Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ARAP DÜNYASINDA (İslâm ile birlikte) “TAŞ” - 2  (Okunma sayısı 2538 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 21, 2010, 12:58:18 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Kuran-ı Kerim’in yirmi ikinci suresine bakalım: 78 âyeti olan bu surenin 19-24 arasındaki 6 âyeti, Medine’de, ötekiler Mekke’de indirilmiştir. Hac zorunluluğu bu surede bildirildiğinden, sure “Hacc suresi” diye bilinir. 29. âyette şöyle denilmektedir: “Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyti Atik’i tavaf etsinler.” Bir diğer deyişle, “Tırnaklarını kesip tıraş olsunlar, kurban kessinler ve eski evimiz olan Kâbe’nin etrafında dolansınlar.” (Buradaki “tıraş olmak”, koltuk altlarındaki ve apış arasındaki kılların kesilmesi anlamındadır.)

Müslümanlara indirilen bu mesajda Kâbe’den eski evimiz yani eskilerden gelen geleneğin ve tapınım yerinin, bir diğer deyişle kutsal noktanın ilâhi platformda kabul gördüğü işlev işaret edilmektedir.

26. âyette aynı buyruğun daha önce Hz. İbrahim’e verildiği şöyle anlatılır: “İbrahim’i Beyt-i Mükerremin yerine kondurmuş ve ona şöyle demiştik: Bana hiçbir şeyi eş koşma ve tavaf edenler, kıyâm edenler, rükû ve secde edenler için beytimi temiz tut.”

Nitekim bunun devamı olan 27. âyette de “İnsanları hacca davet et, yaya olarak veya uzak yollardan yorgun develer üzerinde sana gelirler.” denmektedir.

Bu konudaki bir başka ilgi çekici nokta, surenin ilerleyen satırlarında belirir. Bu, şu anda Haram-ı Şerif’in içinde kalan ve tavaf ya da umre ziyaretinin bir bölümü olarak gidilen Mekke’deki Safâ ve Merve tepelerine ilişkindir.

Safâ ve Merve tepeleri İslâm öncesi inançlarda üzerinde Naile adlı birer put bulunan iki ayrı tepeydi. Önceleri tavaf edilen bu putlar sonradan Araplar tarafından yıkılmıştır.

Bakara suresinin 158. âyetinde bu konuda şöyle denilir: “Safâ ile Merve Allah’ın nişanelerindendir. Kim Kâbe’yi hacceder ya da umre yaparsa o ikisini de tavaf etmesinde sakınca yoktur.”

Maide suresinin 97. âyetinde ise şöyle denir: “Allah Kâbe’yi, o saygıdeğer evi insanlar için hayat güven durağı yaptı. O saygıdeğer ayı, kurbanı, boynu bağlı kurbanlıkları da böyle yaptı ki, Allah’ın göklerde ve yerde olanları bildiğini ve Allah’ın her şeyi bilici olduğunu anlayasınız.”

Hacca gidildiğinde Kâbe’nin kapısıyla Hacer-ül Esved (kara taş) arasında bulunan Mültezam’e göğsün, karnın, sağ yanak ve sol yanağın ve bir kez de yüzün dokunması zorunludur ama dokunulamıyorsa uzaktan da niyet edilebilir.

Madem hacda asıl ziyaret edilen yer Kâbe’dir ve onun bir adı da Mescid-i Haram’dır; şu “haram” ya da “harem” sözcüğüne bir kez daha değinmekte yarar görüyorum.

Harem, sözcük bakımından Mekke ve Medine kentlerini dile getirmek için kullanılır ve saygıdeğer bir anlam taşır. Tanımı bakımından “herkese açık olmayan yer” anlamında da kullanılır. Arapçada sesli harf olmadığını göz önünde tutarak bu sözcüğü ikiye bölersek, “hr” ve “rm” açılımlarına varabiliriz.

Bunlardan ilki, olanı da yansıtan Hira Dağı yani Hz. Muhammed’in Tanrıdan ilk buyruğu aldığı yerdir. Aynı zamanda Cebel-i Nur (nur dağı) anlamındadır. İrem ise yeryüzü cennetidir. Üzüm bağları ve şaraplarıyla ünlü bu mutluluk ülkesinin Şam kentinin bulunduğu yerde kurulduğuna inanılmıştır. İslâm inançlarına göre bu kent Ceyrun bin Ad adlı biri tarafından kurulmuştur.

Ceyrun bin Ad’ın Şedit ve Şeddad adında iki oğlu varmış. Şeddad, Aden çöllerinden cenneti örnek alan bir kent kurmuş. Halk öykülerinde cennet olarak bilinen bu yer, tasavvuf dilinde “Tanrılık olan gönül” anlamındadır. “Tanrıya ibadetle değil muhabbetle varılır.” ilkesine göre, gönül insanının tanrısıyla buluştuğu yerdir. Kuran-ı Kerim’de adı “İrem Zatül’imad” olarak geçer. Fecr suresinin 6.-8. âyeti şöyledir: “Rabbinin Âd kavmine ne yaptığını görmedin mi? Sütunlu İrem’e? Ki ülkeler arasında onun eşi yaratılmamıştı.”

Halk inançlarına göre de, İrem bir kasırgada mahvolmuş, kum altında kalmıştır.

Artık İrem var olmadığına göre, tek var olan Hira’dır ki, Harem her ikisini bir arada tutar.




Aslında pek az şey bildiğim bu konuda yaptığım bu derleme üzerinde forum üyelerinden benden çok daha iyi bilenlerin bilgilerini paylaşmasını rica ediyorum.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
5304 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 11, 2010, 06:35:00 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
6286 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2010, 02:20:22 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2893 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 13, 2010, 11:44:49 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2749 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 20, 2010, 12:27:18 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2561 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 22, 2010, 04:08:15 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2139 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2010, 12:39:23 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2457 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2010, 03:44:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2139 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2010, 06:29:39 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5775 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 28, 2010, 08:21:37 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2926 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2010, 03:40:01 ös
Gönderen: ADAM