Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonların Teizm şartlanması .  (Okunma sayısı 11769 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 28, 2011, 09:33:57 ös
  • Ziyaretçi

  Bir mason olmanın şartlarından birisi de, insanı ve bu gezegeni, yıldızları, uzayı yaratan, yaratmakla kalmayıp bu sistemin bir düzen içinde yürümesini sağlayan ''Yaratıcı''ya inanmak. -Yani bunu bu forumdan öğrendim.-

  Yaratıcı denince Türkiye'de akla gelen isim 'Allah' . Konumun sonraki aşamasında yaratıcıya bu isimle hitap edebilirim bazı noktalarda, karışıklık olmasın... İnsanlık kendi varoluşunu sorguladığı , ve yaşadığını farkedip onu bu düzenden koparan ölümü tanıdıgı andan itibaren kendisini yaşamının böyle bir şekilde bitmeyeceğini, bitmemesi gerektiğini söyleyerek telkin ediyor.Bana göre bu, açıkça bir rehabilitasyon. Ölüme karşı umutsuzca verilen bir masal savaşı. Her toplumun kendi yarattığı savaşçıları var ve bu savaşçılar onları ölümün sonsuz hiçliğinden kurtarıyor. Gerektiğinde insanlar dinleri için birbirleriyle de savaşabiliyor sırf onları ölümden kurtaracak Yaratıcılarının adı ve uyguladıkları ritüeller farklı diye.
 
  Dünya üzerinde doğan her canlı birey ve her kültür , evrim geçirirken , dinlerinde sözkonusu evrimini gözden kaçırmamamız lazım. İnsanlığımızın ilk dönemlerinde patlayan volkanlara adaklar sunarak onları sakinleştirmeye çalışmamız, gökte çakan her şimşek sonrası Allahın sinirlendiğini varsaymamız , doğanın vazgeçilmez depremleri normal seyrinde olduğunda bunu ruhların agresifleşmesi olarak tanımladığımız zamanlar geride kaldı. O zamanlar insanların acizliği doruktaydı ve dinlerden beklentiler de çoktu. Bu yüzden doğada var olan herşeyden , dinlerin içine bir miktar koyduk.Etkisi hala sürüyor mu? Sürüyor...
 
  Zaman geçtikçe tabiatı anlamaya başladık ve bilincimiz normal tabii olaylara etki edebilecek ve her an gözönünde bulunabilecek bir tanrıyı değil de, Olympos'taki Zeus'u , Yeraltındaki Hades'i , Seth'i , Denizlerdeki Poseidon'u , Ra'yı , Bast'ı , Thoth'u , Mithra'yı, Crom'u , Loki'yi ve daha nice Politeistik zemini oluşturan Tanrıları seçti, bir nevi onları sakladık. Fakat zaman içinde insanlar Olympos'a çıktı, Yeraltına indi, Denizlere açıldı ve baktılar ki din büyükleri tarafından orada oldugu vaadedilen tanrılar yerinde yok-o an insanlar ölüm korkusu ile sığındıkları Tanrı inancı ile mantığın bir yerlerde muhakkak çeliştiğini görmüş olmalılar.- Nesillerimiz O'nu zamandan ve mekandan , her türlü uzamdan soyutladı . Soyutlandılar, yetkileri ve güçleri azaldı. Öyle ki artık Afrika'da açlıktan ölen çocukların yardımına bile yetişemeyen bir Yaratıcı profili sunuldu önümüze. Yetkileri ve Gücü ölümün ardından başlayan bir Tanrı önümüze kondu . Şu anda eski ahitten çıkma 3 din bizi, yasalarımızı, devletlerimizi şekillendirmekte. Korkarım ki bu sefer bu sözde Kutsal tanrıları çürütmek de zor. Çünkü Artık adresleri ne Olympos'ta ne de herhangi başka bir dünyevi mekanda.
 
