Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonlukta Ulusallık (Milliyet)  (Okunma sayısı 8241 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 31, 2012, 06:34:04 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Masonlukta yani Masonluğun kendi içinde bu konu üzerinde özellikle durma gereği görülmez.

Oysa Masonluğun dışındaki bazı çevreler, bir yandan Masonluk evrensel olduğunu ileri sürdüğü içindir ki, evrenselliğin ulusallıkla ya da tersine ulusallığın evrensellikle nasıl bağdaştığını sorar.

Bu öyle masum, bilgi edinme amacıyla ortaya konmuş bir soru değildir. Sorunun kapsamında ulusallığın evrensellik ile bağdaşamayacağı ön görüşü vardır.

Bu nedenle, onlara göre Masonluk ya evrensel ya ulusal olmalıdır; ikisi birden olamaz.

Demek ki aslında bu bir soru değil, Masonluğa bir yüklenme hatta suçlamadır; dolayısıyla antimasonik bir nitelik taşır.

Masonluğun bu bağlamdaki açıklaması beklenmez; yapılan açıklama da umursanmaz. Çünkü bu tutumda ya kesin ve şövenist nitelikli bir ulusallık tutumu ya da ulusallığa kökünden karşı çıkan bir evrensellik eğilimi yatmaktadır.

Nitekim n zaman şöyle bir soru da sorulmaz mı: Masonluk savaşa karşı ve barıştan yana olduğuna göre, masonlar gönül rızası ile savaşa katılır mı?... Bu, uluslar arasındaki bir savaş ise ve karşı tarafta da savaşan masonlar varsa, bunlar birbirine kurşun atar mı? Bunları yapıyorlarsa, bu yaptıkları, nasıl olur da Masonluğun evrensel ilkeleriyle bağdaştırılabilir?

Şu son soru aslında yanıtını kendi içinde veriyor, bu tutum masonluğun evrensel ilkeleriyle bağdaşmaz, dolayısıyla o kişiler Masonluğa ihanet etmektedir diye.

Gerek masonluğun gerek masonların üzerine, savunma ya da açıklama alınmaksızın kondurulmuş, bir yargı…

Bu yargı bu kadarla da kalmaz; başka bağlantılar kurulup olasıya demagojik bir tarzla kötülemeler sürdürülür.

Amaç Masonluğu anlamak ya da başta ortaya konmuş olan sorunun yanıtını almak değildir. Masonluk zaten mahkûm edilmiştir de, buna ilişkin gerekçe kazanına bir kulp daha takılmak istenmektedir.

Nitekim şu ulusallık konusu, Türkiye kamuoyunda Masonluk üzerine edinilmiş yanlış bilgi ve kanıların başında olmasa bile önlerde bir yerde gelmektedir. Elbette… mason örgütleri “uluslararası bir organizasyonun bu ülkedeki kolu” ya da “ulusal çıkarlara karşıt bir kuruluş” olarak tanıtılmıştır. Böyle yapılmasının nedeni de ulusallık konusunda hayli duyarlı olan Türkiye halkına, duygu sömürüsü yoluyla yanlış bilgi vermek çabasıdır.

Bu çaba, yakın geçmişimize dek başarılı da olmuştur ülkemizde. Masonlar, buna karşılık yeterli açıklamada bulunmamış, başarılı bir savunma sergileyememiştir.

Buna karşın son zamanlarda Masonluğa bu bağlamda yapılan saldırıların, masonlara bu açıdan yöneltilen suçlamaların azalmaya yüz tuttuğu görülüyor.

Acaba bunları yapanlar, yaptıklarının tutarsızlığını fark etti de ondan mı?

Yoksa artık Türkiye kamuoyu bu gibi saçmalıkları gözü kapalı yutmuyor da, iddiaların gerçekliğine inanmak için bunların belgelenmesini mi arıyor; kanıtlanmanı mı istiyor?

Yoksa o da değil de, ülkemizin halkı giderek duygularından çok aklını mı kullanmaya başladı?

Demek ki aslında anlaşılamayan Masonluğun tutumu değil, Masonlukta benimsenen “evrensellik” kavramının yeterince anlaşılamamış, “ulusallık” kavramının da henüz ümmet olmaktan millet olmaya tam geçememiş bulunduğumuz için öyle pek önemsenmemesi, dolayısıyla evrensellik ile ulusallık arasındaki farkın ve birleştikleri noktanın kavranamamış olması.

