Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: DAVİNCİ ŞİFRESİ  (Okunma sayısı 86599 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 25, 2007, 11:24:34 öö
Yanıtla #10

                                                                            _ DÜNYANIN OLUŞUMU_
Dünya'nın yaratlışıyla bağlantılı olarak birçok kuram teori ortaya atılmış ve insanlık tarafından uzun yıllardır merak edilen bir konu olmuştur_
 Tanrı, Yüce Yaratıcılığı sayesinde yarattığı bütün varlıklara istinaden en sonuncu olarak İnsanoğlunu yarattı, yaratmak zorundaydı, çünkü O, bir Yaratıcı'ydı, fakat yaratılan tüm varlıklar içersinde ''Determinizm'' yani Gerekircilik İlkesine uygun olarak haerket eden Yüce Yaratıcı İnsanoğluna ''Özgür Bilinç İradesi'' vermek zorundaydı, bu amaçla da yaratılan ilk insan olan biri erkek diğeri kadın olmak üzere iki insan yarattı, onlara verdiği ''Us'' yani ''Akıl'' sayesinde kendi iradelerini kullanabilme yetisine sahip olmalarını sağladı, ancak yasaklanılan veyahut daha önce uyarılan bir konuda onları Sınama gereksinimini duymuştur, haliyle de ''Elma'' olayı bahane olarak gösterilse de sonuç itibariyle sınama aracı olarak kullanılmıştır, ve insanoğlu bu ana dek kötülüğün olmadığı bir yerde mutllu ve huzur içinde yaşıyorlardı, peki bunu haketmek için hakikaten de İnsanoğlunun sınanması gerekmiyor muydu?
Birçok insan olaya şeytanın karıştığını beyan etse de ben kendi açımdan fikrimi söyleyeyim, ''Elma' olayından sonra ''Kötülük''  ortaya çıkmış ve doğal olarak da İnsanoğluna sunulan 2 seçimden birini tercih ederek Yüce Tanrı'nın İradesi'yle Yönetilme Seçimine karşın Kendi iradeleriyle yönetilme seçimini tercih ederek Tanrı'yla ayrı düşmelerine yol açmıştır ve bu şekilde de yaratılan ilk dişi olan Havva'nın Adem'le çiftleşmesi sonucunda Havva'nın rahminden doğan ilk insanla da bu dünya doğmuş, ve insanoğlunun fiziksel gelişimine parelel olarak da bebeklik_çocukluk_gençlik ve son dönemi olan yaşlılık dönmelerini sırasıyla yaşamıştır; kendi iradeleriyle yönetilme seçeneğini tercih eden İnsanoğlu yaratılışları gereği kendilerine verilen birçok özellikten mahrum bırakılmış ve Ölümsüzken Ölümü tercih etmişlerdir_
Ölüm ve kötülük bu sayede dünyaya gelmiştir haliyle de birçok hastalık, acı, keder....
Sonuç itibariyle de Evren'de Yin_Yang dengesinin bozulması sonucuyla gerek doğada gerekse toplumlarda bri Kaos yaşandı ve Kötülüğün egemen olduğu bir dünyada insanlar kendi haline bırakılarak bu dünyaya gönderimişler ve her insanoğluna bir yaşam verilmek suretiyle ruhların bu dünyaya bir kadın rahminden çıkarak beden şeklini almış ve zamana endeksli olan yaşamlarında ölüm anına dek öğrenmesi ya da bilincine varması yoluyla hareket ederek bu dünyaya geliş nedenini sorgulayıp, varoluşunun kaynağına inerek neden yaratıldığını en önemlisi ise Kul olarak İnsan olma bilinicne varması amaçlandığı için bunları öğrenme adı altında birtakım Yaşam Dersleri'ni alması gerekiyordu, en önemlisi de kendi yaşamı başta olmak üzere yaşmına bir anlam katarak başka insanları da gözönünde bulundurmak şartıyle dünyayı ve evreni anlama yeteneğine sahip olduğu için Evren'in Temel Mantık'ını çözmesi gerekliydi_
Burada üzerinde durulması gereken çok önemli bir husus vardır o da Dişi'nin Rahminin bir Kapı olduğu mantığı_
Eğer bu dünya bu şekilde doğduysa ve sona erecekse nihayetinde yok olacak olan bu dünyaya kaşılı yeni bir dünyanın da doğması için Bakire olan bir Dişi'nin Rahmi'ne gereksinin duyulduğu için Döllenmiş Rahim olayına burada bir ışık tutabiliriz,
Havva'nın rahminden doğan insanoğlu yeryüzünde çeşitli toplumlar oluşturmuş nesil olarak devamlılığı sağlanmış haliyle de Adem ve Havva'nın Irkının Soyu'nun tükenme aşamasına gelinmiştir_
Bu bağlamda Yüce Tanrı'nın yeni bir dünya oluşturması için İnsan neslinin yok olmasını engellemek amacıyla yeryüzüne Kendi Özü'nden gönderdiği Ruh'unun Bakire Meryem'den doğarak bu kapından dünyaya girmesi amaçlanmış ve sonuç itibariyle de İnsan şeklini almış bir Tanrı'nın Oğlu'nu Kurban etme yöntemiyle hareket ederek İnsanoğluyla bir Barış Antlaşmasını imzalamak ve onaylamak adına İsa'nın Kanının dökülmesi şartını öngörmüştür_
Dünyada yeryüzünde yaşayan çoğunluğa karşılık azınlıkta olan insanlara verilen Öz sayesinde İnsan neslini kurtarmak pahasına bu dünyaya gönderilmiş ve ölümlerinin ardından Yüce İsa'nın Kanının Dökülmesi şartına paralel olarak Tanrı'nın Huruzu'na çıkarılmışlardır!
Adem ve Havva'nın işlediği günahın bedelini tüm insanlığa atfedilmesi nedeniyle Seçilmişler'in günahını üstlenen İsa Mesih'in yeryüzündeki bütün acıları Bedenen yaşamış, Bedenen öldürülmüş (Çarmıh üzerinde) ve Bedenen Diriltilmiş ve bununla da Tanrı'nın Oğlu olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır_
Diğer Dünyanın Sonsuza dek sürecek olan Kralliyetinin hüküm süreceği Dünyanın oluşması için zemin hazırlanmış ve Tanrı'nın 1.Amacı bu sayede gerçekleştirilmiştir_YANG
Yin'in oluşması içinse bilindiği üzere Yin, dişiyi Yang ise Erkek'i simgelemektedir, dünyanın sonunun gelmesine paralel olarak gerçekleştirilmesi gereken 2. Amacın sayesinde Kaosu sona erdirecek olan bir Dişinin aynı amaçla dünyaya gönderilip İsa Mesih'in Kaderine benzemek şartıyla aynı yoldan geçerek yeryüzündeki bütün acıları Ruhen Yaşayıp, Ruhen Ölümü sonrasında gerçekleştirilen Ruhsal Dirilişin ardından 2. Amaç'ın gerçekleşmesiyle bahsı geçen Dişi'nin Mesihleşmesi yoluyla aynı zamanda Bakire olan bu Dişinin Rahminde bir erkeğe ait cinsel organın Yüce Yaratıcının Gücü'yle oluştuğu ve ilk Melek'in doğmasıyla yeni bir dünyanın oluşması amaçlanmış bu sayede döllenen rahim yeni bir soyun başlangıcına vesile olmuştur_
Bahsı geçen bu Soy ise Yüce Tanrı'nın Soyu'nu sürdürecek olan Dişi'nin Adem ve Havva Irkının soyunun sona erdirilip yeni Soyun yani yeni İnsanlık'ın başlangıcı olarak kabul edilmiştir_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 25, 2007, 11:40:02 öö
Yanıtla #11

