Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluk - Helmut Reinalter  (Okunma sayısı 6064 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 31, 2009, 08:19:34 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Okuyacağımız kitabı belirlerken, Bayanların seçmesi uygun görüldü ve yapılan oylamada, Helmut Reinalter'in Masonluk isimli kitabı oylamada altıya karşı yedi oy alarak "beni okuyacaksınız" dedi.

Zaman geldi çattı, tarih 01.09.2009, saat 00:00'da yorumlar yapılacak, sorular sorulacak, açıklamalar yapılacak, kafa patlatılacak. Kimsenin dikkatini çekmeyen bir cümle, söz belki birimizin dikkatini çekecek ve diğer okuyucular şaşıracak. Herkesin anladığı farklı olcak, böylece fikirler, düşünceler ve bilgiler ayyuka çıkacak.

Bildiğiniz gibi kitap Giriş, Birinci Bölüm, İkinci Bölüm, Üçüncü Bölüm, Sonuç ve Kaynakça olarak oluşturulmuştur.Konu dağılmaması açısından ben derim ki şöyle yapalım; Öncelikle Giriş ve Birinci Bölüm'ü konuşalım, sonra ikinci, ardından üçüncü ve sonrasında da Sonuç ve Kaynakça'yı konuşalım. Herkesin konuşulan bölüm hakkında söyleceği, ekleyeceği bitmeden diğer bölüme geçmeyelim. Kaynakçayı da konuşmak istememin nedeni ise yazarın on sayfa sadece kaynakçaya ayırması. Eğer dikkatinizi çeken bir şey olursa üzerine konuşuruz.

Zaman dolduğunda ilk olarak konuşulacak bölümler;
Giriş ve Birinci Bölüm

Kitap;
Masonluk hakkında bugüne kadar gerek dünyada gerekse ülkemizde birçok kitap yayımlandı. Ama söz konusu kitapların çoğu, meseleyi daha da karmaşıklaştırmadan, masonluğun etrafını saran sis perdesini daha da artırmaktan başka bir işe yaramadı. Masonluk’un en önemli farkı, tam da buradadır. Büyük bir birikimi temsil etmekte ve masonluk hakkında sorulan sorulara nesnel ve aydınlatıcı yanıtlar vermektedir.

Kendi alanının en önemli isimlerinden olan Helmut Reinalter, masonluğun efsanevi köklerini ve bugününü incelediği bu kıymetli araştırmasında yüzyıllardır tartışılan masonluk kurumunun en çok merak edilen yönlerini gözler önüne seriyor. Reinalter; sembollerini, ezoterizmini ve örgütsel yapısını incelediği masonluğun politikayla, kültürle, dinle ve rakipleriyle ilişkilerini de masaya yatırıyor. Sadece masonluğu değil mason karşıtı komplo teorilerini de tarihsel bir süreç içerisinde ele alıyor.

Yazar;
Innsbruck Üniversitesi’nde Yeni Çağ Tarihi alanında profesör olan Helmut Reinalter aynı zamanda “Orta Avrupa'da Demokratik Hareketler” isimli uluslararası araştırma merkezinin başındadır. Reinalter, Salzburg, Lüksemburg, Krakov ve New York’ta çeşitli üniversitelerde misafir profesör olarak görev yapmıştır. 1992-2005 yılları arasında Masonluk Araştırmaları Bilimsel Komisyonu'nun başkanı olan Reinalter, 1995'ten bu yana Avusturya Büyük Locası’nın Mason Akademisi’nin müdürlüğünü yapmaktadır.

2000 yılında Düşünce Tarihi Özel Enstitüsü’nü kurmuştur. Reinalter, ayrıca çok sayıda akademinin ve bilimsel cemiyetin de üyesidir. 2003 yılında Avusturya Cumhurbaşkanı’ndan Büyük Gümüş Şeref Madalyası alan Reinalter’e 2006 yılında Ordre des Palmes Académiques tarafından şövalye unvanı verilmiştir.

Saygı ve Sevgi sizinle olsun...
« Son Düzenleme: Ağustos 31, 2009, 08:23:48 ös Gönderen: M.Akyol »


Ağustos 31, 2009, 08:48:16 ös
Yanıtla #1

Almanya'da Masonlugu ögrenmek ve incelemek amacli okuyan insanlarca bu kitap cokta iyi bir not almis durumda degil.Cok karmasik bir yazim diline sahip oldugu ifade ediliyor..
Bir güzel söz söyleme sanati varsa;birde güzel dinleme ve anlama sanati vardir..


Ağustos 31, 2009, 09:11:25 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay zarathustra,

Siz kitabı okudunuz mu? Eğer okuduysanız, ikinci ve üçüncü kişilerin ne dediğinden ziyade, kitap hakkındaki kendi kişisel yorumlarınızı yukarıda belirtilen düzen içerisinde cevaplarsanız çok sevinirim.
Eğer okumadıysanız lütfen, 2. kitap okuma aktivitesine geçtiğimizde, ''Almanya'da Masonlugu ögrenmek ve incelemek amacli okuyan insanlarca" tavsiye edilen kitapları önerirseniz çok sevinirim. Elbette ki Türkçeye çevrilmiş olsun.

saygı ve sevgilerimle


Ağustos 31, 2009, 09:20:34 ös
Yanıtla #3

Sn. Akyol
Okumadigim kitabi irdelemek gibi bir huyum yoktur,yorumda bulunurken kisisel fikirlerimden ziyade bir genel yorum eklemeyi daha uygun gördügümden dolayi yukariya yorumumu yazmis oldugum üzre aktardim.Kitap okuma aktivitesine katilmak ve kitap hakkindaki yorumlarimi o cerceve altindanda belirtmemin cok daha anlamli olacagi inancindayim,Ikinci hususta istenilirse buradan tabiki tavsiye edilen kitap isimlerini bir sonraki aktiviteniz icin buraya aktarabilirim;Türkce cevirileri olup olmadigini kontrol ettikten sonra tabiiki.

Selamlar...
Bir güzel söz söyleme sanati varsa;birde güzel dinleme ve anlama sanati vardir..


Ağustos 31, 2009, 11:08:13 ös
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Ben kitabı bulamadım, İstanbul'da oturanlar bilirler Kadıköy Alkım, Nezih, İmge gibi kitabevlerine sordum yoktu. İmge'den sipariş vererek getirteceğim.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Eylül 01, 2009, 02:34:58 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Söylediğiniz gibi Veritas, o baktığınız yerlere ben de baktım,yoktu.İnternetten sipariş ettim 5 gün önce geldi okumaya başladım,bittiğinde yazacağım...


Eylül 02, 2009, 06:33:57 öö
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Giriş bölümü

Altını çizdiklerim;

a) Masonluk, yoğun bir şekilde bireye yönelir ve onu ahlaki açıdan tamamlamaya çabalar. Fakat kendisi ahlaki temeller koymamıştır, zira masonluk ahlaki normların sürekli bir değişime tabi olduğu kanaatindedir.

b) Ritüeller, kozmik oluşumun dinamik sembolüdür.

c) Bu dönemde(17. Y.Y.), inşaat işçiliğiyle ilgisi olmayan üyeler de alınmaya başlandı. Bu üyelere İskoçya’da “centilmen mason” ve İngiltere’de ise “hür ve kabul edilmiş masonlar” isimleri veridi.

a) , b) S.7
c) S.8


Birinci Bölüm

a) Masonluk, alegorik bir tarza sahip ve sembollerle tasvir edilen, özel bir etik sistemidir.

b) (Aydınlanmacı cemiyetlerin) Amaçları, 18. y.y.’da “bahtiyarlık” kelimesinden ne anlaşılıyorsa, ona ulaşmaktı.
    Bu cemiyetlerin arasında en yaygın olanı “Okuma Çevreleri” idi.

c) (18. y.y.) Masonluk için kritik olan bu dönemde gerçekleşen toplantılarda, son derece heterojen ezoterik-ideolojik akımlar öne çıktı. Üç ana grup, hermetik-simyacı geleneklerin taraftarları, mistik-tinselci-Martinik Lyon Sisteminin temsilcileri ile rasyonalistler ve aydınlanmacılardan oluşuyordu.

d) Kendi özel iç yapısına rağmen, masonluğun bu süreçten(Fransız devrimi) etkilenmemesi mümkün değildi. Dolayısıyla bu toplumsal değişim süreci yüzünden, kaçınılmaz olarak, masonluk içerisinde de değişik reform yaklaşımları ortaya çıktı.

e) Sosyalistlerin, seçkinler sınıfına ait bir topluluk olarak gördükleri masonlarla birlikte çalışmak konusunda çekinceleri vardı. Öte yandan kilisede masonluğu, sosyalizmin temel ilkelerini oluşturduğu, yaydığı ve savunduğu gerekçesiyle eleştiriliyordu.(Tam bir komedi.)

f) Nasyonal sosyalistlerin masonlukla mücadelelerinin ilk adımı, NSDAP(Nazi partisi) üyesi masonların partiden atılması oluşturdu.(Demek ki bir Mason, ırkçı düşüncede de olabiliyormuş, ama buradan çıkarmamız gereken nokta Masonluk farklı bir çok inanışı, siyasi görüşü bir arada tutabilen zengin bir sistemdir.Zaten alttaki alıntım her şeyi güzelce ifade ediyor.)

g) Masonluk, nihai mercii “kainatın yüce mimarı” sembolü ile sabit olarak belirlemiştir. Bu, masonluğun dogmatik hükümler ve çatışmalar olmadan, insanca birlik içinde yaşamayı amaçlayan çabasının ifadesidir.

a) S.14
b) S.17
c) S.19
d) S.24
e) S.30
f) , g) S.34


« Son Düzenleme: Eylül 02, 2009, 06:37:47 öö Gönderen: M.Akyol »


Eylül 02, 2009, 11:21:10 öö
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Turkiye'deydim gecen hafta kusura bakmayin. Gelince de hemen elime alamadim.Yarina katilirim insallah...


 


Eylül 04, 2009, 03:14:28 öö
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

İkinci Bölüm

Altını çizdiklerim;

a) Masonların yaşamında ve ritüellerinde kullanılan sembollerin sayısı, üç ana tema çerçevesi içinde sınırlanmıştır.
1. Ben kimim?
2. Yaşadığı dünyada tekil olarak insan.
3. Kendi ölümünün ötesine geçmek (Hiram Efsanesi)

b) Dar anlamda sembollerin valansı günümüzde derinlik psikolojisi yöntemleri ile kanıtlanabilir. Bu içsel valans olmasaydı, masonluk muhtemelen bugün var olmazdı.(İçsel valansı bilen biri açıklayabilirse sevinirim.)
Valans: Kimyada belli bir elementin atomlarından birisine kimyasal olarak bağlanabilen başka atomların olası sayısını belirleyen özellik anlamında kullanılır.

c) Şekillerin canlı seyir avantajı vardır, bundan dolayı da konuşma sırasında, düşünceleri ve kavramları sadece duymak için değil, görünür kılmak için de sık sık mecazi tasvirlere başvurulur.

d) Masonik ritualistiğin odak noktasında teşvik etme yöntemi (inatiator) bulunur.(Teşvik etme yöntemini bilen biri açıklayabilirse memnun olurum.)

e) Teşvik etme yönteminin(inatiator) başat fikri, ritüele katılan biraderlerin bu esnada ritüele kendini kaptırarak, heyecan veren duygular eşliğinde sembolik olanla yoğun bir karşılıklı etkileşim içerisine girmesidir.(Bunu okuyunca, teşvik etme yöntemini daha da merak ettim.)

f) Masonlukta insana verilen değer, o insanın bir dine ve dogmaya aidiyetine göre değil, entelektüel dürüstlüğüne göre ölçülür.

g) Kainatın büyük mimarı sembolü, bir yandan düzenleyici prensip olarak deneyle kanıtlanamayacak özelliğine sahip olduğu için, dinsel bir inançta olduğu gibi tanrı fikriyle bir tutulamaz.

h) Bu düşünsel yapıların amacı (Masonluktan söz ediyor), dünyada bütün maddi gerçekliklerin kendi düzenleri içinde sanki bir “ilahi varlıktan” vücuda gelmişler gibi görünecekleri sistematik bir bütünlük meydana getirmektir.

i) Masonluk, felsefi bir sistem değildir, bilakis insancıl bir toplum için hümanist bir davranış biçimidir.

j) Kabala inancı, masonluk tarafından erken dönemde benimsendi ve masonluğun tarihinde eski bir geleneğe sahiptir. Bu inanç, sadece masonik sembollerin yorumlanmasında model olmakla kalmadı, aynı zamanda aydınlanmacılığın akla olan inancına karşı dengeleyici ve tamamlayıcı bir rol oynadı ve oynuyor.

k) (Yazar, masonların hoşgörüye verdiği önemden söz ederken, Grand Orient de France’de en açık şekilde tolerans ilkesinin görüldüğünü belirtmekte. Yani yazar, Ö.M.B.L.’nın da bağlı olduğu Grand Orient de France’i masonik bir kuruluş olarak görüyor.)

a) S.35
b) S.36
c), d), e) S.37
f) S.38
g) S.39
h) S.40
i) S.42
j) S.44
k) S.47



« Son Düzenleme: Eylül 04, 2009, 03:22:27 öö Gönderen: M.Akyol »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
7 Yanıt
7470 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2007, 03:52:13 öö
Gönderen: nietzsche
7 Yanıt
10214 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2007, 12:57:53 öö
Gönderen: paragon
7 Yanıt
12734 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2007, 06:57:09 ös
Gönderen: paragon
43 Yanıt
24297 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2012, 01:20:01 ös
Gönderen: Trismegistus
Masonluk degerleri

Başlatan Siempre « 1 2 » Turkiye`de Masonluk

17 Yanıt
17121 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2014, 08:01:18 ös
Gönderen: ozgurppp
8 Yanıt
18565 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2016, 06:51:04 ös
Gönderen: Tesla
1 Yanıt
9774 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2008, 02:54:49 ös
Gönderen: Isis
MASONLUK VE GUL

Başlatan bilmeliyimgalilei Evrensel Masonluk

2 Yanıt
9196 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2008, 01:22:06 ös
Gönderen: bilmeliyimgalilei
1 Yanıt
7330 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 17, 2008, 11:44:46 ös
Gönderen: dogudanesen
0 Yanıt
3465 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2009, 01:47:32 öö
Gönderen: mengin