türlü türlü cevaplar.Sorana sorular çoktur,arayana cevaplar boldur değil mi ?


Işık ve Sevgiyle kalın.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Ağustos 22, 2009, 05:13:43 ös
Yanıtla #24

Her bilinç algıladığından bilinç seviyesine göre olanı algılar.Her algıladığından ise bir önceki algıladığına oranla çok daha farklı sonuçlar çıkarması kaçınılmazdır.İsteyene kapı açılır ama o kapıyı çalmasını bileceksin.

Tekamül seviyesi çok yüksek varlıklar zaten bizlerle,rehberlerimiz olabilirler mi? Yada biz olabilirmiyiz.İlki sona bağlayan sonu neden ilke de bağlayamasın.

Türlü türlü sorular türlü türlü cevaplar.Sorana sorular çoktur,arayana cevaplar boldur değil mi ?


Işık ve Sevgiyle kalın.......

Mükemmell bir açılım.. Tebrikler.

Benim düşündüğüm ise, gene Sizinkiyle aynı doğrultuda Sevgili Oasis; ama Rehberlik konusunda biraz Senden farklı düşünüyorum:) Bizlere yol göstermek için türlü yolları seçen ve Tekamül Seviyesi yüksek olanlar  aynı zamanda genellikle görünmez olan Üstün Varlıklardır. Bu arada görünmezlikten kastım kendi frekansımızdan daha ileri bir frekans taşıdıklarından, bilinç itibariyle bilincin kaldırma problemi ( bilinç eşitlemesi / frekans eşitliği olmadığı için ) söz konusu olduğu için çoğunlukla sadece kendilerini hissettirme yollarına başvururlar.

Şahsen benim Evrim yolumda görünen ve görünmeyen benden daha ileri düzeyde olan Varlıklarla iletişim kurabildiğim için o kadar çok mutluyum ki ifade etmekte zorlanıyorum. Görsel ve yazılı anlamda bazı mesajlar alabildiğim ve o doğrultuda hareket ettiğim için daha çok yetiştirilme anlamında kendimi birazcık şanslı hissediyorum.

Ama şu Betanova olayı hakkında bildiklerini eğer sakıncalı durumsa bana özelden de akatarabilirsen Sevinirim:)

Bu arada ilki sona- sonu ilke bağlama olayını biraz daha açıklayabilmen mümkün mü?  

Saygılar,  
« Son Düzenleme: Ağustos 22, 2009, 05:23:20 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 22, 2009, 05:27:27 ös
Yanıtla #25
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Hasat edildikten sonra kimler kalır kimler gider O raya.O rası hangi alemdedir onuda bilmek lazım.Bu alemde mi? Başka bir alemde mi?

Ama inanıyorum ki hazır olan O raya tüm insanlığın gidebilmesi için elinden gelen her şeyi yapmaktadır.Yüce Yaradan.Zaten var olan O rası dolmaya başlamıştır belkide şimdiden.Şu son zamanlarda yerimizi almak için acele etmek te fayda var.Yoksa kara delik, bizi beyaz delikten savurmasın yeni varoluşların varolabilmesi için.

Ne demiştim evrim yada tekamül ilanihayene devam eder.Hiç bir yer son durak değildir çemberin üzerindeki noktalarda ki yerlerimiz değişiveriyor zaman içerisinde.Alt üst oluyor böylece yaşamda alt üst oluyor tabiki.Kimisinin kapısını ak sakallı dede,kimisinin kapısını Marks çalıyor ama çalsın varsın uayandıktan sonra kimin uyandırdığının ne önemi var değil mi ?.......


Işık ve Sevgiyle kalın.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Ağustos 22, 2009, 08:11:48 ös
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Evrimden kasıt mutasyon ve modifikasyonlar olsa gerektir...Tesadüfen denilen de mesela ;

güneşteki bir patlamanın radyasyon yayması , bu radyasyonun dünyaya ulaşması , DNA

mızda kalıcı değişiklik yapması gibi ...

