Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Felsefe Taşı  (Okunma sayısı 2732 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 24, 2022, 07:38:36 ös

Felsefe taşı nedir?

Kendi küçük penceremden baktığımda anladığım;

Ezoterik sembolizmada piramit ve piramiti oluşturan taşlar önemli ve değerli.

Terimimiz Felsefe Taşı da zaten bir taş.

Eğer ki simyada neredeyse en önemli hedef felsefe taşını bulmak ve ya yapmak ise felsefe taşı da piramitin en üstündeki taş, ya da herşeyi gören göz olabilir.

Yani Felsefe Taşı Tanrı olabilir. (Tanrı tanımından nerelere gideceğimize geçen gün yazdığım Tanrı bir ruh mu yazımdan bakabiliriz.) Ve ya Kadir-i Mutlak olabilir.

Tabiki doğrusunu bilemiyorum. Felsefe Taşının gerçek ve ya doğru anlamını algılamam için sizlerin yorumlarınızı ve bilgilerinizi de okumak istiyorum.

Bilen varsa en azından ipucu versin lütfen  ;D. 🙏🙏

Bu arada hepinizi çok seviyorum.

Sevgiler
« Son Düzenleme: Şubat 24, 2022, 07:41:56 ös Gönderen: Mandıra Filozofu »
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Şubat 24, 2022, 07:46:42 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Tekrar hosgeldiniz, hayat ta bazi acilardan bir ups-downs degil mi..

O goz insanin kendi vicdani da olamaz mi...


Şubat 24, 2022, 08:06:11 ös
Yanıtla #2

Tekrar hosgeldiniz, hayat ta bazi acilardan bir ups-downs degil mi..

O goz insanin kendi vicdani da olamaz mi...

Teşekkürler sayın Midyat, hoşbulduk  :).

Evet, haklısınız, Hayat Ups - Downs'lardan oluşan ân'lar toplamı diyebiliriz. Ama aynı zamanda hayat totalde ilizyondan başka birşey olmayabilir. Yani bu ups ve downlar da iluzyonun yansımaları olabilir.

Vicdan meselesine gelirsek, eğer ki felsefe taşı vicdan ise, o zaman en önemli şey aslında vicdanımızdan başka birşey değil. Ki tüm insanlar vicdan sahibi olsalardı, dünya çok daha güzel bir yer olurdu. Dünyada cenneti yaşıyor olurduk.

Gerçek anlamda simya az kişi tarafından biliniyor ve ya uygulanabiliyor diye kabul edersek ve felsefe taşını sadece vicdan tanımıyla açıklarsak, birşeyler eksik kalacak gibi duruyor. Çünkü vicdana(felsefe taşına) ulaşan kişi, bunu mümkün olduğunca çok kişiye yaymalıdır ama bu tarih boyunca yapılmamış. Küçük bir zümre içinde kaldıktan sonra, ne kadar vicdanlı olursak olalım, birşeyleri değiştirme şansımız olmayacaktır. Biliyorum biraz karışık oldu, ve sanırım demek istediğimi tam anlatamamış olabilirim. Ama yapacak birşey yok, bazen kelimeler anlamı tam yansıtamıyor.

Sevgiler sayın Midyat :)
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Şubat 25, 2022, 12:55:09 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 85
  • Cinsiyet: Bay

Tekrar hosgeldiniz, hayat ta bazi acilardan bir ups-downs degil mi..

O goz insanin kendi vicdani da olamaz mi...

Teşekkürler sayın Midyat, hoşbulduk  :).

Evet, haklısınız, Hayat Ups - Downs'lardan oluşan ân'lar toplamı diyebiliriz. Ama aynı zamanda hayat totalde ilizyondan başka birşey olmayabilir. Yani bu ups ve downlar da iluzyonun yansımaları olabilir.

