Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Eğitim(in değişmesi) şart - TED Kolejin'de büyük skandal  (Okunma sayısı 7251 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 03, 2010, 10:57:47 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Biricik yeğenim, şuan 5. yaşından gün aldı doğduğundan beri hangi kreşe, hangi anaokuluna, hangi ilk okula gitsin diye kafa patlatıyoruz, hangi dil(ler) de cabası. Kreş bitti şimdi, anaokuluna başlayacak, okula kabul edildi biz de aşağıdaki gibi havalara uçtuk. Nedeni ise, verdiğimiz okulun ilkokuluna kayıt yaptırmak için anaokulundan başlamak zorunda çünkü öğrenciler anaokulundan direk ilk okula geçiyor ve mevcut kapasite doluyor.
Öğrenci alımı ise 45 dakika sürüyor, birebir görüşüyorlar. Tekrar belirtiyorum yeğenim 5. yaşından gün aldı.


Eğitim(in değişmesi) şart

Üç yaşındaki kuzenim Peri, Almanya'daki dört gözle cevap beklenilen yuvaya girince, evde bir kutlama yaşandı.

Ben böyle bir kutlamayı, mesela Boğaziçi Üniversitesi'ne girdiğimde yaşamıştım. Fakat, bir anaokuluna kabul edilmekte bu kadar heyecanlanılıcak ne var? ‘Aa, olur mu?' dediler. “Eğer bu anaokuluna girerse, en güzel okullara devam edicek. Eğer buna kabul edilmeseydi, hiç o okullara gidemeyecekti.” Hmm, ilginç diye düşündüm, demek üç yaşa kadar geri çekmişler o ‘çizgi'yi. Hani, ‘hayatta önce şu olur, sonra bu, sooonra o' çizgisini. Sanki hayat lineer gibi yapan çizgi. Bize her şeyin bir sırası olduğunu ve birini bitirmeden öbürüne başlayamayacağımızı salık veren çizgi. Ted'de, Ken Robinson'un konuşmasını izlediğimde, aynı örneği vermesine çok şaşırdım. O da, ‘anaokulu kolej demektir' sloganlı yeni dünyaya karşı. Üç yaşındakiler sıraya girip, görüşmeye alınıyorlarmış. Evet ÜÇ! Adam, müthiş dalga geçiyo tabi... Diyo ki üç yaşındaki bir insanın cv'sine bakıp ne diyebilirsin şunu mu?: Hmmm, tam 36 aydır hayattasın, VE  BU MU YANİ SADECE  YAPTIĞIN? Bir şey başaramamışsın! Üstelik ilk 6 ay sadece süt emmişsin!
Oysa ki hayat lineer değil. Hiç olmadı. Olmuş, boylu boyunca yatan geçmişler bile düz değil. Zaman, hiç öyle gitmedi. Bir basamaktan öbürüne doğru, gide gide bir yere varılmadı. Bir yere varıldıysa, hep beklenmedik yerlere basmaktan oldu. Hayat organik. Birbiri içine geçik, iç bükey, dış bükey, kare kare... Ama asla düz değil! ‘Anaokulu anaokulu demektir!  3 yaş, 6 yaşın yarısı değildir.' diyo Ken Robinson. Eğitim sistemi eskidi. Bugünkü dünya çok değişik ve dünyanın bütün eğitim sistemleri, tabi ki Türkiye'deki de, eski bir mantrayı tekrarlıyor. Artık lafı edilmez cümleler, hiçbir yeri aydınlatmaz ışıklar, hiçbir kapıyı açmaz ağır anahtarlar taşıyor ceplerinde.

Tıpkı, bugün bir teenager'in saat takmaması gibi, değişen birçok mental aksesuvar ve yeni oyuncaklarla donatılmalı eğitim. (bugün teenager olan biri, saat denilen ve kola takılan şeyi fazla ‘tek fonksiyonlu' buluyor. Sadece zamanı gösteren bir şey, çok sıkıcı ona göre!) Aynılaştırmadan. Üniformalaştırmadan. Herkese her şeyi aynı hızda öğretip, aynı derecelerle, aynı kolejlere sürmeden. Hayalleri, hayalet avcıları filmindeki gibi, bir kutuya yakalamadan. Ama en önemlisi, yaratıcılığı öldürmeden. Ken diyor ki: Bugünkü eğitim yaratıcılığı öldürüyor! Çünkü doğru ve yanlışı empoze ediyor. Çocuğun yaptığı, kimseye zarar vermeyen bir şey, nasıl ‘yanlış' diye damgalanabilir? Konu uzun, çok yazabilirim, ama küçük bir örnekle bitireyim, oradan ne demek istediğimi anlarsınız:

Beş yaşındaki küçük kız, kağıda resim çizmektedir. Öğretmen yanına sevecenlikle gelir ve sorar:

- Ne çiziyorsun?

- Tanrı'yı...

- İyi de Tanrı'nın neye benzediğini kimse bilmiyor!

- İyi ya, bir dakikaya öğrenicekler!
 