Artık biliyoruz ki kızıl saçlı olarak doğmak bir gen mutasyonundan kaynaklanmaktadır...Yani

çevresel etkenlerle DNA ' larımızda meydana gelen kalıcı ve bizden sonraki nesillere aktarılan

değişimler , insanoğlunun fenotipini de belirlemektedir...

Bu çevresel etkenlerle oluşan yeni genler ne kadar sağlam ve baskınsa , meydana gelen

değişiklik veya hastalık veyahud kanserin  toplumdaki frekansı  da o kadar

artmaktadır...Örnek olarak obesitenin toplumda frekansının artması sadece yeme alışkanlığı

ve hareketsizlikle açıklanamaz ... Mutant   '' ob geni '' nin baskınlığı sebebiyle obesitenin

toplumdaki frekansı artmaktadır...Bundan 200 yıl sonra toplumda herkes obez olabilir...

Tabi buna evrim diyebilir miyiz bilemiyorum ancak şurası muhakkak ki ; 200 yıl dünyanın

özgeçmişi için  saniye kadar kısa bir süredir...

Önümüzdeki yıllarda piyasaya çıkacak olan ilaçlar , kimyasallar ,nükleer ve kimyasal

silahlar, cep telefonları , elektromanyetik dalga yayan cihazlar vs. , vs. ve de vs....Tüm bunlar

genlerimizi , hormonlarımızı , yetilerimizi , duygusal modumuzu , (merhametli veya cani

olup olmadığımızı ; zeki olup olmadığımızı da dahil olmak üzere) ve dolayısıyla da dış

görünüşümüzü değiştirecektir...

Belki de bundan  10 bin yıl sonra kadın erkek tüm nesiller saçsız olacaktır , belki de toplumdaki

erkeklerin tümü biseksüel , belki de Y kromozonunun eksik olmasından dolayı ( Y

kromozonunun bir bacağı yoktur ,o yüzden eksik kromozon olarak adlandırılır) , çevresel

mutajenler tarafından yok edilecektir...İleride insan neslinin kaşılaşacağı mutajenler

morfolojimizde kalıcı değişikliklere yol açacaktır...Radikal değişimler için ise çok uzun yıllar ve

ağır etkenler gerekmektedir...



Saygılarımla


Ağustos 22, 2009, 08:14:25 ös
Yanıtla #27
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bilimsel hiç bir dayanak, söz, anlatım bulamadım. Felsefi görüş, yorum her yerde var. Ben de kendi düşüncemle anlatabilirim ancak, bilimsel bir kanıtım yok ise bu sadece gerçek olup olmadığı kesinleşmemiş birşey olur.

Eğer bilimsel olarak anlatırsanız sevinirim. Eğer biliyorsanız elbette ki yukarıda ki sorularıma cevap veriniz.