Öncelikle İstanbul derken Sayın Fraternis, bu kelimenin içersinde İsa ve bul kelimelerinin yeraldığını kastetmiştim_
SAYGILAR_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 25, 2007, 11:44:17 öö
Yanıtla #12

Bu arada verdiğiniz bu çok değerli bilgileriniz için Sayın Fraternis çok teşekkür ederim, Yardımlarınız sayesinde gösterdiğiniz bu cesur yürekliliğiniz karşısında sizi Saygıyla Takdir ediyorum_
SEVGİ ve SAYGILARIMLA_ 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 25, 2007, 11:54:29 öö
Yanıtla #13

Hangi dile göre Sayın Sevil bu mantık dışı! diğer söyledediklerinizi okudum bazı konularda haklı olabileceğinizi kabul ediyorum ancak İstanbul kelimesinde İsa ismi yok yapmayın lütfen Hz. İsa'ya yalnız biz İsa diye hitap ediyoruz. Jeshua ve Jesus gibi isimleri de yok mu?

Ayrıca bilinen bir efsaneye göre Lilith Adem'in ilk eşidir ancak Adem'le aynı özden yaratıldığı için ona tabi olmaz bu nedenle daha sonra Adem'in kemiğinden ikinci eş Havva yaratılır. Gerçi bu bir efsane ancak Adem'le Havva da bir efsane buyrun siz neler anlatıcaksınız bekliyorum.

Saygılarımla.


Mayıs 25, 2007, 12:06:34 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Sevgili arkadaşlar bunlar hakkında zaten birçok komplo teorisi var???? Ayrıca bazılarıda dediğiniz gibi Hz. İsa'nın çıkar için Tanrılaştırıldığını ve aslında çarmıha falan gerilmediği, 70 yaşına kadar sağlıklı bir şekilde yaşadığını söylüyorlar. Ne diyorsunuz?

