Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: hür mason anlayışı  (Okunma sayısı 6554 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 20, 2008, 01:55:29 ös
  • Ziyaretçi

   Türkiye'de Yahudi Lobiciliği

 

Bugün İslam ülkeleri içinde İsrail işgal devletiyle en sıkı münasebetleri olan ülke Türkiye'dir. Öyle ki Türkiye İsrail'le ortak askeri tatbikat yapacak kadar ilişkilerini sıkılaştırmıştır. Türkiye'nin 54 adet F-4 Phantom 2000 savaş uçağı İsrail işgal devletindeki şirketler tarafından modernize edilmektedir. İlginçtir ki bu 54 adet savaş uçağının modernize edilmesini de içeren ve savaş sanayisiyle ilgili muhtelif ihalelerin İsrail şirketlerine verilmesine imkan sağlayan "Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması" hükümetin Refah Partisi'nde olduğu bir dönemde imzalanmıştır. Bunun sebebi Refah Partisi'nin hükümete gelmekle aslında iktidara gelememesiydi. Çünkü devletteki karar mekanizması hükümeti aşıyor, yerine göre halkın oylarıyla seçilmiş siyasi partilerin kurduğu hükümetler bile önlerine geleni kabul etmenin ötesinde bir şey yapamıyorlar.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin bu kadar gelişmesinin arkasındaki en önemli unsur Türkiye'deki yahudi lobiciliğidir. Bu itibarla Türkiye'deki yahudi lobiciliğinin geçmişinin ve bugününün gözden geçirilmesinde yarar görüyoruz. İşte bu dizi yazımızda bu konuyla ilgili birtakım özet bilgiler vermeye çalışacağız.

Türkiye'deki yahudi lobiciliğinin üç kanadı bulunmaktadır. Bunların birincisi bizzat yahudilerin oluşturduğu kanattır. İkinci kanat yahudi kökenden gelen ama Müslüman olduklarını söyleyen gerçekte ise yahudi kimliklerini koruyan ve yahudilerle irtibatlarını sürdüren kesimin oluşturduğu kanattır. Bu kanattan olanlara Dönmeler veya Sabetaycılar denmektedir. Üçüncü kanadı ise köken itibariyle yahudi olmayan ama birtakım çıkar hesaplarından veya benimsemiş oldukları anlayıştan dolayı yahudi kökenlilerle irtibat içine giren ve onların planlarına hizmet eden kimselerin oluşturduğu kanattır. Bu kanadı oluşturanların başında gelenler ise masonlardır. Fakat mason olmayanlardan da pek çok kimse kişisel çıkarlarından veya makam davalarından dolayı onlarla içli dışlı olmuş, onlara hizmet etmiştir.

Yukarıda söylediğimiz kanatlardan yahudi kimliklerini koruyanlar ve bu kimliklerini açığa vuranlar yani "yahudi olarak kalanlar" genellikle ekonomik alana ağırlık vererek kendilerini zenginleştirmiş ve paralarıyla başkalarını etki alanlarına çekmiş, onların kendilerine hizmet etmelerini sağlamayı başarmışlardır. Ama bu kesim çoğunlukla yönetimde fiilen görev almayı tercih etmemiştir. Bu kesimin yönetimde fiilen görev almak istememesi: "Türkiye'de yahudi kesim yönetime girmemiş, bunun yerine ekonomik alana ağırlık vererek lobi faaliyetlerini daha çok paranın sultasına dayanarak yürütmüşlerdir" şeklinde bir yanlış hüküm verilmesine sebep olmuştur. Oysa işin gerçeğinde yahudiler Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden buyana etkin bir şekilde yönetimde rol almış, oldukça üst makamlara kadar yükselmiş ve çoğu zaman da devlet politikasını belirleyici roller oynamışlardır. Ama bunu "yahudi" kimliklerini gizleyerek yapmışlardır. Yani bu işi yapanlar yukarıda sözünü ettiğimiz kanatların ikincisinden olanlardır.

Biz bu yazı dizimizde yukarıda sözünü ettiğimiz üç kanadın bu ilk ikisinden yani yahudi kökenli olanların oluşturduğu kanatlardan söz edeceğiz. Çünkü üçüncü kanat oldukça geniş bir ekseni oluşturmaktadır. Onlar ve faaliyetleri hakkında yeterli bilgi verebilmemiz için yazı dizimizi bir hayli uzatmamız gerekir.

Bugün Türkiye'deki mevcut hükümette Dışişleri bakanlığı görevini yürüten İsmail Cem İpekçi yahudi kökenli bir aileden gelmektedir. Bu aile Sabetaycı kesime mensuptur. Yani yahudi kimliklerini gizleyen ama bununla birlikte o kesimle ilişkilerini sürdüren kesime. Başbakan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in de Sabetaycı aileden olduğu bizzat bu kesime mensup yazar Ilgaz Zorlu tarafından dile getirilmiştir. Rahşan Ecevit'in eşi Bülent Ecevit üzerinde büyük bir etkisinin olduğunu, onun bütün kararlarını etkileyebildiğini bugün Türkiye'de bilmeyen kalmamıştır. Bu ikisi sadece örnek. Onlar gibi daha birçok kişi yönetimi doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etkilemektedir. Bu durum işaret ettiğimiz lobi faaliyetlerinin ne kadar etkin durumda olduğunu gözler önüne sermektedir.



sn. masonun alıntı yaptım dediği bu yazıyı forumun sabataycılık bölümünde buldum masonların yahudi hizmetinde bir toplum olduğu belirtilmiş  bu masonluğun her dine saygı anlayışına ters düşer bu yazıyı güvenilir bir kaynaktan mı aldığını sn masona sormak istiyorum ve kaynağını link olarak verebilir mi


Aralık 20, 2008, 02:56:18 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. saskin,

Su konuya bakmanızı öneririm

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=81.0

Saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4070 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2013, 01:58:29 ös
Gönderen: Leo - Franz
5 Yanıt
15661 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2008, 10:54:15 ös
Gönderen: Dino
3 Yanıt
7607 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2012, 05:12:02 öö
Gönderen: ruzber
6 Yanıt
13191 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2011, 12:35:12 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
2 Yanıt
5159 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2013, 04:22:40 öö
Gönderen: Waldow
6 Yanıt
5346 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2013, 10:30:57 öö
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
6110 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 08, 2013, 05:36:31 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
3071 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 29, 2013, 12:52:36 öö
Gönderen: onur
0 Yanıt
2580 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 03, 2013, 04:54:16 ös
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
5220 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2013, 06:09:23 ös
Gönderen: ADAM