   Günümüzün Post-Modern dinleri hakkında eleştirilebilecek belki bir yığın çelişki bulabiliriz. Fakat benim sormak istediğim şey aslında şu : '' Mason olmak için neden ille bir yaratıcıya biat etmek şarttır? Elbette inanma zorunluluğu olmayan localar da var, fakat bunlar sonradan ortaya çıkmış.Orjinalinde Neden kendimizi bir yaratıcıya teslim etmek zorundayız? Masonluğa böyle bir dogmanın nasıl pozitif yarar sağlayacagını merak ediyorum açıkçası... '' sürç-i lisan ettiysem, affola. Amacım sadece, öğrenmek .
   
    Saygılarımla.


Temmuz 29, 2011, 12:03:21 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın malygos, doğrusunu isterseniz bu konuda daha önceleri de sizin sorunuza benzer sorular gördüm fakat, siz gerçekten çok güzel ifade etmişsiniz  merakınızı. Konuya bakışınızda bence güzel. Umarım ilerleyen süreçte faydalı tartışmalar yaşanacaktır.
      Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Temmuz 29, 2011, 12:38:46 öö
Yanıtla #2

Sn. Malygos,

Eminim bu sorunuza cevaplar gelecektir. Ben sadece bir noktayı izah edebilmek açısından yazıyorum.

Masonlukta bir Yaratıcı inancı şartı, biat etmek veya kendini sorgusuz sualsiz ona teslim etmek değildir. Bu tanım biraz köktenciliği çağrıştırıyor, ki masonluk asıl bu köktenciliğe, dogmatizme karşıdır. Bu karşıtlığın bir anlamı olabilmesi için, Yaratıcı inancı şarttır.

Aksi takdirde, biraz amiyane bir tabir olacak ama, hariçten gazel okumak olur. İnanacaksınız, seveceksiniz, bileceksiniz ki dogmatizme karşı argümanlarınız samimi olsun.

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Temmuz 29, 2011, 01:04:31 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 243

Sayin malygos,

Cok guzel ve zor bir konu. Tatmin edici olmaktan uzak da olsa, kendi fikrimi aktarmak isterim.

(Mustafa Kemal Kardesim'in, ben bunu yazarken, belirttigi gibi, Tanriya biat veya teslim Masonlukta olan birsey degildir. Konunun o kismina daha fazla deginmeye gerek kalmadi)

Tanri inancinin insan yolculugunda aldigi sekiller konusundaki ozetiniz guzel, ancak gercekte olanlari yansitmamakta. Kisacasi, tek tanridan cok tanriya gecis sonra tekrar sizin deyiminizle "sozde" kutsal dinlere gelinmesi turu bir yolculuk soz konusu degil. Aslinda o yolculugun nasil oldugunun arastirmasini size birakiyorum, burada o konuya giremiyorum. Arastirmanizda ozellikle eski Osiris-Isis, Orpheus, Dionysius vb. efsane ve kultleri yakinen incelemenizi, tek tanri inancinin ve mistik gelenegin, zaman icinde, icerisinde yasadigi toplumun hakim gorusleri ne olursa olsun nasil korunarak gunumuzdeki Masonluk gibi ogretilere kadar geldigini kendi gozlerinizle gormenizi isterim. Harici toplum cok tanrili dinlere nasil inanmis, inisiyeler bu tanrilar hakkinda neler biliyormus; hariciler, inisiyelerin Gunes sembolunu oldugu gibi alip ona tapmaya neden baslamislar, ozellikle bu konularda guzel ipuclari bulabilirsiniz.

Burada tartismanin anlamsiz olduguna inandigim bir diger nokta da, inanc meselesi. Bir kisi tanriya inanmiyorsa, onun kalbine tanri inancini koymak kimsenin gucu dahilinde degildir. Sizin inanciniz size, benimki bana diyerek bu konuyu da geciyorum.

