Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: 53. Risale  (Okunma sayısı 2477 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 23, 2015, 09:47:24 öö
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

http://www.haber3.com/53-risale-108413y.htm

53. Risale

Haber 3’ün Seçim Toto’sunun ödülü olan 53. Risale, önümüzdeki günlerde kitapçı raflarında yerini alacak.

Ne dersiniz, lafa risale’nin kelime anlamının ne olduğunu irdeleyerek girelim mi?

***

Kitapçık, küçük kitap, fasikül gibi anlamları var risalenin.

Kimi Arap ülkelerinde, cep telefonundan gönderilen mesajlara da risale deniliyor.

Türkiye’de, risale denilince, akla ilk gelen “Risale-i Nur” oluyor.

Said-Nursi’nin 1925 yılında yazmaya başladığı, yirmi dört yıl süreyle kaleme aldığı her tür yazının (risalenin) toplandığı külliyatın adı Risale-i Nur.

***

Ne hikmetse, 53. Risale bu kavramlardan hiçbirine denk düşmüyor!

O halde ilerleyelim...

***

53. Risale’nin ne olduğunu anlamak için biraz geriye, 9. 10. yüzyıla yelken açmamızda yarar var...

Basra körfezinden Harran’a, Antakya’ya, Tebriz’e, Kahire’ye kadar tüm İslam coğrafyasında bilim ve sanat rüzgarları esiyor...

***

Öyleyse, Hıristiyanlığın yaydığı bağnazlıktan kaçan Ege’li bilgeler ve eserleri, kendilerine kucak açan bu yeni özgürlük ortamına sığınabilir, ışık yaymaya burada devam edebilirler...

***

Henüz genç bir din olan İslam’ın peygamberi, bilimin, bilim insanının önünü açmış...

Bu yeni dinin hakim olduğu tüm coğrafyalarda, herkes, kendisine bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olmaya hazır...

***

İşte tam da bu atmosferde, kendilerine İhvan-ı Safa (Arınmış Kardeşler) ismini veren bir felsefe kulübü göz doldurmaya başlıyor.

***

İhvan-ı Safa bilgeleri önlerine “iş” olarak ne din ne de siyaseti koyuyorlar...

Onların hedefi, “bilgi oluşturmak ve yaygınlaştırmak”!

***

Çok geçmeden Risaleler kaleme alınmaya başlanıyor...

Zaman içinde sayıları 52’ye ulaşacak Risaleler’de, fizik, kimya, matematik, astronomi, müzik, coğrafya, tarih... ve tüm öteki konular sistematik bir biçimde ele alınıyor.

Bir anlamda, evrensel bilgi bir araya getirilip, sokaktaki insanın anlayacağı hale indirgeniyor.

***

Zaman içinde, felsefe kulübü İhvan-ı Safa büyük bir gelişme gösteriyor.

Kulübün hangi üyeleri tarafından kaleme alındığı bugün bile bilinmeyen Risaleler’in sayıları arttıkça, etkileri de büyüyor.

Risaleler, adları bugün de gayet iyi bilinen Gazali, İbn Arabi gibi düşünürlerin gelişimlerini sağlayan en önemli kaynak halini alıyor.

***

Önce yüzler, sonra binler, ardından on binlerce İhvan-ı Safa üyesi tarafından  el ile çoğaltılan milyonlarca sayfa düşünün...

Bu bilgi hazineleri, bırakın sadece kütüphanelerin raflarını, okulların dolaplarını, aydınların masalarını filan, sıradan insanların evlerinde bile görülmeye başlanıyor...

Gözünüzde canlandırabiliyor musunuz böylesi bir durumu?

Birkaç yüz yıl öncesine kadar, sıradan bir Avrupalı’nın toplam bilgisinin bugünün gazetelerinin pazar ilavelerinin bir günde verdiği bilgilerin toplamından bile az olduğu düşünüldüğünde...

***

İhvan-ı Safa ve Risaleler, İslam’ın egemen olduğu coğrafyaları aydınlattığı gibi öteki coğrafyalara da ulaşıyor.

Konstantinapolis’ten Roma’ya, Avrupa’nın içlerine kadar...

El altından da olsa...

Çünkü o günün Avrupası’nda bilim yasak!

***

Her çıkışın bir inişi oluyor maalesef...

***

Tıpkı bir zamanların Ege’sinde olduğu gibi, İslam dünyasında da zaman içinde taassup ağır basmaya başlıyor.

