Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Operatif Masonlar’ın attığı imza: Taş Kaleler  (Okunma sayısı 7992 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 25, 2006, 12:35:47 ös
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Operatif Masonlar’ın attığı imza:
Taş Kaleler 
Operatif Kardeşlerimiz, katedral inşaatlarının yanısıra taş kale inşaatlarında da yoğun rol aldılar. Katedral içlerinde yontulmuş taşların üzerinde gördüğümüz usta imzalarını, kale yapılarında da görüyoruz. Ian Papps tarafından New Zealand Freemason, Cilt: 31, Sayı: 2’de yer alan bu yazıda, ahşap kaleden taş kaleye geçiş süreci inceleniyor. Yazıyı İngilizce’den
Celil Layiktez çevirdi. 

Batı’dan Doğu’ya kaleler, muvazzaf ordu sisteminin henüz gelişmediği Ortaçağ feodal sisteminin gereği idi. Kral gerek savunma, gerekse de saldırı amaçlı savaş hazırlığı yaptığında, toprak ağası, kont ve baronlardan ordu kurmalarını isterdi. Bu da zaman alırdı.

8. ve 9. yüzyıllarda Batı Avrupa bir taraftan Vikingler’in diğer taraftan Araplar’la Macarlar’ın istilâ ve yağma teşebbüslerine hedef oluyordu. Fransa’da şanssız Luxeuil kenti her üç grup akıncı tarafından, sırayla, istilâ edildi. Örneğin, 840 yılında Vikingler Sen Nehri’nden 120 gemi ile gelerek Paris’i yağma ettiler. 885-86 Paris muhasarasına da 700 gemi ve 40.000 askerle katıldılar. Veba salgını, ödenen fidye ve Burgonya ile Luxeuil’ü yağma izni karşılığında, muhasarayı kaldırdılar. Baltık kıyılarından Rusya’nın ortalarına kadar yüzlerce gemiyle saldıran Vikinglerin “Rus” adlı boyu, ülkeye adını verdi.

Kral’ın yardım kuvvetleri organize olup gelene kadar, yağmacılar çoktan gitmiş oluyordu. Bu sorunu halletmek üzere, Vikinglerin deniz kıyısında veya nehir boylarında saldırmaları muhtemel olan yerlere kaleler inşa edilmeye başlandı. Özellikle akın dönüşü kaçış yollarının üzerinde bulunan kaleler, Vikingler’i geciktiriyor ve yardım kuvvetlerinin yetişip onlarla savaşmalarına imkân tanıyordu. Bu taktik değişikliği sonucunda Vikingler İngiltere’yi terk ettiler ve Batı Avrupa kentlerine karşı akınları genelde durdu.

Ahşap’tan taş’a...

Avrupa’da ilk kale inşaatları 9. yüzyılda ahşap olarak başladı. Ateşe ve darbeyle delinmeye karşı güçsüz olan ahşap kaleler, ted ricen taştan yapılmaya başlandı. 11. yüzyılda artık kalelerin hepsi taş yapılardı ve ahşap yalnızca döşeme ve çatılarda kullanılıyordu.
İlk kaleler bir tepe üzerine inşa edilen çok katlı tek kuleler şeklindeydi. Almanya’da bu kulelerde yaşam alanı çok sıkışıktı. Turistik Ren Nehir gezisi boyunca bu kulelerin kalıntılarına rastlanır. Yeni teknikler geliştirildikçe, tepenin yamaçlarının dibinde duvarlar yapılmaya başlandı. Bu duvarlar başta ahşap, sonradan da taştan yapılıyordu. Daha sonra, duvar boyunca, askerlerin yürüyebilecekleri yollar ilâve edildi, duvarların dışına, içleri su dolu veya kuru hendekler kazıldı.

Kaleler ticaret yollarını kontrol eden kilit noktalara inşa edildi. Kale içine süvariler konuşlandırıldı. Giderek kaleler vergi toplama, adalet dağıtma merkezi haline dönüştü, gereğinde de hastane görevini yerine getirdi. Kale, kraliyet sarayı, adliye binası, kışla da olabiliyordu. Duvarların temin ettiği güven sayesinde, kalelerin etrafında kentler gelişti. Günümüzde bunların çoğunu, kalenin kendi çoktan yok olduktan sonra dahi, yerleşim yerinin adından anlıyoruz: Newcastle, Chateau-Thierry, Hattonchatel gibi.

Barut ve topun icadına kadar kaleler fetihleri neredeyse imkânsız yapılardı. Muhasara gücü, kaleyi tecrit ederek yardım ve erzak gelişini keserek savunucuları açlığa mahkûm etmek veya kale temellerinin altından tünel kazarak içine girmeyi deniyordu.
Karanlık, nemli, soğuk...