Bu konu üzerinde biraz duralım ama hep ben yazmış olmayayım. İlgi duyanlar görüşlerini belirtsin ve konuyu olgunlaştırsın isterlerse. Sonra ben yine araya girerim.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 01, 2012, 03:51:31 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuda düşünürken hem sayın ADAM' ın işaret ettiği antimasonik görüş açısından hem de Masonluk açısından bakmaya çalıştım.

Bu konunun antimasonik cephe tarafından bir kötüleme aracı kullanılıyor oluşunun sebebi belki de Masonluğun kendisi olabilir. Hani Masonluk karşıtlarınca hep öne sürülen şu " kökü dışarıda" olma durumu varya. Masonlukta sanki bunu çürütmek için Masonluğun ulusallığı konusunu adeta bir kalkan gibi bir korunma aracı olarak kullanmış.

Oysa nasıl ki "Masonluğun kökü dışarıdadır" diyenler yanılıyor ve konunun asıl özünü ıskalıyorlarsa, Masonlukta bunun karşısına " Ulusallık" gibi bir kavramla dikilerek bana göre stratejik bir hata yapıyor... Açmama izin verin.

Eğer burada tartıştığımız felsefesi ve idealleriyle düşünsel olarak Masonluksa, bu zaten bir ulusa veya zümreye ait olamayacak kadar geniş bir olgudur. Çünkü o bütün insanlığın malıdır.

Bu bakış açısıyla baktığımızda ve uluslar bazında düşündüğümüzde, bu durum dinler için de böyledir. Hele ülkemiz bazında düşündüğümüzde... O zaman bir çok dinin kökü dışarıdadır.

Bütün bunları üst üste koyduğumuzda Masonluk ulusal olamaz... Fakat. Konuyu kurumsal ve bireysel olarak ele alırsak, şu üzerinde tartıştığımız konu netleşir. Kurumsal olarak Masonluk ulusal olabilir, bireysel olarak masonlar da ulusalcı bir bakış açısına sahip olabilir. Bana göre Masonluğun kendisi de bunu ister ve öğütler.

Bunu daha iyi anlayabilmek için Masonluğun birey olarak ( kurumları da bireyler oluşturduğu için, kurumsal olarak) bir masondan ve bir Masonluk kurumundan ne beklediğidir. Öncelikle her mason ailesinden başlayarak çevresini , içinde yaşadığı toplumu, vatanını sevmek, onları koruyup kollamak, ilk önce onların yararını gözetmek zorundadır. Vatanını ve ulusunu sevmeyen bir mason, zaten Masonluğun töresel ilkelerinden en önemlilerinden birine ihanet etmiş olur.

Bütün bunlar ışığında bir mason vatanı ve ulusu için gerekirse ölür de öldürürde.

Ben bu konuda düşünürken Masonluğu düşünsel ve kurumsal olarak ayrı ayrı ele almak gerektiğini düşünüyorum. O zaman kavramak daha da kolaylaşıyor.

Benim bu konuda düşündüklerim bunlardır.

Konu ilerdikçe ve daha da derinleştikçe elimden geldiğince ve aklım yettiğince katılmaya çalışırım.
enelsır


Şubat 02, 2012, 01:50:56 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konu önemliydi; unutmayalım.

Sayınenelsır, benim girişimin üzerine, konuyu o yönden ele alarak çok güzel bir katkıyla açıklamalarda bulunmuş.  Dediklerinin hepsine katılırım. Ben olsa olsa birkaç tümce ekleyebilirim ama bunu yapmadan önce acaba diğer üyelerimizden bu konuya katkıda bulunmak isteyen olmayacak mı diye.

Neden?

Çünkü Masonlukta ulusallık çok önemli bir kavram ve mutlaka yerli yerine oturtulmalı, iyi anlaşılmalı. Bu bağlamda anlayamama, değerlendirmeme, bağdaştıramama gibi düşünüler varsa, yapılacak açıklamalar ile bunların giderilmesine çalışılmalı.


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 03, 2012, 09:44:32 öö
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Selamlar,
aslinda önce daha fazla birseyler yazma amacindaydim ama önce birseyden emin olmam gerektigini kararina vardim.Tabi bunun icin bir soru sormam lazim ,bu soruyuda baska bir seyden örnek vererek sormam lazim.