Bilen ve bildiklerini paylaşan insanlar, siyasal iktidarların hoşuna gitmiyor.

Çünkü, sadece cahiller kötü yönetildiklerinin farkında olmazlar!

(Etrafınıza bir bakarsanız, bu sözlerin, özellikle bugünün Türkiye’si için ne kadar geçerli olduğunu göreceksiniz.)

***

Böyle olunca, İhvan’ı Safa’nın yüz elli, iki yüz yıl kadar süren aydınlanma ve aydınlatma çabasının sonu, çaresiz geliyor...

Halife fermanını yazdırıyor...

“Tez elden yakalansınlar, boyunları vurulsun.

Tekmil risaleler toplatılsın ve yakılsın.”

Ne kadar bildik bir “hikaye” değil mi?

***

İnsanlık tarihi, bir anlamda karanlıkla-aydınlığın savaşı’nın tarihi gibi...

İhvan-ı Safa ve Risaleler, epeydir taassup altında inlemeye başlamış olan İslam coğrafyasında, canice yok ediliyor...

Buna karşılık yaktıkları meşale, çok geçmeden ışığını bu kez Avrupa’da göstermeye başlıyor...

***

Zaten hep böyle olmadı mı?

Bilgiyi üretenler, uygun ortamları bulur bulmaz, eski bilgelerin rüzgarını da arkalarına alarak, ilim ve irfanı her defasında en baştan egemen kılma çabasına girişmediler mi?

Bilim, felsefe, sanat insanlarının “kader”i bu!

Cehalete, taassuba, bağnazlığa karşı, sonu belki de hiç gelmeyecek bir  savaş!

***

53. Risale’de işte tam da bu savaş’ı okuyacaksınız!

***

Okurken, önceki 52 Risale’nin kimler tarafından, neden kaleme alındığını öğreneceksiniz.

Bugün dünyanın bütün seçkin kütüphanelerinde ilk halleri (el yazmaları) bulunabilen, yazıldıkları dönem için her biri hazine değeri taşıyan Risaleler’i hangi koşulların olgunlaştırdığını anlayacaksınız.

***

53. Risale, çok özel bir dönem’in kitabı...

Amerika kıtasının Columbus’dan 700 yıl önce bilindiği,

Dünyanın yuvarlak olduğunun ve döndüğünün, güneşin evrenin merkezinde olduğunun Copernicus ve Galileo’dan 500 yıl önce fark edildiği,

Evrim teorisinin Darwin’den, atomun parçalanabileceğini Dalton’dan ve bu esnada ortaya çok büyük bir enerji çıkacağını Hahn’dan 1000 yıl önce yazıldığı...

Olağan üstü bir zaman diliminde geçiyor!

***

Bunlar bilinenler.

Peki, acaba daha da ötesi var mıydı?

53. Risale, işte tam da bu “daha da ötesi” üzerine kaleme alındı...

Roman olmanın sağladığı özgürlük alanında, sınırlar olmaksızın düşünüldü...

Yer yer hayal kuruldu, hatta hayaller zorlandı...

Mesela, 7. Peygamber olarak da bilinen Hazreti İdris’in, (çeşitli kaynaklarda yer altında inşa ettiği söylenen tapınağına) işte tam da bu özgür ruh haliyle girildi...

Acaba Hanok, Enoş, Hermes, Thoth adlarıyla da bilinen Hazreti İdris’in söz konusu tapınağından neler çıktı?

***

Bütün bu sözlere karşılık, 53 Risale’yle çıkacağınız yolculukta,

Bilimin “şakaya gelmediği”ni,

Felsefenin “lafla peynir gemisi yürütmek olmadığı”nı,

Tarihin, “bir kuyumcu hassasiyetiyle ölçülüp tartılması gerektiği”ni fark edecek, kalbinizin derinlerinde hissedeceksiniz.

***

Önümüzdeki hafta, kitapçı raflarında...

Ya da internette, bir “tık” ötenizde...

***

İyi okumalar.

---------------------------------------------------------



http://www.dr.com.tr/Kitap/53-Risale/Osman-Balcigil/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/urunno=0000000649565
Live long and prosper.


Haziran 23, 2015, 03:15:31 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Oldukça ilgimi çekti. Mutlaka okuyacağım. Paylaşım için teşekkürler.
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3533 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2016, 12:02:33 ös
Gönderen: Spock