Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: EVRENİN BİR AMACI VAR MI? - 4  (Okunma sayısı 3654 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 21, 2009, 07:50:03 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu kez önceki üçünden çok farklı bir yanıt...


HAYIR

Peter Williams Atkins – Kimya Profesörü, Lincoln College, Oxford



Kanıtın olmadığı durumda öyle olduğunu ümit etmenin tek nedeni iyi niyettir.

Duygusal anlamda iyi niyet dinin temelini oluşturur; her çeşit doğrunun keşfedilmesi için güvenilir olmayan bir araçtır.

Benzeşmeler listesi de safdille inanma bohçasındaki iyi niyetle uyum sağlayan bir başka araçtır.

Genel olarak bir amaçla ilişkilendirilen bu karışık ve çapraşık mekanizma, tüm evrenin bir amaçla ilişkilendirilmesine yönelik bir kanıtmış gibi alınamaz. Bu durum bir çitanın varlığının özel bir amaçla ve bilerek tasarlanmış olmasının anlatımı gibi bir şey olurdu. Oysa çitalar evrimin kanlı, amaçsız, rehbersiz süreçleri sonucu gelişmiştir; antilopları öldürmek gibi bir amaç uğruna yaratılmamışlardır. Benzer olarak evren de uygulamadaki fizik yasalarının bildirgeleri olan amaçsız, rehbersiz süreçlerden geçerek 14 milyar yıllık bir zaman dilimi içinde gelişmiştir; çitalar avlarını yakalayabilsin, insanlar görkemli sanat yapıtları yaratsın ya da hayallerle, umutlarla vakit geçirsinler diye değil.

Evrenin başlangıcına ilişkin hiçbir şeyi henüz tam olarak anlayamıyor olmamız bu başlangıcı doğaüstü bir güce, bir yaratana bağlamamız gerektiği anlamına gelmemeli; bu yaratanın anlaşılmaz aklının tanrısal, şeytanî ya da kaprisli bir amaçla hareket ettiğine de.

Teologlar tipik olarak kendi yarattıkları bilmecelerin ürettiği sorulara odaklanır. Kimilerinin kafası ölümden sonra yaşamın olup olmadığına takılmıştır; en ufak bir kanıt olmamasına karşın kendi kendilerine türettikleri hayalî bir inanışa…

Kimilerini hayrete düşüren ise, gene teologların yarattığı bir diğer hayalî inanış olan, ancak Tanrı’nın var olmadığı anlaşıldığında tümüyle buharlaşıp giden, karşılıksız ve sonsuz seven Tanrı’nın yarattığı bir dünyada nasıl olup da Şeytanın var olabildiğidir. Kozmik amaç sorusu da tümüyle kanıtsal temelden yoksun ve bir o kadar da saçmaca türetilmiş bir başka hayaldir. Bu tip bilmeceler uğruna türetilen soruları, büyük önem vererek dikkate alma hatasına düşmemeliyiz.

Ben bu sıra dışı evrenin varlığını görkemli, inanılmaz bir büyüklük olarak dikkate alıyorum sadece. Orada bütün görkemi ile bütünüyle işe yaramaz bir şekilde asılı duruyor. Onu insansı amaçlarımıza bağlamanın fazla iddialı olduğunu düşünüyorum.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 24, 2009, 07:37:37 ös
Yanıtla #1

Kimilerini hayrete düşüren ise, gene teologların yarattığı bir diğer hayalî inanış olan, ancak Tanrı’nın var olmadığı anlaşıldığında tümüyle buharlaşıp giden, karşılıksız ve sonsuz seven Tanrı’nın yarattığı bir dünyada nasıl olup da Şeytanın var olabildiğidir. Kozmik amaç sorusu da tümüyle kanıtsal temelden yoksun ve bir o kadar da saçmaca türetilmiş bir başka hayaldir. Bu tip bilmeceler uğruna türetilen soruları, büyük önem vererek dikkate alma hatasına düşmemeliyiz.

Kesinlikle.. Olayın bu şekilde bir seyir alması elbette ki yeryüzünde yaşanacak olayların gidişatı gereği gerekli bir durumdu. Şeytanın o zamanki Insanlık bilincinin kaldıramayacağı ve hakikatlerden uzak tutulması gerektiğinden ki, dünyanın geçirmesi gerekli olan aşamaları ve atlatması zorunlu olunan boyutları tam manasıyla yaşayarak öğrenme yoluyla tamamlanılması içindi. Ancak şuanki dünyamızın ve Insanlığın bilinci gereği birçok şeyin açıklığa kavuşturulması sayesinde bulunulan boyutun neredeyse tamamlanılması sürecinde bulunduğumuz için ki, gerek Insanlığın gerekse de Dünyamızın geçilmesi gereken boyuta hazırlanılması gerektiğinden birtakım değişikliklerin yapılması öngörülmüş ve değişen sürece ayak uyduramayan bazı toplumların ise inanılmaz çöküşü başgöstermiştir. Sadece dünya yaşamı gereği zorunlu gerçekleştirilen değişikliklere karşı kendilerini hazır hisseden- hissedebilen toplum ve birey bazında gelişen bu sürece uymakta pek zorlanılmadığı, ancak bunun temelinde ise sahip oldukları bilinç seviyelerinin yüksekliğinden kaynaklanılmaktadır.   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3404 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:21:50 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3294 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:27:34 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3436 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:46:40 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3566 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:55:54 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3412 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:02:52 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4357 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:05:11 ös
Gönderen: Prenses Isabella
5 Yanıt
5048 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2016, 02:11:01 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2745 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 08:23:52 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3191 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 03:40:32 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3080 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 10:02:46 öö
Gönderen: ADAM