Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluk yaslandi mi?  (Okunma sayısı 2560 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 23, 2013, 03:31:06 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Hürriyet, 24 Aralik Pazar, 1989
 
Masonlar Büyük Üstad-i Muhteremi Prof. Dr. Orhan Alsaç ile bir söylesi

Masonluk yaslandi mi?

Röportaj: Ayse ÜNAL

Masonluk bugüne kadar üzerinde müthis tasarimlarin, spekülasyonlarin gelistirildigi gizemli bir isim olarak sunulmustur. Gerek cemiyete katilanlar, gerekse disardan ilgiyle izleyenler, bu esrarli perdenin altindaki gizi aramanin her türlü serüvenini yasamislardir. Oysa "Masonluk", dernekler yasasina göre çalisan, sadece toplantilarinda izledigi ritüel ve simgeler sistemi ile farklilik gösteren, ancak ritüellerindeki kapalilik nedeniyle perde arkasinda kalan bir sosyal örgütlenmedir.

Efsanesi Hiram'a, Sultan Süleyman'a dayandigi ve 1600'lü yillarda "Duvarci ustalarinin" mesleki örgütlenmesi ile baslayan ve sonralari agirligini en çok Fransiz Ihtilali sirasinda hissettiren bir siyasi ve fikir örgütü haline dönüsen Masonluk, ülkemizde de 1900'lü yillarin basindan bu yana temsil edilmektedir.

SABAH "En Muhterem Büyük Üstat" olan Prof. Orhan Alsaç'la söylesti.

Masonluk, yüzyillardir son derece güçlü bir örgüt olarak varligini gerek siyasi alanda, gerekse sosyal alanda hissettirmis olmakla birlikte, artik daha kendi halinde bir örgüt gibi görünüyor. Bunu Masonlugun yaslanmasina yorumlayabilir miyiz?

Derebeyleri kendi yaptirdiklari yapilarin insasi için kendi sinirlari içerisinde çalisan duvarci ustalarina serbest dolasim hakki veriyorlar. Hür Mason denmesinin sebeplerinden bir tanesi budur. Çirak kalfa ve usta kademelerinde ayri ayri bu seviyeye ulasip ulasamadigini belirtecek semboller kullaniliyor.
Daha sonralari, hür Masonlar aralarinda noksan olduguna inandiklari düsünürleri de aralarina aliyorlar ve onlara da kabul edilmis Mason diyorlar. Böylece Masonluk bir meslek örgütünden bir fikir örgütü haline dönüsmüs oluyor...
Masonlugun yaslandigi gibi bir tezi kabul edemeyiz. Çünkü insanligin yüce idealleri nasil hiç yaslanamiyorsa, bu yüce idealler çerçevesinde insan yetistirmek amaci tasiyan bu örgüt de yaslanamaz.

Ama, Fransiz ihtilali sirasinda Robespiyer'le, Danton'la Masonluk neredeyse çaga damgasini vurmus. Oysa simdilerde derin bir sükûnet görülüyor?

Büyük insanlar kolay yetismiyor. Bizde de çok önemli fonksiyonlari olmus büyük insanlar var. Namik Kemal gibi, Sinasi gibi. Ama bu saydiginiz insanlar Mason olarak bu isleri yaptik demiyorlar. Onlar kendi düsünceleri dogrultusunda eylemlerini gerçeklestiriyorlar. Ama, elbette düsünce yapilarinda Mason olmalarinin büyük payi vardir.
Yasadigimiz çagda da Kizilay kurumunun kurulmasi, Insan Haklari Bildirgesi'nin hazirlanmasi gibi bir çok soylu eylemin altinda imzasi olanlardan pek çogunun Mason oldugunu biliyoruz.

Ülkemizde Galatasarayli, Mülkiyeli ve bir de Mason olursaniz sirtiniz yere gelmez derler. Neden?"

"Bizim prensiplerimizden birisi insana yardim etmektir. Bu yardimi evvela çok tabii olarak kardeslerimize yapiyoruz. Baskalarina yardim yapmiyoruz anlaminda degil bu. Üniversitelerde çocuk okutuyoruz, örnegin. Ama yine çok önemli bir sözümüz vardir, bu dogrultuda yapiyoruz. Yardim, yapani magrur, yapilani magdur etmemeli diye...
Kim bilir, bu söz de, bu anlamdaki bir yardimlasmanin bir sonucu olarak kullaniliyor olabilir.

Masonluk kuruldugu çaglarda büyük bir baskiya ugradigi için üyeleri birbirlerini bir dizi simgeler ve isaretler araciligi ile tanimak zorundaydi. Ancak artik bu baskilar çok gerilerde kaldigina göre niçin hâlâ bu teatral hava devam ediyor, ritüeller, törenler sürüyor. Artik bunlarin çagdas dünyaya uygun biçimde sadelesmesi gerektigine inaniyor musunuz?

