Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: HKEMBL ve İntizam  (Okunma sayısı 8734 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 11, 2020, 10:06:04 öö
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay

Daha önce 1909-1935 dönemiyle ilgili, sizlere kolay kolay başka yerlerde bulamayacağınız hap bilgiler vermek için ve sizleri Masonik kaynakları araştırmaya yönlendirmek için bir dizi başlık açmıştım.

Aynısını Uyku Dönemi sonrası Türk Masonluğu için yapalım mı?

Aslında bu konular forumda yıllarca konuşuldu, benden çok daha donanımlı forum üyelerimiz ve benden çok daha tecrübeli Kardeşlerimiz bu konular hakkında kapsamlı bilgiler verdiler.

Hem konuşulmayan bazı noktalara değinmek için, hem de uzun metinleri okumaktan imtina eden üyelerimiz için soru-cevap şeklinde o dönemi inceleyelim mi?

Forum üyelerinin görüşü bu noktada benim için önemlidir. Zira bu paylaşımların amacı sizleri bilgilendirmek ve araştırmaya yöneltmektir.

O zaman ilk sorumu sorup hem sorunun cevabını hem de konu hakkındaki görüşlerinizi sizlerden bekleyeyim.

"1909 yılında liberal bir Masonik yapı olarak kurulan HKEMBL (o dönemdeki adıyla Maşrıkı Azami Osmani) neden Muntazam Masonluğa yönelmeyi tercih etti?"

Burada kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Forumda defalarca belirttim ama yine de tekrar hatırlatmamda fayda var. 1960-1970 yılları arasında Türk Masonluğu sancılı bir dönemden geçmiştir. Bu durum Türk Masonluğunun bölünmesine neden olmuştur ve her iki tarafı da ziyadesiyle üzmüştür.

Dolayısıyla bu dönemi konuşurken çok dikkatli davranıyorum. Kendi görüşlerimi gereksiz tartışmalara yol açmamak için tekrar paylaşıyorum:

Dünyada temel olarak 2 tür Masonik anlayış vardır: Geleneksel ve Liberal. Kıta Avrupası'nda ve ABD'de bu bölünme 19. yüzyılda olmuştur, er ya da geç bizim ülkemizde de farklı Masonik anlayışlarda dolayı her halükarda bir bölünme olacaktı ve 1965-1966 yıllarında oldu bu bölünme.

Her iki taraftaki Kardeşler kırıldı, üzüldü, birbirlerini suçladı. On yıllarca tartışılan bu konuları tekrar açmanın bir faydası yok dolayısıyla. Bu bölünmenin her iki tarafı üzmesi hoş bir durum olmamıştır elbette. Ama iyi tarafından bakacak olursanız, dünyadaki 2 farklı Masonik anlayışı uluslararası areneda temsil eden iki güçlü Masonik yapı oluşmuş oldu.

Gereksiz tartışmalara yol açmamak için yazdım, uzun olduğunun farkındayım. Bu yüzden soruyu hatırlatayım:

"1909 yılında liberal bir Masonik yapı olarak kurulan HKEMBL (o dönemdeki adıyla Maşrıkı Azami Osmani) neden Muntazam Masonluğa yönelmeyi tercih etti?"


« Son Düzenleme: Aralık 11, 2020, 10:08:32 öö Gönderen: Caliper »
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Aralık 12, 2020, 04:18:48 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 322
  • Cinsiyet: Bay

Forumun amacı, masonluğun masonlar tarafından anlatılması. Ancak haricilerin de buna istekli olması gerekir. İstekli olmayan kişi ya da kişilere ne anlatsanız faydasız.

Sayın Caliper ve Anarchosa dışında forumda aktif masonda yok gibi artık. Bu nedenle bilgilendirme isteğiniz ve araştırmaya sevketmeniz şahsım adına çok kıymetli. Bu nedenle teşekkür ederim.

Ben varım diyorum :)

Sorunun cevabını biliyorum sanırım bu nedenle biraz bekleyeceğim. Araştırma yapacakların Ekrem Tok ve Necdet Egeran isimlerinden yola çıkmalarını ve Konsekrasyon Töreni ne demektir araştırmalarını öneririm.

İsmi geçmişken Ekrem TOK'un ''Manevi Silahlanma'' isminde bir kitabını okumuştum. Manevi Cihazlanma Derneğinin baskısı.