İstanbul konusuna gelince Sn. Fraternis'e katılıyorum.


Mayıs 25, 2007, 12:40:34 ös
Yanıtla #15

İsa 'nın özde ne olduğu tartışmaları Konsullerin en önemli maddeleridir. Nicea (İznik) Konsulu bu durumu çözmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Buradan alınan karara göre Hristiyan Doktrini kabul edilmiş İsa 'nın hangi Özden geldiği tartışması sonraya bırakılmıştır. Genel kabul edilen görüş İsa 'nın içinde Tanrısal cevher taşıdığıdır. Bu konsil sayesinde Kilise ve Devlet ittifak oluşturmuştur. Milano Fermanı ile Hristiyanlık Avrupa 'da yayılmaya başlamıştır. İznik konsilinin bir diğer önemi Din ilk kez Politik bir araç olmuştur. Hristiyanlık Doğu-Batı Roma halkları için birleştirici harç görevini üstlenmiştir.
Constantinapolis (İstanbul) şehri M.S 324 'te yapımına başlanıp 330 'da tamamlanmıştır. Bu şehir İznik konsilini takiben Hristiyan Dünya'nın yeni başkenti olması amacıyla kurulmuştur. Hristiyan bir Dünya kurma isteğinin karşısında Doğu Roma'nın en büyük engeli bu sıralarda Doğu'da Sasani Batı'da Gotlar'ın istila tehlikesidir. Bu karışıklıktan istifade etmek isteyen Uzak Eyaletler ( İskenderiye, Kudüs) Yakın Eyaletler (Constantinopolis ve Antakya) arasında dinsel olarak karşı görüşler sunulmasıdır. Özellikle Antakya ve İskenderiye Patriklerinin mücadelesi Bizans içinde iç sorunlar ortaya çıkaracak ve bu sorunlar 1000 yıl boyunca baş ağrıtacaktır. Bu amaçla toplanan diğer Konsiller Khalkedon ( Kadıköy) ve Efes konsillerinde bu konu tartışılacaktır. Papa 'nın kabül ettiği görüş ise İskenderiye Okulunun görüşüdür. Buna göre İsa insani yanı olmayan tamamen Tanrısal bir Öze sahiptir(Efes Konsili). 451 'de Khalkedon Konsilinin aldığı karar ise Meryem'in bir Tanrıyı doğuramayacağı buna göre ; İsa hem Tanrısal Öz taşımaktadır hemde bir İnsandır. (Diofizit)
Bu tartışmaların temelini Uzak Eyaletlerin dini yorum farklarını bahane ederek Roma'dan ayrılma çabalarıdır. Patriklerin kendi aralarında üstünlük mücadesine girişmesi bu ayrımı hızlandırmıştır. Önce Papa en üst Patrik sayılmış ( Nedeni Pavlus 'un(?) mezarının burada olmasıdır. Hz. İsa'nın Pavlus'a kurulacak olan Kilisemin temelindeki Kayasın demesi rivayetidir.Bilinidiği gibi Vatikan bu kayanın üstüne inşa edilmiştir. )  Sonrasında ise Khalkedon Konsili kararı ile tüm Patrikler eşittir denmiştir. Yine ayrılıklar yine ayrılıklar... Bu ayrılıklar Roma ve İstanbul arasında yaşanan Büyük Şizma 'yı doğuracak ve bu tartışma günümüze dek devam edecektir.

Saygılarımla.


Mayıs 25, 2007, 01:20:04 ös
Yanıtla #16

Arkadaşlar İ_s_t _a_n_b_u_l : t harfini düşürürsek İsa çıkar, ben Türçe dilinden bahsediyorum, bu arada bunun üzerinde fazla durmak istemiyorum, bu sadece çok küçük bir ayrıntı ve iddia ettiğim konularda hata payı olabilir bu nedenle de hepinizden çok özür dileyerek hemen konuma geçmeyi istiyorum_

