HURAFE TEZGAHINDA ZIRVA DOKUMAK - 3

[ceycet]

Bu bölümde,İslam kültüründe kabul gören hadis ve sünnet kavramlarından söz etmek isterim.

Rivayet edilen,1-1.5 milyon civarında hadis mevcut.Bunun mümkün olabilmesi için,resul Muhammed'in günde ortalama 200 e yakın söz söylemesi gerekiyor.

Bu mümkün mü?

Çok zor...

Bu hadisleri kim kaleme almış?

Bilen yok.

Kim ezberlemiş?

Onu da bilen yok.

Bu konuda araştırma yapanların ortaklaşa anlaşabildiği hadis sayısı ise 50 yi geçmiyor;ama,50 den milyonlara nasıl çıktığını tahmin edebiliriz."Zırva"terimi,burada tam da yerine oturuyor.Önemli olan bukadar hadisin uydurulması değil,neden uydurulmaya gerek duyulduğu...

Kuran'ın verdiği ezoterik mesajı anlayamayanların çokluğu,İslam coğrafyasında cahil,fırsatçı,yobaz bir ruhban sınıfının oluşmasına neden olmuştur.Kuran'ı kendilerine göre yorumlayan ve hurafelerle süsleyen bu ruhban sınıfının zırvalarını destekleyecek bir referans kaynağı ihtiyacı oluşunca,bu uyduruk hadisler rivayet edilmiş,asırlarca iyi niyetli dindarlar bu şekilde kandırılmıştır.Halen de aynı istismar devam etmektedir.

Sünnet konusuna gelince:

kabuk dinciler,İslam'ı gelenekselleştirmek adına ortaya koydukları şekilsel,içi boş kuralları sünnet kavramıyla desteklemeyi tercih etmişler;resul Muhammed'in yaşam şeklini,davranışlarını,hatta kılık kıyafetini İslam'ın gereği diye dayatarak,ortaya neyi niçin yaptığını sorgulamadan uygulayan bir topluluk çıkmasına sebep olmuşlardır.Bu topluluğa da ümmet ismini takmışlardır.

Ben inanıyorum ki,resul Muhammed günümüzde yaşasaydı,takım elbise giyer,günlük tıraşını olur,belkide tek eşlilikle yetinirdi.Bugün uygulanan ibadet uygulamasında da,sünnet olgusundan faydalanmışlardır,ancak o konuya başka bir başlık altında değinmeyi düşünüyorum.

Şimdilik bu kadar...


Saygılarımla.

[ADAM]

Ben bu konuları pek iyi bilmem. Herkesin her şeyi bilemeyeceği gibi... O nedenle Sayın Ceycet de bilir ki bu konulara pek girmem.

Ancak zihnime takılan bir şey oldu Sayın Ceycet'in bu yazısında. Elbette yanıtlayacaktır. Boş bırakmaz.

Konumuzun başlığı Hurafe tezgahında zırva dokumak. Tamam.

Ancak hurafe tezgahında dokunan hep de zırva olmayabiliyor. Kim bilir, belki aslında bir başka tezgahta dokunmuş oluyor önceden fakat çok yıpranmış, işe yaramaz olmuş, yenilemek istenirken getirtilip o tezgaha oturtulmuş.

Büyüklerin birtakım gelenekleri, görenekleri vardır. Küçüklüğümde hep sorgulardım bunları. Saçma sapan şeyler. Hurafe tezgahında dokunmuş zırvalar. Peki ama bunlar aslında iyi niyetten kaynaklanan iyi dilekler değil midir? Ne zararı olur bize aklımızı elden bırakmadıkça, anlamaya çalıştıkça, tolerans göstermeyi becerebildikçe, hiçbirinin hiçbir bakımdan hiçbir kötülüğü olmadıkça.

Hadislere gelelim... Asıl konu orada. Diyelim ki bunların toplamı aslında 50 hatta biraz daha ileri gidelim 100 olsun. Bunun ötesinde sayısız kadar üretilmiş. Peki ama bağnazların yaptığı gibi özgün kaynağı bir kenara bıraksak nasıl olur? Desek ki hadis ya da değil, bunlar özlü sözlerdir ve toplumsal yaşama düzen getirmeyi, insana insan olma yolunda yarar sağlamayı amaçlar. Hadis olmasalar da gercçekten şöyle bir süzgeçten geçirmsek o özlü sözleri Hepsi mi zırva? Hiç mi yararlısı, iyisi, güzeli yok bunların arasında?

Bu bir bilme isteğiyle sorulmuş sorudur. Sayın Ceycet ylanlış anlamaz ama diğer forum katılımcıları da yanlış anlamasın isterim. Kaldı ki, benim benimseyişime göre, o 50 asıl ve özgün hadis arasında da zırva vardır belki. Dindar olanlar beni bağışlasın, kimsenin dinine inancına saygısızlık etmek istemiyorum. İsa'ya insan diyenin vaymış haline Hıristiyan dünyasında. Bereket İslâm'da Muhammed insan zaten.

 








 

[ceycet]

Sayın ADAM'ın tespitlerine,son parağraftan başlamayı yeğlerim.Malesef,İslam dünyasında da resul Muhammed'i bilinçli veya bilinçsiz,iyi niyetli veya istismar maksadlı Tanrı'yla ikame etme gayreti mevcut...Zaten sorunların çoğu buradan türüyor.

Elbette ki,hurafe tezgahında dokunan herşey zırva olmayabilir.Burada ölçü,niyetle belirlenebilir.İyi niyetle,istismar kasdı taşımayan hersöz zaten Tanrı'nın sözüdür;zira kaynağı VİCDAN dır.Benim sözüm,istismarı hadis yoluyla destekleme gayreti içinde olanlaradır.

İyi niyet hükümleri çerçevesinde topluma yerleşmiş,artık bir kültür haline gelmiş ama zaman,zaman hurafe gibi algılanan bazı gelenekler,geçmişten günümüze intikal ederken malesef   
zahiren kabul görmüş olmasından dolayı hurafe olarak algılanabilir.Butür geleneklerin üzerinde,biraz düşünmek,sorgulamak,araştırma yapmak,onun gerçekten zırva olup olmadığının anlaşılması için zorunludur.Bu da,bireyin kendisine düşer.

Sayın ADAM forumda,benim gözümle yanlış anlaşılmaya kapalı belki de tek insandır.Diğer üyelerimizin tamamına töleranslı davranmayı başarabileceğimi umuyorum.Ama sayın ADAM'ın zaten buna ihtiyacı yoktur.Kendisi,gönlümde hakettiği yeri çoktan zaptetmiştir.Böyle bilinmesini isterim...



Saygılarımla