Çok değişik gelmişti.
İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil prensipleri ve inançlarıdır.   A. Einstein


Aralık 12, 2020, 10:33:46 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

1929’ da Geleneksel Masonlugun Muntazamlik Kriterleri ilan edildi.

“Uyanmadan sonra herseyde bir uyanma oldu” denilmistir bir roportajda. Avrupa ve ABD ile siki temasi olan uyeler, Masonlugu kaynaginda incelemeye baslamislar ( veya incelemislerdi) ve Turkiye Masonlugunun duzenli olmadigini tespit etmislerdi. Bunun aci tecrubesi de yurtdisina cikan uyelerin ziyaret icin caldiklari kapilarin onlarin yuzune kapanmasi oldu. Bu tespitlerden birisi de orgutlenmenin asagidan yukariya olmasi gerekirken yukaridan asagiya olmasidir. Bu uyanmanin etkisini 1957 Yuksek Konsey ile yapilan anlasmada da goruyoruz.

Bu arada dunya uzerinde Geleneksel Masonlugun, 1929’da ilan edilen Muntazamlik kriterlerini de iceren prensiplerini tatbik eden obediyanslarin uye populasyonu yaklasik olarak birbirine kardes diyen 6 milyon insandan olustugu da biliniyordu. Buna karsin Fransa Buyuk Dogusu’ nun basini cektigi Liberal Masonluk uye populasyonu az idi. Fransa’nin 3. Cumhuriyet doneminde Liberal Masonluk politika ile ic ice olmustur. Bu arada niceliksel buyume ile basari arasindaki fark ve iliski uzerinde dusunmege degerdir.

Butun bu tespit ve etkenler HKEMBL nin Geleneksel Muntazam Masonluga yonelmenin tercih sebepleridir.

Diye dusunuyorum, okuduklarima dayanarak.



Aralık 12, 2020, 10:45:10 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay

Forumun amacı, masonluğun masonlar tarafından anlatılması. Ancak haricilerin de buna istekli olması gerekir. İstekli olmayan kişi ya da kişilere ne anlatsanız faydasız.

Sayın Caliper ve Anarchosa dışında forumda aktif masonda yok gibi artık. Bu nedenle bilgilendirme isteğiniz ve araştırmaya sevketmeniz şahsım adına çok kıymetli. Bu nedenle teşekkür ederim.

Ben varım diyorum :)

Sorunun cevabını biliyorum sanırım bu nedenle biraz bekleyeceğim. Araştırma yapacakların Ekrem Tok ve Necdet Egeran isimlerinden yola çıkmalarını ve Konsekrasyon Töreni ne demektir araştırmalarını öneririm.

İsmi geçmişken Ekrem TOK'un ''Manevi Silahlanma'' isminde bir kitabını okumuştum. Manevi Cihazlanma Derneğinin baskısı.

Çok değişik gelmişti.

Sayın burakc'ye katkısından dolayı teşekkür ederim.

Aslına bakarsanız, bu forumda Masonluk ile ilgili forumda birçok şey paylaşılmıştır yıllar boyunca. Zamanla forumda konuşulan konular bir kısır döngüye girmiştir; aynı konuda onlarca başlık, aynı sorular. Öncelikli olarak araştırma yapıp, okuyup sonra soru soran veya paylaşımda bulunan üye sayısı oldukça düşmüştür.

Benim sorum 1965 olayları öncesine aittir. İntizama yönelme fikri nerden çıkmıştır? HKEMBL neden böyle bir karar almıştır?
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Aralık 12, 2020, 10:54:20 öö
Yanıtla #4
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay



Bu arada dunya uzerinde Geleneksel Masonlugun, 1929’da ilan edilen Muntazamlik kriterlerini de iceren prensiplerini tatbik eden obediyanslarin uye populasyonu yaklasik olarak birbirine kardes diyen 6 milyon insandan olustugu da biliniyordu. Buna karsin Fransa Buyuk Dogusu’ nun basini cektigi Liberal Masonluk uye populasyonu az idi. Fransa’nin 3. Cumhuriyet doneminde Liberal Masonluk politika ile ic ice olmustur. Bu arada niceliksel buyume ile basari arasindaki fark ve iliski uzerinde dusunmege degerdir.

Butun bu tespit ve etkenler HKEMBL nin Geleneksel Muntazam Masonluga yonelmenin tercih sebepleridir.