Sosyalisler acisindan evrensellik: Dil, din, irk, cinsiyet, mezhep ve bölge ayrimi yapmadan bütün insanligin esit olmasini, mutlu olmasini isterler.
Buna istinaden sormak isterim; Masonlugun evrensellik tanimi nedir?

Bu forumdan ögrenebildigim kadariyla soruyorum; Masonlugun evrenselligi hep aynilarin arasindaki bir evrensellilmidir?

Ulusallik evrensellige aykiri veya ona engel bir durum degildir deyip burda biraz beklemek istiyorum, sonra biraz daha acacagimi söyleyeyim ve sorularimin cevabini bekleyeyim.

Saygialrimla

                                             


Şubat 03, 2012, 10:42:11 öö
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Evrensellik tüm evrene yaygın olma durumudur. Bir diğer bakımdan evrenin her yerinde aynı olma, hiçbir yanını bir diğerinden ayırt etmeme özelliği olarak da tanımlanabilir. .Belki burada "küresellik" diye bir terim kullanılmmış olsa, sözlük anlamı bakımından daha yerli yerine otururdu çünkü Masonlukta bu açıdan coğrafyadan ya da maddeden değil insandan ve insanlıktan söz edilir. Üstelik küresellik terimi de günümüzde neredeyse salt ekonomik emperyalizm ile özdeş bir anlama çekilir oldu.

Evrensellik denilince bunu hemen eşitlik ile bağdaştırmak doğru olmaz. Çünkü Masonluk bir kurum olarak evrenseldir ama eşitlik bu kurumun benimsediği ilkelerden biridir. Evrensel düzeyde eşitlikten söz edilirse, bu ayırımsızlık anlamında değerlendirilebilir yoksa matematiksel eşitlik gibi değil.

Ben Sayın tij'in nereye varmak istediğini anlar gibiyim. Toplum içinde birtakım sınıflar bulunduğu yadsınamaz. Bu Masonlukta da yadsınmakta değildir. Hatta bu sınıfların hukuk önünde eşit olamadığı da bir gerçektir ama Masonluğun benimseyişi gerek sosyal adaleti gerek hukuksal eşitliği öngörür. Belmkibu konuyu Masodnluğun benimsediği "eşitlik" ilkesinin anlamı çerçevesinde irdelemek daha doğrudur. Çünkü Masonlukta bu temel ilke tek değildir, ancak özgürlük ve kardeşlik ilkeleriyle birlikte olduğu zaman yürürlük ve geçerlik kazanır.

Bu bakımdan masonluktaki evrensellik, Sosyalizm'de tanımlananan evrenselliğe benzerse de onunla özdeş değildir; onu içerir. Çünkü Masonluk hiçbir doktrinle özdeş değildir; belki bazılarını içermez ama içerdiklerinin hepsinden daha geniştir. Masonlukta doktrinlerdeki gibi kesinlikler ya da dogmalar değil, görelilikler ve tolerans egemendir.

Böyle çalaklavye birkaz söz ettikten sonra sırayı Sayın Tij'e bırakalım. Aslında ulusallık ve masonluk üzerine söylenebilecek başka şeyler de vardı ama şimdilik onları erteleyelim, nasıl olsa ekleriz
 

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 03, 2012, 12:29:50 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Masonlukta evrensellik yıl itibari ile hala son derece başarılı bir şekilde uygulanmaktadır diye düşünüyorum.Birçok kuruluşta kağıt üzerinde evrensellikten bahseder fakat bu olay uygulamada son derece farklı bir durumla karşı karşıya kalma durumu söz konusu çoğu zaman ne yazıkki oluyor.Ama masonlukta kendimden örnek vermek gerekirse Bulgaristan pasaportu taşımama rağmen hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmam.Bir Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşımamam hiçbir sorun teşkil etmiyor.Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan tüm bireylerle aynı konumda aynı durumda bulunabiliyorum.Ama mahalle arasındaki bir kahveye arkadaş hatrı için girdiğim zaman bile orada beni tanımayanlar ilginç ilginç bakabiliyor,herhangi bir durumda T.C numaram istendiğinde ve olmadığı cevabını aldıklarında da ters değişik bir bakış olabiliyor,örnek vermek gerekirse.