Masonlukta neden Tanri inanci gereklidir demissiniz. Oncelikle bir yanlis anlamayi daha duzeltmeye calisalim:
"Elbette inanma zorunluluğu olmayan localar da var, fakat bunlar sonradan ortaya çıkmış"

demissiniz. Boyle birsey soz konusu degildir. Inanma zorunlulugu olmayan localar yoktur cunku bunlar Mason localari degildir.

Simdi gelelim sizin dogma dediginiz Tanri inancina.  Ama once, Masonlarin Tanri inancini da kisaca eski zamanlarda yazilmis kanunlarimiz acisindan tanimlayalim. Masonluk, Masonlarin inandiklari dine karismazlar. Yani Masonlar, bir En Ustun Varlik'a yonelen her dini istedikleri derecede izlemekte serbesttirler. Hahamlar, Papazlar, Imamlar da dahil olmak uzere cesitli din adamlari dahi Mason olurlar, bircogumuzun Localarinda ornekleri vardir. Bunun yaninda, Masonlarin, tum insanligi kucaklayan, dinleri, kutsal kitaplari ve hatta doganin kendisini, ayni En Yuce Varlik'in, yarattiklari icin cizdigi, dikkatlice incelenmesi ve uzerinde calisilmasi gereken, ayni buyuk eserin parcalari olarak goren evrensel bir inanca sahip olduklari, daha siklikla gozlenir.

Teizm, Deizm, Panteizm turu tabirleri kullanmak pek dogru olmaz, cunku bunlar, az once tanimladigim inanci tam olarak niteleyememektedirler. Bir diger deyisle, bu tabirlerin biri veya digerinin kullanimina karsi cikan Kardesler olacaktir, ancak benim kisaca bahsettigim evrensel inanca karsi cikacak Kardesler yok denecek kadar azdir.

Dolayisiyla, Masonlarin bir din sartlanmasi olmadigi gibi Teizm/Deizm/Panteizm vs sartlanmasi da yoktur. Ancak bir En Ustun Varlik'in varliginin kabulu, Masonlar icin gereklidir. Masonlugun rituel ve efsaneleri, bu olmaksizin, anlamlarini yitirirler ve hatta bu ritueller degistirilmek zorunda olur. Masonluk, merkezi olmayan bir cember, anlami olmayan bir harf veya harcsiz bir duvara donusur. Bu sonuncusu belki biraz romantik ve siirsel betimleme oldu ancak bu sozume tamamen inaniyorum.

Biraz da kendi fikrimi vermem gerekirse, bence ateizm de, "hic bir dogma olmasin" turu liberteryen bakis acilari da cagimizda gereginden fazla prim yapiyor. Ancak, pek tabii herkesin istedigine inanma hakki vardir. Hatta, ileride toplumun ezici cogunlugunun ateist oldugu caglardan da gecebiliriz. Fakat, Masonluk bu caglarda da, En Ustun Varlik inancini korumaya devam edecektir. Aynen, eski Misir ve Yunan'daki inisiyatik gruplarin, veya Israil ruhbanlarinin, toplumun ve yonetici siniflarin cok tanrili dinlere inandigi veya cansiz nesnelere taptigi caglarda, kendi inanclarini kapali kapilar ardinda koruduklari gibi.

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka
« Son Düzenleme: Temmuz 29, 2011, 01:47:22 öö Gönderen: Eureka »
The mason square doth clear the air of folly and deception
The rule is straight, the angle clear, for greatness has direction


Temmuz 29, 2011, 09:05:35 öö
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu başlık altında benim de bir katkıda bulunmam, belki birçok şey yazmam beklenirdi sanıyorum. Bu forumda yazdıklarım bunu gerektirir diye düşünüyorum.

Yazmak isterdim de... Ancak ne yazık ki şu anda zamanım elvermiyor. Oysa ertelemek de istemiyorum. Sonra bu başlık bir yere kaçar gider de ben bir daha yakalayamam diye.

Onun için araya girmek istedim. Konu başlığını canlı tutabilme kaygısından.

