Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Gazze'de insan kanı sudan ucuz mu?  (Okunma sayısı 15110 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 20, 2008, 01:20:49 öö
Yanıtla #20
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

1-idama karşı değilim. 5300 kişi sağ sol olaylarında ölmüştür.Bunların sorumlularıda cezalarını bulmuşlardır.

2-Ben Atatürk'ün düşüncelerini özümseyen bundan dolayıda yola taş koyanın boynu taşın altında kalır düşüncesini benimseyen bir kişiyim.Bu topraklar öyle kolay kazanılmadı.

3-aşağıda yazdığınız yazıyla ilgili bir şey sormak istiyorum.
Türkiye'de yaşıyan kürtler,çerkezler,lazlarda ulusal bir devlet olarak var olmak istiyorum derlerse bunda da bir yanlış yok mu?yani parçalansın dimi?


Ayrıca bizim türklük benliğini kuşanmamız müthiş bir şey iken arapların ulusal benliklerinin farkına varmaları ve arkadaşım ben bir ulusum ve osmanlının egemenliği altında olmak istemiyorum ben de bir ulusal devlet olarak var olmak istiyorum demesinde ne yanlış var? türk millyetçiliği iyi de arap milliyetçiliği mi tu kaka?


Nisan 20, 2008, 12:43:53 ös
Yanıtla #21
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. akyol,

devrim sürecinin uygulamalarının tartışılmasının bir gereği yoktur. Devrim, 1000.000 kişiyi de asabilir. Bu o süreçle ilgili bir şeydir. Devrimin hele ki Türk Devrimi gibi üstten gelmeci türünde bunun görülmesi de doğaldır. Ama doğal olmayan şey "evrim"i görmezden gelmektir. ilerlemenin evrimselliğinin inkarı, devrimin gerekliliğini de inkara götürür. devrim, evrimsel süreç içerisinde bir sıçramaya takabül eder. Devrimci mücadele iki aşamalıdır bunlar devrim - evrim aşamaları. Devrim aşaması kısa sürelidir. Bu aşamanın taktiği hücumdur. Evrim aşaması ise uzun olandır. Bu aşamada blinçlendirme ve sosyal psikolojk durumu yaratma evresidir. Marks-Engels devrim dönemine Fransız ihtilalinden ilham olarak Fransızca konuşma, evrim aşamasına ise Almanca konuşma derler. eğer hala devrim döneminin aşkınlığı içinde devlet yönetmeye çalışırsanız sonu felaket olur. Devrim döneminde konuştuğumuz dili artı evrim döneminde Türkçeye çevirmek zorundayızdır.

İdamda bu evrimsel süreçin bir gerekliliği olarak ortadan kalkmalıdır. Hala 1923 sonrası Türkiye korkusuyla idama evet demenin ve bu eveti de dünyanın en demokratik liderlerinden birisinin adının ve resminin arkasına sığınarak yapmanın sadece bir sağ kemalist sapma olduğunu düşünüyorum. siz de ne yazık ki bu "sağ sapma"dan fazlasıyla etkilenmişsiniz. Devrimci düşünce muhafaza etmez, muhafazakar olmaz. Kemalizm hele hiç muhafazakar değildir. Kendini belli sınırlar içine hapsetmemiştir. O Evrimcidir, devamlı ve kesintisiz devrim denilen şey budur işte, o yüzden altı oktan birisi devrimciliktir. ve ne yazık ki bu ilke tıpkı halkçılık gibi ortadan kaldırılmak unutturulmak istenmiştir bunda da başarılı olunmuştur. Kemalizmin bu sağ sapma anlayışı, 1923 sonras yaklaşık on yıllık dönemi yani kemalist devrim ve devrimin yerleşme dönemini kendine refere ederek bu noktadan bir adım ileri gitmeye, bu noktayı aşarak evrim sürecinde ilerleme isteğine büyük bir inatla karşı durmakta ve devrimci değil apaçık muhafazakar bir çizgi çizmektedir. zaten bu muhafazakar ve kalın çizgi güncelden uzak ve gelişimden ırak olduğundan dolayı geniş halk kitleleriyle buluşamamakta ve "sağ sapma kemalizm" bürokrat seçkinin ve siyaset bilimi açısından radikalitenin sınırları içinde kalmaktadır.