En azindan çagdas olmadigini kabul etmiyoruz. Deneyimlerimiz bize gösteriyor ki, semboller sözden daha etkilidir. Her an gözümüzün önünde olan sembol bize ifade ettigi pek çok seyi hatirlatiyor, iyi insan yetistirmek töresine hizmet ediyor. Semboller geleneklerimize sadik bir topluluk oldugumuz için de ayrica halen devam ediyor.

Doksanli yillara baktigimizda üye profili olarak yirmi yil öncesine göre daha mazbut ve maddi olarak daha az güçlü insanlarin bulundugunu görüyoruz. Daha bir halktan insanlar mi Mason olmaya basladi?

Bunu tespit etmek mümkün degil. O dönemin ve simdiki üyelerin profilini almak gerekli. Bunu toplantilarimizda kardeslerimizle tartisiyoruz. Acaba böyle miyiz, diye. Bunu birkaç misalle anlamak mümkün degil. Bir oran elde etmek lazim. Bu oran ancak bir arastirma ile anlasilabilir.
Biz, ekonomik durumu dikkate alarak, üye almiyoruz. Bizim için önemli olan insanligin yararina olmasi ve bir araya geldigimizde konustuklarimizi anlayacak düzeyde olmasi. Aksi halde bizim aramizda cani sikilir.

Bütün insani örgütlere insan yetistirdiginiz iddiasindasiniz. Bunu gerçekten yerine getirebiliyor musunuz?

Masonluk görevi hiçbir zaman bitmeyecek, iki yüz elli seneden beri bir sürü çag degisimine ragmen kalici olmasini böyle ispatlayan bir cemiyettir.

Gelenekler, prensipler disardan görüldügü kadar siki degildir. Kabul ettigimiz prensipler yeni çaga uyan prensiplerdir. Insan sevgisi yirmi birinci yüzyilda da yirmi ikinci yüzyilda da mutlaka korunmasi gereken, korunamamasi halinde çok vahim sonuçlar yaratacak kutsal bir prensiptir. Biz birbirimize bunu ögretmeye çalisiyoruz. Bunu ögretirken de iyi insan olmayi ögreniyoruz.

Kadinlar iyi insan olamaz diye düsünüp mü araniza almiyorsunuz?

Biz, hemsirelerimizi daima aramizda telakki ediyoruz. Zamanla cemiyete dogrudan üye alinirlar mi, alinmazlar mi, bilemiyorum ama bu bizim geleneklere bagliligimizin bir sonucudur. Tasvip etsek de, etmesek de uymaya mecburuz.

Zaman zaman üyeleriniz arasinda çok önemli isimlere rastlaniyor. Gücünüz konusuluyor. Bir örnek var ki, sasirtici, Fatin Rüstü Zorlu bir Masondu. Ancak cemiyetiniz bir Masonun idam edilmesinde gücünü kullanmadi veya kullanamadi.

Biz kardeslerimize teker teker idamin bir insanlik suçu oldugunu söyleriz ancak dernek olarak politikanin içinde asla olmayiz. Her konuda tavrimiz böyledir. Ayrica Fatin Rüstü'nün kardesimiz olup olmadigini bilmiyorum."

Bu kadar çok dayanisma ve kardeslikten bahsettiginiz halde niçin iki ayri örgüt olarak faaliyetinizi sürdürüyorsunuz? Zannederim, ayrilmaniz kitlelerin gündemine Süleyman Demirel'in Mason olup olmadigi tartismasiyla sunulmustu.

Ayrilma, bahsettiginiz olaydan iki sene sonra olmustur. Sanki ilgili gibi gösteriliyor. Bu iki kurulusun arasindaki farklardan biri, onlarin ateistleri kabul etmeleri, bizim ise asla kabul etmememizdir. Bir de felsefi dereceler dedigimiz Masonlugun felsefesi ile ugrasan bir görüsün ayriligidir."

Cemiyetinizden ayrilmak mümkün müdür?

Bütün derneklerde oldugu gibi bizde de bir istifa müessesesi vardir. Maddi ve diger mükellefiyetlerini yerine getirmis kardeslerimiz aramizdan ayrilabilirler.
 

alıntı

http://www.oocities.org/turkishmasons/90yil4.html
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
36 Yanıt
29882 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 04, 2016, 05:38:59 ös
Gönderen: Tesla
7 Yanıt
7481 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2007, 03:52:13 öö
Gönderen: nietzsche
7 Yanıt
10223 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2007, 12:57:53 öö
Gönderen: paragon
8 Yanıt
18624 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2016, 06:51:04 ös
Gönderen: Tesla
1 Yanıt
9797 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2008, 02:54:49 ös
Gönderen: Isis
MASONLUK VE GUL

Başlatan bilmeliyimgalilei Evrensel Masonluk

2 Yanıt
9216 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2008, 01:22:06 ös
Gönderen: bilmeliyimgalilei
29 Yanıt
28409 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2011, 04:18:47 öö
Gönderen: Waldow
3 Yanıt
10597 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2011, 09:51:07 ös
Gönderen: Cin Ruhi
25 Yanıt
21878 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2012, 09:52:24 öö
Gönderen: peacewings
36 Yanıt
15778 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2012, 11:37:58 öö
Gönderen: ceycet