Böyle yapınca bir şey de yazmak gerek. Ne yazmalı?

Bakın orada Sayın Eureka'nın bir deyişi var: "Inanma zorunlulugu olmayan localar yoktur cunku bunlar Mason localari degildir."

Val canına!... Demek mason locası olabilmek sadece inanma zorunluğunu koymuş yani insanın özgürlüğünü sınırlandırmış, özgür düşünceye yeterince saygı göstermeyen ama gösterir gibi görünen localar topluluğunun tekelinde. Öyle mi?

Böyle bir şey kabul edilemez. İnanmayı zorunlu tutmayan mason locaları resmen ve bal gibi mason localarıdır. Çünkü onlar Masonluğun evrensel amacına uygun bir tutum sergilemektedir. İnsanlar arasında hiçbir gerekçeyle hiçbir ayırım gözetleden tüm insanlyarın barış ve mutluluğunu sağlayabilme yolurnda çaba...  Bunun için masonların belirgin bir doğrultuda, üstelik belirgin bir kapsamda iunançlı olmaları zonrunluluğunu koyan localar, Masonluğun bu evrensel amacından uzaklaşmakta, bunu zora sokmakta oldukları gibi, Masonluğun kendi içinde de ayırımcılıklarıyla ayrılık yaratmaktadırlar.

Olsun!... Onların da tutumu öyle işte. Berikiler onların tutumunun öyle olduğunu kabulleniyor ve onlara tolransla bakıyor.

Fakat onlar... O inanç zorunluluunda diretenlar... Bu kadarla da kalmayıp inanç zorunluluğunu koymayan mason localarını mason locası olmamakla suçlayan ve dışlamaya girişenler... Onların toleransı nerede? Onların insanlık sevgisi nerede? Onların anlayışlmılığı nerede?... Onların sevecenliği nerede? Onların masonluğun töresel ilkelerine hatta o Eski Yükümlülükler ya da Landmarklar dedikleri kuralların insancı niteliklli olanlarına (varsa öyle bir şey) uyumları nerede.

Nerede onların Masonluğu?

Böyle şeyler yazmayı hiç istemezdim.

Beni böyle haykırtan ve bu sert sözleri söyleten o iddiadır: İnanç zorunluluğunu gözetmeyen mason localarının mason locası olmadığı?

Bu Anglosakson Emperyalizmi'ne tam uygun bir tutumdur. 
     
İnsanlık adına, insanlığım adına karşı çıkmak zorundayım. Sayın Eureka ve diğer masonlar kusura bakmasın. Masonluk salt onların üye olduğu mason localarına kalmaz.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 29, 2011, 09:24:49 öö
Yanıtla #5
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 243

Sevgili ADAM'dan bu cevabi bekliyordum. Hatta o kadar bekliyordum ki, boyle bir cevabi yazsin istesem, gider o cumlemi kasitli koyardim.

Ancak "Inanma zorunlulugu olmayan localar yoktur cunku bunlar Mason localari degildir" ifadesini, bu amacla yazmadim.

Uyelerini secerek alan ve onlari evrensel degerlerle besleyip daha iyi insan olma yolunu onlara gosteren kurumlara saygim cok buyuk. Ne var ki, baslik "Masonlarin Teizm sartlanmasi". Cok belli ki, basligi acan kisinin aklinda, belli bir Masonluk anlayisi var. Tanri inancini gerektiren bir Masonluk anlayisi.

Benim ifadem de, yalnizca, soyleyeceklerimin, o Masonluk anlayisini aciklama amacinda oldugunu vurgulamakti.

Tabii gayrimuntazam Masonluk var, bayanlarin uye olabildikleri Masonluk var, sadece belli politik goruslerin tekelinde olan, neredeyse politik parti gibi isleyen Masonluk var.

Var da var. Hepsi de iyi guzel.

