Recm konusu ile ilgili olarak.
Kur’an-i kerimin hicbir kelimesi ya da harfi bile degisiklige ugramadan bize kadar geldigi konusunda İslam alimleri arasında gorus birligi vardir. (Suyuti- Itkan, I/76) Hatta Kur’an’ın Sure ve ayetlerinin sayısı ve tertibi dahi vahiy ile tespit edilmiştir. Cebrail as vahyi getirir Efendimiz'e okur. Daha sonra da hangi ayetin nereye konulacagini, hangi sure icinde yer alacagini Cibril-i Emin soylerdi Hz Peygambere.Her Ramazan ayinda da Cebrail ile Hz Peygamber karsilikli birbirlerine o yila kadar nazil olmus olan Kuran ayetlerini bastan sona okuyarak adeta teyid ederlerdi. (Ibn Hacer, Fethh-ul Bari, IX/42)
“Suphesiz ki, Kur’an’i biz indirdik ve onu koruyan da biz olacagiz” (Hicr, 15/9) mealindeki ayette Kuran'in butun ayetlerinin kelimesi kelimesine korunduguna dair bir guclu teminattir.
Bunlari neden anlatiyorum. Cunku recm ile ilgili olarak Kuran'da olmadigi halde varmis gibi uydurulmus bri kac garip rivayet var. Bunlardan biri: Hz. Aise’den gelen rivayet digeri ise Hz Omer'den gelen rivayettir.
Hz Aise guya diyor ki " “Recim ile ilgili ayet ile, on defa sUt emmekle sut akrabaligi olacagini bildiren ayet de Hz. Peygamber (a.s.m)’e vahiy edilmisti. Bunlar biri kagitta yaziliydi ve benim karyolamin altinda duruyordu. Hz. Peygamber(a.s.m)’in vefati sirasında, biz onunla mesgul iken, evcil bir hayvan tarafindan yenmisti” (Ahmet b. Hanbel, VI/269; ibn Mace, Nikah, 36).
Şimdi bu rivayeti değerlendirelim:
1) Hz. Peygamber(a.s.m)’e inen butun ayetler vahiy katipleri tarafıindan yaziyla kaydediliyorken ve ustelik Hz Aise vahiy katibi bile degilken nasil oluyor da Hz Peygamber'in bilmedigi bir ayet gizli kalabiliyor ve evcil bir hayvan yokedebiliyor?
2) Ayni Aise baska yerde de soyle soyluyor :(Zeynep bin Cahs'in Efendimiz'e vahiy tasdikiyle nikahlanmasi hadisesi) “Eger Hz. Peygamber (s.aw) Kur’an’dan bir sey gizleseydi ‘Ey Muhammed! Hani bir zaman Allah’in nimetlendirdigi ve senin de kendisine nimet verdigin (hurriyete kavusturdugun) kimseye: “Esini yanında tut, Allah’tan kork” diyordun. Fakat Allah’ın acıga vuracağı seyi, insanlardan da cekinerek içinde saklıyordun’(Ahzab,33/37) ayetini gizlerdi” (Ahmed b. Hanbel,VI/266)
3) Hz Aise madem recm ayetinin evcil bir hayvan tarafindan yendigini iddia ediyor, o halde Kur’an’in uc donemde yapilan cemi esnasinda Aise’den bu konularda neden bir ses cikmamistir.? Kayboldugu soylenen ayetler hakkinda bilgi vermemesi dusunulebilir mi? Halbuki onun bu konuda bir sey dedigine dair hicbir tarihi kayit yoktur.Kaldiki hem vahiy katipleri hem de hafiz olanlarin icinde bulundugu Kur’an’i toplama heyetinde hic kimsenin boyle bir noksanligi fark etmemesi mumkun degildir.