Saygılar.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Şubat 03, 2012, 06:20:32 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Selamlar,
amacim biryerlere varmak degildi, yalnizca bir örnek vererek bir baskasinin resmini cikarmakti, yazimda sosyalizim yerina kapitalist evrensellikte diyebilirdim, ordada sermayenin evrenselliginden sözederdim ve sizinde dediginiz gibi küresellesme kelimesinide ekleyip sermayenin uluslarüstü bir tanimini yapip nasil alman bir firmanin dünyanin dörtbir yerinden insanlar tarafindan sahiplendigini ve özellikle bu firmaya ait bonolari alarak bu firmanin tabiri cayizse sahiplerinden biri veya ortagi oldugunuda örnek olarak verebilirdim, sosyalizmi örnek vermem kendimi oraya birazdaha yakin hissetmemden kaynakli. Ama bir konuyuda burda belirtmeden gecemiyecem; birgün sizinde yazdiginiz gibi toplum icindeki siniflari baz alarak Masonlugun ve masonlarin sinifsal temeli üzerine sizin bilgilerinizden yararlanmak isterim. Karinca kararinca hayata ve insanlara sinifsal bir cerceveden bakan biri olarak bu benim icin önemli ve Masonluk hakkindaki kafama takilan en önemli nokta budur desem yalan olmaz.

Gelelim konumuza, öncelikle su sacmaligi, ki bence sacmalik,bir kenara birakalim derim. Nedir bu sacmalik " yok efendim birgün yunanlilar ülkemize saldirirsa ( ki yunanlilar halk olarak hicbirzaman bizim düsmanimiz olmadiklari halde bize hep düsman olarak gösterildiler,ve bununda amaci böl parcala yönet taktigidir ) iki taraftaki mason kardesler birbirlerine kursun SIKACAKLARMI ". Bakin almanya artik yunanistana saldirmayi aklindan bile gecirmiyor cümkü gerek yok, bunun yerine ne yapiyor?, yunanistana bir alman "jandarma"( ha bu baska ulustanda olabilir) gönderip ulkedeki basta ekonomik olarak, yönetimine ortak olmak istiyor.

Simdi bunu birtarafa biraktigimiza göre sunu rahatlikla söyleyebiliriz, evet Masonluk evrenseldir.
Niye evrenseldir, cünkü masonlugun en büyük amaci ( kendilerince ) bütün insanligin magbetini kurmaktir, burda dil, din, irk ( kücük bir iki pürüz haric ), ulus, mezhep ve bölge farki gözetmez.
Masonluk düsünsel olarak bunlari belli anlamlarda asmistir diye düsünüyorum, cünkü felsefesi geregi bircok noktada uluslar ve dinler üstüdür,
müslümanlarin yogunlukta oldugu ve masonlarin olusturdugu bir kurum kalkipta hiristiyan amerikada 22 tane hastane kurupta burda gelenlerin ne olduguna bakmadan ( hiristiyan,müslüman, yahudi, belkide ataist, veya hindu ) bunlara hizmet veriyorsa bu, bu felsefenin bu düsüncenin dünyayi daha baska gördügüne bir kanittir diye düsünüyorum.
Gecenlerde  Fikret Baskaya"nin Yeni Paradigmayi Olusturmak adli kitabini okumustum, bugün kitabi tekrar karistirirken icindeki notlar aldigim kagida tekrar baktim ( genelde kitap okurken böyle notlar almaya calisirim) aynen sunu yazmisim.

" Acaba bir Mason neden kendi ülkesinden, ulusundan, kültüründen, gecmisinden, olan ama mason olmayan birini Harici görürde, kendi ülkesinden, ulusundan, kültüründen, gecmisinden olmayan bir masonu "kardes" olarak görür ve bilir?"
Bu bir soru aslinda ama cevabida icinde sanirim.

Bu cevapta sudur, benim ülkemdeki türk ve müslüman bir mason icin, almanyadaki alman ve hiristiyan kardesi benden daha önde gelir, tipki benim icin alman bir iscinin türk patronumdan daha önce gelmesi gibi.