Ama basligi acan kisinin bahsettigi Masonluk bir tane. E basligi da ben acmadim :)

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka

The mason square doth clear the air of folly and deception
The rule is straight, the angle clear, for greatness has direction


Temmuz 29, 2011, 09:32:37 öö
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

  Sayın Eureka yazınızı defalarca baştan okudum, hepsinde farklı seyler buldum. Çok bildiğimi kesinlikle iddia edemem , bu konuda daha çok geriyim ve öğreniyorum sizin sayenizde. Tekrar bir geriye dönüp araştıracağım. Teşekkürler bu aydınlatıcı yorumlarınız için
  Sayın ADAM ; iyi ki vaktiniz olmadığı halde geldiniz. Sözlerinize kesinlikle ben de katılıyorum. Masonlukta elbette birçok ketum, bilinmeyen bir kültür birikimi mevcut ve benim tabi ki buna saygı gösterme zorunluluğum var.
  Fakat mutlak surette bir yaratïcıya, herşeyin en yücesine inanma şartı nasıl olur da masonlukta adeta bir sıçrama taşı vazifesi görebilir? Bana göre masonluk iyi insanlardan daha iyi insanlar yapmayı amaçlıyor -bunu da burada okudum -. Birey mason olmak için her türlü şartı sağlıyorsa ve sadece inanç konusunda çelişkideyse , iyi bir insanken neden daha daha iyi bir insan olamıyor? Tüm ahlaki değerlerimizin bütünü din kaynaklı değil. Bence önemli olan erdemdir ve bunu da din kalıpları içine kimse sokamaz.Hal böyle iken barajı geçmek için ille de inan şartı bana aşırı gelenekçi bir tutum olarak geliyor. Lakin dediğim gibi "Ben Bir Hariciyim" iceride olanlari bilemem. Sorum bu yüzden belki absürd kaçabilir. Kusuruma bakmayın.
 
  Saygılarimla


Temmuz 29, 2011, 10:50:31 ös
Yanıtla #7
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 243

Sayin malygos,

Iltifatiniz icin tesekkur ederim. Biraz da, forumun eksenini yeniden, Masonlugu haricilere aciklamak amacina uygun bir yerlere cekebilmek amaciyla, bu onemli konudaki tartismaya bir ekleme daha yapmak isterim.

Bir de soyle bakin.

Ben, kendimi tanimak ve gelistirmek, evrendeki duzeni arastirmak, Tanri'nin dogasini sezinlemek, ve ogrendiklerimin isiginda harici alemdeki yasamimda etrafimda Masonik idealleri yaymak amaciyla Masonluga girdim. Bu yolculugumu da temelde benim gibi dusunen kisilerle beraber yapmak istiyorum. Muntazam Masonluk iste bana bu ortamin garantisini sagliyor diye onu tercih ediyorum. Yoksa, var olan bir takim kural ve geleneklerin devamini ne pahasina olursa olsun korumak amaciyla hareket etmiyorum. Dolayisiyla, bahsettiginiz gibi asiri gelenekci olarak adlandirilmam mantikli olmaz.

Baska Masonluk anlayislari da var. Ornegin temelleri Fransa'da atilmis olan liberal masonluk. Bunun en bilinen ornegi de Grand Orient de France'in basini cektigi bir gayrimuntazam Masonluk. Bakin ben egitim hayatimin 14 yilini, birkac yili da fiilen Fransa'da olmak uzere, Fransizca egitim yapan kurumlarda gecirdim. Papaz ve rahibe (frere,soeur) hocalarim oldu. Fransiz kiz arkadasim oldu. Fransizlari, bir yabanci icin gayet iyi tanirim. Sadece Masonlugu degil, toplumsal her kavram ve kurulusu kendilestirmek gibi bir egilimleri, asiri tepkisel bir dogalari vardir. Insanlik yelpazesinde gercekten kendine has ve guzel bir toplum. Ama bu her zaman her yaptiklari dogru demek degil.