İkinci uyduruk rivayet de Hz Omer'den gelen acayip bir rivayet. Muslim’in İbn Abbas’tan yaptıgı rivayete gore Hz. Omer soyle demistir: “Allah, Muhammed’i hak ile gonderdi. Ve ona Kitabı vahiy etti. Ona vahiy edilen seylerden biri de recim ayetidir. Biz bu ayeti okuduk, anladik. Aklimiza koyduk. Hz peygamber recmetti. Ondan sonra biz de recmettik. Korkarim ki, uzun bir zaman gectikten sonra, birileri kalkip ta; biz Allah’in kitabinda recim ayetini gormuyoruz, diyecek ve boylece Allah’ın vahiy ettigi bir farizayi ihmal ederek dalalete dusecekler. Halbuki, zina eden evli her erkek ve kadinin recmedilmesi hususu Allah’ın kitabinda vardir. Yeter ki bu fiil, sahitlerle veya gebelikle yahut da sucu itiraf etmekle sabit olsun” (Muslim, Hudud, 4).
1)Bu zayif ve uyduruk rivayet oyle mantik disi ki, guya recm ayeti nazil olmus, Hz Peygamber'de bu ayetle amel ederek bir kac tane recm haddi uygulamistir.!
2) Rivayetlerde gelen Recim ayetinin metni farklilik gostermektedir. Bu ise, bu metnin ayet olma ihtimalini zayiflatiyor.. Arapcayi bilen bir kimse, bu metinlerin -bizzat Kur’an’da gecen “Allah alimdir Hakimdir” gibi ifadelerin disinda Kur’an’in ayetlerine hic benzemedigini gorecektir. (Hadis rivayetinin metni icin Ahmed b. Hanbel, V/132,183; ibn Mace, Hudud, 9; Hakim, el-Mustedrek, IV/359 bakilabilir)
3) Bu rivayetin metninde gecen “seyh/seyhet” kelimeleri yasli erkek ve yasli kadin demektir. Bu kelimelerin anlamina gore, evli olsun, olmasin, kirk yasini gecenler/yani yasli olanlar zina ettikleri takdirde recim cezasini gorurler. Yaslari kirkin altinda olanlar -yasli sayilmadiklarindan- yine evli olsun olmasin yalnız yuz degnekle cezalandirilir. Oysaki bu uyduruk rivayet ise, recim cezasini yasli olsun, genc olsun, evli olan herkes icin gecerli oldugunu ifade eden pek cok sahih hadislerin ve cumhur-u ulemanin kabul ettigi goruslerine tamamen ters dusmektedir . Unlu fikih alimi Cezeri gibi alimler bu tur rivayetlerin dogru olmadigini savunmuslardir.(Cezerî,IV/258-259)..
Netice itibariyle gerek Aise'den gelen gerek Hz. Omer'den gelen rivayetlerde de gectigi gibi Kuran ayetlerinin eksik oldugu yorumunu yapamayiz belki lafzi mensuh hukmu gecerli olabilir ancak Hz Peygamber'den rivayet edilen mutevatir bir hadis senedi yoktur bunu destekleyen.
Kuran'da recm degil celde zikredilir. Celde bekar zanilere uygulanan 100 sopa cezasidir. (Kutub-i Sitte, Prof. Dr. Ibrahim Canan)
Simdi buraya kadar olanlar recm ayetinin Kuran'da olmadigi ile alakaliydi. Hz. Peygamber/den gelen sahih bir cok rivayette ise evli olanlarn zina sucu sabit oldugu takdirde cezalarinin recim olduguna dair pek cok sahih hadis soz konusudur. Cumhur ulemanin gorusu de bu yondedir.Ancak recm uygulamasinin gerceklesmesi icin
1) Ortada bir Islam devletinin olmasi ve buna yerel yonetimin onay vermesi
2) Zina eden kadin ve erkegin ikisinin de suclarini hic bir baski altinda olmadan itiraf etmeleri
3) Zina eden kadinin itirafi ile birlikte o halvet durumunu gorduklerine dair 4 salih sahitin hazir bulunmasi.
4) Kadinin hamile oldugu anlasilirsa uygulanmaz.
