Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sanat, Sanat Icin midir? Sanat Halk Icin midir?  (Okunma sayısı 27006 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 28, 2010, 11:51:14 ös
Yanıtla #20

Sn. Popperist, ben de 10 yıldır sanatın kıyısında dolanırım da hâlâ modern sanatı anlayabilmiş değilim. Bunun tartışmasını yaptığım pekçok kişi de sanattan anlamadığım konusunda eleştrilerde bulunurlar. Oysa hocalarımdan pekçoğu da benimle aynı şeyi dile getirir. Modern sanat müzesi gezmek gibi bir gaflette bulundum ve hâlâ bir arabanın preslenip kutu haline getirilmesinin, bir hamsterım derisinin soyulmasını izletmenin, bir tablonun üzerine tek renk fırça darbesi atmanın neresinin sanat olduğunu anlayabilmiş değilim.. Sanat bazılarının kabul ettiği gibi tekillikten ibaret değildir! Sanat eseri, sanatçı sıfatını çevresinden kazanmış insanlarca yapıldı diye eser olmaz. Sanat için estetik kaygı, fikir, anlam ve emek gerekir. Modern sanat içinse, vitradan satın alıp kenarını kırdığınız bir hela taşını 5000 tl salon kirası ödeyip tek obje olarak sergilemenizi sanat olarak kabul eder! Dolayısı ile günümüz sanat dünyası koskoca bir hurda çöplüğüdür...

Saygılar

Sayın Calatrava.

İmparatorun yeni giysileri adlı masalı bilirsiniz değil mi. Herkes aptal diye damgalanmaktan korktuğu için olmayan bir şeyin var olduğunu deklare etme yarışına girer, ve kimse göremediğini söyleyemez. Ta ki insani duyguları default olarak ayarlanmış, korku nedir bilmeyen bir çocuğun çıkıp gerçeği haykırana kadar.

Modern sanatın insanı avlamasının yolu da budur. Modern sanat denen saçmalık, insanları aptallıkla, anlayışsızlıkla yaftalamakla korkutur.

Ben picasso'nun hiçbir resmini alıp duvarıma asmam. Hiçbirine beş kuruşluk değer vermem. Anlamsızlıkla başlayıp anlamsızlıkla biten romanlara edebiyat eseri demem. Hiçbir zaman insanların giyip de sokakta dolaşamayacakları hilkat garibesi defilelere değer vermem.

Modern sanat, "moda" kavramından çok yararlanır. Modern sanatı yaşatan şey, ilgidir. (İnsanın ilgisidir. Sanat eserinin değeri değil. Subjenin ilgisidir, objenin mükemmelliği değil) O ilgi de, "eğer anlamıyorsan, ilgilenmiyorsan ufkun geniş değildir / zekan düşüktür / düz adamsındır" korkusunun yarattığı bir ilgidir. Moda neyse kaygılı, anksiyetik, korkak insanlar ona koşar. Bu, öyle bir noktaya gelir ki, artık insan kendi aklından şüphe etmeye başlar ve akıl olarak kendi yargılarını değil de "çoğunluk ne düşünüyorsa o" şeklinde başkalarının aklına ipotek etmeye başlar.

Modern sanat, işte bu akımın yani, Postmodernizmin görünen uçlarından sadece bir tanesidir. Bunun politikada da, bilimde de, insan ilişkilerinde de büyük yansımaları vardır. Ama postmodernizmin saçmalığı en iyi onun sanat dairesinde gözlenebilir.

Siz bunu burada korkusuzca açıklıyorsunuz, fakat insanların çoğu açıklayamayacak kadar korkaktırlar.  O kadar insan bu saçmalığın peşinde makaleler yazar, fakülteler okur, doktora tezleri hazırlar fakat tek bir insanın, o çocuk gibi "kral çıplak" demesi, herkesi olmasa bile, birçok kişinin gerçekleri görmesini sağlar. Umarım bu postmodernizmin çürüklüğü yakında tarihe gömülür.

Saygılar.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Kasım 29, 2010, 12:08:10 öö
Yanıtla #21
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay

sanat halk için dediğimizde bence burda ki halk kimdir nerenin halkıdır dünya halkımıdır eğitimi nedir kültürü nedir hayatta beklentileri nedir, onu iyi belirtmemiz lazım ve sanat yerine ürün dersek eğer belki daha somut ve net bir sonuç oluşabilir, sonuçta eğer ben Hâce Muhammed b. Muhammed el-Buhârî ile ilgili onu öven bir şiir yazdığımda bu nakşibendi tarikatının üyeli tarafından beğenilicektir veya r. tayyip erdoğanın bir resmini yapmam halkın bi kısmı içinde olsa beğeni toplayacaktır, oyüzden halkın beğenisi bi ölçüt olamaz diye düşünüyorum sonuçta baştada dediğim gibi hangi halk, sanatını icra ettiği dönemdeki halk mı yoksa yıllar sonra değerini sanatını görebilen halk mı?

 sanat sanat içinde olamaz çünkü bu ürün ürün için gibi anlamı olmayan bi yargı olur, bir şarkı şarkılar için yapılamaz veya bir tablo tablolar için.. sanatçı sanatını kendim için yapıyorumda diyemez çünkü ' evet bnm halk için veya sanat için diye bir sınırım bir kaygım yok dediği anda yaptığı ürün sanatsa eğer benim yoğurdun içine domates doğrayıp birazda zeytınyağı döküp hazıradığım şeyde sanat veya bir kafede ayağa kalkıp içimden geldiği gibi bedenimi sağa sola atmamda bir sanat olur.. ki ozaman baletlerin veya aşçıların hiç bir değeri yok demektir yani ozaman herkes sanat icra etmiş ve sanatçı olmuş olur..

benim için ise sanat benden daha zeki ve bakış açısı çok daha geniş ve dikkatli olan bir kişinin herhangi bir ürün üreterek bana o farklı bakış açısını aşılamasıdır.. bu şekilde hem yakaladığı bakış açısını bir ürüne yani sanata dönüştürmüş olur hemde benim beğenimi kazanmış olur..  hepimiz piyanodan çıkan sesleri duyabiliyoruz ve sırayla bastığımızda seslerin tamamını çıkarabilioruz ama kişi eğer bunu bnm duyduğumdan hissettiğimden farklı işleyebiliyorsa saygı duyarım o bir sanatçıdır, hepimiz doğaya bakabiliriz hepimiz insanlık hakkında düşünebiliriz hepimiz güzel bir kıza birşeyler hissedebiliriz ama sanatçı o doğada göremediğmi insanlık hakkında düşünemediğimi o kıza karşı hissedemediklerimi bulmalı ve bana göstermeli.. diye düşünürken sanatçı bunları benim için yapmalı demiyorum ki zaten benim içinde yapmış olmuyot doğaya baktığında kendi duygularını tatmin ederken banada yardımcı oluyor ve yardımcı olmanında hazzını yaşıyor ki bu yüzden sergi diye yerler var

sonuç olarak farklı bakış açısı benim için sanatta  ve sanatçıda olması gereken en önemli şey..
deus meum que jus


Kasım 29, 2010, 12:23:12 öö
Yanıtla #22
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay


Prometheus, bir kişi alçıdan kocaman biçimsiz bir penis yaptığı vakit sanatmı icra etmiş oluyor, senin tarifine uyuyor çünkü bu, estetik bir kaygı yok bir sınır yok bir disiplini yok, ozaman michelangelo nun davut heykelini estetik bir biçimde yapmış o bir sanat eseri değilmidir... bence estetik bir biçimde disiplinle yapılmış, estetikden kastım başkalarının göremediği yakalıyamadığı ve de o başkalarının beğendiği bir bakış açısı bir görüntü bir üründür sanat..
deus meum que jus


Kasım 29, 2010, 01:18:03 öö
Yanıtla #23
  • Ziyaretçi

Sayın Popperist ,


Kesinlikle size katılığım pekçok nokta var   : Dadanist bir yaklaşımla pisuar bir sanat eseri ise , erkekler tuvaleti sanat galerisidir diye  çok matık dışı bir şartlanma çıkabilirdi ortaya :)
Eğer çizilen resmin , yapılan heykelin , dinlenen müziğin ne olduğu hiçkimse ama hiçkimse tarafından anlaşılamıyorsa , ironi dahi yoksa ; yapılan işe sanat demek biraz zor olsa gerek...

Ancak şöyle düşünürsek ; Cerrahi  sağlığı ilgilendiren bir iş olmak la beraber  sanattır ; Mimari  inşaatı ilgilendiren bir iş olmakla beraber  sanattır ; Terzilik  elbise-konfeksiyonu ilgilendiren bir iş olmakla beraber  sanattır ; marangozluk  tahta ile eşya yapımını ilgilendirir ama sanattır ...Kısacası hepsi ustalık gerektirir ,belli bir yetenek gerektirir ,sonucunda ihtiyaca göre beğenilir ve para karşılığında satın alınır.

Yani ; yaptığın sanatı ne kadar çok kişi beğenirse , o kadar çok para kazanırsın :)

Eminim ki bana şöyle demek istiyorsunuz : '' Siz sanat ile zanaati karıştırıyorsunuz ''
Kimine göre  sanatta doğuştan yetenek vardır , zanaat ise eğitimle kazanılacak yetenektir...Kısmen bu fikre katılabilirim  ; birşeyi ne kadar çok yaparsak o konuda o kadar ustalaşırız ...Resim  ve müzik kurslarının , yeteneği olan cevherleri nasıl ustalaştırarak mükemmelleştirdiğini itiraf  etmeliyiz.

Öyleyse zanaatkar ile sanatçının benzer yanlarını biliyoruz farkı ise herkes zanaatkar olabilir ama herkes sanatçı olamaz diyebiliriz ...Sanatçı ruhu olan bir marangoz  öyle bir dolap tasarlayıp yapar ki ,
çok beğenilir ve aynı dolaptan  başka hiçbir yerde yoktur. Zanaatkar marangoz olan komşusu ise  onun dolabına bakarak aynısını yapmaya çalışır... Yani , sanatçı yaratıcıdır ama zanaatkar, olan sanat eserini benzetebildiği kadar yapıp ,seri üretime geçirmeye çalışır...

Modern sanat konusundan epey uzaklaştım ancak Picasso nun eserlerinin o kadar da  basite indirgenemiyeceğinin bilincindeyim ...Evet, tarzında klasik bir anlatım yoktur ancak vurgulamak istediği konuyu  idrak ettiğimde beynime tokat yemiş kadar dehşete düştüğüm olmuştur :) Yani , Picasso konusunda size katılmıyorum ve  sadist bir deha olduğunu düşünüyorum :)

Zamk konusunda ise hemfikiriz :)



Saygılarımla


Kasım 29, 2010, 01:54:54 öö
Yanıtla #24

Sayın Ozak1977,

Sanat estetik ile ilgilidir, yani güzellik ile. Güzel anlatım, güzel resim, güzel film, güzel olan ne varsa onunla ilgilidir.

Bugün bundan beş bin yıl önce yaşamış insanların ürünlerinin hepsi sanat değeri taşıyor, arkeoloji sanat tarihiyle birlikte yürüyor.

Geçimini sağladığımız işler işte, güzelliğe yaklaştığı oranda sanat değeri taşıyabilirler. Birileri bir şeyi "beğendiği" sürece sanat değeri taşır. Mesela sizin cerrahlık hünerlerinizin nasıl olduğunu hocalarınız ve meslekdaşlarınız en iyi anlayabilir. Sanattan aldığınız zevk oralarda olabilir. Plastik cerrahsanız, sanatın ta içindesinizdir mesela. Kendi mesleğim diş hekimliği de insanların "sanat değeri" beklediği bir dal. Sanatkar olamıyorsanız, olmuyor.

Bilgisayar programcısı için de o programı değerlendirebilecek olanlar bunu söyleyebilirler.

Ama asıl sanat, cerrahın, diş hekiminin veya bilg. programcısının olan değil de, evrenselliğe, genel geçer insani duygulara hitap eden eserlerin ta kendilerini yaratma çabası içinde olan sanatçıların işidir. Siz bir sanatçısınızdır, ama sanatınızı değerlendirebilecek olan kitle görece azdır. Sanatçı işte, tüm insanların bu haz arama keyfine cevap verebildiği için sanatçıdır. Tüm çabasını bu işe vakfetmiş biri ile, işi nispetinde sanat yapan biri arasındaki fark kadar bir fark vardır.

Sanat, insana iyi duygular yüklediği ölçüde mükemmelleşir mesela. Onu hayat yolunda motive edici, yaşama arzusunu teşvik edici, hayatın yorgunluğunda bir ara gazı verecek eserler, en yetkin eserlerdir. Bu genel duyguları herhangi bir insan da verebilir. Sanat kapısı bu yüzden herkese açıktır. Yeter ki sözde, düşüncede, eylemde ve davranışta güzellik, iyilik bir standart olarak kabul edilebilsin.

Saygılar.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Kasım 29, 2010, 03:24:04 öö
Yanıtla #25
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Prometheus, bir kişi alçıdan kocaman biçimsiz bir penis yaptığı vakit sanatmı icra etmiş oluyor, senin tarifine uyuyor çünkü bu, estetik bir kaygı yok bir sınır yok bir disiplini yok, ozaman michelangelo nun davut heykelini estetik bir biçimde yapmış o bir sanat eseri değilmidir... bence estetik bir biçimde disiplinle yapılmış, estetikden kastım başkalarının göremediği yakalıyamadığı ve de o başkalarının beğendiği bir bakış açısı bir görüntü bir üründür sanat..

Eğer ona duygularını katıp, sonrada beğenebiliyorsa tabiî ki sanattır. Neden olmasın?
Ama bu siz beğeneceksiniz anlamına asla gelmez, sizin için beklide çöptür. Bu ikisi ayrı şeylerdir.
Birçok ilkel kabilede kocaman bir penis berekettir, bir anlamı vardır. Kim bilir beklide onlar sizin berbat bulduğunuzu çok beğeneceklerdir.
Bugün, bilgisayar ortamında hazırlanıp üretilebilecek birçok kusursuz Davut heykeli yapılabilir. Yani objeleri tartışamayız.
Sanatta önemli olan duygudur diye düşünüyorum. Siz orada sadece bir beden görmediniz, size yüklediği bazı duygular vardı. İşte o sanattı, sizin gözünüz ve duygularınız onu sanat yaptı.

Siz beğenmeye veya beğenmemeye devam edin. Bu kimsenin karışamayacağı bir haktır. Bütün dünyanın beğendiği şeyi beğenmeyebilirsiniz. Kim ne diyebilir ki?

Ben az çok ressam sayılırım. Bir resmi yaparken aldığım haz apayrı bir şeydir. Evet, beğenilmesi de hoşuma gider o başka bir şey. Hatta parada kazandırsın. Gerçi şunu söyleyeyim, resimlerimi satarken bir parçamda gitti benimle. Bin pişmanım. Çok mu güzel şeylerdi, belki değildi. Sanat çevrelerine sunulsaydı beklide vasat bulunacaktı. Ama bir zaman yaşadığım coşkularıda alıp gitti

Bir modacı, yaptığı şeyleri giymiyorsa, o bir ticari metadır veya içten gelen bir beğenilme ihtiyacının tatminidir. O kıyafeti çok beğenip giyen için ise–genellikle- bir sanattır.

Sanat bir yaratımdır ve ondan duyulan coşkudur, hazdır. Bunu yaşıyorsanız sanatçısınızdır. Halk için veya bir sınıfa girsin diye sanat yapılamaz. Yani amaç o olamaz.

Ben sanatı, sanatçıyı böyle görüyorum. Onca para verip eserleri satın alanlar sanatçı değildir. Sanattan anlar veya anlamaz o ayrı konudur.  Sadece ondaki -sanatçıyla aynı olmasa bile- bazı duyguları uyandırmasıdır.

Sayın ozak1977,  Öncelikle şunu söylemek zorunda hissediyorum, bu sitede birkaç yazınızı gördüm çok  çok beğendim.
Ancak bu konuda yanıldığınızı düşünüyorum. Yetenek ayrı şeydir, sanat ayrı şeydir.  Benim gözümde herkes yeteneklidir ancak bunu ifade edecek araçlara ulaşamamış olabilir. Sizinde dediğiniz gibi çok meslekten sanatçı çıkabilir. Hatta mesleğe bile ihtiyaç olmayabilir. Herhangi bir zamanda yaptığınız, içten gelen bir coşkuyla hareket ettiğiniz bir dansta sanattır. İlla bunun videoya çekilip bir yerlerde gösterilmesi veya binlerce hayranın önünde yapılması gerekmez.

Saygılarımla…
« Son Düzenleme: Kasım 29, 2010, 03:27:05 öö Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Kasım 29, 2010, 03:47:55 öö
Yanıtla #26
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay

prometheus, Sanat bir yaratımdır ve ondan duyulan coşkudur, hazdır.. diyosun ama şuna bir açıklık getirelim sanat bir yaratımdır diyosun,  insan bir şeyi neden yaratır???.. ihtiyaç? yani kişinin bir haz alarak ve çoşku duyurak yarattığı bir şey sanattır mı demek istediğin?? eğer öyleyse sanatın değerinde ölçütü kişinin duyduğu  haz ve çoşku olarak koyuyosun ki bu ölçülebilir birşey değil, belkide senin resimlerini yaparken duyduğun haz da vincinin eserlerini ortaya koyarkenki hazdan çoşkudan daha fazla idi.. sen daha değerli bir şey mi yarattın veya ben kağıttan uçak yaparken ikinizden daha fazla bie haz duydum ben daha değerli bir sanatçımıyım?
 beğenilmeyi takdir edilmeyi bir ölçüt oalrak koyarken tabiki bu sanatçıya pranga olmamalıdır ve herkes beğenicek şartı yoktur ilk yazdığım yazıda demek istedim zaten bunu, halk? nası bi halk? kültürü ne seviyede? yaşam tarzı nedir? ve bunlara bağlı olarak beğenileri nedir? sanatçının sadece bunlara odaklanarak bir şey yapması tabiki olmaz ama.. estetik kaygı önemlidir bu kaygının sebebide halkın beğenisidir, benim penis örneğimde ise başına biçimsiz yazdım BİÇİMSİZ dememden kasıt ise şekli belli olmayan insanların gördüğünde anlam veremediği bir şeydir.. yani ben çamurdan biçimsiz birşey yapıyorum ama çamurla bir şekil yapmaktanda inanılmaz bir haz ve çoşku duyuyorum.. ortaya çıkan biçimsiz şeklede bu bir penis diyorum.. ozaman sen bakıııp vaay arkadaş büyük sanatçısın mı diyeceksin bana????
deus meum que jus


Kasım 29, 2010, 05:01:36 öö
Yanıtla #27
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
 insan bir şeyi neden yaratır???.. ihtiyaç?
Evet biz diğer canlı türlerinden farklı olarak buna çok ihtiyacımız var. Bir söz vardır; Sevdiğin işi yapacaksın. Aslında bu insanın yaratma ihtiyacına bir cevaptır. Bir duvarcı usatası bile olsanız sonuç değişmez. Severek o işi yapıyorsanız siz hergün bir şeyler yaratıyorsunuz demektir. Duvarı en güzel şekilde örersiniz. Derzlerine inanılmaz bir itina gösterir ve duvarla duygusal bir bağ kurarsınız. Kimbilir belkide derzlerine kimsenin göremeyeceği bazı semboller saklamış olacaksınız. Oysa halk bu duvardan anlamaz, göremez. Ama o sanattır. Duvar örerken haz alan birisi bunu anlayabilir.

Alıntı
eğer öyleyse sanatın değerinde ölçütü kişinin duyduğu  haz ve çoşku olarak koyuyosun ki bu ölçülebilir birşey değil,
Tabiî ki, sorunda orda zaten, sanatı o yüzden ölçemiyoruz. Ve herkese göre, hatta zamana göre bile değişebiliyor. O hep şekil değiştiriyor, gelişiyor.

Alıntı
belkide senin resimlerini yaparken duyduğun haz da vincinin eserlerini ortaya koyarkenki hazdan çoşkudan daha fazla idi.. sen daha değerli bir şey mi yarattın

Ben olmasam bile tarihte birçok kişi beklide daha iyisini yaptı. Ama ya sanatı popüler değildi, yâda yaymak, göstermek için uğraşmadı.  Fotoğraf sanatı çıktığından beri Da Vinci tarzı resim türü öldü. Bu gün farklı ekollerde resim yapılmaktadır.

Alıntı
estetik kaygı önemlidir bu kaygının sebebide halkın beğenisidir,
Sanat hep halkın önünde gitmiştir. Bu yüzdende genellikle dogmalara, kurallara, yasaklara, inançlara ve birçok şeye isyan eder. Toplumda mevcut bakış açılarının dışına çıkar, uygunsuzdur, kuralsızdır hatta paranoyak bile olur. Hiç görülmeyen detayları öne çıkarır.
Bu yüzden sanat en büyük gelişim-yaratım- aracıdır, insanlık tarihi boyunca geleceği hep sanat ve sanatçılar belirlemiştir, bilimde dâhil.
Bu gün sahip olduğumuz birçok gelişme bazı yazarlar tarafından önceden detaylı olarak roman haline getirilmiştir; Ay’a seyahat, Denizler Altında 20.000 fersah gibi..
Dikkat edin Da Vinci sadece ressam değildir, mucittir aynı zamanda.  Voltaire'ın, evrenin büyük bir patlamayla başladığını iddia eden ilk insan olduğunu biliyor muydunuz?
Ve Goethe'nin, spiral nebulaların, aslında dönen yıldız kümeleri olduğunu iddia eden ilk insan olduğunu...

Bu bağlamda benim gözümdeki bilim adamları da birer sanatçıdır.

Dediğim gibi sizde, bende, haz duyan, coşku duyan herkes sanatçıdır. Bu hazla-aşkla- yaptığımız her şey bir yaratım ve her şey sanattır diyorum.

Elbette yanılıyor da olabilirim.

Saygılarımla..


Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Aralık 03, 2010, 01:34:58 ös
Yanıtla #28

http://sanat.milliyet.com.tr/performansta-seks-surprizi/sahnesanatlari/haberdetay/03.12.2010/1321607/default.htm

Bir başka saçmalık.

Sözde sanatçı yaptığı işi şöyle tanımlıyormuş;

"Röportajında sanatta ve sanatında göze almayı, kendini riske atmayı sevdiğini belirten ve bu performansın seyirci üzerinde sarsıcı bir deneyim yaratacağından söz eden Şükran Moral’ın, tam da dediği gibi oluyor. Seyirci sarsıcı bir deneyim yaşayarak ayrılıyor."

Sarsıcı bir deneyim yaşatmak. Yani fonksiyonu sadece sizin herhangi bir şeyleri hissetmeniz. Belirli bir şeyi değil. Herhangi bir duyguyu hissetmeniz. Ne hissettiğiniz de pek önemli değil.

Modern sanat, sanatı işte bu kadar ucuz hale getirmiştir. Modern sanatta yaratıcı zeka ürünü eserler yoktur. Çünkü modern sanatçıların böyle bir arayışı yoktur; onların arayışı yeni, denenmemiş, farklı bir şeyi ilk defa seyirci / okuyucu/ sanatseverin önüne getirmektir. Beklediği tek şey de "ilgi"dir. Başka bir şey değil.

Bu sanatçıların yaptığının alasını siz de yapabilirsiniz, ama sizin eserinizden çok kendinizle ilgilenirler. Nerede okuduğunuza bakarlar, hangi sergileri açtığınıza bakarlar, bugüne kadar ne gibi çarpıcı eserler verdiğinize, referanslarınıza falan bakarlar. Çünkü siz, size verilen ilgiyle değerlendirileceksinizdir; yarattığınız eserle değil. Moda ile değerlendirileceksinizdir; isim yapmış mısınız yapmamış mısınız? Bu önemlidir.

Orada bir okuyucu yorumunu da almak istiyorum;

"Kaç kişi?Yorum yazanların kaçının evinde pahalı ya da ucuz ama orjinal bir tablo var? Herhangi bir sanat galerisini ziyaret eden kaç kişi var? Son bir yılda müze gezmiş olan var mı? Senede kaç kez klasik müzik konserine gider? Demek istiyorum ki, ilgi ve bilgi sahibi olmadan fikir beyan etmek boş iş :)"

Adam yapılan bu sanatı savunuyor. Ama nasıl savunuyor bakın; sanat eserini o da anlamlandıraca kbir alan bulamıyor. Tek yaptığı bunu eleştirenlerin sanattan anlamadığı imasını vermek (ama kendinin anladığına dair tek bir ipucu vermemek), diğerlerini "sanattan anlamıyorsunuz" diye korkutmak, ama kendinin anladığına ve gerekirse anlatabileceğine dair hiçbir ipucu vermemek.

Bunlar yeni çağın taş devri insanları.


Sorulması gereken soru "sanat sanat için midir, sanat halk için midir?" sorusu olmamalı. Bir kere bu sorunun gerekliliği nerede? Hangi sorun size bu soruyu sorduruyor? Bu sorunun gereklilik temeli yok ki. Bu soru irrasyonel.
Sorulması gereken asıl soru; bu çeşit sorulara gerek olup olmadığı, ve sanatı neyin sanat yaptığıdır. Sanatı estetik değer sanat yapar. O ister halkın sorunlarını ironik olarak ortaya döker, ister halkla hiç ilgilenmez bireye yönelir, isterse tanrıya, veya sanatın kendisine; zevk ve hazza yönelir. KONU SERBESTTİR. Sanatta konu sınırlanamaz. Dolayısıyla böyle bir soru sormak abesle iştigaldir.

Fakat konunun serbest olması, uslubun da serbest olması anlamına gelmez. Uslup yaratıcı olmalıdır, anlamlı olmalıdır, zeka ürünü olmalıdır. Çabası insanın iyi duygularını desteklemek, iyiyi iyi, kötüyü kötü göstermek olmalıdır, veya en azından bir amaca sahip, bir kaygısı olan eserler olmalıdır. İster halka, ister estetiğin kendisine yönelin; bakıldığında, izlendiğinde, insanda hayranlık uyandıracak eserler olmalıdır. Ucuz eserler zaten ancak kendi çapında bir evrensellik yakalar.
« Son Düzenleme: Aralık 03, 2010, 01:41:21 ös Gönderen: popperist »
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Aralık 25, 2014, 01:05:33 ös
Yanıtla #29
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 150

Evet biz konuyu edebiyat dersinde işledik .Bazı sanatçılar Sanat sanat içindir anlayışını benimsemiş bazıları Sanat halk için anlayışını benimsemiş.Ben grafik bölümünde okuyorum. Henüz eğitimimi tamamlamamış olsamda bende bir sanatçı sayılabilirim .Bu yolda ilerliyorum.Bazı sanatçılar toplumsal konulardan bahseder.Bu halk için sanattır.  Bazıları ise kendi iç dünyalarını yansıtır.Buda sanat için sanattır. Yani her ikiside yapılabilir. Kişinin kendisine kalmış.
🖖🏻


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
9178 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2015, 03:33:46 öö
Gönderen: GOASISG
19 Yanıt
24635 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2008, 08:27:25 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
11938 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2011, 11:37:13 ös
Gönderen: neumann
0 Yanıt
7238 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 26, 2006, 10:23:00 öö
Gönderen: MASON
0 Yanıt
6747 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 26, 2006, 10:26:45 öö
Gönderen: MASON
715 Yanıt
833889 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 16, 2022, 01:01:59 öö
Gönderen: Behiye1921
0 Yanıt
6328 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 08, 2007, 08:52:03 ös
Gönderen: shemuel
48 Yanıt
33941 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2017, 01:35:49 öö
Gönderen: night manager
5 Yanıt
13986 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2011, 10:42:45 ös
Gönderen: popperist
0 Yanıt
2598 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2012, 03:16:19 ös
Gönderen: Tij