Simdi bu bahsettigim Fransizlarin basini cektigi liberal Masonluk, hem Fransizlarin toplumsal egilimlerinin hem de asiri tepkisel dogalarinin birebir izlerini tasiyor. Ornegin Fransa'da ateizm yuzde 50'ye yakindir. Sol gorus cok genis kabul gorur. Sol da sag da tepkisel ve marjinal fikirlerden beslenen bir yapiya sahiptir. Bu ulkede yuzlerce politik parti oldugu gibi, yuzlerce birbirinden bagimsiz, neredeyse hepsi gayrimuntazam irili ufakli Masonluk dernegi de vardir.

Ben, yukarida neden Masonluga girdigimi acikladim. Bu yolculugu, temelde benimle ayni gorusleri paylasan Kardeslerimle yapmak istedigimi de belirttim. Hayatimda Masonluk gibi onemli bir unsuru, Tanriya inananlari sik olarak asagilamaktan cekinmeyen bazi militan ateistlerle, politik cizgisi belli olan ve her girdikleri ortami politize etme gayesi icindeki asiri romantiklerle, gunluk milli siyasetlerini Mabed yasaminin parcasi haline getirenlerle paylasmayi istemiyorum.

Ben Buyuk Ustadimi, Fransa Grand Orient'i Buyuk Ustadi gibi, pazar aksamlari tv tartisma programlarinda, Buyuk Ustad sifatiyla, partizan politik tartismalar icerisinde gormek istemiyorum. Masonluga bu amacla girmedim.

Ben belli bir asgari musterekte fikir birliginin oldugu, Loca'larinda din ve politika gibi Kardesleri ayirici, hakikat yolculuguyla alakasi olmayan, unsurlarla ilgilenmeyen, gercek anlamda evrensel Muntazam Masonlugu tercih ediyorum.

Yalniz, sunu da soyleyeyim. Suphesiz diger tur Masonlugun da faydalari vardir.

Ayrica siz, o veya bu kurumun kapisini, kendinize fikren ve spirituel acidan uydugu icin calmalisiniz. Yoksa, uye sayisi fazla veya dunyada daha yaygin diye su veya bu kurulusu secmemelisiniz. Bundan cok guzel tahkikat sorusu cikar. Kisi eger neden bu kurulus da su degil sorusuna "cunku daha yaygin" derse, ben maddi cikar gudup gutmedigini dusunur, ikna olmazsam da adaya oylamada siyah bul veririm. Benim yasadigim ABD'de de 1 tek siyah bul, adayin Mason olmasini engeller.

Ne olursa olsun, siz kendinize uygun olan yolu tercih etmelisiniz. Baskasinin yolu size gore degildir. Sizin icin uygun yolu kendi vicdaniniza durust bir sekilde sectiginiz surece, telaslanmaniza hic gerek yoktur.

Sevgiler,
Eureka
« Son Düzenleme: Temmuz 29, 2011, 11:00:41 ös Gönderen: Eureka »
The mason square doth clear the air of folly and deception
The rule is straight, the angle clear, for greatness has direction


Temmuz 30, 2011, 10:23:50 öö
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Eureka'nın şu son yazısını beğendim.

Kimin umurunda!

Benim umurumda.

Kim bilir belki Sayın Eureka'nın da umurundadır.

Hatta kim bilir belki başka umurunda olanlar da vardır

Sayın Eureka, biraz da kendini anlatırken, olması gerekeni anlatıyor; özellikle son tümcelerinde.

Evet, öyle olması, öyle yapılması gerek.

Tek bir nokta var.... Sayın Eureka sözünü etmiş olduğu için "Liberal Masonluk" terimini kullanacağım.

