Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Gezi Anıları 27 Temmuz 2014  (Okunma sayısı 2350 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 28, 2014, 12:22:37 öö
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 55
  • Cinsiyet: Bay

Son zamanlarda çantama kitabımı alarak eskiden gittiğim veya gitmediğim, daha çok tarihi ve farklı atmosferi barındıran yerlere gidiyorum.

Bugün öğleye doğru Seçuk’a vardım, amacım Meryem Ana Evi’ne ziyarete gitmekti. Oraya son gidişimin ardından on yıl kadar geçmişti, benim için çok şey farklıydı. Uzun süredir sağlam bir yürüyüş yapmamıştım ve güneşe aldırmadan, önceden aldığım meyvelerim, sularım, birkaç atıştırmalık şey yanımda yola koyuldum. Tabii unutmadan, yanımda neredeyse sonlarına geldiğim Özer Baysaling’in Fantastik kitabı ve bir başka kitap daha vardı.

İlk durağım Efes’in üst kapısıydı, buraya yürürken ağaçlardan kopardığım erikler keyfime keyif kattı. 45 dakika kadar sonra ilk hedefime ulaştım ve gölgede biraz dinlenip yedek su aldıktan sonra yola Selçuk’ta sorduğum gibi esnafa Meryem Ana ne kadar uzakta diye sordum. Buradan baya uzakta bak şurası Bülbül Dağı’nı gösterirken bana şaşırıyorlardı. Yolda ilerlerken benden başka akıllı yoktu onu anladım. Herkes aracıyla veya tur ile oraya çıkıyordu. Araçlar ben çıktıkça zafer işaretleriyle bana eşlik ediyor, far yakıyor gülümsüyordu, halbuki yaşlı da değildim bende mutlu olup onları selamlıyordum. İki aile bizimle gelebilirsiniz isterseniz dese de, gider miydim hiç. Uzun süredir böyle bir yürüyüşün hasretiyle, gülümseyip teşekkür ederek yolcu ettim onları.

Yolda zaman zaman zorlandım, soğuk su ile başımı ve bandanamı ıslatıyor, devam ederken de incir ağaçlarının uzanan meyvelerinden alıyordum. Harika Efes manzarası ben çıktıkça yukarıdan daha farklı göründü, yanından geçtiğim tarlalar ve bahçeler ufaldıkça ufaldı. Dönemeçleri geçtikçe rampa daha dikleşti. Artık yolun kenarlarında ulu çamlardan seslenen binlerce cırcır böceği yankılarla kendi atmosferlerinin titreşimleriyle yolumda bana eşlik ediyordu. Onları daha bir can kulağıyla dinledikçe onlarla bütünleşiyor gibi hissedip içimi bir coşku alıyordu.

Sonunda kapıya vardığımda 2 saat 10 dakika kadar geçmişti yolculuğuma başladığım. 8 km kadar süren yol, güneş altında rampalı tırmanışlı bir yol için fena sayılmazdı diye düşündüm terli yanık bedenimin farklı yorgunluğuyla bütünlenen bir mutlulukta.
Meryem Ana Evinden içeri girerken bendeki sıcaklığın ve heyecanın aksine burada serinlik ve dinginlik vardı.  Peki neden buraya Meryem Ana Evi deniyordu?


Aziz Jean, Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinden sonra Azize Meryem’in Kudüs’te kalmasını sakıncalı bulur.

Kısa bir süre içinde onu yanına alarak Kudüs’ten çıkarır ve o çağın dünyadaki en büyük kenti olan ve uzun yıllardır barış içinde yaşayan Efes’e getirir.

Ancak Hırıstiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi de üstlenmiş olan Aziz Jean, Meryem’i putperestlerin kentine sokmak istemez. Onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı gizli bir köşede yaptığı kulübeye yerleştirir.

Hırıstiyanlık’ın yayılmasından sonra kutsal bakirenin, yani Azize Meryem’in bulunduğu yere Hırıstiyanlarca hac şeklinde bir kilise inşa edilir.

Ancak burası bölgeye gelen yoğun Müslüman göçleriyle unutulup kaybedilir.
19. yy’da yaşamış olan, çocukluğundan itibaren kötürüm olan ve yürüyemeyen Rahibe Anna, gördüğü rüya ve sanrılarla bu bölgeyi Vatikan yetkililerine tarif eder ve onun tarifleri sonucu bölgedeki eski kilise kalıntılarına ulaşılır.

Bu ve benzeri belirtiler Hıristiyanlar tarafından Bakire Meryem’in ömrünün son yıllarını Efes civarında geçirdiğine somut kanıtlar olarak kabul ediliyor. Bülbül Dağı’ndaki tarihi kalıntılar 1957 yılında Papalık tarafından Meryem Ana Evi olarak onaylanır ve Hırıstiyanlık için de hac yeri olarak ilan edilir.


Ziyaretimin ardından bir yerde soluklanıp atıştırdıktan sonra Özer Baysaling’in Fantastik adlı kitabını okumaya devam ettim. Son bölümlerde ilerledikçe, soldan gelen cırcır böcekleri sesleri artmaya başlarken farklı türden birçok bitkinin yeşili gözüme daha çok görünür olmuştu. Kitabın son birkaç sayfasının sonu çok etkileyici bir şekilde kitabın sonunu oluştururken, tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Kafamı kaldırdığımda bir camdan kendi yüzümü görüyordum, olayı öyle derinden yaşamıştım ki zaman farkına rağmen bende o salınan bütündeydim.

Dönüşümde saat 19 civarı olmuştu. Geri dönen araçlar artık tek tük bir haldeydi. Alışık değildim ama otostop çekmeye karar verdim, yürüsem yolun bir kısmı karanlık olacaktı. Hah macerayı çok seviyorsun devam et diyen sesler duyuyorum, bu sesi orada kendime de demiştim. Öncesinde aşağı inerken 6-7 araca işaret ettiysem de şoförler dolu olduklarını söyleyip ellerini direksiyondan çekip iki sana açarak yüzlerinde aynı anlatımı sunuyorlardı. Bir kaçı ise dolu olmasa da oralı bile olmadı. Bu durumu kabullenip çantamı sıkılaştırdım ve yolun soluna geçip adımlarımın arasını açtığımda bir anda korna çaldı. Ankara’da yaşayan Aydınlı bir aile beni davet etti. Birkaç otostop denememde acemiliğimden başarısız olup aşağı yürüyecekken geldiniz teşekkür ederim diyip onlarla Selçuk’a araçla devam ettim.

İzmir’e dönerken yolda yanımdaki o diğer kitaba başladım. Babamın kütüphanesinde yıllarca bakıp iç geçirdiğim, devamlı ertelediğim kitabı sonunda okumaya başladım. Paulo Coelho’nun Simyacı’sının 25. yıl özel koleksiyonunu geçen haftalarda kardeşime almıştım ve o benden önce başlamıştı bile.

Daha Fantastik’in olağanüstü etkisi üzerimdeyken bu özel güne Simyacı’nın başlangıcını eklemek istemiştim. İmkanım olsa bunu Efes’te bulunan Celsus Kütüphanesinde yapacaktım. Nitekim birkaç hafta önce orada Celsus’un Sezgisinin heykeli yanındaki gölgede Fantastik’i okuyordum.

Özer Baysaling’in anlatımları, tarihi anlatışı ve çeşitli deneyimlerinin yanında tarihi dokunun içine can katan farklı dönemlerin önemli kişilerinin bize ışık tutan sözleri ve yaşantılarından parçalar yer alıyordu bu kitapta. Konserlerle başlayan yolculukların, farklı bestekarların besteleriyle sizi de alıp götürmesi, başkalarının hayatlarını canlandırıp yaşamanız, çeşitli dönem kültürlerinin inisiyasyon deneyimlerini duyumsamanız, felsefeye dair çok şeyi buluşunuz, ruhsal yolculuklarla bağlantılı sizi içine çeken olayların sarmallarının etkileşimi hep burada, bu kitaptaydı. Farklı yerlerde okurken bu kitabı, bana verdiği hissiyatın ve anlamın ötesindeki mesaj, hangi kavrayış evriminde olursam olayım dönüp bakmam gereken şey aynı, ta kendimdi. Yolculuğun kavranışı ve simgelerin okunuşu sizin var oluş biçiminizin durumuna bağlıydı.

Şimdi ise söz Simyacıdaydı artık. Kahramanın yolculuğu devam ederken, bende kendi dünyamın kahramanı olarak diğer kahramanlar olan sizlere iyi bayramlar diliyorum. Ne mutlu düşünen ve hissedene, kabuğu eskirken ruhu ışıldayana, kendini bilme yolculuğunda hayallerini peşinde olan kahramanlara.



Sevgi ve saygılarımla,

Katharsis





Temmuz 28, 2014, 07:51:39 öö
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili katharsis hos  bir anı anlatımı olmuş, Selçuk benimde cok sevdigim mistik bir yer.sizin yaptiginiz yuruyussi aslinda haci olmaya gelen adaylar icin bir zorunluluktur yani yürüyerek cikan bircok insan gördüm orada.Ben önce efes sonra 7uyurlar magarasi sonra meryem ana evi finalide sirincede yapardim.Meryemana evinin oldugu bölge cok gorkemli ve etkileyici bir yer lakin anlattiginiz hikaye dogru bende öyle omudum yalnız inandırıcı degil o yuzden dogma dir benim için hikaye fatih sultan mehmedin hocasi Akşemsettin in eyup sultani ruyamda gordum ddmesiyle orayi ruha yorumu ile bulup bugünkü haline getirirler.

karahan
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Temmuz 28, 2014, 08:23:02 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Özer Baysaling: "FANTASTİK"...

Okunası bir kitap. Okunması gerekli bir kitap desek belki daha doğru.

Bu vesileyle hatırlatılmış olması ne güzel.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3348 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2008, 07:02:51 ös
Gönderen: relic
0 Yanıt
2430 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2013, 02:08:21 ös
Gönderen: proxima
5 Yanıt
3669 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 27, 2013, 07:38:49 ös
Gönderen: yazbenide
5 Yanıt
3369 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 21, 2013, 01:57:33 ös
Gönderen: Ares
19 Yanıt
12011 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2016, 11:34:05 ös
Gönderen: Mut
0 Yanıt
1878 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 08, 2014, 01:09:47 öö
Gönderen: propulsion
11 Yanıt
5232 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2014, 12:38:14 öö
Gönderen: Da Vinci
0 Yanıt
1991 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2014, 03:35:32 öö
Gönderen: MysticMind