Kıymetli üyeler,
Beni hep dediğim bir söz var, sapla samanı karıştırmamalı!
Sayın Anarchosa, kesinlikle bu söylediğinize katılıyorum. Özellikle de, sayın midyad tarafından başlatılan bu başlık altında ele alınan sorular,
a) masonluğun bir zorunluluk olarak ilk elden yani "yaşayarak" mı deneyimlenmesi gerektiği
b) masonluk hakkında deneyimimiz dışında kalan kaynaklara başvurmanın da bir sakıncasının olup olmadığı yönünde kişisel görüş bildirmek üzere ele alınmıştı
bu konuya, başka bir başlık altında açılmış olan "masonik sır" konusunu dahil etmek, sapla samanı karıştırmak değil midir?
Masonluğa girmeden ritüel okunur mu, isteyen okusun. Ona bir şey katar mı, oradan duyduğu bir kaç şey ile Masonluğu çözdüğünü sanıp gereksiz bir boş bilgelik havasına bürünür hepsi bu.
Buradaki cümlelerden şöyle bir anlam çıkıyor: Ritüel okuyan kişi, masonluğu çözdüğünü zanneder ve gereksiz boş bir bilgelik havasına bürünür. Peki bu ne kadar doğru? "Her" ritüel okuyan kişi için bu geçerli mi? Yani kümenin tamamını kapsıyor mu bu?
"Ritüel okuyanlardan
bazıları duyduğu birkaç şey ile masonluğu çözdüğünü sanar." Evet bir kısmı böyle bir sanı altında olabilir. Peki okumasına rağmen yargılarını askı altına alan, yani bunun masonluğun tamamı hakkında değil, oldukça küçük ufacık bir kısmı hakkında kendisine sadece bir ön bilgi sağlayacağını ve hatta bu ritüellerin locadan locaya farklılık gösterebileceğini fark eden ön yargısız kişiler ne olacak?
gereksiz bir boş bilgelik havasına bürünür hepsi bu.
Bilge olandan nasıl bir tavır beklersiniz? "ben işi çözdüm" diyen mi bilgedir? "Çözdüklerimin çevresinde, henüz çözemediğim tonlarca yeni soru doğdu ve bunları
hala bilmediğimin yani bilgisizliğimin farkındayım" diyen mi bilgedir? Bilgelik her şeyden önce bir tavırdır, henüz kendi içinde cevaplayamadığı sorular varken , dışarıdaki yabancı birisinin bilgelik düzeyi hakkında ön yargılı tanıtlamalarda bulunmaz. Yani bilge kişinin gözünde, "başkalarının bilgelik düzeyini ölçecek" süper güçlü bir gözlük yoktur.
Hatta kimi üyeler, bende tüm ritüeller var zaten, varsın bizi almasınlar diyerek çakma localar kurmaya kalktılar, ama çabuk unutuluyor!
Sadece ritüel bilmenin mason olmaya yetmeyeceği konusunda size tamamen katıldığımı belirtmek isterim. Her şeyden önce masonluk yüzyıllardan bu yana gelen bir "gelenek"e sahiptir. Bu geleneke eklemlenmeden kendi başına hareket eden kişilerin girişimlerinin "masonluk"la bir alakası yoktur.
Amerikan ya da Anglosakson Masonluğu, Türkiye'deki (tüm) anlayışlardan farklıdır. Orada sadece ritüel okuyup kapanan ve ayda bir toplanan localar mevcut. Öyle olunca da ellerine bir ritüel veriliyor. Hatta Netflixteki Masonlar belgeselinde göreceğiniz üzere ezberle deniliyor... Sonra arkasında sorular var, zamanı gelince bu sorulardan seçili bir kaçını sorup sizde cevaplayınca artık sen kalfasın deniliyor. Türkiye'de gerçek anlamda Masonluk yapılır. Hiçbir zaman olay sadece ritüel ile sınırlı değildir.
Buradan şu mana çıkıyor: "Gerçek masonluk" diye yeni bir kategori var? Buna göre Türkiye'deki masonluk bu kategori altına giriyor. Amerikan ya da Anglosakson masonluğu bu kategoriye girmiyor?
"Benim masonluğum daha gerçek", Senin masonluğun gerçek değil?
Şimdi ben 7 yaşında okula yeni başlamış bir çocuğa okuma yazma öğrenip hecelemeye başlayınca Ela Lale el ele yerine Ritüel kitabı versem, heceleyerek de olsa okusa, bu onu Mason mu yapar?
Bu onu mason yapmaz. Ancak masonlukla ilgili tanışıklık durumu başlar. Sonuçta zikredilenler, daha çok fikredilecektir. Yani ele lale el ele diyenin fikirleri başka konular üzerine yoğunlaşırken, ritüel kitabını heceleyenin fikirleri masonluk üzerinde yoğunlaşır. Elbette bu kişinin fikirleri hala yetersiz olabilir. Ancak, "ele lale el ele" diyenden de bir farkı vardır bu kişinin.
Her şeyden önce ahlaki erdemler taklitle başlar, kişi en başta anlamını bilmediği şeyleri sadece tekrar ediyor olabilir. Ama öğrenmenin başlangıç noktası taklittir zaten. Anlam ve değer bu taklitten sonra yapa yapa gerçekleşir.
Tabi ki insan ilgisi olanı araştırır. Kediyi öldüren meraktır, meraklı ise ritüeli de alsın okusun. Demek ki daha önce kimi masonlar boşboğazlık etmiş, ritüeller sızmış.
Ancak hazır olun, büyük yanlışı söyleyeyim... Ritüeller MASONİK SIR DEĞİL Kİ!?
Bu Masonik Sır olayı çok yanlış anlaşılıyor. Masonluk gizli değil ama kapalı bir topluluk. Her dernekte olduğu gibi üye olmayan giremez. Hal böyle olunca üye olmayanla bilgiler paylaşılamaz. Çünkü onların işi ve konusu değil. Paylaşılmaz demek Sır demek değil ki. Tüzüğü, çalışma yöntemleri vs. Hepsi kendi elimizle dernekler masasına veriliyor. Bu nasıl sır?
Siz SIR olayını tamamen yanlış anlamışsınız...
Sayın Anarchosa, sayın midyad'ın açtığı bu konu altında "masonik sır" anlamında bir sırdan bahseden hiç kimse olmamıştır. Sır kelimesi çok anlamlıdır. Bu kelimeyi , bu konu başlığı altında yalnızca ben kullanmışım. Bakalım ne demişim:
Bana göre "kalbinde mason" , masonluğun (hepsine değil de) en azından birtakım sırlarına kendi araştırmaları sonucu vakıf olmayı başarabilecek araştırma kapasitesine sahip ve aynı zamanda da bunları ulu orta yerlerde paylaşmak yerine gizlemeyi tercih edecek olgunluğa da sahip bir kişidir.
Burada "masonluğun sırları" şeklinde çoğul bir ifade kullanmışım. Bununla kastettiğim şey, masonluğun o ya da bu sebeple mason olmayanlardan saklı tuttuğu bilgiler bütünüydü.Yani, masonluğun özünde yatan bilgiyi ya da "masonik sır"rı kastetmedim. Sırf bu yüzden de "en azından bir takım sırlarına" vakıf olmaktan bahsettim. Burada kastettiğim şey ritüel okumuş olmaktı. "Ritüel masonik sırra eşit değildir" buna kendim de katılıyorum, ancak ritüel genel anlamıyla sırdır. Hangi anlamdaki sır? "Masonluğun o ya da bu sebeple mason olmayanlardan saklı tuttuğu bilgiler bütünü" anlamıyla sır. Buna sır diyorum çünkü bir mason, ritüelleri dışarıda anlatmamak için ant içmiştir. Bunun bir şekilde sızmış olması, yani birilerinin andını bozmuş olması bir şeyi değiştirmez. Yani sayın Anarchosa, burada hiç kimse "ben masonluğun özündeki sırra eriştim artık oldum ben" demiyor. Sadece saklı tutulması gereken bazı şeylerden haberi olan ve bunları birer ön bilgi şeklinde gören insanlar vardır belki.
Bu konu "bana göre masonluk" ana başlığı altında olduğu için burada kişisel fikirlerimizi belirtmekte bir sakınca olmadığını varsayarak bunları yazdığımı bildirmek isterim.