Diye dusunuyorum, okuduklarima dayanarak.

Üye sayısı o zaman için tercih nedenlerinden birisi olabilir. Ama sadece birisi.

Başka nedenler var mıdır?


1929’ da Geleneksel Masonlugun Muntazamlik Kriterleri ilan edildi.

“Uyanmadan sonra herseyde bir uyanma oldu” denilmistir bir roportajda. Avrupa ve ABD ile siki temasi olan uyeler, Masonlugu kaynaginda incelemeye baslamislar ( veya incelemislerdi) ve Turkiye Masonlugunun duzenli olmadigini tespit etmislerdi. Bunun aci tecrubesi de yurtdisina cikan uyelerin ziyaret icin caldiklari kapilarin onlarin yuzune kapanmasi oldu. Bu tespitlerden birisi de orgutlenmenin asagidan yukariya olmasi gerekirken yukaridan asagiya olmasidir. Bu uyanmanin etkisini 1957 Yuksek Konsey ile yapilan anlasmada da goruyoruz.


1929'dan önce UGLE Türk Masonluğunu tanıyor muydu?
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Aralık 12, 2020, 10:57:12 öö
Yanıtla #5
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay

1929’ da Geleneksel Masonlugun Muntazamlik Kriterleri ilan edildi.

“Uyanmadan sonra herseyde bir uyanma oldu” denilmistir bir roportajda. Avrupa ve ABD ile siki temasi olan uyeler, Masonlugu kaynaginda incelemeye baslamislar ( veya incelemislerdi) ve Turkiye Masonlugunun duzenli olmadigini tespit etmislerdi. Bunun aci tecrubesi de yurtdisina cikan uyelerin ziyaret icin caldiklari kapilarin onlarin yuzune kapanmasi oldu. Bu tespitlerden birisi de orgutlenmenin asagidan yukariya olmasi gerekirken yukaridan asagiya olmasidir. Bu uyanmanin etkisini 1957 Yuksek Konsey ile yapilan anlasmada da goruyoruz.



Veya başka bir soru sorayım: UGLE muntazamlık kriterlerini ilan etmeden önce Fransız Büyük Doğusunu tanıyor muydu?
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Aralık 12, 2020, 11:08:23 öö
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Baska bir neden soylemek gerekirse soyle derim:

- Uyelerine daha genis ufuklar sunmak, yani uyelerinin ziyaret edebilme ve etkilesim alanini maksimum duzeye cikarmak, ve
- Bagimsiz olma ve politikadan arinmis olma.

Sezdigim kadar bunlar daha da cogaltilabilir.

1929 da ve oncesinde Turk Masonlugu ve Fransa Buyuk Dogusu UGLE tarafindan taninmiyordu. UGLE ile FBD ( GOF) arasindaki iliski ( taninma) pozitivizmin etkisinde olan Fransa nin masonik alemde de etkisini gosterdigi icin 1877’de kesilmistir ve UGLE tarafindan gayri-muntazam ilan edilmistir.   


Aralık 12, 2020, 11:13:25 öö
Yanıtla #7
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay


- Bagimsiz olma ve politikadan arinmis olma.


Bunu da cevaplardan birisi olarak kabul ediyorum.  Ama devamı var.

Sayın midyad'ta da teşekkürler bu arada ilgisi ve araştırmaları için.
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Aralık 12, 2020, 11:22:21 öö
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Forum, siz, sayin ANARCHOSA ve sayin diger uyelerin paylasimlari benim icin degerlidir, onun icin formu canli tutmak yolda hareket halinde olmamiza yardimci oluyor. Tekrar tesekkurler.


Aralık 13, 2020, 02:09:22 ös
Yanıtla #9
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay

İki gün geçmiş başlığın üzerinden, sanırım daha fazla katılım olmayacaktır.

HKEMBL'nin intizama yönelmesini konuşurken, sadece 1948-1970 arasını incelemek eksiklik olur.

1861 yılında kurulan Şûra-ı Âli-i Osmanî, 1869’da ABD Güney Jürisdiksiyonu tarafından kabul ve tasdik edilmiştir, yani muntazam bir kurumdur.