Masonlugun evrenselligi hakkinda söyleyceklerim bunlar ve ulusalliginin buna bir tezat olusturup olusturmadigini birdahaki yazimda anlatmaya calisacam, kücük oglum ( 5 yasinda ) cagiriyor, gitmem lazim. :) :) :)

Saygilarimla


Şubat 03, 2012, 08:35:45 ös
Yanıtla #7
  • Forum ve Uye Yoneticisi
  • Aktif Uye
  • *****
  • İleti: 860
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Tij

Bir rivayete göre Karl Marx ve onun en yakın arkadaşı Adam Smith'te Mason


Saygılarımla
2050 de Türkiye çöl olacak ! Ağaç dikin, ağaç diktirin....
Sayğıdeğer üyeler, forumla ilgili her türlü soru ve sorun için lütfen tarafıma başvurunuz.


Şubat 03, 2012, 08:52:32 ös
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin Arais,
ayni rivayetleri bende daha önce duydum Adam Smith icin degil ama Marx icin.Bence bir sakincasi yok yani sosyalist veya marxsist olmak mason olmaya engel degil diye düsünüyorum.
Belki birgün dünyada sosyalizmi kurariz ve masonlar ordada sosyalist olarak üstlerine düseni yaparlar.
Adam Smith Karl Marx"in en iyi arkadasi degildi hatta arkadasi bile degildi hatta Marx dogdugunda tarihleri karistirmiyorsam Smith ölmüstü.
Marx"in en yakin arkadasi ve ideolojik dostu Friedrich Engels"tir.

Saygilarimla


Şubat 04, 2012, 02:51:09 öö
Yanıtla #9
  • Forum ve Uye Yoneticisi
  • Aktif Uye
  • *****
  • İleti: 860
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Tij

Geçen sene yaptığım bir araştırmada öle hatırlıyorum tabii yanlışta olabilir.Bu kötü birşeydir demedim ben orada bi eksik ifadem var.Karl marx da masonsa masonluga bir şeyler katarken,kendide masonluktan bir takım tutumlar ve bilgiler kazanmıştır.Bunu sosyalizm de böyle demeniz üzerine belirtme ihtiyacı hissettim.

Arastırmama baktım Kapitali yazmak için Adam Smith çalışmlarından faydalanmış

Mayıs 1849'da ömrünün sonuna kadar kalacağı Londra'ya yerleşir. 1851'de New York Herald Tribune gazetesinde muhabir olarak çalışır. 1855'te oğlu Edgar veremden ölür.[9] Parasızlıktan ve kötü yaşam koşullarından dolayı politik ekonomi üstündeki çalışması çok ağır ilerlemesine rağmen 1857'de sermaye, özel mülkiyet, ücretli emek ve devlet üstünde yazdığı 800 sayfalık çalışma vardır. 1858'de çalışmalarını topladığı Grundrisse ancak 1939 yılında yayımlanır. Politik iktisat alanındaki ilk kapsamlı çalışması 1859 yılında yayımlanan Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabıdır. Adam Smith ve David Ricardo'nun teorilerini tartıştığı Artı-Değer Teorileri 1862-63 arasında yazdığı el yazmalarından oluşmaktadır. Bu kitap, ölümünden sonra yayımlanmıştır. Bu iki çalışma da Kapital'in taslaklarını ve çeşitli bölümlerini içerir. 1867'de dev çalışması, kapitalist üretim sürecini analiz ettiği Kapital'in ilk cildi yayımlanır. İkinci ve üçüncü cildi üstünde çalışmalarını sürdürür ancak bu ciltler ölümünden sonra Engels tarafından yayımlanabilecektir.
2050 de Türkiye çöl olacak ! Ağaç dikin, ağaç diktirin....
Sayğıdeğer üyeler, forumla ilgili her türlü soru ve sorun için lütfen tarafıma başvurunuz.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
16990 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 23, 2008, 08:49:51 öö
Gönderen: enes34
9 Yanıt
18281 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2011, 07:59:36 ös
Gönderen: Isis
2 Yanıt
11860 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 03, 2012, 09:22:40 öö
Gönderen: ADAM
10 Yanıt
7811 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2011, 12:10:59 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
5508 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2011, 01:50:42 ös
Gönderen: papoose
9 Yanıt
12287 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2014, 06:12:08 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
8187 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2011, 01:18:36 öö
Gönderen: Mustafa Kemal
4 Yanıt
5967 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2011, 03:40:23 ös
Gönderen: ADAM
69 Yanıt
19199 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2012, 04:41:14 ös
Gönderen: Tij
2 Yanıt
3135 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 03:25:09 ös
Gönderen: mbulut