Uluslaşma süreci ve ulusla ilgili düşüncelerimi birinci sayfada aktardım. uzuna sayılabilecek bir yazı olduğu için belki okumadınız. Ama ulus-devlet gerke globalleşmenin ve gerekse yerel kültürlerin yeniden ön plana gelmesiyle birlikte bir sorun içindedir. Yine 3. sorunuzla ilgili cevabı Forumun hukuk başlığı altında paylaşıma sunmuş olduğum makalemde bulunabilir.

Bkz. http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=4129.0



Nisan 20, 2008, 01:20:25 ös
Yanıtla #22
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

1-Yanlış biliyorsunuz 6 okda devrimcilik yoktur.Yani denizin düşüncesi yoktu 6 okta.Devrim yıkar baştan yaratır,inkilap olanı değiştirir arada büyük fark var.Daha 6 oku bilmiyorsunuz biraz tarih okuyun bence

. O Evrimcidir, devamlı ve kesintisiz devrim denilen şey budur işte, o yüzden altı oktan birisi devrimciliktir.

2-Siz kişisel olanları bence özel mesaj atın ve bilmeden benim hakkımda düşünceler üretmeyin.Düşünceleriniz benle ilgili değil benim düşüncelerimle ilgili olsun.


Uluslaşma süreci ve ulusla ilgili düşüncelerimi birinci sayfada aktardım. uzuna sayılabilecek bir yazı olduğu için belki okumadınız.


Nisan 20, 2008, 01:23:33 ös
Yanıtla #23
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Benim sorum açık ve net o yazınızda dilden bahsediyorsunuz.
tekrar soruyorum

arapların ulusal benliklerinin farkına varmaları ve arkadaşım ben bir ulusum ve osmanlının egemenliği altında olmak istemiyorum ben de bir ulusal devlet olarak var olmak istiyorum demesinde ne yanlış var?


3-Türkiye'de yaşıyan kürtler,çerkezler,lazlarda ulusal bir devlet olarak var olmak istiyorum derlerse bunda da bir yanlış yok mu?yani parçalansın dimi?


Yine 3. sorunuzla ilgili cevabı Forumun hukuk başlığı altında paylaşıma sunmuş olduğum makalemde bulunabilir.
Bkz. http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=4129.0
« Son Düzenleme: Nisan 20, 2008, 01:27:29 ös Gönderen: M.Akyol »


Nisan 20, 2008, 01:43:20 ös
Yanıtla #24
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Akyol,

olanı düzeltmek olanı değiştirmek ISLAHAT'tır. Yıkıp Yeniden inşa etek İNKILâP'tır. bunların türkçe karşılıkları olanın üzerinde değişiklik yapmak İyileştirmek yıkıp yeniden kurmak DEVRİM. Eğer Mustafa Kemal'in yaptığı Osmanlının kurum ve kuruluşlarını düzenlemek yenilemek olsaydı o bir ISLAHATÇI OSMANLI PAŞASI olurdu... ama O, aynen kendisinin ifadesiyle aktarıyorum "eski eşhas düzenini ortadan kaldırıp" Yeni bir CUMHURİYET kurmuştur. Birilerine salık vermeden evvel düşünmek rn iysidir.  metin Heper'in "Atatürkün Devlet Düşüncesi" başlııklı bir makalesi var onu okumanızı öneririm. bir de tdk türkçe sözlüğünü...

dediğim gibi ezberinizi bozmazsanız gecekondularınızı yıkamazsınız. ne yazık ki üzülüyorum. kemalizm adına çünkü daha kemazlizmi kavrayamayanlar Atatürkçüyüz diye dolaşıyorlar. Sonra ksvrsmlar birbirine giriyor, anlamlar yitiyor elde kalan bir "sağ sapma" oluyor.

anlatabileceğim anlayabilecekleri kadardır. bu başlık ve konuda size, benim artık anlatabileceğim birşey kalmamıştır.

Sevgi ve Saygılarımla.