Fransa Büyük Doğusu (Grand Orient de France) Liberal Masonluğun tek temsilcisi değildir. Önderi bile değildir. Bugün Liberal Masonluk dünya çapında büyük çoğunlukla (obediyanslar olarak) CLIPSAS organizasyonu altında birbirleriyle iletişim içindedir; Fransa Büyük Doğıusu bu örgütün üyesi de değildir. Kendi başına EME adlı bir diğer Avrupa mason örgütünün önderliğini yürütmektedir. Dolayısıyla Liberal Masonluk anlayışının geneli Fransa Büyük Doığus'nun politize tutumuyla uyumlu değildir.

Bu noktayı belirttikten sonra Sayın Eureka'nın özenle üzerinde durduğu noktaya dönelim:

Dünyanın her neresinde olursa olsun, bir kişi, oradaki bir mason örgütünün ilkeleriyle uyum içinde değilse, farklı düşünüyor ve inanıyorsa, o örgütün içine girerek onu kendi yönünde değiştirmek üzere çaba göstermek gibi bir art niyeti de yoksa, zorunlu kaldığı için ya da gene Sayın Eureka'nın belirttiği birtakım olmaması gereken gerekçelerle o örgütün üyesi olmaya kalkışmamalıdır.

Ancak ne yazık ki bu oluyor. Özellikle Muntazam Masonluk olarak anılan toplulukların çerçevesinde çok daha fazla oluyor.

Sakın benden bu iddiamı kanıtlamamı istemeyin...



Böylece bu tartışmanın başlığı dışına çıkmış olduk iyiden iyiye.

Bir kısa yazı daha yazmak isterim; “Masonluktaki Teizm Şartlanması” ile doğrudan bağlantılı olarak. O ayrı olacak.

« Son Düzenleme: Temmuz 30, 2011, 10:33:05 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 30, 2011, 07:53:26 ös
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

 Bu konu başlığına sabah bir ileti yazmıştım. Ne olduysa ( şu bakım çalışmasından olsa gerek) silinmiş.

 O iletimde konuya katkı sağlayabilecek bir başka soru sormuştum. Özellikle mason üyelerimizden cevap bekleyerek.
 
 Sorum şuydu, yineleyeyim:

 Masonlukta Evrenin Ulu Mimarı olarak isimlendirilen yaratıcı gücü bize biraz açarak anlatabilir misiniz?

 Evrenin Ulu Mimarı... Mesela müslümanların Allah dediği yaratıcıyla aynı şey midir? Masonlar Evrenin Ulu Mimarı derken Allah mı demek isterler.( Bunu başka dinlerdeki başka deyişler için de düşünün)

 Sonrasında... Mesela hıristiyan bir kişi , masonluğa kabul edildikten sonra, Normal hayatındaki dualarını ( dini inancı gereği) Evrenin Ulu Mimarına hitaben mi yapar?

 Yoksa aslında anlatılmak istenen aynı şeydir de, sadece bir masonik hitap şekli midir?

 Sorular çoğaltılabilir... Fakat bana göre bunun net olarak ortaya konulması hem konu başlığına katkı sağlar, hem de bu konunun daha netleşmesini.

 En içten sevgi ve saygılarımla.
enelsır


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
15676 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2008, 10:54:15 ös
Gönderen: Dino
Bu site masonların olmasaydı?

Başlatan Santander « 1 2 3 4 » Yorumlar

30 Yanıt
16252 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2015, 03:10:12 ös
Gönderen: Waldow
25 Yanıt
22035 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 11:43:22 ös
Gönderen: evvah
64 Yanıt
42499 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2016, 09:36:17 ös
Gönderen: night manager
10 Yanıt
9800 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2009, 03:22:56 ös
Gönderen: Prenses Isabella
16 Yanıt
25604 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 02:07:52 öö
Gönderen: Venus
3 Yanıt
5232 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 06:19:47 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
7358 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2010, 02:46:37 öö
Gönderen: Cornelius
23 Yanıt
45246 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2019, 01:42:47 ös
Gönderen: Arslan
8 Yanıt
6036 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2020, 01:51:40 ös
Gönderen: Özgürefe