Ağustos 24, 2009, 01:42:35 ös
Yanıtla #28
  • Ziyaretçi

Evrim Teorisi bilimsel bir tez mantığından daha çok materyalist görüşü desteklemek adına öne sürülen bir teoridir.Mevlana ve Yunus'un evrimiyle bu evrimin alakası yoktur.Bu büyük zatların evrim demelerinden kasıt ruh evrimidir ve "yeniden yaşam"dır.Şu anda bilim dünyası tarafından kabul edilen görüş Big-Bang (Büyük patlama'dır).Bunun kanıtı ise evrenin hala genişlemesidir.bütün yaratılış başta kara bir iğne ucu kadardı ve bu bütün yaratılış bu iğne ucu büyüklüğündeki nokta kadar bir delikten başlamıştır.Bu patlamanın başlaması ise tüm dinlerde kabul gördüğü şekilde "ol" emriyle gerçekleşir.Bilim dünyasının bu "ol" emrini açıklayamaması yüzünden  kanun olamaması da doğaldır kanımca.Ancak sanıldığı gibi yoktan var edilme bilimsel olarak formülü zor birşey ya da bir bilinmezlik değildir,herşeye metafizik demeyelim,daha doğrusu metafizik demek artık bilgisizliktir;çünkü metafizik konusu içerisine giren her konu bilimsel olmadığından değil henüz bilimimiz buna yeterli olmadığından bilim kabul edilememiştir,kullanılması gereken doğru terim transscience(bilim üstü bilim) olmalıdır.Tekrar dönmek gerekirse dediğim gibi yoktan var edilme bilim dışı bir olay değil matematikte buna "başlangıç tekilliği" denir.Evreni oluşturan kudreti de bilimsel bir dille açıklamak mümkündür.Enerji sıfır ötesinde "sonsuz özünlü enerji (impuls moment)" değerini alır.Matematik dahi tamamen somut verilere dayanan bir bilim gibi görülmekte ancak matematik bilinmezlik üzerine kuruludur.sonsuz,sıfır,bilinmez,yaklaşık kavramlarını açıklayamazsınız.Bilim içerisine bunları alabilirken Tanrı inancını bünyesine nasıl oturtamamakta hayret vericidir.Ancak dediğim gibi bugün bilim dünyası tarafından kabul edilen teori Big Bang'dir bu da Tanrı inancına yer verebilen bir teoridir.Zaten Kur'an'da bu kadar çok bilim yolunun takip edilmesi konusunda ayet var kendiyle çelişebilecek birşey için bu kadar özendirici davranması yanlış bir yol olurdu.Varsayalım ki bu kitap bir insan kelamı olsa da bu kadar kitleleri peşinden sürüklemesi ve gelecek için sonuçları doğru çıkan bir sürü haber vermesinden bu insanın müthiş bir zekaya sahip ve öngörülü bir insan olduğu varsayımını çıkarırız,böyle bir insan da sanırım böyle küçük bir yanlışa düşmezdi...Son olarak evrim teorisiyle ilgili söyleyeceğim;şimdiye kadar evrim teorisiyle ilgili öne sürülen her resim,fosil vs. çürütülmüştür,henüz evrimcilerin elinde açıklayamayacağımız bir kanıt yoktur..

Saygılar...


Ağustos 26, 2009, 01:18:40 öö
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

selamlar değerli dostlar, benim görüşüm şudur:

Akıl insanın içinde bulunduğu ortama uyum sağlayabilme yetisidir, zeka bu yetinin seviyesidir - Evrim ise vücudun aklıdır. Sizler, suya ihtiyacınız olduğunda, suya doğru yönelirsiniz. Vücutta aynı şekilde, biz anlayamasakta bir yönelim içinde. Bunun ne din ile çeliştiği bir yön var nede başka bir inanışla. Yaradılışçılar bir otomobili yapan kişi ile meşguller ve böyle açıklarlar "bir yaratan var",  ama evrimciler ise; o otomobilin geçtiği yolları, inceler, duraklara bakar, insanların nerde neyden hoşlanıp ne yemek yediğine bakar. Bu otomobilin beygir gücü  ve karburatoru ile, uzun yol lokantasının tuvaletinin kapısıyla, borusunu alıp, bunlardan taraf yaratacak bir akım ile kendi bilimsel olarak kanıtlanamayan kendi doğrularını empoze etmektir.  Öte yandan mevlam ne güzel yaratmış diyerek işin içinden çıkmak gerekir buna "neden" diye soran varsa; tavuk yumurtadan çıkar en başta yumurta vardı cevap bu.
« Son Düzenleme: Ağustos 26, 2009, 01:21:06 öö Gönderen: vitruvius »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
7 Yanıt
9347 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2012, 10:24:23 öö
Gönderen: java
22 Yanıt
14265 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2015, 03:25:02 ös
Gönderen: GOASISG
25 Yanıt
21559 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 03:17:38 ös
Gönderen: agnusdei
18 Yanıt
11226 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 24, 2011, 04:20:45 ös
Gönderen: Mozart
1 Yanıt
3289 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2016, 02:47:10 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
9 Yanıt
5723 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2013, 12:56:40 ös
Gönderen: Etimolog
0 Yanıt
2315 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2013, 10:05:42 ös
Gönderen: asimov
2 Yanıt
2682 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2013, 08:27:50 öö
Gönderen: ruzber
0 Yanıt
4076 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2014, 08:34:36 öö
Gönderen: edebiyat_ogr
7 Yanıt
3630 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 20, 2016, 05:11:48 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak