Masonlar.org - Harici Forumu
Sanat => Edebiyat => Siirler ve Sairler => Konuyu başlatan: Tij - Kasım 07, 2017, 10:59:59 ös
-
ZAFERE DAİR
Nazım Hikmet
29 Ocak 1941
Korkunç ellerinle bastırıp yaranı
dudaklarını kanatarak
dayanılmakta ağrıya.
Şimdi çıplak ve merhametsiz
bir çığlık oldu ümid...
Ve zafer
artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
tırnakla sökülüp koparılacaktır...
Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
Düşman haşin
zalim
ve kurnaz.
Ölüyor çarpışarak insanlarımız
—halbuki nasıl hakketmişlerdi yaşamayı—
ölüyor insanlarımız
—ne kadar çok—
sanki şarkılar ve bayraklarla
bir bayram günü nümayişe çıktılar
öyle genç
ve fütursuz...
Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
En güzel dünyaları
yaktık ellerimizle
ve gözümüzde kaybettik ağlamayı:
bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp
gözyaşlarımız gittiler
ve bundan dolayı
biz unuttuk bağışlamayı...
Varılacak yere
kan içinde varılacaktır.
Ve zafer
artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
tırnakla sökülüp
koparılacaktır...
1941, Sonbahar..
(http://www.cumhuriyet.com.tr/Archive/2017/11/7/861454_resource/-1148217093.jpeg)
-
AKP iktidarında hükümet yanlısı yayınlar yapmasıyla tanınan kamu kuruluşu Anadolu Ajansı’ndan (AA) dikkat çeken bir haber yayımlandı.
Emre Gürkan Abay imzalı AA haberinde “Dünyanın seyrini değiştiren devrim 100 yaşında” başlığıyla önderliğini Lenin’in yaptığı çarlık Rusya’sına son veren Ekim Devrimi’ne ilişkin bir inografik paylaşıldı.
Yayımlanan haberde “’Proletaryanın Diktatörlüğü’ olarak adlandırılan yeni Lenin hükümetinin, Bolşevik karşıtı güçlerle girilen kanlı çatışmalardan da zaferle ayrılmasından sonra, Sovyetler Birliği 1922’de kuruldu” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti.
Haberde, “Devrime bugünün Rusları nasıl bakıyor?” ara başlığı ile verilen bölümde ise “Günümüzde yapılan anketlerde Rusların yaklaşık yarısının, Sovyet devletinin çöküşünden pişmanlık duyduğu ortaya koyuluyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, devrimle bağlantılı toplumsal bölünmelerin Rusya için ölümcül olduğunu ve şu anda ihtiyaç duyulan şeyin güçlü bir devlet olduğunu belirtiyor” denildi.
İşte o haber ile ilgili yapılan paylaşımlar:
http://odatv.com/images/resimler/DODqDD0X0AAas7u.jpg (http://odatv.com/images/resimler/DODqDD0X0AAas7u.jpg)
http://odatv.com/images/resimler/DODp5jkXcAEvPnz.jpg (http://odatv.com/images/resimler/DODp5jkXcAEvPnz.jpg)
-
Aile dostum yaşlı bir hanımefendinin evinde yardımcı olarak çalışan Gürcistanlı bir bayan var. Gürcistan da üniversite bitirdiğini söylüyor ve sağlık konusunda hayli bilgili. Zaman zaman karşılıklı ziyaretlerimizde, ülkelerimizin son durumundan bahsediyoruz.
Bir kaç kez kendisine ülkesinin komünizm dönemindeki durumu ile şimdiki durumunu sorup kıyaslamasını yapmasını istediğimde, komünizm zamanında çok rahat bir hayatlarının olduğunu, eşi ile birlikte çalıştıkları için gelirlerinin de iyi olduğunu, çocuklarını çok iyi okullarda okuttuklarını, şimdi ise Gürcistan'da hayatın çok zor , işsizliğin had safhada olduğunu, eşinin işsiz olup sadece gündelikçi olarak ara sıra çalışabildiğini, buradaki çalışmasının karşılığı aldığı parayı doğrudan ülkesine göndererek kocasının ve çocuklarının yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını anlatıp, komünizm zamanını çok aradığını anlatıyor.
Kendisini uzun zamandır tanıyorum. Dilimizi çok güzel konuştuğu gibi törelerimizi de çok iyi biliyor. Anlattıklarından çıkardığım sonuç, komünizm zamanında huzurlu bir yaşamlarının olduğu fakat şu anda ülkenin sefaletle boğuşmakta olduğudur.
Komünizm veya başka bir rejim, adı ne olursa olsun şayet yönetenler ehliyet ve liyakatli idareciler değillerse, o toplum gerçekten sıkıntılar yaşıyor. Ben ülkem ve ülkem insanının huzur ve refah içinde yarın endişesi olmadan yaşamasını, gençliğimizin bilimi esas alan bir eğitim şekli ile yetişmelerin istiyorum.
Saygılar-sevgiler.
-
Adam İşçi kendini yöneten Patronunun partisine oy veriyor sonrada dönüp geçinemiyorum diye bağırıyor.Hakkikaten ben bu SAĞÇI kesimi anlayamıyorum ... ;D
-
Işidçi zihniyetle yonetilecegimize eşit mal ilkesi komünizm ile yönetilmek daha adil,daha barışçıl,daha demokrat,daha özgür ve eşit...Kahrolsun faşist dikdatorluk...Yabozlari artik dünya istemiyor...Sahra çölü yobazlara uygundur.Yesinler orda birbirlerini.. Saygılarımla.
-
Sadece ekmeğini isteyen,bu kadının suçu ne?
34 kiloya düşmüş! Derisi ciğerlerine yapışarak göz göre göre ölüme gidiyor!
Ey Türkiye'nin asil kadınları-anaları,kadın dernekleri; Nuriye Gülmen için uzanacak eliniz,ses verecek diliniz,TERTEMİZ ANA YÜREĞİNİZ nerede?
-
"Kapitalizm"dikkat ile incelendiğinde, bizlerin medeniyet olarak adlandırdığı bu kavramın, Doğa ve evrim'den kopyalanmış "yapay bir seleksiyon" dan başka birşey olmadığı gözümüze çarpar; kısaca: "Kapitalizm" doğadaki gibi zayıf olanları eler,yokeder veya sömürür.(Robotlar insanların işlerini yapmaya başladığında ve para kavramı kalktığında,yeni koyunlar sanırım robotlar olucak)
"Komünizm" nispeten Kapitalizm'in yapay seleksiyon'undan uzak,çoğunluğa eşit haklar sunmak üzere dizayn edilmiştir.
Kapitalizm yanlıları genellikle dişil ve sağ görüşlüdürler.Aslında burda bir ironi mevcut:
Bu ironi de, solcuların aslında sağcıların haklarını savunduğudur; sağcıların ise,bilinçsizce solcuları, sömürüyü ve Kapitalizm'i savunduğudur.
Örneğin bir işletme sahibi aydın bir solcuyu işe alır ise,bu kişinin yapacağı ilk eylem diğer işcilerin haklarını savunmalaranı ve örgütlenmelerini sağlamaktır.Bu yüzden Kapitalizm, devletleri sermaye sahiplerinin çıkarları doğrultusunda sağ görüşe doğru yönlendirir.Sağ görüşlü kitleleri en uygun yönlendirme biçimi,dejenere edilmiş dinlerdir.Diğer bir ironi de, toplumda iyi bir mevkiye gelmiş,iyi bir eğitim almış sermaye sahibi kişilerin, solcu olmasıdır
Aslında dinler temelde sol görüşü benimser. Lakin, sağ görüşlüler arasında daha çok rabet görür.Sağ görüşlülerin bütüncül ve sürü Psikolojisi,sol görüşlülerin bireysel ve eril düşünceleri ile kimi zaman zıtlaşır, kimi zaman rekabet ile o medeniyeti geliştirir.
Sağcıların ve solcuların da kendi içlerinde katmanlarca bilinç seviyesinde olan aydınları vardır.Bu anlattıklarım genellikle medeniyetin taban kesiminde olanların düşünce ve çatışma mekanizmasıdır.
Piramit yükseldikce bu sağcı ve solcu zıtlaşmasının veya rekabetinin mimarları açığa çıkmaya başlar.Bir benzetme yapar isem:
Sağcıların koyun,solcuların ise kurt olduğunu varsayalım; birde denge sahibi olan çoban köpeği; kurt kadar saldırgan koyun kadar uysal; ve birde çoban.Çobanın koyunların; etini,sütünü,yününü ve diğer herşeyini kullanabilmesi için bu 3 denkleme ihtiyacı vardır.Kurtlar sürülerin korkutulup bir arada durmasını tetikler.
Bu 4 denklemli ve daha da yukarı çıkabilen hiyerarşik yapı, çobanın patronu ve onun patronu olarak dahada yükselir.
Bence İnsan doğasının ve ondan yansıyan düşünce sistemindeki bu ikilem, sadece hayatı bu ikilem kadar görebilenlerin tabakasında tartışıyorsunuz.Kafamızı biraz yukarı kaldırabilirsek,her kavramı birbirine karıştırıp taban halkın hem gazını alan,çatıştıran ve sömüren sözde seçilmiş ırk olduklarını idda eden kişileri görebilirsiniz.
Hem dinleri,hem sermaye sistemini,aydın solcuları,sağcıları ve diğer aydınlandım sananların nasıl iplerde oynatıldığını...