Osmanlı topraklarında milli bir Büyük Loca kurma çabalarından İngilizler, İtalyanlar ve Fransızlar da haberdardı. Ama Fransızlar ve İtalyanlar, Osmanlı'da milli bir Büyük Loca kurulmasındansa kendi kurdukları ve kendileri bağlı bir Büyük Loca oluşturulmasını savunuyorlardı. Hatta İtalyan Obediyansına bağlı Bizansiyo Risorta Locası Üstadı Muhteremi Nicole Forti, İstanbul'da bir Büyük Loca bile kurmuştur, fakat kabul görmemiştir. Ingilizler ise UGLE'den berat alan bir milli Büyük Loca kurulmasını savunuyordu. Ama dönemin şartlarında bu görüş de çok kabul görmedi.

Diğer bir husus, muntazam bir Büyük Locanın olmanın en önemli kriterlerinden birisi "Tanrı" inanının olmasıydı. O zaman kurulan "Osmanlı Büyük Doğusunun" ve devamı olan "Türkiye Büyük Doğusunun" tüzüklerinde böyle bir zorunluluk yoktu. Ama işleyişe baktığınız zaman, Türk Masonluğu her zaman tasavvuf ile iç içe olmuş, Bektaşilikten etkilenmiş, maneviyata ve Tanrı inancına önem veren bir kurum olmuştur.

Diğer bir husus da; dünya Masonluğundaki gidişat ve ilerleyiş ile Türk Masonluğundaki gelişmelerin paralelliğidir, keza dünyadaki jeopolitik değişimdir. 1950'li yıllara baktığımız zaman, 2. Dünya Savaşı bitmiş, savaşın kazananı Batıda İngiltere ve ABD olmuştur. Buna bağlı olarak Türkiye'deki siyasi yapı değişmiş ve çok partili sisteme geçilmiştir. Savaşın bir diğer kazanını olan Stalin liderliğindeki Sovyetler, Avrupa'da ve Kafkasya'da iyi güçlenmiştir, bu güçlenme Stalin'de o kadar zafer sarhoşluğuna neden olmuştur ki, Brest Litovsk Barış Antlaşması'nda  Osmanlı'ya Rusya'nın fazla toprak verdiğini ve bir takım toprakların iadesini iddia edecek düzeye gelmiştir. Bu nedenlerden dolayı, o yıllarda iktidar olan Demokrat Parti, yüzünü iyice Batıya dönmüştür.

Dünyanın ve Türkiye'nin jeopolitik yapısında olan bu kadar büyük değişimler elbette ki Türk Masonluğunu da etkilemiştir. Yıllardır bir takım çevrelerce dillendirilen muntazamlık artık HKEMBL'nin önemli hedeflerinden birisi haline gelmiştir.

Muntazam Masonluğun önemli kriterlerinden bir tanesi de din ve siyasetin Localarda konuşulmamasıydı. Osmanlı'da okuyan ve iyi eğitim almış kesim oldukça azdı. Masonlar da üyelerini bu okumuş ve iyi eğitim almış kişiler arasından seçiyorlardı. Aynı zamanda bu kişiler ülke yönetiminde de yer aldıkları için ister istemez siyaset ile iç içeydiler. Bu durum, farkında olmadan Türk Masonluğuna büyük zararlar vermişti.

En son değinmek istediğim nokta ise, Muntazam Masonlukta, ilk 3 derecenin şartsız olarak bağımsız olması, başka bir Masonik örgüt ile üst-ast ilişkisinin olmamasıdır. Şunu unutmamak gerekir ki, Yüksek Şuralar, Türk Masonluğunun kurulmasında ve ilerlemesinde büyük rol oynamıştır. Maşrık-ı A'zami Osmani'yi kuran Osmanlı Yüksek Şurasıdır. 1948'de Locaları uykudan uyandıran Yüksek Şuradır. Ama Büyük Loca ve Yüksek Şura ilişkileri her zaman bu kadar olumlu ve tarafsız olmamıştır. Az önce dediğim gibi intizama yürüyüşü sadece 1948-1970 arasında incelersek büyük hataya düşeriz. !930'lu yıllarda Yüksek Şura ile Büyük Loca yönetimi arasındaki problemler o kadar artmıştır ki, zamanın Hakim Büyük Amiri Servet Yesari "Büyük Localar, Yüksek Şuranın zadeleridir" demiştir. Dolayısıyla Yüksek Şura ve Büyük Loca ilişkilerinin düzenlenmesinde intizam önem arz etmekteydi.

* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.