Simdi yukaridaki sartlara gore Islam devleti olan bir ulkede, bir kadin kendi rizasi ile gidip yerel yonetime (belediye , vali, kaymakam vs ne ise) kendisinin recm edilmek istedigini soylerse (ki bu cok nadir rastlanan bir durum olmakla birlikte milyonda da olsa Allah'a hesap verememe endisesiyle samimi bir kul oldugunu gostermek icin itiraf eden kadinlar olabilir ki tarihte de olmustur.Burada itiraf etmeyen kadinlarin Allah tarafindan affedilmedigi anlasilmamalidir. Samimi bir tevbe ile Allah butun gunahlari affedicidir (Zumer -58) Ancak kadinlar arasindan herseye ragmen kendi kendisini affedemeyip boyle bir cezanin kendisine uygulanmasini isteyenler cikabilir. Herkesin kendi yaraticisini anlayisi, tanimasi, hesap verme mulahazasi ayni olacak diye bir sart yok. Size tatli gelen caniniz, ona gore gunahindan temizlenme olarak gelebilir...Bu ayni Hz Ibrahim'in oglunu kurban etmek isterken ki yaraticisina karsi gosterdigi sadakat ve guclu imanin bir tezahurudur.
Yine sartlardan olan zina eden kadinla erkegin 4 kisinin gormesi de neredeyse imkansizdir. Kim 4 kisinin gozu onunde zina eder ki?
Gelelim bazilarinin ikide bir Hz Peygamber bizzat hayat-i seniyelerinde uygulamistir dedikleri recm haddi hadiselerine. Evet, recm cezası Hz. Peygamber tarafindan bir kac kisiye uygulanmistir. Ne var ki bunlardan erkek olan Maiz ibnu Malik el-Eslemi (radıyallahu anh) bizzat gelerek, Hz. Peygamber (a.s.a)'e zina yaptigini itiraf etmistir. Dikkat buyurun, Sefkat Peygamberi Resulullah, onu uc sefer reddeder.Gidip Allah'tan af dilemesini saliklar. Maiz dorduncu sefer muracaat ederek zina yaptıgini beyan edince, yakinlarina: "Bunun aklinda bir eksiklik var miydi?" diye sorar. "Yoktu!" cevabini alinca recmedilmesini emreder ve recmedilir.
Kadin olarak da Gamidiyye (r.a) recmedilmistir. Bu da kendisi gelip Hz. Peygamber'e "Ey Allah'in Resulu, beni temizle!" diye itirafta bulunmus, Resulullah onu: "Git!" diye geri cevirmis, ancak o, ertesi gunu tekrar gelip hamile oldugunu da belirtmistir. Resulullah cocugunu dogurmasını soylemis, dogumdan sonra gelince "sutten kesilinceye kadar" muhlet vermis, cocuk sutten kesilince tekrar gelen kadinin recmedilmesini emretmistir. Bu arada bu hadisede Allah Resulu (s.a.s) kadinin bu durumunu ahaliya ifsa etmemis, bilakis gizli turmus ve kadin olur ki bu uygulamadan vazgecer diye once 3 defa reddetmis, sonra hamile oldugunu ogrenince dogumdan sonra, terkar gelen kadina sutten kesilince gel diyerek kadina dusunme ve kararindan donme suresi vermistir. Hal boyleyken kimse burada Resulallah'i suclama hakkina sahip degildir.
Gamidiyye ile ilgili rivayette Halid ibnu Velid'in attıgi tasin kadinda actıgi yaradan yuzune kan sicrayinca, Halid kadina kufreder. Ancak Hz. Peygamber mudahele ederek:
"- Yapma! Ruhumu kudret elinde tutan Zat-ı Zulcelal'e yemin olsun, o oyle bir tevbede bulundu ki, oylesini alısveris sahtekarları yapsaydi affa ugrarlardi" buyurur. Kadinin cenaze namazini kildirir ve defnedilir.
Yine ayni sekilde yahudilerin muracaatı uzerine, Hz. Peygamber (a.s.a) zina yapan bir Yahudi ciftine de, onlarin kendi kitaplarindaki hukme gore recm tatbik eder.
Muhabbetle