Kale deyince, parlak zırhının içinde şövalyesi tarafından kurtarılan güzel prenseslerin romantik hikâyeleri, Sinderela, Rapunzel, binlerce mumun aydınlattığı yüksek taş duvarlı ziyafet holleri akla geliyor. Gerçek hiç de öyle değildi. İlk inşa edilen taş kalelerin içi karanlık, nemli ve soğuktu. Okçular için açık bırakılan dar pencerelerden ışık gelirdi. Duvarlardan su sızardı. Baca yoktu. Isınmak ve geceleyin aydınlanmak için yakılan ateşlerin dumanı ortalığı boğardı. Sonradan şömineler geliştirildi. Katlara yüksek basamaklı dar taş merdivenlerden çıkılırdı. Tuvalet yoktu. Kale içinde uşak, asker, zırh yapımcıları ve nalbantlar için yer ayrılırdı. Merkezde bir kuyu bulunurdu. Hayvanlar ve erzak için de yer ayırmak gerekiyordu.

Yaşama alanı

12. yüzyıldan itibaren kale boyutları genişlemeye, hendek üzerindeki köprünün iki yanına koruyucu kule inşa edilmeye başlandı. Birkaç metre derinliğinde koruyucu duvarları ile iç kale sahası, prens ve ailesinin yaşam alanını oluşturuyordu. Ek güvenlik olarak, iç kaleye orta katından girilirdi.
Haçlılar kale planlarını Orta Doğu’ya taşıdılar. Bunların belki en ünlüsü Hospitalier Şövalyeleri’nin Suriye’de inşa ettikleri “Krak des Chevaliers” adıyla anılan kaledir.

Taş Masonları: (Steinmetzen)

Almanca Steinmetzen sözcüğünün anlamı “taş ölçenler”dir ve Ortaçağ Almanya’sının Operatif Masonları’na verilen addır. Fransa’daki karşılığı Compagnonage’dır. Steinmetzen Locaları düzenli bir organizasyona sahipti. Localar, Bölge Locaları’na, onlar da Strasbourg Büyük Locası’na (Haupt Hütte) bağlıydılar. Erwin von Steinbach’ın daveti üzerine, 1275 yılında Strasbourg’da Almanya, İngiltere ve İtalya’dan gelen Masonlar toplandı. Bu kongrede, taşçı loncalarının yönetimi ile ilgili yasalar düzenlendi; söylentiye göre, Operatif Masonlar bu kongrede Hürmason adını aldılar. Yasalar 1459 ve 1462’de tekrar elden geçirildi. Büyük Loca 1563 yılında, yasaları güncelleştirmek üzere, Basel’de ikinci bir kongre tertipledi ve yasaları “Kardeşlik Kitabı” adı verilen bir kitapta topladı. Bu yasalar, Eski Yükümlülükler’le büyük benzerlik sergiliyor. Yasaların özeti: kardeşlik, yardımlaşma, karşılıklı saygı, şerefli davranış ilkelerine uymak; yüz kızartıcı suç işleyenlere iş vermemek; tamamlanamayacak bir işi kabul etmemek; iftira etmemek; sefahatten, kumardan uzak durmak, kötü şöhretli yerlere gitmemek; bir başka Masonun markasını tahrif etmemek; ve son olarak meslek sırlarını gizli tutmak.
1517 yılında Luther’in dinde reform hareketinden sonra Gotik kilise inşaatları son bulunca, Steinmetzen Locaları üye kaybına uğramaya başladı. Steinmetzen’ler, İngiliz Kardeşleri gibi, operatif meslekten spekülatif şekle dönmediler.

- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Temmuz 14, 2012, 12:15:53 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Celil layıktez'in çevirdiği o kitabı bulmak için sanırım baya büyük bir çaba sarfetmem gerekecek.. Yinede çok umudum olmamakla beraber yoğun bir merak ve okuma isteğimin olduğuda bir gerçek..
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3451 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 08:26:37 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6403 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2009, 08:20:58 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5918 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2009, 11:42:13 öö
Gönderen: karahan
9 Yanıt
6649 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 17, 2010, 06:26:49 öö
Gönderen: Waldow
5 Yanıt
6004 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2011, 02:58:20 ös
Gönderen: neumann
9 Yanıt
9565 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2014, 04:28:09 ös
Gönderen: BULGARIA
2 Yanıt
4207 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2012, 05:13:43 ös
Gönderen: BULGARIA
33 Yanıt
14439 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 25, 2014, 08:57:37 öö
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
4764 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 04, 2014, 09:36:03 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4986 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2014, 01:15:56 ös
Gönderen: ADAM