Vicdan meselesine gelirsek, eğer ki felsefe taşı vicdan ise, o zaman en önemli şey aslında vicdanımızdan başka birşey değil. Ki tüm insanlar vicdan sahibi olsalardı, dünya çok daha güzel bir yer olurdu. Dünyada cenneti yaşıyor olurduk.

Gerçek anlamda simya az kişi tarafından biliniyor ve ya uygulanabiliyor diye kabul edersek ve felsefe taşını sadece vicdan tanımıyla açıklarsak, birşeyler eksik kalacak gibi duruyor. Çünkü vicdana(felsefe taşına) ulaşan kişi, bunu mümkün olduğunca çok kişiye yaymalıdır ama bu tarih boyunca yapılmamış. Küçük bir zümre içinde kaldıktan sonra, ne kadar vicdanlı olursak olalım, birşeyleri değiştirme şansımız olmayacaktır. Biliyorum biraz karışık oldu, ve sanırım demek istediğimi tam anlatamamış olabilirim. Ama yapacak birşey yok, bazen kelimeler anlamı tam yansıtamıyor.

Sevgiler sayın Midyat :)

Sayın Mandıra Filozofu,

Aslında bir şeyleri değiştirme şansımız hep olacaktır bence.

“Adamın biri sabaha karşı okyanus sahilinde, güneşin doğuşunun keyfini çıkarmak için sahile inmiş. Uzakta sahilde birini görür. Biraz yaklaştığında sahile vuran deniz yıldızlarını okyanusa atan bir çocuk olduğunu fark eder. Çocuğa yaklaşarak sorar:

-Deniz yıldızlarını neden okyanusa atıyorsun?

Çocuk der ki:

–  Güneş yükseldi mi, sular çekiliyor. Onları suya atmazsam susuzluktan ölecekler.

Adam devam eder:

– Sahil kilometrelerce uzanıyor ve binlerce deniz yıldızı var, hangi birini atacaksın. Ne fark edecek ki?

Çocuk, adamı dinledikten sonra bir deniz yıldınızı daha okyanusa atar ve cevap verir:

– Bu deniz yıldızı için fark etti.”


Şubat 25, 2022, 11:13:15 öö
Yanıtla #4

Sayın Anarchosa yine derya deniz. Daha ne kadar iyi anlatılabilirdi bilemiyorum. Dilinize, aklınıza, kalbinize sağlık.

Benim için yine ışık tutan bir paylaşımdı. Çok teşekkürler sayın Anarchosa.

Sevgiler.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Şubat 25, 2022, 06:16:06 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

.. cikamayan/yapmayan/gitmeyen vs, .... de/da yapamaz... turunde (sloganvari) soylemleri hep kati bulmusumdur.  Bu iletisim metoduna genelde verilmek istenen mesaji guclendirmek icin basvurulur.


Şubat 25, 2022, 06:30:57 ös
Yanıtla #6

.. cikamayan/yapmayan/gitmeyen vs, .... de/da yapamaz... turunde (sloganvari) soylemleri hep kati bulmusumdur.  Bu iletisim metoduna genelde verilmek istenen mesaji guclendirmek icin basvurulur.

Her insanın belli bazı kalıpları olabiliyor. Sayın Anarchosa'da belki Türkçe'nin doğru kullanımını konusunda titiz olabilir. Sayın Anarchosa'yı böyle kabul etmek daha doğru olabilir sanki sayın Midyad.

Kalıp meselesine tekrar dönersek, bana göre bir insan ne kadar kalıpsız olmayı başarabilirse o kadar ileriye gidebilir. Yani kalıplardan kurtulup kendi 'hiçliğini' kabul eden insan belki de bu dünyaya temel gönderilme amacına ulaşmış olur.

Misal bu da benim kalıbım 'öte âleme ve reenkarnasyona inanmak'. Belki de herşeyde şüphede kalmak en doğrusu, kim bilir?

Sevgiler sayın Midyad.
« Son Düzenleme: Şubat 25, 2022, 06:36:33 ös Gönderen: Mandıra Filozofu »
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci