Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sanat, Sanat Icin midir? Sanat Halk Icin midir?  (Okunma sayısı 27051 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 10, 2007, 01:50:35 öö
  • Ziyaretçi

Sanat, Sanat Icin midir? Sanat Halk Icin midir?

Yorumlarinizi bekliyorum.


Nisan 13, 2007, 04:10:14 öö
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Sanat ne sanat için nede halk içindir.Sanat evrensel olup ortaya cıkan bır yapıt tum dunyadakı ınsanlara bırakılmıs bır mırastır.Bizlerde bu mirası sahıplenmeli ve sanata sahıp cıkmalıyız dıye dusunuyorum...Sanatı sanat ıcın ıcra etmıs olsalardı sadece belırlı zamanlarda sanatcılar bır araya gelır ve aralarında toplanarak bunu gerceklestırırlerdı kı buda yapıtın her turlu elestırılerden uzak olmasını saglardı dıye dusunuyorum.(cunku ancak bırbırıyle kafa bagdastırabılen sanatcılar bırarada hos vakıt gecırebılır)Sanat bir halk için olsaydı, o halkın ıcerısınde kalırdı kı buda gayet zor olsa gerek,dusununuz ki Mozartın bir yapıtı eger o halk ıcın yapılmıs olsa dahı ıcra edılmeye baslandıgı an tum dunya ulkelerıne yayılmaya baslar.Bu orneklerde dedıgım gıbı sanatın( ozellıkle ıstenmedıkce ve ozellıkle yapılmadıkca marş vb...)tabiyyeti yoktur ve evrenseldir.tabiyyeti olan sanatcıdır ki oda ortaya cıkardıgı yapıtla ulkesının tanınmasına yardımcı olur...NOT:Fakat bu sorunun cevabı kısıden kısıye degısebılır bunuda goz onunde tutmayı unutmamalıyız........
Saygılarımla
« Son Düzenleme: Nisan 13, 2007, 09:20:40 ös Gönderen: La_Merica »
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Nisan 14, 2007, 02:18:54 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

biraz haklisin biraz degilsin. tamam sanat evrenseldir. ama sonucta belli birsey icin yapilir. eger sanati tamamen kendini ifade etmek icin yapmissan, BEN SANATI SANAT ICIN YAPTIM. ANLAYAN ANLAR. BENIM GIBILER ANLASIN YETER. mantigindasindir. ama sanati insanlar yada insanlarim mutlu olmasi icin yaptiysan o zaman INSANLARI SANATIMLA MUTLU EDIYORUM. INSANLIGA YARARIM VAR. SANATIM INSANLARIN EVRENSEL DILI OLUYOR gibi dusunursun.

yani sanat halk icindir derken belli bir halk yada mileti kastetmedim...


Haziran 21, 2007, 06:27:32 ös
Yanıtla #3

sanat sanat içindir demek sanata bir sınır koymak gibi geliyor bana. fakat halk için olması da eserin samimiyetini öldürebilir. sırf başkalarının beğenisini kazanmak için yapılan bir şey sanattan çıkar zanaata dönüşür. sanatta anlayış ve yorumlamalara da bakarsak evrenselleşen sanat eserlerive sanatçılar herkes tarafından bilinir fakat derinlemesine anlayan onu hisseden kesim azdır. mesela bütün avrupa mozart seviyor mozart dinliyor demek bir yanılgıdır fakat mozart sonsuzluğu ve yansıttığı duygunun farklılığıyla benzerlerinden sıyrılmıştır ve dinleyeni az olsa da değerinden bir şey yitirmez. sonuç olarak sanat sanatını tüm içtenliğiyle yaratan beğeni kaygısı duymayan sanatçının özgürlüğündedir.
ars longa, vita brevis...


Haziran 29, 2007, 09:28:03 öö
Yanıtla #4

Bence Sanat, Sanat için olmalıdır çünkü halk için olursa özelliğini kaybeder, zaten sanatı sanat yapan özelliğini koruması değil mi?
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ocak 15, 2010, 09:09:38 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

sanat siz onu talep ettiginiz kadardır ve halk için olmakla birlikte onun da biraz yukarısında durur.. siz ona ulasmak istersiniz.. bu bir talep yaratır ve herkes ulasamayacagı icin kendi kendine daha da degerlenir.. dongu bu sekilde devam eder.. sanat icin yapılan sanat sanatcıya para kazandırmaz yada onu biryerlere getirmez.. o da sanatını halk icin yapmak zorunda kalır.. yani sanat halk için olur..


Ocak 15, 2010, 10:22:39 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

merhabalar,
bana kalırsa, sanat; sanatçısı içindir. ancak 2 ayak üzerinde durur. sanat için (sanatın kriterleri vardır ve kriterlere uyması anlamında), obje yönü ile de halk içindir (o sanatı, anlayacak ve hayranlıkla bakacak dışardan bir göz lazım, o da halktır). ancak sanatçı, bu 2 ayağın üzerine sanatını inşa eder.

saygılar..


Kasım 25, 2010, 10:30:59 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi



Kasım 25, 2010, 11:38:21 ös
Yanıtla #8
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

Yılmaz Erdoğan bir oyununda seyircilere 'Ben intikam alıyorum, siz bilet alıyorsunuz' demişti.
Ne halk için sanat, ne de sanat için sanat.


Kasım 27, 2010, 02:21:31 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Yılmaz Erdoğan'ın söylediklerinden hareketle genel bir değerlendirme yapmak ne kadar doğru olabilir ? Sanatın bir çok dalı ve bu dallara ilişkin farklı yorumlar bulunmaktadır.

Plastik sanatlar içerisinde estetik kaygılar bulunmakta, beğendiğiniz bir fotograf, film veya görsel herhangi bir eserin sanatsal değeri üzerine değerlendirme yaparken içsel karşılığına baktığınız gibi aynı zamanda bazı genel ölçütlerden de yararlanırsınız. Yani sanatı gene onun sahip olduğu disiplinlerden süzülerek gelen ölçütleri kullanarak değerlendirirsiniz. Hangi akımın içerisinde nasıl bir yeri olduğunu değerlendirirken salt olan sadece sizdeki karşılığı değildir. Yazılı eserleri değerlendirirken de benzer şeylerden bahsedilebilir. Orhan Veliyi değerlendirirken Garip akımı ve düşüncesi ile değerlendirmek zorundasınızdır. Yoksa sadece içsel değerlendirme eserin sadece sizdeki karşılığı ile sınırlı kalacak ve asla rasyonel olmayacaktır. Kubistlerin resim sanatı üzerindeki etkisini değerlendirmek için sadece sizdeki karşılığı değildir yeterli olan. Picasso'nun eserlerini değerlendirmek için Kubist akımının macerası hakkında da biraz düşünmek gerekir. Bireysel bir eserin değerlendirmesi, ancak o eserin yaratıcısının etkileşim içerisinde bulunduğu baskın akımın değerlendirmesi içerisinde rasyonel bir anlam kazanmaz mı ?

O zaman sanatın kendi iç disiplini, evrilme süreci, eserin anlatımı, kaygısı üzerinde etkili değildir diyebilir miyiz ?

Sanat eserinin kristal etkisi, yani herkesde ayrı bir anlam bütünlemesi yaratması, onun zenginliğidir bence. Bu zenginliğin insanlar üzerindeki etkisini esas alarak, sanat toplum içindir demek ne kadar doğrudur ?

Sanatçı eserini yaratırken, etkilendiği disiplin, kendi yaratım kaygısı, anlaşılma kaygısı gibi sonsuz kaygılar içeriside hareket edebiliyor olsa da, sanatçının değerlendirilmesi, eserin ortaya konduğu zaman dilimi içerisinde etkin olan anlamlandırma dünyasının etkisinden bahsetmeden sanatçıyı ve eserini nasıl değerlendirebiliriz. Bir rus yazarın, sizi soğuk duvarlar içerisinde zorlukla nefes halır haldeymişsiniz gibi esir eden romanın yazarının kendi gerçeği etkin değil midir eserin yaratımında. Bir saray bestecisinin eserindeki şatafatlı ezgilerin, sarayın şatafatından etkilenmediğini söyleyebilir miyiz. Bu etkileşim, sanatçınıneseri üzerindeki etkisini, üretim sürecinin üzerinde etkili olan kaygıları anlamamızı sağlar.

Eser sanatçının üretim süreci sonunda artık sanatçının değildir. Gemi limandan ayrılmıştır artık.  Evrensel anlamlar denizinde limandan limana gezecektir artık. Herkes ayrı bir anlamı yaşayacaktır çoğu zaman. Kendi gerçeği, sanatçının gerçeği, kendi anlam dünyası, sanatçının anlam dünyası birbirine karışacaktır. Bu post modern anlamdırma süreci sanatın tanımlaması üzerinde etkili olan tartışma alanını yaratır bence.

Sanat  eseri üzerinden sanata dair bir değerlendirme yapmak ne kadar doğrudur ?

"Babam ve oğlum"u izleyip ağlayanlardanım ben. Sinemada herkes ağlıyordu. Babası genç yaşta ölenler, o dönem siyasi acıları yaşayanlar, kardeşini kaybetmiş olanlar, babasıyla kavgalı olanlar, çocuğu olanlar ve sonsuz bireysel gerçekliklerin o sanat eserinden etkilenmesinin sonucu hepimiz ağlıyorduk. Film herkesde ayrı bir anlam yaratmıştı.

Bu eser üzerinden gidelim. Filmin yöneten kişi, senaryo yazarı, filmin teknolojisi, rejisörü, görüntü yönetmeni, kostümcüsü, makyözü hangi kaygıyla çalıştı ? Bu eserin yaratım sürecinde hangi kaygı domineydi. Bulunulan zaman dilimi içerisindeki film teknolojisi kullaılarak, bulunulan zaman dilimi içerisindeki anlamlandırma dünyası ve estetik değerler ile çekildi bu film. Gişe kaygısı elbette vardı. Ama bence yönetmen ve tüm ekip, mevcut disiplinler içerisinde sanatsal zenginliği yüksek bir eser yaratmak için çalıştılar daha çok. İsimlerinden bahsedilmesi, kariyerlerinde yer alacak her  eser, onları değerlendireceğimiz bir referans noktası değil midir ?

Bundan 100 yıl sonra o filmi seyredenler, bizim şimdi 1950'lerde çekilmiş Spartacus'ü seyrederiken seyrettiğimiz gibi izleyecekler. Belki onlar ağlamayacaklar, belki o zaman anne- baba- cocuk- ihtilal gibi kavramların etkisi şimdiki gibi olmayacak. Filmin değeri ve önemini belirleyen bulnduğu disiplin içerisindeki scala ile olacak.  Bizim zaman dilimimizden, bizdeki karşılığından çok daha rasyonel bir değerlendirmeye tabi olacak. Sanat kendi eserini kendi cetveli ile ölçer.

Filmin başarısı bizim ağlamamız mı, bizim gözyaşlarımız onun sanatsal değerine delalet midir ? Bence cevap buradadır.

Selamlar.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
9205 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2015, 03:33:46 öö
Gönderen: GOASISG
19 Yanıt
24689 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2008, 08:27:25 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
11967 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2011, 11:37:13 ös
Gönderen: neumann
0 Yanıt
7264 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 26, 2006, 10:23:00 öö
Gönderen: MASON
0 Yanıt
6772 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 26, 2006, 10:26:45 öö
Gönderen: MASON
715 Yanıt
834169 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 16, 2022, 01:01:59 öö
Gönderen: Behiye1921
0 Yanıt
6351 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 08, 2007, 08:52:03 ös
Gönderen: shemuel
48 Yanıt
33958 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2017, 01:35:49 öö
Gönderen: night manager
5 Yanıt
13994 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2011, 10:42:45 ös
Gönderen: popperist
0 Yanıt
2599 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2012, 03:16:19 ös
Gönderen: Tij