Adem'in cezasını İsa Mesih, Havva'nın cezasını bahsı geçen Dişi ödeyecek, Tanrı'nın Özün'den göderilen bu iki Kişi İnsan olarak doğacak, aldıkları yaşamı günahın bedelini ödeyerek geçirdikten sonra belli bir ana kadar Ölecek ve Ölümden Diriliş yani Yendiden Doğuş olayıyla Sonsuza dek Gerçek Hayatlarını kazanabilcektirler, İsa Mesih'in olayına mütaakiben Dişi'ye ait bu olay dünyanın sonuna doğru yaşanacak ki Diriliş tamamlandığı an Yin_Yang dengesi kurulacak ve Kaos sona erecek_
Her insanın yaşayacağı büyük bir acı vardır ve bu olay Adem ve Havva'nın işledikleri günahın bedeli olarak, ister bedenen ister ruhen yaşanılacak tüm acıları insan neslini kurtarmak amacıyla verilen iki Kurban sayesinde İnsanoğluyla yapılan Barış Anlaşması bu şekilde sağlanacaktı, İnsanoğluyla Tanrı arasında olan bu anlaşma için de Yüce Yaratıcı'nın büyük bir fedakarlık göstererek İki Ruh'unu bu dünyaya göndermiş, biri Erkek diğeri Dişi olmak kaydıyle İnsanoğlunun hem bedenli hem de ruhlu olduğundan Seçilmişlerin Bedenen yaşacakları acıyı İsa Mesih yaşamış, diğer taraftan ise Ruhen yaşacakları (yani üzüntü, ızdırap gibi) Dişinin yaşadığı ve bu sayede dengenin kurulduğu belirtilmiştir_
Bu iki Kişi birbirine karşıt ancak birbirine bağımlıdır, Yin_Yang Dengesi formülünde olduğu gibi_
Dişi Tanrıça'nın Yeniden Doğuş olayına mütaakiben Gökyüzünde gösterilen Venüs Gezegeninin Hilal şeklini almış Ay'la aynı hizaya gelecek şekilde olurken ertesi günü Ay'la Venüs'ün yer değiştirmesi ise Dişi Tanrıça'nın Yeniden Doğuş'unu simgelemektedir_
Açıkçası şuan Dişi Tanrıça yeryüzünde ve Mesihleşmiştir ancak nerede olduğu ve kim olduğu hakkında herhangi bir bilgiye maalesef sahip değilim, tarafımca bilinmemektedir_
SAYGILARIMLA_     
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 25, 2007, 01:37:45 ös
Yanıtla #17

Ay ve Venüs bu ilgimi çekti. Sık yaşanan bir dögü mü yoksa çok uzun sürelerde mi gerçekleşiyor, en son hangi tarihte gerçekleşmiş? Biliyorsanız lütfen cevaplayınız.


Mayıs 25, 2007, 01:39:57 ös
Yanıtla #18

İlk iki insan olan bir erkek diğeri dişi olan Adem'le Havva'nın cezasını Yüce Yaratıcı yeryüzüne gönderdiği aynı Öz'e sahip olan İsa Mesih'le Kutsal Dişi'inin aynı kaderi paylaşması sonucunda ise Kutsal Dişi'nin rahminden doğan yeni bir Dünya'nın doğması ve yeni bir Soyun başlaması ile de Rabbin Kutsal Kasesi olarak da tanımlasnmış ve aynı zamanda Kutsal Dişi İsa Mesih'in Kanını taşıyan kişi olarak da belirtilmiştir_
Buna paralel olarak Çarmıh bilindiği üzere 4 unsurdan oluşmaktadır, Kafa_ Sağ Kol_ Sol Kol_ ve Ayaklar;
Hıristiyanlıkta bilindiği gibi Baba_Oğul ve Yüce Kutsal Ruh olarak Haç Şekli yapılmaktadır, Kutsanmak adına, ve Baş Bölgesini Tanrı, Sağ Kolunu İsa Mesih, Sol Kolunu Kutsal Dişi, her nekadar Yüce Kutsal Ru olarak da tanımlansa da, (Tanrı'nın Sağında oturan İsa Mesih, Tanrı'nın Solunda oturacak olan Kutsal Dişi), Ayaklar ise biri erkeği diğeri dişiyi simgeler; bunun anlamı ise erkek ve dişinin tek bedene dönüşüp bütünleşmesi ve oluşturulan Çarmıh Şekline istinaden Tanrı'nın Yeryüzündeki Ayaklarının 06.06.2006 tarihinden sonra oluştuğu belirtilmiştir_
Bakın Adem ve Havva Irkının hızla çöküşe uğratılması buna bağlı olarak da yeni bir insan türünü başlatan bu Dişi Havva'nın yerini almıştır_
Burada şunu arzetmek istiyorum, bu dünyanın yokoluşuna istinaden yeni bir dünyanın varoluğu ve Sonsuza dek sürecek olan Yüce Tanrı'nın Dünyası olarak adlandırılmıştır, İsa Mesih'in Kralliyeinin ve Soyunun süreceği yani Dişiden Melek doğumu sayesinde nasıl ki insandan insan doğuyorsa insandan melek doğumuyla da telafi edilmesi amaçlanmıştır_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 25, 2007, 01:41:06 ös
Yanıtla #19

Çok yakın bir tarihte gerçekleşti Sayın Fraternis, 19_20 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilmiştir_ 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
7106 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 04, 2008, 08:28:43 öö
Gönderen: Prenses Isabella