Kaynak: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=14889933&yazarid=113&tarih=2010-05-31


TED KOLEJİ'NDE BÜYÜK SKANDAL

Elalem 27 Mayıs darbe mi, devrim mi, onu tartışıyor. Tam tamına elli yıl sonra.
Bu sıralarda Türkiye’nin en “güzide okulu” olma yolunda dev adımlar atan, Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük kampüsünü kuran Türk Eğitim Derneği’nin Polatlı kampüsünde tuhaf şeyler oluyor.
O sabah, TED Polatlı Koleji Lise Müdürü Aynur İmre, “arama” yapılması talimatı veriyor.
Elli yıl önce benim başıma da gelmişti böyle şeyler: Arama... Üzerinizde yasak bir şey yoksa bile ürkersiniz. Hani olur ya, biri cebinize bir şeyler komuştur...
Çocuk aklı işte.
Aramayı bizzat gerçekleştiren Aynur İmre, doğal olarak, okulda bulundurulması daha önceden yasaklanmış olan cep telefonu, i-pod dinleyiciler, MP3’lere geri verilmek üzere el konuyor.
Olayın bundan sonrası zaten “okullara şenlik”.
Okul Müdürü Aynur İmre, öğrencileri okul lobisinde topluyor.
Kız –erkek öğrencilerin saçlarını gelişigüzel kesiyor.
“İnfazı” bizzat yapıyor. Daha da tuhafı, Aynur İmre saçları bizzat kesmeyi iş ediniyor. Arada bir dönüp öğrencilere, “nasıl, güzel kesmiş miyim,” diyor.
Alkış bekliyor.
Komediye bakar mısınız? Alkışlamayan öğrenciler bu kez “tehdit” altında.
Polatlı kaymakamının oğlu bir arkadaşıyla birlikte kendini dışarı atarak kurtarıyor.
Olay görüntülü olarak kaydediliyor.
Müdire Aynur İmre, aynı zamanda TED vakfı okullarının genel koordinatörü.
Yani oradaki öğretmenlerin işvereni...
Bir tek kişi müdire hanıma karşı çıkıyor, kendi kızı.
Sayıları yirmi kadar olan “yoluk” öğrenciler toplu halde ilçede bir berbere götürülüyorlar. Aynur İmre Hanım Odatv’nin sorularına, “Evet, diyor, okulumuzda böyle bir arama yaptık. Saçı uzun olan öğrencilerimizi berbere gönderdik, ulaşım ücretini de biz karşıladık. Ama size kim söyledi bunu?”
Birçok veli ve öğrencinin bu olayı çevresine anlattığı söyleniyor kendine.
Suskunluk...
Ardından “siyasi” bir açıklama: “Kolejimizin gelişmesini baltalamak için uydurulmuş hikayeler bunlar...”
Müdüre Hanım, saçı boyalı veya meçli kızların da saçını kesiyor. Kurallarına uyulmadığı gerekçesiyle kızların buluzunu, eteğini kesiyor.
Böyle bir Müdire yani...
“Talibanlara” bile taş çıkartacak kadar sert...
Pedagoji eğitimini Kabil’de almış gibi...
Türkiye’nin bir numarası olmaya soyunan ve hatta bu konuda kendini bir numara olarak gören TED kolejlerinin yönetim zaafı göstermemesi gerekir.
Değilse, “en büyüklük” yalnızca bina olarak kalır.

Kaynak: http://www.odatv.com/n.php?n=ted-kolejinde-buyuk-skandal--0306101200


Haziran 06, 2010, 06:10:45 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

        Ted Koleji'nde böyle bir olay yaşanmış olması üzücü.Okullarda yönetim insanların kendi kafasına uygulayabilecekleri bir şey olmaktan çıkmalı,sorunlu insanları müdür yaptığımız zaman böyle sonuçlar alıyoruz.
        Benim eğitim aldığım ilköğretim okulunda da hatırlıyorum,bir cuma günü İstiklal Marşı okunuyor,törendeyiz.İki arkadaş konuştu diye sınıf hocaları çocuklara tekme tokat girişmişti.Gerçi o sınıfın çocukları her gün dayak yiyorlardı ya...Ben de rehberlik öğretmenim tarafından saçımın kesilmesinden son anda müzisyenliğimi kullanarak ona odasında bir mini konser vererek kurtulmuştum.Sonuç olarak demek istediğim; okullarda şiddet,zor kullanma sanıldığından çok daha fazla boyutlarda..

       


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3508 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 15, 2007, 03:33:41 öö
Gönderen: Supeluta
0 Yanıt
2349 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2007, 12:09:53 öö
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2377 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2007, 12:24:15 öö
Gönderen: shemuel
5 Yanıt
4602 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2008, 03:26:13 öö
Gönderen: Original Life
0 Yanıt
2860 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2009, 03:34:41 ös
Gönderen: degas
3 Yanıt
8311 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2011, 10:34:49 ös
Gönderen: Prometheus
27 Yanıt
11514 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 18, 2011, 10:18:24 ös
Gönderen: khanjar
11 Yanıt
5464 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2012, 09:11:08 ös
Gönderen: NOSAM33
9 Yanıt
10311 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 13, 2013, 10:32:36 ös
Gönderen: Melina
3 Yanıt
2022 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2015, 12:28:08 ös
Gönderen: MEDUSA