Abdest-Namaz-Salat
Yüzyıllardır,Kuran'ın değişmeyen tek kutsal kitap olduğunu savunarak toplumca öğünürüz.Nitekim,Kuran'ın değişmemesi,İslam anlayışının da değişmediği anlamına gelir.
İşin aslı öyle değil...
Belki Kuran değişmemiştir;ama,Kuran'da olmayan birsürü hüküm İslam geleneğine sokuşturulmuştur.Bu durumda Kuran değişse ne olur,değişmese ne olur.
Din alimi,ulema sıfatıyla bilinen şahsiyetler bu geçersiz hükümleri,ya Kuran'ın hükmü diye,yada resul Mhammedin hadisi olarak müslümanlara yutturmuşlardır.
Bizim kullandığımız referans,doğal olarak Kuran'ı Kerimdir.Çünkü,hadislerin çok büyük bir kısmının gerçek kaynağı bilinmediği gibi,Hz.Muhammedin Kuran'da yer almayan bir hükmü kendi iradesiyle dine yerleştirme yetkisi de kabul edilemez.Sonuçta,kendisi sadece elçidir.
Bütün din alimlerini art niyetli olarak eleştiremeyiz.Bazıları anlamakta zorlandıkları hükümleri;kendi düşünceleri doğrultusunda yorumlamışlar,bu yorumlar zaman içinde yorumlayanın iradesi dışında,bazı istismarcılar tarafından kaynak göstermek yoluyla dine, hüküm olarak yerleştirilmiştir.
Kuran,abddest alma gerekliliği oluşturan durumlarla,abdestin nasıl alınması gerektiğine dair yöntemleri açıkca ve detaylarıyla anlatmıştır.Dolayısıyla,Kuran'ı araştıran samimi bir inanan başkasının önerisine gerek duymadan abdestin nerede ve nasıl alınacağını kolaylıkla öğrenebilir.
Ne yazık ki,aynı durum namaz ibadeti için geçerli değildir.
Doğrusu,Kuran'da namaz kılınması yoluyla ibadetin gerçekleştirilmesine yönelik herhangi bir telkin yoktur.
Nitekim,Kuran'da namaz diye bir deyim bile yoktur.İbadetin gereği olarak müslümanlara,"Salat edin"der.
Salat ise Arapça da "Dua"anlamına gelir.Vakitlerine yönelik işaretler vardır,ama bu namaz kılınacağına dair bir hüküm değildir.
Ulema taifesi,ne yapar eder salat ı namaz olarak dine yerleştirir.
Gerekçelerini,kaynağı belli olmayan hadislere yüklerler ve Hz.Muhammed'in,ibadetini namaz kılarak gerçekleştirdiğini kanıt göstererek,bütün müslümanların aynı yöntemi benimsemelerini dayatırlar.
Peki,Hz.Muhammed niçin namaz kılmıştır ?...
Namaz ritüeli;İslam'dan önce,Sabii'likte ve Zerdüşlük'te de kullanılmıştır.Tıpkı,abdest ritüeli gibi...Kıyam,rüku ve secde ritüelleri tıpkı bu dinlerde olduğu gibi budizmde de kendisini göstermektedir.
Dolayısıyla,Hz.Muhammed'in namaz kılması kadar doğal birşey olamaz.Çünkü resul Muhammed,İslam'ı ifşa etmeden önce,Kuran'da hak dinler arasında sayılan Sabii dinine mensuptur;çocukluğundan beri Tanrı olarak benimsediği kudrete bu şekilde ibadet etmiştir.
Ayrıca Kuran'da,ibadet esnasında okunacak dualar veya ayetlerle ilgili bir hüküm de yoktur.Bu anlayışta sokuşturulanların arasındadır.
İnanan bir kimse,ibadet ederken ve yakarırken niye inandığı kudretin söylemlerini "O"na tekrar etsin ki ?...
Akıl,bunu kabul eder mi ?...
Etmez !...
Öyleyse;ne Tanrı,ne Kuran,nede İslam kabul eder.
Onlar da Kabul etmez !...
Ben de kabul etmem !...
Saygılarımla