Nisan 20, 2008, 01:50:34 ös
Yanıtla #25
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

hayır efendim parçalanmasın. dilsel hakları tanımakla kültürel hakları tanımakla hiçbir yer parçalanmaz. paranoyak düşünmeye gerek yok. hele benim ifadelerimden tutup olayı bu yöne çekmeye hiç gerek yok.

20 yy. başı ve ortalarındaki ulusal kurtuluş hareketleriyle farklı hareketlerdir günümüzdeki ayrımcı ayrılıkçı düşüncelerden. ben 19. yy sonu arap ulusculuğunun yine aynı dönem sonu türk ulusculuğundan ne farkı olabilir dedim. ikisi de aynı şey istemiştir.

ama günümüzdeki yurttaşlık kavrayışı da 20. yy. a girerken ki kavrayışla aynı değildir.

bu ikisini böyle anlamaz  ve hala odevrin yurttaşlık düşüncesini güdersek parçalanma ihtimal dahilinde olur.

ben büyük, özgür, tam bağımsız, lider bir TÜRKİYE istiyorum. Bu yuzden her türlü sapmaya her türlü ayrımcı veayrılıkcı düşünceye karşıyım, bu yuzden her türlü taassubun ilerlemenin önündeki setler olduğuna inanıyorum. ya siz?


Nisan 20, 2008, 02:08:20 ös
Yanıtla #26
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

ben başka birşey yazmayacam bu konuya
1- çünkü siz hala kişiselleştiriyorsunuz.Benim şahsımla ilgili birşey yazmaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz.Siz benim yazdıklarımla ilgili sözünüz varsa yazın.Kesin ve net yazın.Lafın etrafında dönüyorsunuz.
2-hem de en basit örnekle 6 oktan biri devrimciliktir diyerek tarih bilginiz olmadığını ortaya koyuyorsunuz.
3-kendi yazdığızı daha bilmiyorsunuz.Mesela dediklerinizi,yazdıklarınız inkar ediyorsunuz.

Lütfen kişiselleştirmeye devam etmeyin
Saygılar sn skull.

ben 19. yy sonu arap ulusculuğunun yine aynı dönem sonu türk ulusculuğundan ne farkı olabilir dedim. ikisi de aynı şey istemiştir.

Türkiye'de yaşıyan kürtler,çerkezler,lazlarda ulusal bir devlet olarak var olmak istiyorum derlerse bunda da bir yanlış yok mu?yani parçalansın dimi

arapların ulusal benliklerinin farkına varmaları ve arkadaşım ben bir ulusum ve osmanlının egemenliği altında olmak istemiyorum ben de bir ulusal devlet olarak var olmak istiyorum demesinde ne yanlış var?

« Son Düzenleme: Nisan 20, 2008, 02:10:28 ös Gönderen: M.Akyol »


Nisan 20, 2008, 02:46:34 ös
Yanıtla #27
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay


Atatürk ilkeleri dediğimiz ilkelerin, Atatürk’ün belirttiği sıra içinde değerlendirmeye alınması gerekmektedir. İlkeler arasında son derece hassas bir denge mevcuttur. Birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Bu ilkeler 1924 Anayasası’nın ikinci maddesi, sonra da 1937 Anayasası’nın birinci maddesinde şu sırayla yer almışlardır:

1- Cumhuriyetçilik

2- Milliyetçilik

3- Halkçılık

4- Devletçilik

5- Laiklik

6- İnkılapçılık veya devrimcilik... (Atatürk bu iki deyimi de kullanmıştır).

"Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu zaman, cumhurbaşkanının genel sekreteri olan Prof. Dr. Yusuf Hikmet Bayur, “Kurulan bu partinin doktrini ne olsun?” diye sorduğunda, Atatürk “Doktrin istemem, donar kalırız. Biz yürüyüş halindeyiz.” demiştir. Çünkü, insanlığa doktrinler değil, ancak bilimsel araştırmalar yol gösterir."

kaynak;
http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=396

DEVRİMCİLİK   
 
  Devrimcilik Atatürk'ün ifadesiyle, "Türk milletini son yüzyıllarda geri bırakmış olan kurumlan yıkarak yerlerine, milletin en yüksek uygar gereklere göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumları koymuş olmaktır."16 Bu nedenle Atatürkçülüğün devrim anlayışı, eskiyi, kötüyü, çirkini yıkıp yerine yeniyi, iyiyi ve güzeli koymaktır. Bu devrim anlayışı, bilim ve tekniğin ışığında sürekli bir çağdaşlaşmayı öngörür. Bu nedenledir ki atılımlarda kararsızlık ve şüphe yerine inanç ve değişmez karar söz konusudur.

Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak, uygarlık dünyasında yerimizi almak, ancak gerek düşünüş biçimi gerekse kurumlar açısından o uygarlığın gereklerini yerine getirmekle mümkündür. Türk Devrimi, bu büyük işi, her biri diğerini tamamlayan bir dizi devrimlerle başardı. Amaç, her yönüyle çağdaş bir toplum haline gelmekti. Atatürk bu hususu şu sözleriyle belirtiyordu: "Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline eriştirmektir. Devrimlerimizin temel kuralı budur."17

Atatürk'ün devrimcilik anlayışı, reform kavramıyla bağdaşamaz; çünkü reform yeniden düzenleme olmakla beraber, bu düzenlemenin içinde eski ile yeninin, zararlı ile faydalının yan yana yaşaması da söz konusudur. Tanzimat'tan bu yana Osmanlılarda düşünülen bütün yeniliklerde, yapılan bütün reform ve devrimlerde bu ikilik yaşatılmıştı. Yeni mahkemelerin yanında şer'î mahkemeler, yeni okulların yanında medreseler, yeni kıyafetin yanında eski kıyafet beraber yürürlükte idi. Atatürk Devrimi'nin en büyük özelliği, sadece yeniyi, iyiyi, faydalıyı kabul etmekle, kendisine kadarki devrim hareketlerinde süregelen bu ikiliği ortadan kaldırmak olmuştur.
 
kaynak : http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=FikirDusunceler&IcerikNo=19

“Biz büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Birçok eski müesseseleri yıktık. Bunların binlerce taraftarı vardır. En ileri demokrasilerde bile rejimi korumak için tedbirlere müracaat edilmiştir. Bize gelince inkılâbı koruyacak tedbirlere daha çok muhtacız” Atatürk kaynak:http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=691

kişiselleştirmeyin diyorsunuz ama kişiselleştirmenin alasını siz yapıyorsunuz. yazdığım yazıları baştan sona okuyan birisi hiçbir şeyin etrafından dolaşmadığımı, demek istediğimi tam bir kifayetle dediğimi ve aslında dediklerimin bir bütün olarak birbirini tamamladığını görecektir.

devam etmenizin size hiçbir yararı olmayacak... bakın altı oktan altıncısının ismine


Nisan 20, 2008, 07:09:05 ös
Yanıtla #28
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Bakmayın su buralarda çok olabilir ama oralarda kısıtlı  o yüzdende su bir çok şeyden daha önemli ve değerlidir
İsrail'in var olabilmesi  için olmasa olmazlardandır ;)


Nisan 20, 2008, 07:27:53 ös
Yanıtla #29
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

israilin tarımsal sulama sistemide mükemmelinde üstünde


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Normal Insan Nedir?

Başlatan Hamlet « 1 2 » Insan

18 Yanıt
16378 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2014, 02:06:07 öö
Gönderen: Sade
37 Yanıt
21395 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 26, 2009, 01:38:00 ös
Gönderen: ceycet
2 Yanıt
5051 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 26, 2008, 07:33:24 ös
Gönderen: Santander
3 Yanıt
12536 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2011, 03:53:13 öö
Gönderen: MASON
34 Yanıt
22518 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2015, 10:47:10 ös
Gönderen: mbulut
0 Yanıt
2901 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2011, 02:17:18 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
3371 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 17, 2012, 10:06:48 ös
Gönderen: Tij
11 Yanıt
7133 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 18, 2012, 01:28:17 ös
Gönderen: NOSAM33
2 Yanıt
3380 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2014, 01:01:59 ös
Gönderen: ABCDEF
2 Yanıt
2523 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 09, 2014, 05:47:36 ös
Gönderen: MysticMind